Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/390 E. 2022/688 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/390 Esas
KARAR NO:2022/688

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:06/04/2016
KARAR TARİHİ:23/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı …’e ait … plakalı araç kusurlu şerit değiştirmesi neticesinde müvekkiline ait … plakalı aracın kendisine çarpmasına neden olduğunu, kaza tespit tutanağının incelenmesi halinde davalı sigorta şirketinin sigortalısı diğer davalı …’in aracının asli kusurlu olduğunun anlaşılacağını, bu kaza sebebiyle müvekkiline platin takıldığını, malul kaldığını, müvekkiline olay tarihi sonrasında ayrı ayrı tarihlerde iş göremezlik raporu verildiğini, bu sürelerde çalışamadığından gelir kaybı yaşadığını, bu sebeple huzurdaki davanın açılarak şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalılardan tahsilini, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’ten dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte alınarak müvekkiline ödenmesini, yapılan yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazada sigortalısı … plakalı aracın 21/12/2014-21/12/2015 tarihleri arasında ZMMS poliçesinin bulunduğunu, sadece bu araç yönünden sigortalı aracın kusuru oranında sorumlu tutulabileceklerini, SGK ya müzekkere yazılarak davacıya rücuya tabi bir ödeme veya aylık bağlanıp bağlanmadığının sorulması gerektiğini, var ise bunun düşülmesi gerektiğini, davacının maluliyet durumunun tespiti için ATK ya sevkini, rapor akabinde aktüer incelemenin yapılmasını, poliçe limitinin maktuen ödenecek tutar olmadığını, vekalet ücreti dahil sorumluluğun poliçe kapsamını aşamayacağını, öncelikle davanın husumet , hak düşürücü süre ve zamanaşımı nedeniyle reddini, mahkeme aksi kanaatte ise tüm deliller toplandıktan sonra ATK dan rapor alınmasını, müvekkil sigortalısı aracın kusurlu bulunması halinde poliçe kapsamının dikkate alınmasını, müvekkilinin temerrüte düşmediğini bu sebeple dava tarihi itibari ile yasal faize hükmedilmesini, davanın açılmasına sebebiyet verilmediğinden yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davacının davasında haksız olduğunu, hukuki dayanaktan yoksun ve husumetten reddinin gerektiğini kaza yapan aracın kendi adına kayıtlı olduğunu ancak sürücüsünün diğer davalı … olduğunu bu sebeple kendisi yönünden davanın reddini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Dava trafik kazası nedeniyle sürekli işgöremezlik-maluliyet tazminatı davası olup, davacının tedavi olduğu hastanenin tedavi kayıtları, sigorta şirketindeki hasar dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2013/18924 esas- 2015/4895 karar sayılı ilamına göre” Haksız fiil sonucu çalışma gücünün kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite hastanelerinin Adli Tıp Ana Bilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Mahkemelerce, kazada yaralanan, tazminata konu kişinin tüm tıbbi evrak ve belgeleri temin edilerek yukarıdaki yönteme göre belirlenmesi” gerekmektedir.
Davacı asil ile ilgili Adli Tıp Kurumu Başkanlığı tarafından hazırlanan 11/10/2017 tarihli raporuna göre ” … Hastanesi‘nin 19.07.2015 giriş 25.07.2015 çıkış tarihli epikrizinde; aitk sonraı sol omuz klavikula kırığı gelişen kişinin ilk müdahelesinin dış merkezde yapıldığı, 8 bandaj takıldığı, sol omuz klavikula üzeri hematom, ekimoz, sol omuz eklem romlarının kısıtlı olduğu, klavikula deplase cisim kırığı tanısı ile yatırıldığı ve opere edildiği, … Eğitim ve Araştırma Hastanesi‘nin 07.06.2017 tarihli raporunda; yaklaşık 1.5 yıl önce sol klavikula kırığı nedeniyle opere edildiğini ifade eden hastanın her iki omuz eklem hareketlerinin doğal olduğu, kas gücü muayenesinin doğal olduğu, sol omuz ekleminin hiperabdüksiyonla ve eksternal rotasyonla ağrılı olduğu, Dosyaya ekli grafilerin incelenmesinde;07.06.2017 tarihli grafilerde sol klavikula cisim kırığnın üzerinde tespit materyali ile kaynadığı, … oğlu 1982 doğumlu …’un 19.07.2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren üç (üç) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur. şeklinde görüş ve kanaatine varıldığı belirlenmiştir.
Dosya tüm evrakları hastane grafileri raporları ve davacı asil İstanbul ATK tarafından belirlenen muayene gününde hazır bulunarak muayenesinin yapılması için ATK ya gönderilmiş ATK 04/12/2018 tarihli raporunda “… Hastanesi‘nin 19.07.2015 giriş 25.07.2015 çıkış tarihli epikrizinde; aitk sonraı sol omuz klavikula kırığı gelişen kişinin ilk müdahelesinin dış merkezde yapıldığı, 8 bandaj takıldığı, sol omuz klavikula üzeri hematom, ekimoz, sol omuz eklem romlarının kısıtlı olduğu, klavikula deplase cisim kırığı tanısı ile yatırıldığı ve opere edildiği, … Eğitim ve Araştırma Hastanesi‘nin 07.06.2017 tarihli raporunda; yaklaşık 1.5 yıl önce sol klavikula kırığı nedeniyle opere edildiğini ifade eden hastanın her iki omuz eklem hareketlerinin doğal olduğu, kas gücü muayenesinin doğal olduğu, sol omuz ekleminin hiperabdüksiyonla ve eksternal rotasyonla ağrılı olduğu, Adli Tıp Kurumu 3.Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 11.10.2017 tarih ve 21884 sayılı kararında; … oğlu 1982 doğumlu …’un 19.07.2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren üç (üç) aya kadar uzayabileceği, Kurulumuzun 05.10.2018 tarihli muayenesinde; sağ – sol omuz F: 175-170, E:70-60, ABD:175-170, ADD:70-60, İR:90-90, DR:90-90, Sağ – Sol Dirsek F: 130-130, E:0-0, süp:90-90, pro:90-90, Sağ – Sol El Bileği DF:65-65, DF:65-65 derece ölçüldüğü, sol kol üzerinde ameliyat skarının olduğu, Dosyaya ekli grafilerin Kurulumuzda incelenmesinde; 07.06.2017 tarihli grafilerde sol klavikula cisim kırığının üzerinde tespit materyali ile kaynadığı, … oğlu 1982 doğumlu …’un 19.07.2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından maluliyet tayinine mahal olmadığı, 2.İyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren üç (üç) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur.” şeklinde raporunu sunmuştur.
Dosya nihai raporun hazırlanması için İstanbul ATK ya gönderilmiş olup ATK 10/03/2021 tarihli raporunda ” … Hastanesi‘nin 19.07.2015 giriş 25.07.2015 çıkış tarihli epikrizinde; aitk sonrası sol omuz klavikula kırığı gelişen kişinin ilk müdahalesinin dış merkezde yapıldığı, 8 bandaj takıldığı, sol omuz klavikula üzeri hematom, ekimoz, sol omuz eklem romlarının kısıtlı olduğu, klavikula deplase cisim kırığı tanısı ile yatırıldığı ve opere edildiği, … Eğitim ve Araştırma Hastanesi‘nin 07.06.2017 tarihli raporunda; yaklaşık 1.5 yıl önce sol klavikula kırığı nedeniyle opere edildiğini ifade eden hastanın her iki omuz eklem hareketlerinin doğal olduğu, kas gücü muayenesinin doğal olduğu, sol omuz ekleminin hiperabdüksiyonla ve eksternal rotasyonla ağrılı olduğu, Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 11.10.2017 tarih ve 21884 sayılı kararında; … oğlu 1982 doğumlu …’un 19.07.2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren üç (üç) aya kadar uzayabileceği , Kurulumuzun 05.10.2018 tarihli muayenesinde; sağ – sol omuz F: 175-170, E:70-60, ABD:175-170, ADD:70-60, İR:90-90, DR:90-90, Sağ – Sol Dirsek F: 130-130, E:0-0, süp:90-90, pro:90-90, Sağ – Sol El Bileği DF:65-65, DF:65-65 derece ölçüldüğü, sol kol üzerinde ameliyat skarının olduğu, Kurulumuzun 28.11.2018 tarih 10888 kara sayılı mütalaasında; Sonuç: … oğlu 1982 doğumlu …’un 19.07.2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği, Dosyaya ekli grafilerin incelenmesinde;07.06.2017 tarihli grafilerde sol klavikula cisim kırığının üzerinde tespit materyali ile kaynadığı, 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin sadece Ek-1 bölümünde yapılan değişiklikler içerdiği, Ek-3 ve diğer cetvelleri, meslek grupları bölümünü içermediği, dolayısıyla 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile sadece beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine (hangi hastalık ve arızaların malulen emeklilik kriterlerine uyduğu) ilişkin değerlendirme yapılabileceği, bu nedenle söz konusu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği cihetle; … oğlu 1982 doğumlu …’un 19.07.2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle Kurulumuzun 28.11.2018 tarih ve 10888sayılı kararına eklenecek husus bulunmadığı oy birliği ile mütalaa olunur.” şeklindeki raporunu sunmuştur.
Dosya sunulan deliller hastane evrakları ATK raporları ve tüm bilgi – belgeler incelenerek mahkemece resen seçilen kusur ve aktüer bilirkişi heyetine tevdi edilerek rapor hazırlaması talep edilmiş heyet raporunda “Davacı …’un 19.07.2015 tarihinde geçirdiği kazada yaralanması ile sonuçlanan olaydan dolayı taleplerine ilişkin olarak; A- Kusur Yönüyle … plakalı otomobil sürücüsü …’in yaralanma ile neticelenen dava konusu trafik kazasında % 100 (yüzde yüz) oranında asli derecede kusurlu 34 SP 8593 plakalı otomobil sürücüsü …’un kendi yaralanması ile neticelenen dava konusu trafik kazasında kusursuz olduğu kanaatine varılmıştır. B- Tazminat Yönüyle (TRH 2010 Yaşam Tablosu ve Prograsif Rant Sistemi): Hesaplanan maddi tazminatın toplam 3.034,97 TL olduğu, söz konusu tutarın poliçe teminat üst limitini aşmadığı, söz konusu tutara davanın açıldığı 06.04.2016 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gereği, Dosya içeriği belgelerde, davacı talebi olan çekici ve park masrafları, tedavi Masrafları ve aracını değerinin altında satılması hususunda yeterli ” belge sunulmadığından değerlendirme ve hesaplama yapılamadığı,” şeklinde rapor sunulmuştur.
Netice olarak, mahkememizce aldırılan bilirkişi raporları dosya kapsamına uygun denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli olduğu görülmekle dava konusu kazanın meydana gelmesinde davalılardan …’in %100 oranında kusurlu olduğu ve davacı lehine 3.034,97 TL geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaati oluşmuştur. İş göremezlik tazminatının tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Manevi tazminat talebi yönünden ise; 6098 Sayılı TBK’nun 58. maddesi gereğince; hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İBK gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Bu ilkeler kapsamında, olayın gerçekleşme şekli, yeri, zamanı, manevi tazminatın sebepsiz zenginleşme ve fakirleşme aracı olmaması, tarafların sosyal ekonomik durumları, hak ve nesafet kaideleri birlikte değerlendirildiğinde davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarı yerinde olduğundan; davacı yararına 3.000,00 TL, manevi tazminata hükmedilmesinin ulaşılmak istenilen manevi tatmin (doyum) için yeterli olacağı sonuç ve kanaatine ulaşılmış ve aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile,
1-3.034,97 TL geçici iş göremezlik tazminatının dava tarihi olan 06/04/2016’dan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2- 3.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihi olan 06/04/2016’dan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3- Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
4-Davacının yatırdığı 37,58 TL peşin harç, 29,20 TL başvurma harcı, 4,30 TL vekalet harcı ve 80,70 TL ıslah harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (davalı … Sigorta A.Ş’nin 75,89 TL’den muaf tutulmasına)
5- Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta gideri, bilirkişi ücret olmak üzere toplam 1.864,60 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (davalı … Sigorta A.Ş’nin 932,30 TL’den muaf tutulmasına)
6-Maddi tazminat yönünden davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine göre 3.034,97 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Manevi tazminat yönünden davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine göre 3.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8- Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
9- Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın “Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik”in 207. maddesi uyarınca davacının bildireceği İBAN numarasına, İBAN numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan gider avansında kalan paradan karşılanmak üzere PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürünce davacı tarafa İADESİNE,
10-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 216/1 maddesi uyarınca taraflardan birinin talebi olmadıkça gerekçeli kararın tebliğe çıkarılmamasına,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olarak tarafların yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 28/07/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza