Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/144 E. 2019/289 K. 28.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/144 Esas
KARAR NO : 2019/289
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 09/02/2016
KARAR TARİHİ: 28/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin babası müteveffa …ile davalının şüphli bir kredi ilişkisini girdiklerini, kredi davalı tarafından çekilmiş ise de, herkes payına düşeni ödemekle mükellef olduğunu, …’un payına düşeni ödediğini, bu esnada müvekkilinin babasının vefat ettiğini, müvekkili ile babasının vefatı üzerine…’a gelen …ve … ile buluştuğunu, yapılan görüşme neticesinde kredi borcunu aylık taksitler halinde babası yerine müvekkili ve kardeşleri ödemeyi üstlendiklerini, banka nezdinde kredi borçlusu davalı gözüktüğünden davalı kendini güvenceye almak için müvekkilinden teminat senedi aldığını, müvekkili tarafından imzalanan boş bono teminat olarak davalıya teslim edildiğini, taksit ödemelerinin… Bankasının … Şubesi gibi yerlerden gerçekleştirildiğini, protokol doğrultusunda aylık düzenli ödemeler yapılmasına rağmen şüpheli taraf kendisine sadece imzalı ancak içeriği itibariyle boş olarak verilmiş teminat bonosu ile ilgili olarak müvekkili aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyasıyla kambiyo evraklarına mahsus yolla takip başlattığını, takibe konu teminat senedindeki imza dışındaki diğer tüm yazı ve unsurlar davalı ve/veya onunla birlikte hareket edenler tarafından hilafı hakikat şekilde yazıldığı/doldurulduğu ve eklendiğini, müvekkilinin borçlu olmadığı halde mağdur duruma düştüğünü, halihazırda tehdit altında olduğunu belirterek davanın kabulüne, her türlü yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı vekilinin dava dilekçesinde yaptığı bütün beyanların hakikate aykırı ve adeta senaryo gibi yapılmış düzmece beyanlar olduğunu, müteveffa …’ın en yakın dost ve arkadaşlarından biri olduğunu, müteveffanın bankalardan kredi çekemediğini ve bankaların kara listesinde bulunduğunu, bundan dolayı tarafımdan kredi çekmemi ve çektiğim kredi taksitlerini kendisinin ödeyeceğini beyan ettiğini, tarafınca kredi başvurusu yapıldığında bankadan teminat istemeleri üzerine müteveffa … Tapu Sicil Müdürlüğüne bağlı 508 Ada, 9 Parsel sayılı yerdeki 3 numaralı 136/556 arsa paylı daireyi tarafına 03/12/2009 tarihinde anlaşmalı olarak devrettiğini, bu daireyi bankaya teminat göstererek …’a 35.000,00 TL kredi alarak parayı kendisine teslim ettiğini, …’ın vefat etmesi üzerine davacı gelerek babasının vefat ettiğini, kalan kredi borcunun tamamını nakit ve defaten ödeyeceğini, karşılığında da babasından anlaşmalı olarak tarafımda olan tapuyu kendi adına vermesini istediğini, tarafınca diğer kardeşlerinin de mirasta payı olduğunu, bu nedenle kendi üzerine tapuyu veremeyeceğini gayrimenkulü annesi…’a devir edeceğini söylediğini, gayrimenkulün müteveffanın eşine devir vasıtası ile iade edildiğini, icra takibine konu olan 34.400,00 TL bedelli senedin …’a muhtelif tarihlerde iş kurmak amacıyla verdiği nakit paraların ödenmemesi ile aldığı senetler olduğunu, davacı tarafımın tüm iyi niyetine rağmen şahsı tarafından alınan paraları geri ödenmediğini belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ve davaya katılması halinde avukatının vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava, İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasına konu bono nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespit istemine ilişkindir.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının yapılan incelemesinde; alacaklısının dosyamız davalısı …, borçlusunun dosyamız davacısı … olduğu, davalı … tarafından 30/11/2013 tanzim tarihli, 15/01/2014 ödeme tarihli, 34.440,00 TL bedelli bono nedeniyle 34.440,00 TL asıl alacak, 7.211,00 TL işlemiş faiz (yıllık %10,5), 103,32 TL komisyon (%0,3) olmak üzere toplam 41.754,32 TL üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına konu bononun yapılan incelemesinde; 30/11/2013 tanzim tarihli, 15/01/2014 ödeme tarihli, 34.440,00 TL bedelli, keşidecinin …, lehtarın ise … olduğu anlaşılmıştır.
…Bankası AŞ’den davacının iddiasına konu krediye ilişkin kayıtlar celp edilmiştir. …Bankası AŞ Büyükçekmece Şubesi ile davalı … arasında imzalanan 03/12/2009 tarihli ve 35.000,00 TL bedelli, 98 ay vadeli ve aylık 574,20 TL geri ödemeli konut kredisi sözleşmesi imzalandığı, sözleşmede ayrıca…’ın müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzasının yer aldığı, konut kredisine konu taşınmazın tapuda … Köyü, 508 ada, 9 parselde kayıtlı, 3 numaralı bağımsız bölüm olup, ekspertiz raporuna göre adresinin ise … olduğu, taşınmaz üzerinde …Bankası AŞ lehine 03/11/2009 tarih ve … yevmiye numaralı 84.000,00 TL bedelli 1.dereceden ipotek tesis edildiği anlaşılmıştır. Ayrıca bankadan bahse konu kredinin geri ödemelerinin kim tarafından yapıldığı yönünde bilgi verilmesi istenilmiş ise de gelen cevabi yazıda taksit tutarları kimlik tespit yükümlülüğü altında olduğundan ödeme işlemlerini gerçekleştiren şahısların kimlik bilgilerinin tespit edilemediği yönünde yanıt verilmiştir.
Esenyurt Tapu Müdürlüğünden taşınmaza ilişkin tapu kayıtları celp edilmiş, yapılan incelemesinde; tapuda… Köyü, 508 ada, 9 parselde kayıtlı, 3 numaralı bağımsız bölümün …adına kayıtlı iken 03/12/2009 tarihinde davalı … adına satış işlemi ise tescil edildiği ve bu tescil işleminden sonra aynı tarihte …Bankası AŞ lehine 03/11/2009 tarih ve 32211 yevmiye numaralı 84.000,00 TL bedelli 1.dereceden ipotek tesis edildiği, taşınmazın davalı … tarafından 08/03/2013 tarih ve 11844 yevmiye numaralı satış işlemi ile davacının annesi olan… adına tescil edildiği belirlenmiştir.
Davacının babası olan …’ın 22/02/2013 tarihinde vefat ettiği Uyap sisteminden temin edilen nüfus kayıt örneği ile tespit edilmiş, …’ın vefat ettiği tarih itibariyle, …Bankası AŞ… Şubesi ile davalı … arasında imzalanan 03/12/2009 tarihli ve 35.000,00 TL bedelli, 98 ay vadeli ve aylık 574,20 TL geri ödemeli konut kredisinin kalan taksit sayısının 60 ay (18/03/2013 ila 18/02/2018 tarihleri arasındaki 60 ay) olduğu ve bu durumda kalan taksit bedeli toplamının ise 60 X 574,20 TL = 34.352,00 TL olduğu hesap edilmiştir. Taraflar arasında imzalanan ve davacı tarafın delilleri arasında yer alan tarihsiz protokolün; “Ben … … adına çektirmiş olduğumuz 34.440,00 TL tutarında İş Bankasından kullanılan 18/03/2013 tarihli sıra ödemeli ve 18/02/2018 tarihinde biten konut kredisinin herhangi birinde ödememezlik yaptığım takdirde yukarıda belirtilen rakamlı ve tarihsiz senedi hiçbir baskı altında olmadan … tarafından kullanılabilirliği hususunu beyan eder. Senedi rızamla imzaladım ve verdim” şeklinde düzenlendiği, protokol altında davacı ve davalının isimleri ile TC kimlik numaraları yazılarak taraflarca imzalandığı tespit edilmiştir. Davacı vekili tarafından bahse konu protokol asıl belge olduğu iddia edilmiş, davalı tarafından ise protokolün taraflarca ortadan kaldırıldığı ve asıl belge olmadığı iddia edilmiş olup, Mahkememizce protokol üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde, tanzim olunan raporda; protokolün asıl belge olmayıp fotokopi olduğu, imzaların ıslak imza olmadığı yönünde belirtilmiştir.
Davacı tarafından sunulan kayıtlar incelendiğinde; 10/02/2014 tanzim tarihli, 12/12/2015 vade tarihli ve 10.000,00 TL bedelli bononun keşidecisinin davalı …, lehtarının davacı … olduğu, düzenlenen bono nedeniyle Bakırköy … İcra Dairesinin… Esas sayılı takip dosyası ile davacı tarafından davalı hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, ayrıca kredinin 39 adet taksitine ilişkin ödemelerin yapıldığı yönünde kayıtların ibraz edildiği anlaşılmıştır.
Davacı tanığı …Mahkememizce dinlenmiş olup; “ben bir dönem borçlanmıştım, bu durumu …’a anlattım, o da evini ipotek gösterek bankadan kredi çekebileceğimizi söyledi, …, davalı ve ben krediyi çektik, davalı 10.000,00 TL, …10.000,00 TL ben ise 16.500,00 TL aldık, kredinin … adına yanlış hatırlamıyorsam 2010 ya da 2011 yılında çekildi, aynı zamanda … ve… krediyi kefil olarak imzaladılar, evin …’ın üzerine nasıl kaydedildiğini ben bilmiyorum, aldığımız kredinin geri ödemesi ben …vefat etmeden önce ben yaklaşık 2 yıl boyunca kredi borcunu … Bankasına ödedim, …vefat ettikten sonra çocukları ile görüştüm, benim borcum nedeniyle evin ipotek edildiğini ve kredi çekildiğini söyledim, kalan borcum için 31 adet her biri 574,00 TL’lik senet imzaladım, bu senetleri de ödedim, aynı zamanda kredi nedeniyle … da 10.000,00 TL aldığı ve benden sonra ödeyeceği için durumu …’ın oğluna anlattım, bu olaylardan sonra ben Samsun’a taşındım, … ile …’ın çocukları sonrasında ben yok iken görüşmüşler, ben bunları …’dan duydum, …’ın üzerine geçen ev nedeniyle … 5.000,00-TL ödeyerek taşınmazı kendi üzerine geçirmiş, ayrıca… 10.000,00-TL borcunu da ödememiş, 5.000,00 TL’yi daire için … ödemiş, bu ödemeden sonra dairenin …’ın kendisi üzerine mi yoksa kardeşi ya da annesi üzerine mi evin tescil edildiğini bilmiyorum, ben … ve …’in aralarında bir senet imzaladıklarını görmedim, ancak …’tan duyduğum kadarıyla … ayrıca …’tan 34.000,00 TL’lik senet almış, …senetlerini ödeyemez diyerek senedi aldığını duydum ancak kesin olarak sebebini bilmiyorum, ayrıca belirttiğim 31 adet senedi imzlarken…’da yanımızdaydı, o sırada ayrıca kendi 10.000,00 TL’lik borcu için “bana ayrı ayrı senet yapma bir tane 10.000,00 TL’lik senet yap, …’un borcu bittinten sonra ben bu senedi öderim demiştir. Biz kredi çekeceğimiz zaman ev bankaya ipotek olarak gösterildi, evi … bedel ödeyerek almadı, yukarıda da belirttiğim gibi ipoteklerin kaldırılması için … 5.000,00 TL …’e ödemiş, benim ödediğim kredi borcu kısmı bittikten sonra … taşınmazı …’ın annesinin üzerine devretmiştir, … ile …ve … birbirlerini daha öncesinden tanımazlardı, davaya konu kredi nedeniyle tanıştılar, bu kredi borcu haricinde aralarında herhangi bir borç, alacak, verecek ilişkisi olmamıştır, uzaktan yakından birbirlerini tanımazlardı,” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki ihtilaf …Bankası AŞ … Şubesi ile davalı … arasında imzalanan 03/12/2009 tarihli ve 35.000,00 TL bedelli, 98 ay vadeli ve aylık 574,20 TL geri ödemeli konut kredisinin kimin için çekildiği ve kredi bedelinin kimin tarafından kullanıldığı, kredi ödemelerinin kimin tarafından yapıldığı, protokolün geçerli olup olmadığı ve takibe konu bononun kredi ödemeleri nedeniyle verilip verilmediği noktalarında toplanmaktadır. Davacı taraf kredi sözleşmesinde davalının taraf olduğunu ancak alınan bedelin davalı, davacının babası …ve Mahkememizce dinlenen tanık …tarafından kullanıldığını iddia etmekte, davalı ise davacının babası …’a bankaların kredi vermemesi ve davalı adına kredi alınmasını talep etmesi üzerine bankaya kredi başvurusu yaptığını, bankanın teminat istemesi üzerine davacının babası …’ın adına kayıtlı olan taşınmazı kendisine devrettiğini ve bu şekilde kredi aldığını, bankadan aldığı kredi bedelini ise davacının babası …’a verdiğini beyan etmektedir. İhtilafa konu kredinin … Bankası AŞ … Şubesi ile davalı … arasında imzalanan 03/12/2009 tarihli ve 35.000,00 TL bedelli, 98 ay vadeli ve aylık 574,20 TL geri ödemeli konut kredisi olduğu ve bu kredi için banka tarafından 25/11/2009 tarihinde ekspertiz raporu alındığı ve alınacak kredinin konut kredisi olması sebebiyle davacının babası …tarafından adına kayıtlı olan … Köyü, 508 ada, 9 parselde kayıtlı, 3 numaralı bağımsız bölümün 03/12/2009 tarihinde davalı … adına satış işlemi yapılarak tescil edildiği ve bu tescil işleminden sonra …Bankası AŞ lehine 03/11/2009 tarih ve …yevmiye numaralı 84.000,00 TL bedelli 1.dereceden ipotek tesis edildiği belirlenmiş olup yani davalı tarafından bankaya alınacak konutun davacının babası …adına kayıtlı taşınmaz olarak bildirildiği, kredinin ise bu taşınmazın alınması için tesis edildiği, bu kapsamda taşınmazın davalıya devredildiği ve kredinin alındığı tespit edilmiş ayrıca tanık …ise kredinin davacının babası …, davalı ve kendisi tarafından kullanılmak üzere alındığını beyan etmiştir. Davacı tarafından sunulan 10/02/2014 tanzim tarihli, 12/12/2015 vade tarihli ve 10.000,00 TL bedelli bono, tanık beyanları değerlendirildiğinde, dava konusu kredinin davalı, davacının babası …ve Mahkememizce dinlenen tanık …tarafından tarafından kullanılmak üzere alındığı kanaatine varılmıştır. Yine kredinin geri ödenmesi yönünde davalının babası …’ın vefat tarihine kadar herhangi bir ihtilafın bulunmadığı da görülmektedir. Davacının babasının vefatından sonra ise taraflar arasında tarihsiz protokol imzalandığı ve davacının bu protokol ile davalıya 34.440,00 TL tutarında tarihsiz bonoyu düzenleyerek verdiği anlaşılmış ayrıca taşınmazın ise davalı … tarafından 08/03/2013 tarih ve 11844 yevmiye numaralı satış işlemi ile davacının annesi olan… adına tescil edildiği belirlenmiştir. Her ne kadar Mahkememizce alınan raporda protokolün fotokopi olduğu belirlenmiş ve aslı temin edilememiş ise de protokolün düzenlenmiş olduğu yönünde de taraflar arasında ihtilaf yoktur. Davalı taraf protokolü kabul ederek daha sonra taraflarca yırtılarak ortadan kaldırıldığını iddia etmiş, protokol içeriğinde belirtilen ve davacı tarafından tarihsiz olarak 34.440,00 TL tutarında düzenlenen bononun akıbeti hakkında bir açıklama yapmamış, takibe konu 34.440,00 TL tutarındaki bononun ise davacıya muhtelif tarihlerde iş kurmak için verdiği nakit bedellerin ödenmemesi üzerine düzenlendiğini iddia etmiş ise de her iki bononun da miktarlarının aynı olması ve …’ın vefat ettiği tarih itibariyle, …Bankası AŞ … Şubesi ile davalı … arasında imzalanan 03/12/2009 tarihli ve 35.000,00 TL bedelli, 98 ay vadeli ve aylık 574,20 TL geri ödemeli konut kredisinin kalan taksit sayısının 60 ay (18/03/2013 ila 18/02/2018 tarihleri arasındaki 60 ay) olup bu durumda kalan taksit bedeli toplamının ise 60 X 574,20 TL = 34.352,00 TL olduğu hesabı karşısında davaya konu bononun kredi ödemesi nedeniyle tanzim edilen bono olduğu kanaatine varılmış olup, kredi ödemelerinin ise davacı tarafça sunulan kayıtlara göre davalı tarafından yapılmadığı da tespit edildiğinden, davacının takibe konu bono nedeniyle borçlu olmadığı vicdani kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M :
1-Davanın KABULÜ ile, İstanbul …İcra Dairesinin… esas sayılı takip dosyasına konu bono nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 2.352,59 TL ilam harcının peşin yatan 588,15 TL’den düşümü ile bakiye 1.764,44 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı yanca 621,65 TL ilk masraf ve yargılama aşasında yapılan 649,40 TL giderin toplamı olan 1.271,05 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı vekiline avukatlık asgari tarifesi uyarınca 4.132,80 TL vekalet ücreti belirlenmesine, davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı asilin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip …
e-imza
Hakim …
e-imza
BU EVRAK 5070 SAYILI KANUN GEREĞİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR