Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/44 E. 2020/262 K. 09.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/44 Esas
KARAR NO : 2020/262

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/01/2016
KARAR TARİHİ : 09/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle: Mağdur küçük …’in 01/08/2013 tarihinde … plakalı araçta yolcu olarak bulunduğu sırada meydana gelen tek taraflı trafik kazasında yaralanarak malul kaldığını, küçüğün yolcu konumunda bulunduğu aracın kaza tarihini kapsar şekilde davalı … AŞ’den … numaralı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası poliçesinin, davalı … AŞ’den ise… numaralı Zorunlu Karayolları Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesinin bulunduğunu, her iki sigorta şirketine de maluliyet zararının tazmini için başvuruda bulunulduğunu, hasar dosyalarının açıldığını ancak başvurularının sonuçsuz kaldığını, küçüğün kaza nedeniyle sürekli maluliyetinin oluştuğunu ve hayatını idame ettiremediğini, kaza nedeniyle malul kalan …’ın çok küçük olup, bu durumun müvekkillerinin hayatını alt üst ettiğini, ailenin maddi ve manevi ızdırap içinde olduğunu, mağduriyetlerin telafisi mümkün olmasa da mağdur ve ailesini bir nebze rahatlatmak bakımından tazminat isteminin zorunlu hale geldiğini belirterek, küçüğün maluliyet oranının tespiti için ATK’dan rapor alınarak akabinde maddi zararın bilirkişi incelemesi neticesinde tespit edilmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik … AŞ’den (… plakalı aracın Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortacısı) 500,00 TL, … AŞ’den (… plakalı aracın ZMMS Sigortacısı) 500,00 TL olmak üzere toplam l.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkil sigorta şirketi nezdinde 19/06/2013-2014 vadeli… numaralı ZMSS Poliçesi ile teminat altında olduğunu, teminat limitinin 250.000,00 TL olduğunu, dava öncesinde davacılar tarafından yapılan başvuruda evrakların eksik olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla; öncelikle kaza zaptının ve alkol raporunun kendilerine ulaştırılmasını isteyerek kaza nedeniyle kusur tespitinin yapılması, sonrasında davacının maluliyet oranının tespiti için rapor alınması, kalıcı maluliyet tazminatı hesaplanırken bilinen ve belirlenebilir bir ücret yoksa asgari ücretin baz alınması, hesaplamanın 01/06/2015 tarihinden itibaren yürürlüğe giren yeni genel şartlar dahilinde TRH 2010 ve %1,8 teknik faiz ile yapılması gerektiğini ayrıca 01/06/2015 tarihinden itibaren geçici iş göremezlik tazminatının ise sigorta şirketlerinin sorumluluğunda olmadığını ve müvekkili şirketin temerrüdünün ise dava tarihi itibariyle oluştuğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.

CEVAP : Davalı … AŞ’ye dava dilekçesinin 15/05/2017 tarihinde tebliğ edildiği, yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmadığı, 07/08/2019 tarihli dilekçesinde ise … plakalı aracın müvekkil sigorta şirketi nezdinde Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigorta Poliçesi ile teminat altında olduğunu, teminat limitinin 175.000,00 TL olduğunu, dava öncesinde davacılar tarafından yapılan başvuruda evrakların eksik olduğunu, uzuv kayıplarının genel şartlarda belirtilen oranlar dahilinde tespitinin gerektiğini ve müvekkili şirketin temerrüdünün ise dava tarihi itibariyle oluştuğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazası nedeniyle yaralanmadan kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Davacılar tarafından davalı … AŞ yönünden zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi nedeniyle, davalı … AŞ yönünden ise zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesi nedeniyle tazminat talep edilmiştir.
Davaya konu kazanın, 01/08/2013 tarihinde … plakalı araç sürücüsü …’in …’dan Kırşehir istikametine seyri sırasında direksiyon hakimiyetini kaybederek aracıyla yoldan çıkıp sağ tarafta bulunan kavak ağacına çarpması şeklinde meydana geldiği, kaza nedeniyle araç içerisinde yolcu olarak bulunan … ve …’in vefat ettiği, araçta yolcu olarak bulunan küçük …’in ise yaralandığı anlaşılmıştır. Kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın kaza tarihinde … adına kayıtlı olduğu, poliçe ve hasar dosyalarının yapılan incelemesinde; kazaya konu aracın davalı … AŞ nezdinde 19/06/2013-19/06/2014 tarihleri arasında geçerli zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu ve teminat limitinin kişi başı ölüm/sakatlık için 250.000,00 TL olduğu, davalı … AŞ nezdinde ise 20/06/2013-20/06/2014 tarihleri arasında geçerli zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesi ile teminat altında olduğu, teminat limitinin vefat/daimi sakatlık için 175.000,00 TL olduğu, davalı sigorta şirketlerince davacılara bir ödeme yapılmadığı belirlenmiştir.
Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası celp edilmiş olup, dosyanın yapılan incelemesinde; 01/08/2013 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazası nedeniyle … plakalı araç sürücüsü … hakkında taksirle iki kişinin ölümüne neden olma suçundan kamu davası açıldığı anlaşılmıştır. Soruşturma aşamasında aldırılan 03/12/2013 tarihli bilirkişi raporunda; … plakalı minibüs sürücüsü …’in 2918 sayılı KTK 52/1-b “Aracının hızlarını, aracın yük ve teknik özelliğine, görüş yol, hava, trafik durumunun gerektirdiği şartlara uymamak” kuralını ihlal ettiğinden dolayı 8/8 oranında tamamen kusurlu olduğu belirtilmiştir. Yapılan yargılama sırasında Mahkemece Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan 06/03/2014 tarihli raporda ise araç sürücüsü …’in meskun mahal dışında, gece vakti, yönetimindeki minibüs ile aydınlatması olmayan yolda seyri sırasında geldiği olay mahalli yol bölümünde, yola gereken dikkati vermediği, seyrine gereken özeni göstermediği, direksiyon hakimiyetini kaybetmesiyle seyrine göre sağ taraftan yol dışı kalıp ağaca çarpmasıyla meydana gelen olayda dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kurallara aykırı hareketi nedeniyle asli kusurlu olduğu belirtilmiştir. Yargılama neticesinde Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı ilamı ile …’in TCK 85/2 maddesi uyarınca 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, TCK 62/1 maddesi uyarınca cezasında 1/6 oranında indirim yapılmak suretiyle 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına verilen hürriyeti bağlayıcı cezanın TCK’nun 50/4 maddesi delaletiyle TCK’nun 50/1-a maddesi uyarınca adli para cezasına çevrilerek 910 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına ve TCK’nun 52/2 maddesi gereğince günlüğü takdiren 20,00 TL’den paraya çevrilerek neticeten 18.200,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 2015/1857 Esas, 2015/19493 Karar sayılı ilamı ile onanarak 23/12/2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulunun … Karar sayılı ve 05/10/2018 tarihli raporunda, … oğlu … doğumlu …’in 01/08/2013 tarihinde maruz kaldığı araç içi trafik kazasına bağlı gelişim geriliği arızası nedeniyle olay tarihinde yürürlükte olan 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve ileride ihraz edeceği meslek ve mevkii bilinmemekle Grup 1 kabul olunarak E cetveline (yaşına) göre %32,3 (otuzikivirgülüç) oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik/iş ve güçten kalma) süresinin olay tarihinden itibaren 12 (oniki) aya kadar uzayabileceği ve küçüğün henüz gelişim çağında olduğu, erişkin yaşlarda klinik durumunda değişiklik meydana gelebileceği belirtilmiştir.
İddia, savunma, poliçe hükümleri, talep kalemleri ve sorumluluklar denetlenmek suretiyle kusur tespiti ve tazminat hesabı yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup bilirkişi heyeti sundukları 24/05/2019 tarihli raporda özetle; Karayolları Trafik Kanununun 52.maddesinin a) bendinde; sürücülerin “kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçIi yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak”, b) bendinde; “hızlarını kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak” zorunda olduklarının belirtildiği, davalı sigorta şirketleri tarafından sigortalı aracın sürücüsü …’in yönetimindeki minibüs ile süratli seyrederek hızını yol şartları ve aracının teknik özelliklerine göre ayarlamaması sebebiyle ani direksiyon kırması sonucu girmek zorunda kaldığı mucurda kontrolünü kaybederek aracın devrilmesine neden olduğundan kazanın meydana gelmesinde tamamen kusurlu olduğu, olayda yaralanan davacıların çocuğu araç içinde yolcu olarak bulunduğundan kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmayıp gerek kendisinin gerekse ebeveynlerinin kazayı ve yaralanmayı önleyecek tedbir almasının mümkün olmadığı, davalı … AŞ yönünden; davacı …’in 01/08/2013 tarihinde geçirmiş olduğu kaza sonucu; 12 ay/360 gün süreli iyileşme dönemi için geçici iş göremezlik zararının 9.056,12 TL, sürekli iş göremezlik-efor kaybının ise % 32,30 maluliyet oranı ile 414.024,62 TL olmak üzere toplam maddi zararının 423.080,74 TL olduğu, davalı … AŞ’nin teminat üst limiti olan 250.000,00 TL ile sorumluluğunun bulunduğu, davalı … AŞ yönünden ise; davalı şirketin 2013 yılı teminat limitinin 175.000,00 TL olduğu ve davacı malulün maluliyet oranının da % 32,3 olduğunun Mahkemece kabulü durumunda; 175.000,00 TL \ % 32,3 = 56.525,00 TL’nin davalı … AŞ’den talep edilebileceği hususlarında görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir. Rapora itiraz edilmesi üzerine hesap bilirkişisi ile adli tıp uzmanı bilirkişilerden alınan ek raporda ise; davalı … AŞ’nin teminat üst limiti olan 250.000,00 TL ile sorumluluğunun bulunduğu, davalı … AŞ yönünden ise; küçük …’de kaza nedeniyle oluşan gelişim geriliğinin her ne kadar Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartlarında zikredilmese de genel şartlarda belirtilen “Yukarıdaki cetvelde zikredilmemiş bulunan maluliyetlerin nispeti, daha az vahim olsalar bile, bunların ehemmiyet derecelerine göre ve cetvelde yazılı nisbetlere kıyasen tayin olunur” maddesine istinaden yapılan değerlendirmede, listede belirtilen arazlara nisbeten %30 oranla değerlendirilmesinin tıbben uygun olduğu, bu durumda tazminat miktarının 175.000,00 TL \ % 30 = 52.500,00 TL olduğu yönünde görüş ve kanaat sunmuşlardır.
Dava 6098 sayılı TBK 54. gereğince bedensel zarara uğranılması nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlâl etmesi hali TBK 54.maddesinde özel olarak hükme bağlanmıştır ve haksız fiil nedeniyle bedelsel zararlar tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olarak belirtilmiştir.
Davalı … AŞ yönünden değerlendirme;
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 86/1 maddesine göre motorlu bir aracın karayollarında işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan sorumluluk sigortası Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası olup, davalı sigorta şirketi tarafından … plakalı aracın kaza tarihi olan 01/08/2013 tarihini kapsar şekilde 19/06/2013-19/06/2014 tarihleri arasında geçerli zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu ve teminat limitinin kişi başı ölüm/sakatlık için 250.000,00 TL olduğu, davacılar tarafından davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğu ancak sigorta şirketi tarafından ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır. Talep trafik kazası sonucu uğranılan bedensel zararların tazmini istemine ilişkin olduğundan, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2013/18924 Esas, 2015/4895 Karar sayılı ilamına göre haksız fiil sonucu çalışma gücünün kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının kaza tarihinde yürürlükte olan tüzük/yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi gerekmektedir. Mahkememizce bu doğrultuda alınan Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulunun… Karar sayılı ve 05/10/2018 tarihli raporunda, …’in 01/08/2013 tarihinde maruz kaldığı araç içi trafik kazasına bağlı gelişim geriliği arızası nedeniyle E cetveline (yaşına) göre %32,3 (otuzikivirgülüç) oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik/iş ve güçten kalma) süresinin olay tarihinden itibaren 12 (oniki) aya kadar uzayabileceği ve küçüğün henüz gelişim çağında olduğu, erişkin yaşlarda klinik durumunda değişiklik meydana gelebileceği belirtilmiştir. Bilirkişi tarafından bu maluliyet oranı ve yerleşik Yargıtay kararları uyarınca kaza tarihinde geçerli olan PMF 1931 yaşam tablosu dikkate alınarak ve progresif rant yöntemi ile hesaplama yapılması neticesinde kaza nedeniyle küçüğün geçici iş görmezlik zararının 9.056,12 TL, sürekli iş görmezlik zararının ise 414.024,62 TL olduğu hesap edilmiş, ek raporda ise küçüğün yaşı itibariyle kaza tarihinde gelir getiren bir işte çalışması mümkün olmadığından geçici iş görmezlik zararının olmadığı, sürekli iş görmezlik zararının ise rapor tarihi itibariyle 414.024,62 TL olduğu hesap edilmiş, davalı sigorta şirketinin teminat üst limitinin ise 250.000,00 TL olduğu belirtilmiştir. Alınan bilirkişi heyet raporunun kusur tespiti ve tazminat hesabı yönünden denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varıldığından, davacılar vekilinin 21/11/2019 tarihli talep artırım dilekçesi de dikkate alınarak 250.000,00 TL’nin davalı … AŞ’den tahsiline karar verilmiştir. Davacılar vekili tarafından dava tarihi öncesinde davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğuna dair belge ibraz edilmiş ise de, bu belgenin davalı sigorta şirketine hangi tarihte tebliğ edildiği tespit edilmediğinden ve davacılar tarafından başvuru tarihini ispata yarar kayıt sunulmadığından dava tarihinden itibaren faize hükmedilmiş, aracın ticari araç olması dikkate alınarak avans faiz uygulanmıştır.
Davalı … AŞ yönünden değerlendirme;
Zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası can sigortası türlerinden olup, bir meblağ sigortası olması itibariyle de, ölüm halinde limit kadar olmak üzere maktu; yaralanma halinde ise, yapılan tedavinin giderleri bakımından buna ilişkin limiti geçmemek üzere ve yapılan harcama kadar nispi; sürekli sakatlık halinde ise, sakat kalma oranı ve sakatlığın derecesine göre limitin belli oranı olmak üzere, sigorta bedelinin ödenmesi gerekeceğinden, bu yönlerin ispatlanması yeterli olup, gerçek zararın hesaplatılmasına girişilmeksizin, tespit edilecek bu miktarların aynen ödenmesi gerekmektedir. Karayolu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları’nda bu poliçe ile temin edilen bir kaza, sigortalının derhal veya kaza tarihinden itibaren iki sene zarfında daimi surette malûliyetine sebebiyet verdiği takdirde, tıbbi tedavinin sona ermesi ve daimi sakatlığın kesin olarak tespiti sonucunda, daimi sakatlık sigorta bedelinin, maddede belirtilen oranları dâhilinde ödenmesi gerektiği öngörülmüştür. Davalı sigorta şirketi tarafından … plakalı araca ilişkin kaza tarihi olan 01/08/2013 tarihini kapsar şekilde 20/06/2013-20/06/2014 tarihleri arasında geçerli karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesi düzenlenmiş ve teminat limitinin vefat/daimi sakatlık için 175.000,00 TL olduğu, davacılar tarafından davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğu ancak sigorta şirketi tarafından ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır. Tazminat hesabının sakat kalma oranı üzerinden hesap edilmesi gerekmekte olup, bilirkişi tarafından tazminat miktarı 175.000,00 TL \ % 32,3 = 56.525,00 TL olarak hesap edilmiş, alınan raporun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varıldığından, davacılar vekilinin 21/11/2019 tarihli talep artırım dilekçesi de dikkate alınarak 56.525,00 TL’nin davalı … AŞ’den tahsiline karar verilmiştir. Davacılar vekili dava dilekçesinde, davalı … AŞ yönünden 500,00 TL talep etmiş olup, 21/11/2019 tarihli talep artırım dilekçesinde ise talebini 56.025,00 TL artırarak 56.525,00 TL’ye çıkartmış ve bu bedel üzerinden harcı ikmal etmiştir. Mahkememizin 09/03/2020 tarihli duruşmasında davanın “56.525,00 TL” üzerinden kabulüne karar verilmiş ise de “2” rakamının önündeki “5” rakamının yerine maddi hata ile “0” rakamının yazıldığı ve dava kabul edilmesine rağmen miktarın “56.025 TL” olarak yazıldığı duruşma sonrasında tespit edilmiş olup; 6100 sayılı HMK 304.maddesinde “Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir.” hükmü gereğince bu husus açık yazı hatası olduğundan, kısa kararın 1.maddesinde “1-Davacının davasının kabulü ile 56.025,00 TL’nin davalı … A.Ş’nden…” şeklindeki kısmının, gerekçeli kararda hüküm kısmının 1.maddesinde “1-Davacının davasının kabulü ile 56.525,00 TL’nin davalı … A.Ş’nden…” şeklinde resen düzeltilmesine karar verilmiştir. Davacılar vekili tarafından dava tarihi öncesinde davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğuna dair belge ibraz edilmiş ise de, bu belgenin davalı sigorta şirketine hangi tarihte tebliğ edildiği tespit edilmediğinden ve davacılar tarafından başvuru tarihini ispata yarar kayıt sunulmadığından dava tarihinden itibaren faize hükmedilmiş, aracın ticari araç olması dikkate alınarak avans faiz uygulanarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kabulü ile 56.525,00 TL’nin davalı … A.Ş’nden, 250.000,00 TL’nin davalı … A.Ş’nden dava tarihi olan 17.08.2018 tarihinden itibaren avans faizi ile alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 20.938,72 TL karar harcından 27,70 TL peşin harç ve 1.044,00 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 19.867,02 TL harçtan 16.211,25 TL’sinin davalı … AŞ’den, 3.655,77 TL’sinin davalı … AŞ’den tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacılar tarafından yatırılan 27,70 TL peşin harç ve 1.044,00 TL tamamlama harcı toplamı olan 1.071,70 TL harçtan, 205,45 TL’sinin davalı … AŞ’den, 866,25 TL’sinin davalı … AŞ’den alınarak davacılara ödenmesine,
4-Davacıların yaptığı 2.728,10 TL posta masrafı ve bilirkişi ücreti ile 564,50 TL ATK rapor masrafının toplamı olan 3.293,00 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacılar kendini vekille temsil ettirdiğinden davalı … AŞ’den tahsiline karar verilen 56.525,00 TL üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesaplanan 8.148,25 TL vekalet ücretinin davalı … AŞ’den alınarak davacılara verilmesine,
6-Davacılar kendini vekille temsil ettirdiğinden davalı … AŞ’den tahsiline karar verilen 250.000,00 TL TL üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesaplanan 25.950,00 TL vekalet ücretinin davalı … AŞ’den alınarak davacılara verilmesine,
7-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Başkan
E-imza
Üye
E-imza
Üye
E-imza
Katip
E-imza