Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/344 E. 2019/419 K. 07.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/344 Esas
KARAR NO : 2019/419
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 22/04/2014
BİRLEŞEN İSTANBUL (KAPATILAN) 22. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2014/140 ESAS SAYILI DOSYASI
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 22/04/2014
BİRLEŞEN İSTANBUL (KAPATILAN) 22. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2014/141 ESAS SAYILI DOSYASI
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 22/04/2014
BİRLEŞEN İSTANBUL (KAPATILAN) 22. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2014/142 ESAS SAYILI DOSYASI
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 22/04/2014
BİRLEŞEN İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2015/497 ESAS SAYILI DOSYASI
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 08/05/2015
KARAR TARİHİ: 07/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan), İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların değişik tescil tarihlerinde iştigal konularında faaliyet gösteren …Şti., … Şti. ve de …Şti.’nin hissedarları olduğunu, takip tarihinden sonra … şirketindeki hissesini 3. bir şahsa devrettiğini, şirketlerin iştigal konularıyla ilgili olarak ihtiyaç duyulan paraların karşılanması amacıyla değişik bankalarla kredi açılmak suretiyle işbirliği işine girildiğini, bu amaçla bankalarla şirketlerin şirketlerin imzalamış olduğu genel kredi sözleşmelerine tarafların müteselsil kefil sıfatıyla imza attıklarını, takip konusu alacakta…Bankası A.Ş. Ve Albaraka bankaları ile şirketin akdettiği, tarafların kefil olduğu kredi ödemesiyle ilgili ödemelerin gününde yapılmaması/riski bankanın uyarısı nedeniyle müvekkilinin değişik tarihlerde şahsen ödediği, davalının şirketteki hissesi oranında rücu alacağından kaynaklı olduğunu, esasen 2 kefil olması nedeniyle %50 oranında olması gereken bu oranda davalının şirketteki hisse oranı %40 esas alındığını, davalının buna dahi itiraz ettiğini belirterek davanın kabulü ile takibe yapılan itirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının genel bir ifade ile şirket borcunu ödediğini, ancak hangi şirketin hangi kredi sözleşmesi gereği borcunu ödediğini açık ve net olarak belirtmediğini, davacının müvekkilinden böyle bir ödeme istemesi ve bu nedenle icra takibi yapmasının yasal olarak mümkün olmadığını, zira şirket ortaklarının Türk Hukukuna göre limited şirketin borçlarından şahsen sorumlu olmadığını, ortakların sorumluluğunun sadece ortaklığa karşı olduğunu ve esas sermaye payı ile sınırlı olduğunu, müvekkilinin şirket borcundan şahsen sorumlu tutulamayacağını, davacının bu nedenle şirket tüzel kişiliğinden bu alacağı talep etmesi gerektiğini, davacının delil listesinde kredi borcunu bizzat ödediğine ilişkin bir ödeme belgesi sunmadığını ve banka kayıtlarına dayandığını, davacının…Bankası ve Albaraka bankalarında akdedilen kredi sözleşmesi gereği borç ödediğini iddia ettiğini, müvekkilinin bu sözleşmelere kefil olup olmadığından emin olmadığını, bu nedenle sözleşmeler dosyaya ibraz edildiğinde durum anlaşılacağından bu yöndeki itiraz haklarını saklı tuttuklarını belirterek davanın reddine, takibin iptaline, davacının %20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN İSTANBUL (KAPATILAN) 22. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2014/140 ESAS SAYILI DOSYASI;
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların değişik tescil tarihlerinde iştigal konularında faaliyet gösteren …Şti., … Şti. ve de …Şti.’nin hissedarları olduğunu, takip tarihinden sonra … şirketindeki hissesini 3. bir şahsa devrettiğini, şirketlerin iştigal konularıyla ilgili olarak ihtiyaç duyulan paraların karşılanması amacıyla değişik bankalarla kredi açılmak suretiyle işbirliği işine girildiğini, bu amaçla bankalarla şirketlerin şirketlerin imzalamış olduğu genel kredi sözleşmelerine tarafların müteselsil kefil sıfatıyla imza attıklarını, takip konusu alacakta … Bankası, … ve … bankaları ile şirketin akdettiği, tarafların kefil olduğu kredi ödemesiyle ilgili ödemelerin gününde yapılmaması/riski bankanın uyarısı nedeniyle müvekkilinin değişik tarihlerde şahsen ödediği, davalının şirketteki hissesi oranında rücu alacağından kaynaklı olduğunu, esasen 2 kefil olması nedeniyle %50 oranında olması gereken bu oranda davalının şirketteki hisse oranı %40 esas alındığını, davalının buna dahi itiraz ettiğini belirterek davanın kabulü ile takibe yapılan itirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının genel bir ifade ile şirket borcunu ödediğini, ancak hangi şirketin hangi kredi sözleşmesi gereği borcunu ödediğini açık ve net olarak belirtmediğini, davacının müvekkilinden böyle bir ödeme istemesi ve bu nedenle icra takibi yapmasının yasal olarak mümkün olmadığını, zira şirket ortaklarının Türk Hukukuna göre limited şirketin borçlarından şahsen sorumlu olmadığını, ortakların sorumluluğunun sadece ortaklığa karşı olduğunu ve esas sermaye payı ile sınırlı olduğunu, müvekkilinin şirket borcundan şahsen sorumlu tutulamayacağını, davacının bu nedenle şirket tüzel kişiliğinden bu alacağı talep etmesi gerektiğini, davacının delil listesinde kredi borcunu bizzat ödediğine ilişkin bir ödeme belgesi sunmadığını ve banka kayıtlarına dayandığını, müvekkilinin ortağı olduğu şirketlerde hiçbir zaman yönetici ortağı ve müdür olmadığını, davacının TEB ve Anadolu Bank bankalarında akdedilen kredi sözleşmesi gereği borç ödediğini iddia ettiğini, müvekkilinin bu sözleşmelere kefil olup olmadığından emin olmadığını, bu nedenle sözleşmeler dosyaya ibraz edildiğinde durum anlaşılacağından bu yöndeki itiraz haklarını saklı tuttuklarını belirterek davanın reddine, takibin iptaline, davacının %20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN İSTANBUL (KAPATILAN) 22. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2014/141 ESAS SAYILI DOSYASI;
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların değişik tescil tarihlerinde iştigal konularında faaliyet gösteren …Şti., … Şti. ve de …Şti.’nin hissedarları olduğunu, takip tarihinden sonra … şirketindeki hissesini 3. bir şahsa devrettiğini, şirketlerin iştigal konularıyla ilgili olarak ihtiyaç duyulan paraların karşılanması amacıyla değişik bankalarla kredi açılmak suretiyle işbirliği işine girildiğini, bu amaçla bankalarla şirketlerin şirketlerin imzalamış olduğu genel kredi sözleşmelerine tarafların müteselsil kefil sıfatıyla imza attıklarını, takip konusu alacakta … Bankası ve … Bank bankaları ile şirketin akdettiği, tarafların kefil olduğu kredi ödemesiyle ilgili ödemelerin gününde yapılmaması/riski bankanın uyarısı nedeniyle müvekkilinin değişik tarihlerde şahsen ödediği, davalının şirketteki hissesi oranında rücu alacağından kaynaklı olduğunu, esasen 2 kefil olması nedeniyle %50 oranında olması gereken bu oranda davalının şirketteki hisse oranı %40 esas alındığını, davalının buna dahi itiraz ettiğini belirterek davanın kabulü ile takibe yapılan itirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının genel bir ifade ile şirket borcunu ödediğini, ancak hangi şirketin hangi kredi sözleşmesi gereği borcunu ödediğini açık ve net olarak belirtmediğini, davacının müvekkilinden böyle bir ödeme istemesi ve bu nedenle icra takibi yapmasının yasal olarak mümkün olmadığını, zira şirket ortaklarının Türk Hukukuna göre limited şirketin borçlarından şahsen sorumlu olmadığını, ortakların sorumluluğunun sadece ortaklığa karşı olduğunu ve esas sermaye payı ile sınırlı olduğunu, müvekkilinin şirket borcundan şahsen sorumlu tutulamayacağını, davacının bu nedenle şirket tüzel kişiliğinden bu alacağı talep etmesi gerektiğini, davacının delil listesinde kredi borcunu bizzat ödediğine ilişkin bir ödeme belgesi sunmadığını ve banka kayıtlarına dayandığını, müvekkilinin ortağı olduğu şirketlerde hiçbir zaman yönetici ortağı ve müdür olmadığını, davacının Anadolu Bank bankasıyla akdedilen kredi sözleşmesi gereği borç ödediğini iddia ettiğini, müvekkilinin bu sözleşmelere kefil olup olmadığından emin olmadığını, bu nedenle sözleşmeler dosyaya ibraz edildiğinde durum anlaşılacağından bu yöndeki itiraz haklarını saklı tuttuklarını belirterek davanın reddine, takibin iptaline, davacının %20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN İSTANBUL (KAPATILAN) 22. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2014/142 ESAS SAYILI DOSYASI;
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların değişik tescil tarihlerinde iştigal konularında faaliyet gösteren …Şti., … Şti. ve de …Şti.’nin hissedarları olduğunu, takip tarihinden sonra … şirketindeki hissesini 3. bir şahsa devrettiğini, şirketlerin iştigal konularıyla ilgili olarak ihtiyaç duyulan paraların karşılanması amacıyla değişik bankalarla kredi açılmak suretiyle işbirliği işine girildiğini, bu amaçla bankalarla şirketlerin şirketlerin imzalamış olduğu genel kredi sözleşmelerine tarafların müteselsil kefil sıfatıyla imza attıklarını, takip konusu alacakta … Bankası ile şirketin akdettiği, tarafların kefil olduğu kredi ödemesiyle ilgili ödemelerin gününde yapılmaması/riski bankanın uyarısı nedeniyle müvekkilinin değişik tarihlerde şahsen ödediği, davalının şirketteki hissesi oranında rücu alacağından kaynaklı olduğunu, esasen 2 kefil olması nedeniyle %50 oranında olması gereken bu oranda davalının şirketteki hisse oranı %40 esas alındığını, davalının buna dahi itiraz ettiğini belirterek davanın kabulü ile takibe yapılan itirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının genel bir ifade ile şirket borcunu ödediğini, ancak hangi şirketin hangi kredi sözleşmesi gereği borcunu ödediğini açık ve net olarak belirtmediğini, davacının müvekkilinden böyle bir ödeme istemesi ve bu nedenle icra takibi yapmasının yasal olarak mümkün olmadığını, zira şirket ortaklarının Türk Hukukuna göre limited şirketin borçlarından şahsen sorumlu olmadığını, ortakların sorumluluğunun sadece ortaklığa karşı olduğunu ve esas sermaye payı ile sınırlı olduğunu, müvekkilinin şirket borcundan şahsen sorumlu tutulamayacağını, davacının bu nedenle şirket tüzel kişiliğinden bu alacağı talep etmesi gerektiğini, davacının delil listesinde kredi borcunu bizzat ödediğine ilişkin bir ödeme belgesi sunmadığını ve banka kayıtlarına dayandığını, müvekkilinin ortağı olduğu şirketlerde hiçbir zaman yönetici ortağı ve müdür olmadığını belirterek davanın reddine, takibin iptaline, davacının %20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2015/497 ESAS SAYILI DOSYASI;
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların değişik tescil tarihlerinde iştigal konularında faaliyet gösteren …Şti., … Şti. ve de …Şti.’nin hissedarları olduğunu, takip tarihinden sonra … şirketindeki hissesini 3. bir şahsa devrettiğini, şirketlerin iştigal konularıyla ilgili olarak ihtiyaç duyulan paraların karşılanması amacıyla değişik bankalarla kredi açılmak suretiyle işbirliği işine girildiğini, bu amaçla bankalarla şirketlerin şirketlerin imzalamış olduğu genel kredi sözleşmelerine tarafların müteselsil kefil sıfatıyla imza attıklarını, takip konusu alacağın değişik bankalar ile şirketlerin akdettiği ödemelerle ilgili olduğunu, ödemelerin gününde yapılmaması/riski bankaların uyarısı nedeniyle müvekkilinin değişik tarihlerde şahsen ödeyip davalının şirketteki hissesi oranında rücu alacağından kaynaklı olduğunu, takibe girişilirken davalının şirketteki hisse oranının %40 esas alındığını belirterek davanın kabulü ile takibe yapılan itirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının genel bir ifade ile şirket borcunu ödediğini, ancak hangi şirketin hangi kredi sözleşmesi gereği borcunu ödediğini açık ve net olarak belirtmediğini, davacının müvekkilinden böyle bir ödeme istemesi ve bu nedenle icra takibi yapmasının yasal olarak mümkün olmadığını, zira şirket ortaklarının Türk Hukukuna göre limited şirketin borçlarından şahsen sorumlu olmadığını, ortakların sorumluluğunun sadece ortaklığa karşı olduğunu ve esas sermaye payı ile sınırlı olduğunu, müvekkilinin şirket borcundan şahsen sorumlu tutulamayacağını, davacının bu nedenle şirket tüzel kişiliğinden bu alacağı talep etmesi gerektiğini, davacının delil listesinde kredi borcunu bizzat ödediğine ilişkin bir ödeme belgesi sunmadığını ve banka kayıtlarına dayandığını, müvekkilinin ortağı olduğu şirketlerde hiçbir zaman yönetici ortağı ve müdür olmadığını, davacının kötüniyetli olduğunu, şirket yönetimlerinde basiretsiz davrandığını ve hukuka aykırı işlemler yaptığını belirterek davanın reddine, takibin iptaline, davacının %20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan asıl dava ve birleşen davalar İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Dava konusu ihtilaf; davacı ile davalının ortağı olduğu şirketlerin kullandığı krediler nedeniyle, davacı tarafından yapıldığı iddia edilen ödemelerin, şirketlerdeki hissesi oranında davalıdan tahsili için başlatılan icra takiplerine, davalı tarafından itiraz edilmesi nedeniyle, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı ve varsa alacağının miktarı, alacak nedeniyle yapılan takibe ilişkin itirazın iptali koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Asıl dosyaya konu İstanbul …İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 5.984,00 EURO üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Birleşen İstanbul (Kapatılan) 22. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/140 Esas sayılı dosyasına konu İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 34.172,00 USD üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Birleşen İstanbul (Kapatılan) 22. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/141 Esas sayılı dosyasına konu İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 94.440,00 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Birleşen İstanbul (Kapatılan) 22. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/142 Esas sayılı dosyasına konu İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 2.051,27 EURO üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Birleşen İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/497 esas sayılı dosyasına konu İstanbul …İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 38.960,00 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
İddia, savunma, toplanan deliller kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve bilirkişi heyeti sunmuş olduğu kök ve ek raporlarında özetle; davacının Takip tarihi itibariyle asıl davada 8.984 EURO, Birleşen İstanbul 22 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/140 Esas sayılı dosyas ile açılan davada 26.532 USD, Birleşen İstanbul 22 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/141 Esas sayılı dosyası ile açılan davada 93.460,00 TL, Birleşen İstanbul 22 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/142 Esas sayılı dosyası ile açılan davada 2.037.20 EURO, Birleşen İstanbul 2 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/497 Esas sayılı dosyası ile açılan davada 38.960 TL alacaklı olduğu yönünde hesaplama yapılama yapılarak rapor sunulmuştur.
Dava dışı şirketlere ilişkin kayıtlar celp edilmiş olup, dava dışı … Şti.’nin …Müdürlüğünde … sicil numarası ile kayıtlı olduğu ve sermayesinin 1.700.000,00 TL olduğu, davacının 680.000,00 TL sermaye ile % 40 oranında, davalının 680.000,00 TL sermaye ile % 40 oranında, dava dışı …’ın ise 340.000,00 TL sermaye ile % 20 oranında hissedar olduğu, dava dışı … Şti.’nin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde … sicil numarası ile kayıtlı olduğu ve sermayesinin 100.000,00 TL olduğu, davacının 40.000,00 TL sermaye ile % 40 oranında, davalının 40.000,00 TL sermaye ile % 40 oranında, dava dışı …’ın ise 20.000,00 TL sermaye ile % 20 oranında hissedar olduğu,
dava dışı … Şti.’nin… Müdürlüğünde … sicil numarası ile kayıtlı olduğu ve sermayesinin 500.000,00 TL olduğu, davalının şirketteki % 40 oranındaki hissesini… Noterliğinin 11/02/2014 tarih ve… yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesi ile …’a devrederek ortaklıktan ayrıldığı ve 17/03/2014 tarih ve 8529 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde tescil ve ilan edildiği, davacının şirketteki % 40 oranındaki hissesini … Noterliğinin 02/04/2014 tarih ve … yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesi ile …’a devrederek ortaklıktan ayrıldığı, dava dışı …’ın şirketteki % 20 oranında hissesini … Noterliğinin 02/04/2014 tarih ve… yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesi ile …’a devrederek ortaklıktan ayrıldığı ve bu devirlerin ise 30/04/2014 tarih ve 8560 sayılı …Gazetesinde tescil ve ilan edildiği, bu nedenlerle dava dışı … Şti.’nin tek ortağının dava dışı … olduğu belirlenmiştir.
Tarafların ortak oldukları şirketler limited şirketi olup, sermaye şirketi türü olan limited şirketler de ortaklar açısından kural olarak sınırlı sorumluluk ilkesi geçerlidir ve ortağın asıl borcu, taahhüt ettiği sermayeyi ödemektir. Sermaye borcunu tam olarak yerine getiren ortağın sorumluluğu sona ermektedir. Türk Hukukunda ortaklar, limited şirketin borçlarından şahsen sorumlu değildirler. Bu kapsamda davalının ortaklık nedeniyle sorumluluğunun olmadığı ancak dosyaya celp edilen kayıtların incelenmesinde tarafların ortağı oldukları şirketlerin kullandığı bir kısım krediler nedeniyle müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile kredi sözleşmelerinde imzalarının olduğu, bu nedenle davalının davalı ile birlikte kefil olduğu kredi sözleşmeleri kapsamında 818 sayılı BK 488.maddesi / 6098 sayılı TBK’nun 587.maddesi uyarınca sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır ki 818 sayılı BK’nun 488.maddesinde ise; “Birden ziyade eşhas birlikte mütecezzi bir borca kefil oldukları takdirde bunlardan her biri kendi hisseleri mikdarınca adi kefil gibi ve diğerlerinin hisseleri hakkında kefile kefil sıfatı ile mesul olur. Kefiller, gerek asıl borçlu ile beraber gerek kendi beyinlerinde müteselsil olmaklığı iltizam etmişler ise her biri borcun tamamından mes’ul olup ancak diğerlerinin hissesi için onlara rücu hakkını haizdirler. Kefaletin, aynı borca diğer kimselerinde kefalet etmesi şartiyle vakı olduğuna alacaklının vukufu bulunduğunu kabule mahal olan hallerde bu şart tahakkuk etmezse, kefil mes’uliyetten beri olur.”, 6098 sayılı TBK’nun 587.maddesinde; “Birden çok kişi, aynı borca birlikte kefil oldukları takdirde, her biri kendi payı için adi kefil gibi, diğerlerinin payı için de kefile kefil gibi sorumlu olur. Borçluyla birlikte veya kendi aralarında müteselsil kefil olarak yükümlülük altına giren kefillerden her biri, borcun tamamından sorumlu olur. Ancak, bir kefil, kendisiyle birlikte daha önce veya aynı zamanda müteselsilen yükümlü bulunan ve Türkiye’de takip edilebilen bütün kefillere karşı takibe girişilmiş olmadıkça, kendi payından fazlasını ödemekten kaçınabilir. Bir kefil, bu hakkı, diğer kefillerin kendi paylarını ödemiş veya ayni güvence sağlamış olmaları durumunda da kullanabilir. Aksine anlaşmalar saklı kalmak kaydıyla, borcu ödeyen kefil, kendi paylarını daha önce ödememiş olmaları ölçüsünde, diğer kefillere karşı rücu hakkına sahiptir. Bu hak, borçluya rücudan önce de kullanılabilir. Alacaklı, kefilin aynı alacak için başka kişilerin de kefil olduğunu veya olacağını varsayarak kefalet ettiğini biliyor veya bilmesi gerekiyorsa, bu varsayımın sonradan gerçekleşmemesi veya kefillerden birinin alacaklı tarafından kefalet borcundan kurtarılması ya da kefaletinin hükümsüz olduğuna karar verilmesi durumunda kefil, kefalet borcundan kurtulur. Birbirlerinden bağımsız olarak aynı borç için kefil olanlardan her biri, kefalet borcunun tamamından sorumlu olur. Ancak, borcu ödeyen kefil aksine anlaşma olmadıkça, diğerlerine toplam kefalet miktarındaki payı oranında rücu hakkına sahiptir.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Asıl dava yönünden değerlendirme;
Asıl davada, İstanbul… İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile tarafların ortağı olduğu şirketlerin kullandığı krediler nedeniyle davacı tarafından ödenen bedellerden, davalının şirketlerdeki hissesi oranında (% 40) hesap edilen 5.984,00 EURO alacağın tahsili için takip başlatıldığı, dava dilekçesinde takip konusu alacağın…Bankası AŞ ve … AŞ’den kullanılan kredilere ilişkin olduğunun belirtildiği, bilirkişi incelemesi neticesinde davacı tarafından…Bankası AŞ’den kullanılan kredi nedeniyle 11.800,00 EURO ve … AŞ’den kullanılan kredi nedeniyle 3.160,00 EURO olmak üzere toplam 14.960,00 EURO ödendiğinin tespit edildiği, kredi sözleşmelerinde gerek davacı gerekse davalının müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile kefaletlerinin bulunduğu, bu nedenle davalının da sorumluğunun bulunduğu ve davacı tarafından krediler nedeniyle 14.960,00 EURO ödenmiş olması sebebiyle talep gereğince davalının ödenen bedelin % 40’ına tekabül den 5.984,00 EURO’dan sorumlu olduğu kanaatine varıldığından asıl davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Birleşen İstanbul (Kapatılan) 22. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/140 Esas sayılı dosyası yönünden değerlendirme;
Birleşen İstanbul (Kapatılan) 22. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/140 Esas sayılı dosyasına konu davada İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile tarafların ortağı olduğu şirketlerin kullandığı krediler nedeniyle davacı tarafından ödenen bedellerden, davalının şirketlerdeki hissesi oranında (% 40) hesap edilen 34.172,00 USD alacağın tahsili için takip başlatıldığı, dava dilekçesinde takip konusu alacağın …, … ve … AŞ’den kullanılan kredilere ilişkin olduğunun belirtildiği, bilirkişi incelemesi neticesinde davacı tarafından …’dan kullanılan kredi nedeniyle 25.000,00 USD ve …’den kullanılan kredi nedeniyle 41.330,00 USD olmak üzere toplam 66.330,00 USD ödendiğinin tespit edildiği, kredi sözleşmelerinde gerek davacı gerekse davalının müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile kefaletlerinin bulunduğu, bu nedenle davalının da sorumluğunun bulunduğu ve davacı tarafından krediler nedeniyle 66.330,00 USD ödenmiş olması sebebiyle talep gereğince davalının ödenen bedelin % 40’ına tekabül den 26.532,00 USD’den sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır. Davacı tarafından ayrıca … AŞ’den kullanılan kredi nedeniyle ödenen bedelin de % 40’ı talep edilmiş ise de, davalının bu kredi nedeniyle kefaletinin bulunmadığı ve yukarıda yapılan açıklamalar gereğince de sırf şirket ortağı olması nedeniyle kişisel sorumluluğuna gidilmesi mümkün olmadığından davacının fazlaya ilişkin bu talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Birleşen İstanbul (Kapatılan) 22. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/141 Esas sayılı dosyası yönünden değerlendirme;
Birleşen İstanbul (Kapatılan) 22. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/141 Esas sayılı dosyasına konu davada, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile tarafların ortağı olduğu şirketlerin kullandığı krediler nedeniyle davacı tarafından ödenen bedellerden, davalının şirketlerdeki hissesi oranında (% 40) hesap edilen 94.490,00 TL alacağın tahsili için takip başlatıldığı, dava dilekçesinde takip konusu alacağın …’dan kullanılan kredilere ilişkin olduğunun belirtildiği, bilirkişi incelemesi neticesinde davacı tarafından …’dan kullanılan kredi nedeniyle 233.650,00 TL ödendiğinin tespit edildiği, kredi sözleşmelerinde gerek davacı gerekse davalının müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile kefaletlerinin bulunduğu, bu nedenle davalının da sorumluğunun bulunduğu ve davacı tarafından krediler nedeniyle 233.650,00 TL ödenmiş olması sebebiyle talep gereğince davalının ödenen bedelin % 40’ına tekabül den 93.460,00 TL’den sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır. Davacı tarafından ayrıca … AŞ’den kullanılan kredi nedeniyle ödenen bedelin de % 40’ı talep edilmiş ise de, davalının bu kredi nedeniyle kefaletinin bulunmadığı ve yukarıda yapılan açıklamalar gereğince de sırf şirket ortağı olması nedeniyle kişisel sorumluluğuna gidilmesi mümkün olmadığından davacının fazlaya ilişkin bu talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Birleşen İstanbul (Kapatılan) 22. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/142 Esas sayılı dosyası yönünden değerlendirme;
Birleşen İstanbul (Kapatılan) 22. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/142 Esas sayılı dosyasına konu davada, İstanbul 9. İcra Müdürlüğünün 2014/999 Esas sayılı takip dosyası ile tarafların ortağı olduğu şirketlerin kullandığı krediler nedeniyle davacı tarafından ödenen bedellerden, davalının şirketlerdeki hissesi oranında (% 40) hesap edilen 2.037,20 EURO ve 14,07 EURO işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.051,27 EURO alacağın tahsili için takip başlatıldığı, dava dilekçesinde takip konusu alacağın …’dan kullanılan kredilere ilişkin olduğunun belirtildiği, bilirkişi incelemesi neticesinde davacı tarafından …’dan kullanılan kredi nedeniyle 5.093,00 EURO ödendiğinin tespit edildiği, kredi sözleşmelerinde gerek davacı gerekse davalının müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile kefaletlerinin bulunduğu, bu nedenle davalının da sorumluğunun bulunduğu ve davacı tarafından krediler nedeniyle 5.093,00 EURO ödenmiş olması sebebiyle talep gereğince davalının ödenen bedelin % 40’ına tekabül den 2.037,20 EURO’dan sorumlu olduğu ancak takip tarihinden önce temerrüt oluşmadığından faiz isteminin yerinde olmadığı kanaatine varıldığından davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Birleşen İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/497 Esas sayılı dosyası yönünden değerlendirme;
Birleşen İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/497 Esas sayılı dosyasına konu davada, İstanbul… İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile tarafların ortağı olduğu şirketlerin kullandığı krediler nedeniyle davacı tarafından ödenen bedellerden, davalının şirketlerdeki hissesi oranında (% 40) hesap edilen 38.960,00 TL alacağın tahsili için takip başlatıldığı, dava dilekçesinde takip konusu alacağın … Bank AŞ, … ve İş Bankası AŞ’den kullanılan kredilere ilişkin olduğunun belirtildiği, bilirkişi incelemesi neticesinde davacı tarafından … Bank AŞ’den kullanılan kredi nedeniyle 31.400,00 TL, …’dan kullanılan kredi nedeniyle 7.000,00 TL ve İş Bankası AŞ’den kullanılan kredi nedeniyle 59.000,00 TL olmak üzere toplam 97.400,00 TL ödendiğinin tespit edildiği, kredi sözleşmelerinde gerek davacı gerekse davalının müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile kefaletlerinin bulunduğu, bu nedenle davalının da sorumluğunun bulunduğu ve davacı tarafından krediler nedeniyle 97.400,00 TL ödenmiş olması sebebiyle talep gereğince davalının ödenen bedelin % 40’ına tekabül den 38.960,00 TL’den sorumlu olduğu kanaatine varıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
İİK 67/2 maddesinde “…borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmü yer almakta olup, davalının itirazında haksız olduğu ve alacağın likit olduğu dikkate alınarak asıl ve birleşen davalarda alacak miktarının %20’sine tekabül den icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2015/10710 Esas, 2016/3724 Karar sayılı; “…Yabancı para cinsinden yapılan icra takiplerinde, İİK’nun 67. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına karar verilmesi halinde, yabancı paranın takip tarihindeki Türk Lirası karşılığı esas alınmak suretiyle tazminat hesabı yapılması gerekirken, yabancı para üzerinden tazminata karar verilmesi isabetli olmamıştır. Hükümde tahsiline karar verilen yabancı para alacağının, karar tarihi itibarıyla TCMB efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığı üzerinden nispi vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken, bu kurala uyulmadan yapılan vekalet ücreti hesabı doğru olmamıştır.” şeklindeki ilamı gereğince EURO ve USD olan takipler yönünden bu yönde hesaplamalar yapılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M :
1-Asıl davanın kabulü ile, davalının İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 5.984,00 EURO asıl alacak üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren davacının talebini aşmamak kaydıyla 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca faiz uygulanmasına,
Alacak tutarı 18.703,95 TL’nin (5.984,00 EURO’nun takip tarihindeki karşılığı) %20 oranında hesap edilen 3.740,79 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Birleşen İstanbul 22. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/140 Esas sayılı dosyası ile açılan davanın kısmen kabulü ile, davalının İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 26.532,00 USD asıl alacak üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren davacının talebini aşmamak kaydıyla 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alacak tutarı 59.784,55 TL’nin (26.532,00 USD’nin takip tarihindeki karşılığı) %20 oranında hesap edilen 11.956,91 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Birleşen İstanbul 22. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/141 Esas sayılı dosyası ile açılan davanın kısmen kabulü ile, davalının İstanbul … İcra Dairesinin… Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 93.460,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alacak tutarı 93.460,00 TL’nin %20 oranında hesap edilen 18.692,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Birleşen İstanbul 22. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/142 Esas sayılı dosyası ile açılan davanın kısmen kabulü ile, davalının İstanbul 9. İcra Dairesinin 2014/999 Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 2.037,20 EURO asıl alacak üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren davacının talebini aşmamak kaydıyla 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alacak tutarı 6.136,86 TL’nin (2.037,20 EURO’nun takip tarihindeki karşılığı) %20 oranında hesap edilen 1.227,37 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Birleşen İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/497 Esas sayılı dosyası ile açılan davanın kabulü ile, davalının İstanbul… İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 38.960,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
Alacak tutarı 38.960,00 TL’nin %20 oranında hesap edilen 7.792,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Asıl dava yönünden;
6-Alınması gerekli 2.823,14 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 225,95 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 2.598,19 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Davacı yanca yapılan 254,95 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.896,13 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
9-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Birleşen İstanbul (Kapatılan) 22. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/140 Esas Sayılı Dava Dosyası Yönünden;
10-Alınması gerekli 11.178,52 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 930,00 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 10.248,52 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
11-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 29,00 TL gider ile yargılama aşamasında yapılan 33,85 TL olmak üzere toplam 62,85 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 48,39 TL yargılama gideri, peşin harç gideri 930,00 TL toplamı 978,39 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
12-Davalı tarafça yapılan 9,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 2,07 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
13-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 15.768,64 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
14-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 5.533,42 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
15-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Birleşen İstanbul (Kapatılan) 22. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/141 Esas Sayılı Dava Dosyası Yönünden;
16-Alınması gerekli 6.384,25 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.140,70 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 5.243,55 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
17-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 29,00 TL gider ile yargılama aşamasında yapılan 33,85 TL olmak üzere toplam 62,85 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 62,19 TL yargılama gideri, peşin harç gideri 1.140,70 TL toplamı 1.202,89 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
18-Davalı tarafça yapılan 9,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 0,09 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
19-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 10.226,80 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
20-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 980,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
21-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Birleşen İstanbul (Kapatılan) 22. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/142 Esas Sayılı Dava Dosyası Yönünden;
22-Alınması gerekli 961,16 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 74,65 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 886,51 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
23-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 29,00 TL gider ile yargılama aşamasında yapılan 33,85 TL olmak üzere toplam 62,85 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 62,41 TL yargılama gideri, peşin harç gideri 74,65 TL toplamı 137,06 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
24-Davalı tarafça yapılan 9,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 0,06 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
25-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
26-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 97,17 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
27-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Birleşen İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/497 Esas Sayılı Dava Dosyası Yönünden;
28-Alınması gerekli 2.661,35 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 470,54 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 2.190,81 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
29-Davacı yanca başlangıçta yapılan 502,34 TL, yargılama aşamasında yapılan 106,00 TL posta gideri toplamı 608,34 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
30-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.635,60 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
31-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Asıl ve birleşen davalar yönünden ortak yapılan yargılama giderleri,
32-Asıl ve birleşen davalar yönünden yapılan 344,85 TL posta gideri ile bilirkişi incelemesi için yapılan 1.050,00 TL giderin toplamı olan 1.394,85 yargılama giderinin asıl ve birleşen davalar üzerinden kabul red oranına göre hesaplanan 1.227,46 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre kesin süre içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
e-imza
Hakim …
e-imza
BU EVRAK 5070 SAYILI KANUN GEREĞİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR