Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/433 E. 2018/951 K. 22.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/433 Esas
KARAR NO : 2018/951
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 15/04/2016
KARAR TARİHİ: 22/10/2018
BİRLEŞEN İSTANBUL 5.ASLİYE TİCARET MAH.2016/424 E.SAYILI DOSYASI
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle Müvekkili şirketler tarafından, davalı …Şti. aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün… E. sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın itirazı üzerine işbu takibinin durmasına karar verildiğini, davalının icra takibine itirazının haksız olduğunu müvekkili şirketler … A.Ş. ve …A.Ş. birlikte … İş Ortaklığını oluşturduğunu, müvekkili şirketler tarafından oluşturulan … İş Ortaklığı ile davalı şirket arasında 15.05.2006 tarihinde “Tuğla Duvar ve Yol Betonu İşleri Taşeron Sözleşmesi” yapıldığını, bu sözleşmede … İş Ortaklığı İş Sahibi, davalı firma ise Taşeron sıfatına haiz olduğunu, İstanbul Anadolu … İş Mahkemesinin … E.,… K. 13.02.2014 T. sayılı kararında davanın kabulü ile 134.617,86 TL ilk PSD ve SYZnin gelirin ve 181.26 TL cenaze yardımının davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verildiğini, kararın kesinleşmesi üzerine … tarafından İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün… E. sayılı dosyasına müvekkil şirketlerin her biri tarafından 145.779,21 TL olmak üzere toplamda 291.558,42 TL ödeme yapıldığını, sözleşme uyarınca müvekkil şirketlerin …ya ödediği 291.558,42 TLyi “Sorumluluk” başlıklı hüküm uyarınca davalı şirkete rücu hakkı olduğunu, iş kazası nedeniyle meydana gelecek tüm zarardan taşeronun sorumlu olacağı konusunda anlaşıldığını, müvekkil tarafından ödenen bu bedelin şimdilik yalnızca 120.053,46 TLsi icra takibine konu edildiğini, icra takibine haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edilmesi nedeniyle işbu itirazın iptali davasını ikame etme gerekliliğinin hasıl olduğunu, açıklanan nedenler ile davalı yanın itirazının iptali ile takibin devamına, davalı yanın aleyhine alacak tutarının %20sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligatın yapıldığı cevap verilmediği görülmüştür.
İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin … E.,… K.sayılı, 23/12/2016 tarihli kararı ile mahkememiz dosyası ile birleştirildiği görülmüştür.
Birleşen davada;
DAVA : Davacılar vekili 15/04/2016 tarihli dava dilekçesinde; Müvekkili şirketler …A.Ş. ve … A.Ş. tarafından oluşturulan … İş Ortaklığı ile davalı şirket arasında 15.05.2006 tarihinde “Tuğla Duvar ve Yol Betonu İşleri Taşeron Sözleşmesi” yapıldığını, sözleşmede … İş Ortaklığı’nın iş sahibi, davalı firmanın ise taşeron sıfatını haiz olduğunu, Üsküdar … İş Mahkemesinin (İstanbul Anadolu … İş Mahkemesi) … E. sayılı dosyasından müvekkili şirketler ve beraberinde davalı …Şti. aleyhine, davacılar…, …, …ve … tarafından tazminat davası açıldığını, bu dava ile davacılardan … eşi, diğer davacıların babaları olan … … İş Ortaklığına ait inşaatta, taşeron … firmasının sigortalı çalışanı olarak çalışırken 15.05.2006 tarihinde geçirdiği kaza sonucunda vefat etmesi nedeniyle tazminat talep edildiğini, mahkeme tarafından yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verildiğini, mahkemenin bu kararına bağlı olarak Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. E. sayılı dosyasından başlatılan icra dosyasına, müvekkilleri tarafından toplamda 173.018,96 TL de ödeme yapıldığını, İstanbul Anadolu …İş Mahkemesinin…E. sayılı dosyasında; davacı …tarafından müvekkili şirketler ve davalı şirket aleyhine dava açıldığını, açılan bu davada, davalı şirketin çalışanı … ailesine ödenen cenaze masrafı ve peşin sermaye değerli gelir kurum alacağının davalılardan tahsilinin talep edildiğini, yapılan yargılama sonucunda davanın kabulü ile 134.617,86 TL ilk PSD ve SYZnin gelirin ve 181.26 TL cenaze yardımının davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verildiğini, mahkeme tarafından verilen kararın kesinleşmesi üzerine … tarafından başlatılan İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra dosyasına müvekkil şirketlerin her biri tarafından 145.779,21 TL olmak üzere toplamda 291.558,42 TL ödeme yapıldığını, müvekkilleri tarafından yapılan bu ödemenin 120.053,46 TL’lik kısmının; İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından icra takibine konu edildiğini, davalı tarafından işbu takibe de itiraz edildiğini, bunun üzerine İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin… E. sayılı dosyasından davalı aleyhine itirazın iptali davası başlatıldığını, bu davanın derdest olduğunu, takipte talep edilmeyen bakiye alacakları olan 171.504,97 TL işbu davanın konusunu oluşturduğunu, davalı şirketin, sözleşme maddesi uyarınca müvekkili şirketler tarafından, icra dosyalarına yapılan ödemeden sorumlu olduğunu, sözleşme serbestisi çerçevesinde bu sözleşme ile taşeronunun kusur sorumluluğunun genişletildiğini, yaşanan iş kazası nedeniyle meydana gelecek tüm zarardan taşeronun sorumlu olacağı konusunda anlaşıldığını, işbu dava ile, müvekkili tarafından mirasçılar tarafından açılan dava sonucunda Bakırköy … İcra Müdürlüğünün… E. sayılı dosyasına ödenen 173.018,96 TLnin ve … tarafından açılan dava sonucunda İstanbul Anadolu… İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına ödenen bakiye 171.504,97 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı tarafından davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Mahkememizde açılan dava: itirazın iptali davasıdır.
İncelenen dosyada mahkemelerden alınan kararların takibe konu edildiği, davacının … kurumuna ödediği tazminatın 121.503,97 TL’lik kısmı için mahkememiz dosyasında, bakiye kısmı için ise birleşen dosyada dava açıldığı ve alacak miktarlarının sözleşme çercevesinde gerek asıl ve gerekse birleşen davada itirazın iptaline konu edildiği görülmüştür.
Asıl davada, dosyamıza getirtilen İstanbul Anodolu … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 121.503,97-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Birleşen davada, Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … E.sayılı takip dosyasınnı incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 131.853,99 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresine ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Birleşen davada davaya konu edilen İstanbul…İcra Müdürlüğü … E.sayılı dosyasında ise … tarafından davacılar ve davalı aleyhine toplam 239.884,25 TL üzerinden icra takibi yapıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce İddia, savunma, toplanan deliller, ticari ilişki, taraflar arasındaki sözleşme kapsamı, takip dosyaları dikkate alınarak gerek asıl ve gerek birleşen dava yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişiler raporda davacı şirketler … ile …’nin … İş Ortaklığı’nı oluşturduğunu, … İş Ortaklığının “İş Sahibi” sıfatı ile davalı şirket … Şti.’nin “Taşeron” sıfatı ile Tuğla Duvar ve Yol Betonu İşleri Taşeron Sözleşmesi’ni 15.05.2006 tarihinde tanzim ederek imzalamış oldukları, taraflar arasındaki bu sözleşmenin, TBK m. 470 uyarınca eser sözleşmesi olduğu, davalı … Şirketi tarafından sözleşme gereği kararlaştırılan işin ifa edildiği esnada davalı şirketin çalışanı…’ın 15.05.2006 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucunda vefat ettiği,… (iş kazası ile vefat eden işçi) varisleri eşi … ile çocukları …, …, … tarafından 18.09.2006 tarihinde açılan maddi/manevi tazminat talepli davada Üsküdar… İş Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında yapılan yargılamanın 2010/505 Karar sayılı 21.06.2010 tarihli kararı ile davacı … için 1.572,92 TL maddi tazminatın kabulüne, diğer davacıların maddi zararlarının kurumca yapılan ödemeler ve bağlanan peşin sermaye değerli gelir ile karşılanmış olduğundan reddine, davacılar … için 40.000,00 TL, … için 15.000,00 TL, … için 15.000,00 TL, … için 15.000,00 TL manevi tazminat talebinin kabulüne fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilerek davalılar …,…, … Şti., … Yapı Malzemeleri …Şti. ve …’den müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, yargılamanın davalı taraflarca yapılan temyiz ile Yargıtay … Hukuk Dairesi… Esas, … K.sayılı 06.12.2012 günlü kararıyla reddi ile onanarak kesinleştiği, işbu yargı kararına dayanak ile Bakırköy … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasında 27.07.2010 harçlandırma tarihinde … tarafından 131.853,99 TL toplam alacak üzerinden takip başlatıldığı, Taşyapı İnşaat tarafından 21.02.2013 tarihinde 76.000,00 TL ve 28.02.2013 tarihinde 10.510,00 TL, … İnşaat tarafından 22.02.2013 tarihinde 76.000,00 TL ve 06.03.2013 tarihinde 10.508,96 TL olmak üzere toplam 173.018,96 TL tutarların ödenmiş olduğu, gerek icra dosyası içeriği belgelerden ve gerek davacı şirketlerin ticari defterlerinde görülmüş olduğu, …tarafından 03.11.2011 tarihinde davacı şirketler ve davalı şirket aleyhine dava açıldığını, İstanbul Anadolu … İş Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyada yapdan yargılamanın 2014/25 Karar sayılı 13.02.2014 Tarihli karan ile davanın kabulü ve 134.617,86 TL’lik PSD ve SYZ gelirinin ve 181,26 TL cenaze yardımının davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verildiğini, (davalılar;…+…+…+…+…), işbu yargı kararına dayanak ile Anadolu … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasında 16.05.2014 harçlandırma tarihinde … tarafından 239.884,25 TL toplam alacak üzerinden takip başlatıldığı, 14.12.2015 tarihinde toplam 291.558,43 TL olan dosya borcunun yarısı olan 145.779,21 TL tutarın … ve diğer yarısı 145.779,22 TL tutarın ise … tarafından ödendiği, gerek icra dosyası içeriği belgelerden ve gerek davacı şirkederin ticari defterlerinde görülmüş olduğunu, Mahkememizdeki dava ile talep edilen tutarın Anadolu … İcra Müdürlüğü…Esas sayılı takipte davacılar tarafından ödenmiş olan 291.558,43 TL bedele karşılık fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 120.053,46 TL tutarın talep edilmiş olduğu, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Esasına kayıtlı Birleşen Dosyası ile talep edilenin … Esasına kayıtlı dava ile talep edilen Anadolu … İcra Müdürlüğü… Esas sayılı takipte davacılar tarafından ödenmiş olan 291.558,43 TL bedele karşılık talep edilmeyen bakiye 171.504,97 TL (120.053,46 + 171.504,97 = 291.558,43 TL) ve Bakırköy …İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasında davacılar tarafindan ödenen 173.018,96 TL olduğunu, “Sorumluluk” Başlıklı maddesinde; taşeronun iş sahibine karşı sözleşme kapsamı içinde yaptığı işler nedeniyle, iş kazalan, işçi hastalıkları, diğer taşeronlar ile üçüncü kişilere verilen zarar, ayıplı, eksik ve kusurlu imalat, yasalara ve resmi mercilerin emirlerine uymama ve benzeri sebeplerle doğan hukuki vecibeler nedeniyle sorumlu olacağı, iş sahibinin muayene ve ihbar külfetine uymamış olmasının bu sorumluluğu ortadan kaldırmayacağı……yine taşeronun kendi hatası veya çalıştırdığı kişilerin hatasından meydana gelecek İş kazalarında, çalıştırdığı kişiler ile üçüncü şahısların uğrayacakları zarar ve ziyandan bizzat sorumlu olup, tazminle yükümlü olduğu, İş Sahibinin davacı şirketlerin oluşturduğu iş ortaklığı bu hususlardan dolayı maruz kalacağı her türlü zarar, ziyan ve yükümlülüklerin tümünün taşeronun hak edişlerinden ve yetmediği taktirde teminatından kesileceğinin düzenlendiğini, anılan hüküm doğrultusunda, sözleşmenin “Sorumluluk başlıklı maddesi uyarınca, eser sözleşmesi kapsamında, davalının çalıştırdığı işçilerin kazaya uğramasından doğacak zarardan sorumlu olduğu, anılan iş kazası sonucu davacı iş sahibinin zarara uğraması halinde -ki somut olayda iş kazasından doğan ve mali incelemede belirlenen tüm tazminat talepleri …İŞ ORTAKLIĞI’nı oluşturan … Şirketi ve …Şirketi tarafindan eşit olarak ödenmiştir- anılan hükme dayalı olarak davalılara rücu hakkı sağladığı kanaatinde olması davanın, davacıların ödediği miktarı tazmin etmesi gerekeceği, eş deyişle anılan hükmün eser sözleşmesinden doğan rücu hakkını düzenlediği sonucuna varılacağını, sözleşmedeki sorumluluk başlıklı madde, rücu edilebilecek tazminat kalemleri arasında “taşeronun kendi hatası veya çalıştırdığı kişilerin hatasından meydana gelecek iş kazalarında, çalıştırdığı kişiler ile üçüncü şahısların uğrayacakları zarar ve ziyandan bizzat sorundu olup” şeklindeki ifadesiyle, üçüncü kişilerin ölümlü iş kazasından doğan maddi ve manevi tazminat taleplerini de kapsadığını, belirtmişlerdir.
Ana dosya , birleşen dava dosyası yönünden davacı tarafın dilekçesi icra takip dosyası ve tüm dosya ekleri ve alınan bilirkişi raporu uyarınca mahkememizin ana dosyası olan… E. Sayılı dosyası yönünden davacının davasının reddine, birleşen İstanbul … ATM … E. Sayılı dosyası yönünden ise davacılar tarafından …’ya yapılan 102.045,45 TL’nin ödeme tarihi olan 14.12.2015 tarihinden itibaren avans faizi ile ve yine davacılar tarafından müteveffa dava dışı…’ın mirasçıları hak sahiplerine yapmış oldukları 60.550,63 TL’nin 07.03.2013 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine şeklinde kabulüne karar verilmiştir.
Mahkememizin ana dosyasında davacılar ile davalı arasındaki eser sözleşmesinden(taşeronluk) kaynaklanan işin ifası sırasında davalı çalışanın iş kazası nedeniyle meydana gelen ölümünden dolayı dava dışı …’nın iş mahkemesinin kararı uyarınca ölenin mirasçılarına yapmış olduğu peşin sermaye değerli(PSD) ile cenaze giderlerinden kaynaklanan alacak kaleminin yarı yarıya davacılar tarafından, dava dışı …’nın aleyhlerine yapmış olduğu Anadolu … İcra Müdürlüğünün İstanbul Anadolu …İş Mahkemesinin … E…. K. Sayılı ilamına dayalı ilamlı icra takibi üzerine her bir davacının yapmış olduğu 145.779,20’er TL’lik 291.558,43 TL ödemeye karşı açmış oldukları rücuen alacak talebine dayalı İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasına davalının yetki, borca, faiz oranına, işlemiş faize ilişkin itirazları üzerine duran takibe karşı açılmış olan itirazın iptali davasıdır. Bu davada davalı taraf icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş olup, itirazında takibin adresi olan Körfez(Kocaeli) İcra Dairesinde yapılması gereken takipten doılayı icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiştir. İİK 50 ve HMK 19/2 maddesi uyarınca yetkili icra dairesinin ayrıca ve açıkça belirtilmesi yönünde yasa lafzı var ise de davalı borçlunun yetki itirazında adresi icra dairesinin yetkili olduğunu bildirmiş olup davacılar tarafından da davalı borçlunun adresinin ilamda açıkça yazıldığı gibi Kocaeli’nin Körfez ilçesinde müstakil adliye olduğu, buna göre de yetkili icra dairesinin de bildirmiş olduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle itirazın iptali davasının dinlenebilmesi için öncelikle yetkili icra dairesinde yapılmış bir takip gerektiği ve bunun HMK 119/2 maddesi uyarınca dava şartı olduğu hususu dikkate alındığında yetkili icra dairesinde yapılmış bir takip bulunmadığından ana dosya yönünden itirazın iptali davasının yetkili icra dairesinde takip yapılmış olması dava şartı yokluğundan reddi gerektiğine kanaat getirilmiştir. Kaldı ki taraflar arasındaki 2006 tarihli sözleşmenin “Uyuşmazlıkların çözümü” başlıklı bölümünde yetki anlaşması yapıldığı ve takibin yapıldığı tarih dikkate alındığında yetki anlaşmasının HUMK’nin yürürlükte olduğu dönemde yapılmış olmasına rağmen 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girdiği tarihten sonra takibin açılmış olduğu ve taraflar arasındaki sözleşme uyarınca tarafların münhasır yetki sözleşmesi yapmış olması nedeniyle İİK 50 ve HMK 17 maddesi uyarınca davacılar tarafından münhasıran icra takibinin İstanbul icra dairelerinde yapılmış olması gerekeceği, bu haliyle de davalının icra dairesine yetki itirazının da doğru bir şekilde yetkili icra dairesini bildirmemiş olsa bile icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş olmakla İİK 50 maddesi yollamasıyla uygulanması gereken HMK 17 madde gereği davacıların münhasır icra dairesi olan İstanbul icra dairesi yerine, İstanbul Anadolu icra dairesinde takip açmış olmaları nedeniyle takibin yetkili icra dairesinde yapılmamış olduğu, geçerli bir takibin bulunmadığı, bu nedenle de asıl davanın yetkili icra dairesi dava şartı yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir.
Birleşen dava yönünden ise; ödeme miktarları ve ödeme dayanakları bulunmasına rağmen bilirkişi kurulundan taraflar arasındaki sözleşme yanlış yorumlanarak, nitekim sözleşmenin sorumluluk başlığı bölümündeki “…taşeronun KENDİ HATASI ve ÇALIŞTIRDIĞI KİŞİLERİN HATASINDAN meydana gelecek İŞ KAZALARINDAN, çalışıldığı kişiler ile ÜÇÜNCÜ ŞAHISLARIN uğrayacakları zarar ve ziyandan BİZZAT sorumlu olup tazmin ile yükümlüdür.” hükmünde açıkça taşeronun hatasından denilirken, bunu taşeronun kendi kusuru ile sınırlı kabul etmek gerekir, zira kusur sorumluluğu tarafların kusuru ile sınırlıdır. Kaldı ki taraflarca yapılan sözleşmede genişletilen bir sorumluluk hali yoktur. Olsa bile kusur sorumluluğunun niteliği gereği yasa ile getirilmeyen bir düzenleme ile kusurdan başkasını sorumlu tutan hükümler yok hükmündedir. Zira böyle bir düzenleme ahlaka aykırı hale gelecektir. Buna rağmen bilirkişi raporu bu ayrıntıyı görememiştir. Oysa İstanbul Anadolu …İş Mahkemesi’nin (Üsküdar eski … İş Mahkemesinin) …-… E/K no’lu dosyasında yapılan yargılama sonunda iş kazası geçiren müteveffanın hak sahiplerince açılan davada yapılan yargılamada müteveffa davalının işçisi…’ın %15 oranında, davacılar… İş ortaklığının %50 oranında, davalının ise %20 oranında ve beton mikseri sürücüsü dava dışı …’in %15 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiş olup, karar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiş olduğundan davacıların %50 kendi kusurları dışında kalan davalının %20 ve davalının kendi çalışanının kusurunu oluşturan %15 oranındaki kusurundan sözleşmenin sorumluluk maddesi uyarınca rücu ilişkisini işletebilecekleri, diğer dava dışı diğer takip borçlusu …’in kusurundan davalının sorumlu olamayacağı, yine sorumluluk maddesinin açık düzenlemesi uyarınca da davalının sadece kendi ve çalışanlarının kusurlarından(adam çalıştıranın sorumluluğu ilkesi uyarınca) sorumlu olduğu, bunun dışında ayrıca dava açan müteveffanın hak sahiplerine karşı müteselsil sorumluluk ilkesini genişleten iç ilişkideki gerek sözleşme gerekse sorumluluk ilkesini düzenleyen kusur sorumluluklarına ilişkin borçlar kanunu hükümleri aksine davacıların da kusuru oranında davalının sorumlu olduğuna hükmetmek hukukun temel ilkelerine aykırı olup, kusur sahibine kendi kusurunda menfaat bahşetmek olur ki, hukuk asla böyle bir sonucu amaçlayamaz. O nedenle de; davalı öncelikle sadece %20 kendi ve %15 (adam çalıştıranın sorumluluğu ve sözleşmenin sorumluluk maddesi uyarınca) kendi çalıştırdığı müteveffa işçisinin kusuru olmak üzere %35 kusur miktarı ile sorumlu olduğundan, kusur sorumluluğundan doğan tazminatın da ancak %35’inden sorumlu tutulabilir.
Buna göre de; İstanbul Anadolu … İş Mahkemesinin (Üsküdar eski … İş mahkemesi’nin) … E. Sayılı dosyası yönünden …’nın hak sahiplerine yapmış olduğu 158.374,04 TL PSD+ 213,25 TL cenaze masrafı olmak üzere mahkemece %85 kusur oranına göre … lehine hükmedilen 134.617,86 TL PSD ve 181,26 TL cenaze yardımı olmak üzere 134.799,12 TL ‘ye ilişkin verdiği ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen kararı üzerine dava dışı …’nın davalıların da içinde bulunduğu sorumlularına karşı İstanbul Anadolu…İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında yapmış oldukları 291.558,43 TL’nin ( yarısı olan 145.779,21 TL taş yapı+ 145.779,22 TL Kalyon) ödemesinin %35’ini oluşturan 102.045,45 TL’ı davalıdan talep edebileceğine kanaat getirilmiş ve yine Üsküdar Eski … İş Mahkemesi’nin … E…. K. Sayılı dosyasında müteveffa… varisleri …, …, … tarafından davacıların da içinde olduğu davalılara karşı açılan maddi manevi tazminat davasında, mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı … için 1.572,92 TL maddi, 40.000,00 TL manevi, … için 15.000,00 TL+ … için 15.000,00 TL+ … için 15.000,00 TL’lik manevi tazminata hükmedilmiş olduğu ve kararın Yargıtay 21. H.D.’nin 2012/19225 E. 2012/22322 K. Sayılı 06.12.2012 tarihli onama kararı ile kesinleştiği, bunun üzerine … tarafından Bakırköy 10. İcra Müd. 2010/18336 E. Sayılı dosyasında yapılan takip üzerine de 131.853,99 TL olarak takipte kesinleşen miktar sonrası, diğer faiz, harç, vekalet ücreti ve masraflar ile 173.017,93 TL olarak hesaplama yapıldığı, dayanağının Üsküdar eski …İş Mahkemesinin … E. Sayılı dosya olarak gösterildiği ve bu dosyaya taş yapı tarafından 22.02.2013 tarihinde 76.000,00 TL + 01.03.2013 tarihinde 10.510,00 TL ve yine aynı miktarda 25.02.2013 tarihinde Kalyon tarafından 76.000,00 TL+ 07.03.2013 tarihinde 10.508,96 TL olmak üzere davacılarca toplamda 173.018,96 TL ödeme yapıldığı, bunun %35’ini davalıya rücu edebilecekleri dikkate alındığında 60.556,63 TL’yi davalıdan talep edebileceklerine kanaat getirilmiştir.Mahkememizce bilirkişi raporunda yapılan bu yanlış değerlendirmeye istinaden dosyadaki bilgi ve belgeler uyarınca işin hukuki nitelendirmesinin ve hukuki değerlendirilmesinin mahkememize ait olmasının ve diğer bir kısım işin ise matematiksel dört işlem ile ilgili olması nedeniyle bilirkişi incelemesini gerektirmediğine kanaat getirilmiş bu nedenle de bilirkişilerden ek rapor alınmasına gerek duyulmamış ve neticeten de birleşen dava dosyası yönünden …’ya yapılan ödemeden dolayı kusur oranı dikkate alınarak 102.045,45 TL’nin ödeme tarihi olan 14.12.2015 tarihinden itibaren avans faizi ile, diğer dava dışı müteveffa…’ın hak sahiplerine yapılmış olan kısım için de %35 kusur oranına denk gelen 60.550,63 TL’nin ödeme tarihi olan 07.03.2013 tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan alınarak davacılara verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Asıl davada;
1-Mahkememizin… E.sayılı ana dosyası yönünden , davacının davasının reddine,
a-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 35,90 TL ilam harcının peşin alınan 1.467,47 TL’den düşümü ile geri kalan 1.431,57 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
b-Davacıların yaptığı 6 adet tebligat gideri 84,00 TL ile dava açılışında yapılan 29.20 TL başvuru, 4.30 TL vekalet harcı, 35,90 TL dava red harcı olmak üzere 135,04 TL yargılama giderlerinin davacılar üstünde bırakılmasına,
c-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Asgari Ücret Tarifesi gereği 12.470,32 TL ücret takdirine, bunun davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine,
d-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Birleşen davada;
2-Birleşen İST.5 ATM 2016/424 E.sayılı dava dosyası yönünden
a) Davacılar tarafından … ya yapılan 102.045,45 TL’nin ödeme tarihi olan 14/12/2015 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bu kısma ilişkin fazla istemin reddine,
b)Davacılar tarafından müteveffa dava dışı…’ın hak sahiplerine yapmış oldukları 60.550,63 TL’nin 07/03/2013 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bu kısma ilişkin fazla istemin reddine,
c-Alınması gerekli 11.106,94-TL karar ve ilam harcından 5.883,61-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 5.223,33-TL eksik harcın davalıdan alınmasına,
d -Davacılar tarafça başlangıçta yapılan 29,20 TL başvuru harcı, 4,30 TL vekalet harcı, 5.883,61 TL peşin harç, ve 2.151,25 TL bilirkişi ücreti ve posta tebligat gideri olmak üzere toplam 8.112,36 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak 3.828,58 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerine bırakılmasına,
e -Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
f -Davacılar vekille temsil olunduğundan kabul edilen dava değeri üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 15.705,76 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
g-Davalı vekille temsil olunduğundan reddedilen dava değeri üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 16.865,67 TL vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalıya verilmesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …