Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/3 E. 2019/299 K. 01.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/3 Esas
KARAR NO : 2019/299
DAVA : Yönetim Kurulu Kararlarının Yokluğu, Butlanı
DAVA TARİHİ: 04/01/2016
BİRLEŞEN İSTANBUL 2.ASLİYE TİCARET MAH.2016/391 E.SAYILI DOSYASI
DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ: 08/04/2016
KARAR TARİHİ: 01/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: …nin 09.05.1991 tarih 3772 sayılı ticaret sicil gazetesinde tescil ve ilan edildiğini, kanuna ve ana sözleşme hükümlerine göre şirket yönetiminin dışarıya karşı temsilinin yönetim kuruluna ait olması gerektiğini, şirketin yönetimi ve üçüncü şahıslara karşı temsilinin yönetim kurulunun görevinde olduğunu, hisse sahibi olmayanların yönetimde görevlendirilmesi sonunda göreve başlayabilmelerinin kendilerine imza ve yetki verilebilmesi, yetkilerin kullanılabilir olması ana sözleşmede açık bir biçimde hissedarlık vasfının kazanılma şartının gerçekleşmesine bağlandığını, 14.12.2005 tarihli genel kurulda …, …, …, …, Salih Kaya’nın 3 yıl için yönetim kurulu üyeliklerine seçildiklerini, hissedar olduklarında görevlerine başlayabileceklerini, hissedar olmadan seçilen bu kişilerin hiç bir zaman şirket hissedarı olmadıklarını, hissedar olmayan …’nin 22.02.2007 tarihli sözleşme ile hisselerini devir edip yönetim kurulundan istifa ettiğini, yine hissedar olmayan Salih Kaya’nın da aynı şekilde yönetimden istifa ettiğini, yok hükmündeki yönetim kurulunun 21.02.2007 tarihi itibari ile hissedar olan …, … ve hissedar olmayan …’den ibaret kaldığını, kalan üç kişinin şirketin yönetim kurulunun toplanma, karar alma nisabı için yeterli olmadığını, geçersiz yönetim kurulunun toplanarak 18 sayılı yönetim kurulu kararı ile şirket hissedarı olmayan …’nun ilk genel kurul toplantısına kadarki sürede görev yapmak üzere yönetim kuruluna napsedildiğini, …’in kurul dışı bırakıldığını, geçersiz yönetim kurulunun bu sefer de 4 kişi olarak toplandığını ve 19 sayılı yönetim kurulu kararı aldıklarını, 19 sayılı yönetim kurulu kararının …’nun şirketin ortağı olduğunun kabulü hakkında olduğunu, 18 ve 19. kararların ticaret sicilde tescil ve ilan edilmediğini, hissedar olan …, … ve hissedar olmayan … huzuru ile toplanan yönetim kurulunun 22 no’lu kararla bu kere ortaklık vasfı olmayan …’nu tekrar, ortaklık hissesi olmayan başka biri olan …’i yönetim kuruluna seçerek yönetim kurulunun 5 kişi olması şeklini temin ettiklerini, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi kararı ile 18, 22, 23, 24 sayılı kararların yok hükmünde sayıldığını, 12.07.2007 tarihli genel kurulun ortaklık vasfı olmayanlar tarafından toplandığını, illegal yönetim kurulu oluşturulduğunu, yeni ve gayrıkanuni toplanan genel kurul kararlarının İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı dosyadan yok sayılmasına karar verildiğini, ortaklık vasıfları olmayanların katılım ve oyu ile ortak olmayanların yönetim kuruluna seçildiğini, illegal yönetim kurulunun 12.07.2007 tarih ve 33 sayılı kararı ile kendi aralarında iş bölümü yaptıklarını, şirketi temsilde karar oluşturduklarını, 33 sayılı kararın ticaret sicilde ilan edildiğini, 33 sayılı kararla yönetim kuruluna seçilmiş, ilan edilerek aleniyet kazanmış kişiler … ve … ve …’in görevlerinden istifa ettiklerini, 34 sayılı yönetim kurulu kararı ile istifalarının kabul edildiğini, 34, 38 ve 39 sayılı kararlarla yeni yönetim kurulu düzenlendiğini ve görev taksimi yapıldığını, ticaret sicilde ilan edildiğini, ticaret sicilde ilan tarihinden önce bir tarihte …’un da yönetimden istifa ettiğini, ihbar edilen şirkete İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi… esas sayılı kesin ilamı ile yönetim kayyımı tayin edilerek 23.08.2010 tarihinde tescil ve ilan edildiğini, 14.12.2005 tarihinde başlayan illegal sürecin sonlandırıldığını, açıklanan nedenlerle; 22.12.2005 tarihli 16 sayılı kararının yok sayılmasına, ticaret sicilde tescil ve ilan edilmeyen fakat İlmar … A.Ş için bağlayıcılık ifade eden 34 ve 38 sayılı yönetim kurulu kararlarının yok sayılmasına, 25.09.2007 tarihinde ticaret sicilde tescil ve ilan edilmiş 33 ve 39 sayılı yönetim kurulu kararının yok sayılmasına, ihbar edilen şirketin yok hükmündeki kararlarla verilen imza yetkilerinin geçersizliğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: TTK amir hükümleri nazarı alındığında genel kurul kararlarının iptali için 3 aylık hak düşürücü/zamanaşımı süre olduğunu, davanın süresinde açılmadığını, davacının kötü niyetli olduğunu, iptali istenilen kararların üstünden 8 yıl geçtikten sonra iptal davasının açılmış olmasının hakkaniyet ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, açıklanan nedenlerle; öncelikle haksız ve hukuka aykırı açılan davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini, davacının haksız ve hukuksuz kötüniyetli tavrından mütevellit %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini, davacı ve vekilinin; haksız ve kötüniyetli olarak dava açması hususunun tespiti ile HUMK madde 329 fıkra 1 ve 2 bendlerinin uygulanması yönünde karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: Genel kurul kararlarının iptali gibi yönetim kurulu kararlarının yokluğunun tespitine ilişkin davaların ilgili şirkete karşı açılması gerektiğini, husumet itirazında bulunduğunu, genel kurul toplantı tutanağı ve kararı incelendiğinde …Bakanlığı komiseri ile birlikte divan başkanı olarak davacının da ilgili toplantılarda hazır bulunduğunu, TTK uyarınca genel kurul kararlarının iptali karar tarihinden 3 ay içerisinde toplantıya katılmayan veya toplantıya katılsa dahi muhalefet şerhini tutanağa geçiren hissedarlara tanınan bir hak olduğunu, açıklanan nedenlerle; davanın husumet nedeniyle reddine, husumet itirazı yerinde görülmez ise dava türünün genel kurul kararının iptali davası olarak kabul edilmesine, genel kurul kararının iptali davası olarak kabul edilmesi halinde hak düşürücü süre içerisinde ikame edilmemesi nedeniyle reddine, yönetim kurulu kararlarının yok hükmünde olduğunun tespiti davasının reddine, kötü niyet tazminatının davacı tarafından müvekkiline ödenmesine karar verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizce tarafların iddia ve itirazları, sunulan deliller, asıl ve birleşen dava talepleri ve davalıların konumları ve işlemler incelenip, 14/12/2005 tarihli genel kurul ve 22/12/2005 ve 25/09/2007 tarihli kararların yok sayılma koşullarının incelenmesi için davalı …kayıtlarıda denetlenerek rapor aldırılmasına karar verilmiştir. Bilirkişiler sundukları raporda, davacının. %92 payına sahip olduğu davalı şirket, ticari defterlerini ibraz etmediğinden söz konusu defterlerin sahibi lehine delil vaslını haiz olmadığı, Dava konusu 14.12.2005 tarihli genel kurul kararının geçerli olduğu; dava konusu 16. nolu yönetim kurulu kararının geçerli olduğu, 33, 34, 38. 39 sayılı yönetim kurulu kararlarının dayanağını oluşturan 12.07.2007 tarihli genel kurul kararı iptal edildiği için bu kararların; – iç ilişkide alındıkları tarihten itibaren geçersiz, -dış ilişkide ise TTK m.373/2 hükmü dikkate alınarak iptal kararının tiearet sicilinde tcscil ve ilanından sonra etkili olup bu tarihten sonra geçersiz olacağı hususlarını bildirmişlerdir.
Ana dosya yönünden dava yönetim kurulu kararlarının yok hükmünde sayılması, imza yetkilerinin olmadığının tespiti, birleşen İstanbul …ATM … esas sayılı dava dosyasının konusunun 22.12.2005 tarihli 16 sayılık tescil ve ilan edilen yönetim kurulu kararlarının yok sayılması, sicilde tescil ve ilan edilmeyen 34 ve 38 no’lu kararların yok sayılması ve yine aynı yönetim kurulu tarafından alınıp tescil edilen 33 ve 39 no’lu kararların da yok sayılmasına ilişkin dava olduğu anlaşılmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgeler, alınan rapor ve tüm dosya kapsamınca açılan davanın yokluk, butlan davası olduğu, bu nedenle davalıların hak düşürücü süre, zamanaşımı savunmalarının dikkate alınamayacağına kanaat getirilmiştir.
Ana dosya yönünden açılan davanın yönetim kurulu kararının butlanına ilişkin olduğu, buna göre de davanın şirket tüzel kişiliğine yöneltilmesi gerekirken, pasif husumeti bulunmayan yönetim kurulu üyelerine davanın yöneltilmiş olması nedeniyle davacının ana dosya yönünden davasının pasif husumet yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının birleşen İstanbul … ATM … esas sayılı dosyası yönünden de yine yönetim kurulu kararlarının butlanına karar verildiği, davanın bu kez şirket tüzel kişiliğine karşı açılmış olduğu ve kesinleşen İstanbul 13. ATM’nin kararı uyarınca şirkete kayyım olarak atanan Hakan Timurkaynak’ın mahkeme yetkilendirmesine göre şirketi her türlü manada temsil ve ilzama yetkili olarak yönetim kayyımı olarak atandığı ve bu nedenle de şirket kayyımının 03.04.2018 tarihli davanın kabulüne ilişkin beyanı dikkate alınarak, davanın kabulünün HMK 308 maddesi uyarınca davayı sona erdiren taraf işlemi olduğu da gözetilerek birleşen dava yönünden davacının davasının kabul nedeniyle kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM- Gerekçede açıklandığı üzere:
1-Ana dosya yönünden davacının davasının pasif dava ehliyeti yokluğundan reddine,
2-Birleşen İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/391 numaralı dosyası yönünden davanın HMK 308 maddesi uyarınca kabul nedeniyle kabulü ile, 22.12.2005 tarihli 16 no’lu, 12.07.2007 tarihli 33 no’lu, 25.07.2007 tarihli 34 no’lu, 28.08.2007 tarihli 38 ve 39 no’lu yönetim kurulu kararlarının yok hükmünde olduğunun tespitine,
3-Karar kesinleştiğinde Ticaret Sicil Gazetesinde tescil ve ilanına,
4-Ana dosya yönünden alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 29,20 TL mahsubu ile bakiye 15,20 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Ana dosya yönünden kendilerini vekille temsil ettiren davalılar …, … lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
6-Ana dosya yönünden, davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Ana dosya yönünden davalı … Haksun Küçükhatipoğlu tarafından yapılan 100,00 TL Posta giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
8-Ana dosya yönünden davalı … tarafından yapılan 50,00 TL posta giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
9-Ana dosya yönünden harcanmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
10-Birleşen İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/391 esas sayılı dosyası yönünden alınması gereken 44,40 TL karar harcından peşin yatırılan 29,20 TL’nin mahsubu geriye kalan 15,20 TL bakiye kısmın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
11-Birleşen İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/391 esas sayılı dosyası yönünden davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
12-Birleşen İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/391 esas sayılı dosyası yönünden davacı tarafça yapılan 62,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
13-Birleşen İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/391 esas sayılı dosyası yönünden varsa harcanmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile ana dosya davalısı Ahmet Haksun vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …