Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/305 E. 2021/732 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/305 Esas
KARAR NO : 2021/732
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/08/2015
KARAR TARİHİ : 14/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil davacı şirket ile davalı şirket arasında imzalanan 21.02.2014 tarihli Bayi Sözleşmesi ile davalının bayiliğini yapmaya başlayan ve showroom açan davacı şirketin yetkilisi … ‘ın sözleşme gereği 400.000,00-TL lik şahsi kefalet sözleşmesi imzaladığını, ayrıca cari hesapta mal alımlarında kullanılmak üzere teminat olarak verilen 500.000,00-TL miktarlı 10 adet çekin vadesinde ödendiğini ve cari hesaptan düşümü yapıldığını, müvekkili şirketin daha sonra teminat miktarını 300.000,00-TL’na düşürmek istediğini, çeklerden 200.000,00-TL kısmının kendisine iadesini istediğini, davacı talebini kabul eden davalı şirket tarafından 200.000,00-TL bedelli çekin müvekkiline iade edildiğini, davalının bu durumu bahane ederek müvekkili firmaya mal satışını kestiğini, bir süre sonra da bayilik sözleşmesini feshettiğini ve stoktaki malların iadesini istediğini, müvekkilinin cari hesapta mutabakat sağlanması ve mutabakat sonucunda davalı şirkette bedelsiz kalacak olan … Bankası … Şubesi’ne ait … hesap, … no’lu, 30.09.2015 tarihli 50.000,00-TL bedelli ve … no’lu 30.10.2015 tarihli 50.000,00-TL bedelli çeklerin kendisine gönderilmesi şartı ile stoktaki malları davalıya iade ettiğini, davalı tarafından müvekkiline gönderilen cari hesap dökümüne göre 40.701,83-TL’na düşen borcun davalıya verilen … Bankası … Şubesi’ne ait … hesap, … no’lu, 30.08.2015 tarihli 50.000,00-TL bedelli çek ile ödendiğini, bu şekilde cari hesabın sıfırlandığını, müvekkilinin 9.300,00- TL alacaklı konumuna geçtiğini, bu mutabakatın sonrasında daha önce çeklerin iade edileceği davalı tarafından kabul edilmesine rağmen telefon ve mail yoluyla çeklerin istemesine rağmen, bedelsiz kalan çekerin iade edilmediğini, davalı şirket müdürü tarafından, çeklerin bankaya takasa verildiğinin, vadesi gelince ödenmesinin, daha sonra fazla ödemeleri dava açarak isteyebileceklerinin bildirildiğini, davalı şirket yetkilisinin hiç bir haklı sebep yokken bedelsiz kalmış çekleri elinde tutması nedeniyle keşide edilen … Noterliği’nin 21.08.2015 tarih … Y.s. ihtarnameden sonuç alınamadığını ileri sürerek, bedelsiz kalan … Bankası … Şubesi’ne ait … hesap, … no’lu, 30.09.2015 tarihli 50.000,00-TL bedelli ve … no’lu, 30.10.2015 tarihli, 50.000,00-TL bedelli çeklerin iptaline, ödeme ve karşılıksız kaşesi işlemlerinin durdurulması için öncelikle ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesi davalıya 08.09.2015 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı vekili 14.09.2015 tarihli cevap dilekçesi ile; taraflar arasında düzenlenen 21.02.2014 tarihli bayi sözleşmesinin 16. maddesinde tarafların yetki sözleşmesi yaptığını, yetki sözleşmesine göre davaya bakmakta yetkili mahkememin İstanbul mahkemeleri olduğunu ileri sürerek, mahkememizin yetkisine itirazda bulunmuş, TTK.’nun 757. maddesi ile çek iptali davasını açma hakkı hamile tanınmakla husumet itirazında bulunmuş, davacının çeklerin iptalini ve söz konusu çekler için ödeme yasağı kararı verilmesini talep ettiğini ancak borçlu olmadığının tespitini talep etmediğinden, davacı tarafın aktif husumet ehliyeti olmadığını, taraflar arasında imzalanan 500.000,00-TL’lik paket bayilik sözleşmesinde var olan her yıl ciro artırımı, teminat yapısı vb. birçok kriteri karşılayamayacak durumda kalan davacı bayiden istenilen teminat verilmediği için müvekkilinin iyi niyetli hareket ederek davacının riskinin 300.000,00-TL’na düşürdüğünü, ancak davacının showroomda başka marka iklimlendirme cihazlarının satışına başladığını, müvekkili şirketin bölge müdürü ile birlikte işbirliği içinde hareket ederek müvekkili şirketin merkezine yanıltıcı bilgiler vererek riski artırdığını, müvekkili şirkette iş akdi sona eren bölge müdürünün davacı şirkette çalışmaya başladığını, davacının elinde bulunan bir kısım ürünün alındığını ve satışının yapıldığını, fakat showroom özel fiyat ile yollanan ürünlerin satış bedelinin kendilerine ödenmediğini, ödemelerini muntazam yapamayan davalının çıkma talebinin müvekkili tarafından kabul edildiğini, 200.000,00-TL bedelli çekin kendisine iade edilerek uzun vadede ödeme kolaylı sağlandığını, davacının paket programından çıkınca müvekkili tarafından 40.701,83-TL cari hesap alacağı, 49.708,00-TL vade farkı 21.196,26-TL showroom özel fiyat ile yollanan ürünlerin paketin bozulmasından kaynaklı fiyat farkı olmak üzere toplam 111.606,65-TL + KDV ödeme yapması için davacının bilgilendirildiğini ancak taraflar arasında kesin hesap mutabakatı yapılmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kambiyo senetlerinden kaynaklanan bedelsizlik def’ine dayanan menfi tespit istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Davacı tarafın dava dilekçesinde delil olarak açıkça ticari defter ve kayıtlara dayanıldığı da gözetilerek, iddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemlerine ait davacı taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde mali inceleme yapılması hususunda davacı şirketin bulunduğu mahal mahkemesi olan … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmış olup; talimat kapsamında davacı tarafından ticari defter ve kayıtların incelemeye sunulmamış olması sebebiyle talimatın bila ikmal iade edildiği, mahkememizce 12/09/2019 tarihli celsede davacı tarafın defter ve kayıtlarının incelenmesi hususunda davacı tarafın defter ve kayıtların ibraz edilmemesinin hukuki sonuçlarının ihtarını da ihtiva eder şekilde yeniden talimat yazılmasına dair karar verildiği, karar gereğince talimat yazıldığı ancak davacı tarafça ticari defter ve kayıtların sunulmaması sebebiyle gerekli incelemenin yapılamadığı bu kapsamda davacı tarafın defter ve kayıtlarının incelenmesi talebinden vazgeçilmiş sayıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce 01/06/2021 tarihli celsede HMK m.222 ve dava dilekçesinde ticari defter ve kayıtlara delil olarak dayanıldığı ve davacı tarafından davalı tarafın defter ve kayıtlarının incelenmesinin talep edildiği gözetilerek uyuşmazlığın aydınlatılması için davalı tarafın defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesi hususunda ihtaratlı ara karar kurulmuş ve karar gereğince dosya bilirkişiye tevdi edilmiş ise de, bilirkişi heyeti tarafından davalı tarafından da inceleme için defter ve kayıt ibraz edilmemesi sebebiyle gerekli incelemenin yapılamadığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen defter ve kayıtların ibrazı hususundaki ihtaratlı kesin sürelere rağmen davacı tarafça ticari defter ve kayıtlar ibraz edilmemiş, davacı tarafından dayanılan diğer bir delil olan 27/01/2016 tarihli ” Mutabakat Formu” başlıklı mutabakat formunda dava konusu edilen 50.000,00 TL bedelli iki adet çekten bahsedilmediği bu hali ile söz konusu belgenin dava konusu çekler sebebiyle davalıya borçlu olunmadığını ispatlamaya elverişli kabul edilemeyeceği açıktır.
Keşideci davacı tarafından, hukuki ilişkiden mücerret olan çeklerdeki imzalar inkâr edilmemiştir. Davacı tarafından davaya konu çeklerin bedelsiz olduğu ileri sürüldüğünden ispat yükü davacıya düşmekte olup, davacı keşideci tarafından imzalanan çeklerin davacının iddia ettiği sebeplerle davalıya ciro edildiği ve ardından bedelsiz kaldığı yönünde HMK 200. maddesi anlamında dosya kapsamında delil bulunmadığı anlaşılmakla ispat edilemeyen davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30-TL karar ve ilam harcının peşin yatırılan 1.707,75-TL peşin harçtan mahsubu ile geriye kalan 1.648,45-TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve taktir olunan 13.450,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.14/12/2021

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)