Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/22 E. 2020/246 K. 04.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2016/22 Esas
KARAR NO: 2020/246

DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 08/01/2016
KARAR TARİHİ: 04/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı …’nun maliki olduğu … plakalı aracın müvekkili şirket 27.04.207/2008 vade tarihleri arasında …-4 numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, davalı …’nın maliki ve diğer dava dışı borçlu …’in sürücüsü olduğu … plakalı aracın 15.11.2007 tarihinde … istikametinde seyrederken aracın dengesini kaybetmesi neticesinde yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza tespit tutanağında sürücü …’in 2918 sayılı K.T.K’nun 52/1-b bendinde belirtilen “hızlarını kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak” kuralını ihlal ettiği görüş ve kanaatine varıldığını, kaza sırasında aralanan …’ın kaza neticesinde malul kalması nedeniyle müvekkili şirket tarafından 30.05.2014 tarihinde 42.471,00 TL maluliyet tazminatı ödendiğini, dava dışı araç sürücüsünün ehliyetsiz olması nedeniyle Sigorta Poliçesi Genel Şartları’nın ihlal edilmesinden dolayı …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, açıklanan nedenlerle; davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve alacağın temini amacıyla davalıya ait … plakalı aracın 3. Şahıslara devrinin önlenmesi bakımından ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkilinin davaya konu edilen … plakalı aracı 16.06.2007 tarihinde … adlı kişiye satış yaparak devrettiğini, satış sözleşmesi uyarınca müvekkilinin tüm sorumluluklarının alıcı tarafa geçtiğini, bu nedenle alıcı tarafın kusurundan dolayı müvekkiline sorumluluk yüklenemeyeceğini, ayrıca müvekkilinden %20 tazminat talep edilmesinin de hukuki olmadığını, açıklanan nedenlerle; davanın reddi ile haksız icra sebebiyle davacı taraf aleyhine %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve dosyaya sunulan diğer tüm deliller incelenmiştir.
Dava, zorunlu mali mesuliyet sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK 114.maddesinde dava şartlarının düzenlenmiş; 114/1-c maddesine göre mahkemenin görevli olmasının dava şartı olarak sayılmıştır. Görev husususun kamu düzenine ilişkindir. HMK 115.maddesinde, mahkemece dava şartlarının mevcut olup olmadığının yargılamanın her aşamasında resen araştırılacağı düzenlemesine yer verilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu iş, tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
Dava tarihinden önce, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Yasa’nın 73/1. maddesi; “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Yasa’nın 3. maddesinin 1. fıkrasının (l) bendinde, “Tüketici işlemi, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzer sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
Somut olayda, davacıya zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı bulunan davalıya ait aracın karıştığı kaza sebebi ile dava dışı 3. kişiye ödenen maluliyet tazminatının davalıya ait aracın sürücüsünün ehliyetsiz olarak araç kullanması sebebi ile ZMMS yan şartları uyarınca rücuen davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmektedir. Davalıya sigortalı motorsikletin kullanım amacı hususidir. Dava, sözü edilen Yasa’nın yürürlüğünden sonra açılmıştır. Yukarıda açıklanan yasa maddeleri ve düzenlemeler ışığında, davacı … şirketi ile davalı sigortalı arasında akdedilen sigorta sözleşmesi bir tüketici işlemidir. O halde, tüketici işleminden kaynaklanan bu uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesi tarafından görülmesi gerekir. Davacının tacir sıfatı bulunmadığı ve tüketici konumunda olduğu, taraflar arasındaki arasındaki ilişki ise 6502 sayılı Kanunun 3/1 maddesi kapsamında kalan tüketici işlemlerinden kaynaklandığı anlaşılmıştır. Uyuşmazlığın çözümünde tüketici mahkemesi görevli olması karşısında, görev yönünden davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMESİ olduğuna,
3-HMK ‘nun 331/2. maddesi gereğince yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda görevli mahkemece karar verilmesine,
4-HMK ‘nun 331/2. maddesi son cümlesi uyarınca dosya süresi içinde görevli mahkemeye gönderilmediği takdirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde HMK’nun 20/1. maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre içinde başvurulması halinde dosyanın görevli mahkemesine gönderilmesine, belirlenen süre içinde başvurulmadığı takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı asilin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 04/03/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza