Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/453 E. 2018/50 K. 25.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/453 Esas
KARAR NO : 2018/50
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 20/04/2016
KARAR TARİHİ: 25/01/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket tarafından 03/03/2016 tarihinde İstanbul 31. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalı tarafından yetkiye ve borca itiraz edildiği, para borçlarının götürülecek borç olduğundan dolayı alacağın, alacaklının yerleşim yerindeki icra müdürlüğünde takibe konulabilmesi hukuka ve usule uygun olduğunu, icra takibi de alacaklının merkez adresi olan İstanbul İcra Müdürlüklerinde açıldığını, takibe konu olan alacağın taraflar arasındaki fatura ilişkisinden kaynaklandığını, borçluya halı saha yapımı için gerekli malzemelerin tamamının teslim edildiğini, faturada yapıma veya işçiliğe ilişkin bir düzenleme bulunmadığını, bir kabul anlamına gelmemek kaydıyla davalı eksik (ayıplı ifa) talebinde bulunuyorsa da böyle bir hakkı varsa bile hak düşürücü süreye tabi olduğunu, nitekim davalı süresinde usulüne uygun ayıp ihbarında bulunmadığı gibi ihtiraz-ı kayıt koymadan ödemelerde bulunduğunu, davalı icra müdürlüğüne yapmış olduğu itirazda faiz oranına itiraz etmediğinden faiz oranının kesinleştiğini belirterek borçlunun haksız ve yasal dayanaktan yoksun itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlu aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı asil cevap dilekçesinde özetle; alacaklı iddiasındaki tarafın yetkisiz icra dairesi olan İstanbul 31. İcra Müdürlüğünde ilamsız icra takibi yoluna başvurmuş olup, yetkiye itirazını dikkate alan bahis konusu icra müdürlüğü takibin durdurulmasına karar verildiği, davacı tarafından başlatılan icra takibine karşı borca ve yetkiye itiraz ettiğim düşünüldüğünde itirazın iptali davası değil yetki itirazının kaldırılması davası açması gerektiğini, davacının sözleşmede belirtilen tüm işleri yaptığına dair iddiası ile fatura içeriği uyuşmadığını, davacının işin eksiksiz teslim edildiğine dair iddiasının kanıtlanması gerektiğini, bu hususta kanıt yükünün davacıya ait olduğunu, davacı ile aralarında halı saha yapım işinden dolayı bir anlaşmazlık olduğunu, çünkü davacının inşa etmiş olduğu halı saha yapım işini tam olarak bitirmediğini ve teslimatını yapmadığını, davacı yapım işini belli bir aşamaya getirdikten sonra kalan kısımların yapımını daha sonra tamamlayacağını belirterek Trabzon’dan ayrıldığını, ancak daha sonra problemin çözümü için hiçbir şey yapmadığı gibi bu konudaki çağrı ve taleplerine olumlu bir cevap vermediğini, halı saha yapımı konusundaki edimlerin karşılıklı olduğunu, davacı üzerine düşen edimini yerine getirmemesine rağmen şahsımdan bakiye borç talep ettiğini, diğer taraftan iddia konusu borcun henüz oluşmadığını, davacı tarafın anlaşılmaz bir şekilde faiz oranına itiraz etmediğimden bahisle faizin kesinleşmiş olduğunu iddia ettiğini belirterek tamamlanmayan eksik imalatlar nedeniyle iddia konusu borcun oluşmadığı gibi somut olguların gözetilmesi suretiyle davacının haksız ve yasal dayanaklardan yoksun davasının reddine, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava; davacı tarafından yerine getirilen halı saha yapım işlerine karşılık düzenlenen faturaların davalı tarafından ödememesi sebebiyle başlatılan takibe, davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstanbul 31. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının yapılan incelemesinde; davacı alacaklı tarafından, davalı hakkında fatura alacağının tahsili için takip başlatıldığı, davalının takip dosyasına süresinde sunduğu dilekçe ile Trabzon İcra Müdürlüğünün yetkili olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduğu ve borca itiraz ettiği tespit edilmiştir.
Davalının icra takibine itiraz edilmesi üzerine, davacı vekili tarafından süresi içerisinde itirazın iptali istemi ile iş bu davanın açıldığı belirlenmiş olup, davacı vekili dava dilekçesinde fatura borcunun götürülecek borçlardan olması sebebiyle yetki itirazının reddini talep etmiş, ilerleyen aşamalarda ise taraflar arasında sözleşme yapıldığını ve sözleşmenin 17.maddesinde İstanbul Mahkemelerinin yetkili kılındığını beyan ederek yetki itirazının reddini talep etmiştir. Dosyaya sunulan sözleşmenin yapılan incelemesinde; sözleşmeye davalının taraf olmadığı, sözleşmenin davacı ile dava dışı Ahmet Altun arasında imzalandığı, bu nedenle sözleşmede yer alan yetki hükmünün davalı açısından geçerli olmadığı belirlenmiştir. Davaya konu ihtilafın eser sözleşmesinden kaynaklandığı, bu nedenle davacının iddia ettiği şekilde BK 89 hükmünün uygulanamayacağı, eser sözleşmesinde yetkili mahkemenin HMK 6.maddesi uyarınca genel yetkili mahkeme olan davalının ikametgahı mahkemesi ile HMK 10.maddesi uyarınca sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesi olduğu, bu kapsamda dosya değerlendirildiğinde icra takibinin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığı, davacı tarafça yetkili icra dairesinde yapılan bir takibin bulunmadığı anlaşılmakla, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı şekilde;
1-Davalının icra dosyasında İcra Dairesinin yetkisine itiraz ettiği, dosya kapsamında yer alan sözleşmenin davalı tarafından imzalanmadığı anlaşılmakla dosya kapsamı değerlendirildiğinde yetkili İcra Dairesinde yapılan bir takip bulunmadığından dava şartı yokluğundan davanın reddine,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 35,90 TL ilam harcının peşin yatan 294,91 TL’den düşümü ile 259,01 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
5-Davalı kendisine vekil ile temsil ettirdiğinden avukatlık asgari tarifesi uyarınca 2.180,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 25/01/2018

Katip …

Hakim …