Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1306 E. 2018/497 K. 24.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/1306 Esas
KARAR NO : 2018/497
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2016
KARAR TARİHİ : 24/05/2018
KARAR TARİHİ : 26/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında akaryakıt bayiiliği işleticiliği hususunda 15/05/2013 tarihinde 5 yıllık sözleşme imzalandığını, bu sözleşmeye ek olarak ürün alım taahhütnamesi imzalandığını, buna göre yıllık asgari 3.553 ton beyan ürünün (kurşunsuz benzin + normal benzin + motorin) müvekkilinden alınacağını, eksik kalan ton üzerinden 14,00-USD tutarınca kar mahrumiyetinin ödeneceğinin taahhüt edildiğini, dava konusu sözleşmenin 07/03/2014 tarihinde karar yürürlükte kaldığını ve bu döneme kadar 2.672 ton ürün alınması gerektiğini fakat davalı tarafından 914 ton ürün alındığını, eksik kalan 1.758 ton karşılığı olan 24.610,00-USD’nin müvekkiline ödenmesi gerektiğini belirterek ilk aşamada 1.000,00-USD’nin davalıdan tahsiline, yargılama giderler ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava, taraflar arasında imzalanan 15/05/2013 tarihli Akaryakıt İstasyonu Bayilik Sözleşmesi, Protokol ile davalı tarafından imzalanan tarihsiz ürün alım taahhütnamesi kapsamında, sözleşmenin tarafların karşılıklı anlaşarak sona erdirilmesi sonrası davacının eksik ürün alımı nedeniyle kar mahrumiyeti olarak bildirdiği alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce alınan heyet raporunda taraflar arasında imzalanan sözleşmede ve alım taahhüdü kapsamında taahhüdün yerine getirilip getirilmediğinin her bir yıllık anlaşma süresinin sonunda hesaplanacağının kararlaştırıldığı, taahhüdün aylara bölünmesi suretiyle aylık taahhüt ihlalinin söz konusu olmadığı, sektör uygulaması da göz önüne alındığında, bir akaryakıt istasyonu bayisinin müşteri çevresini, yeni istasyon ve/veya markasına alıştırmasının zaman alabileceği, böylece akaryakıt istasyonu bayisi, ilk aylarda az ürün almış olsa da devam eden aylarda daha fazla ürün almasının bekleneceği, asgari alım taahhüdünün ihlalinin, sözleşme ile cezai koşula bağlandığı; BK md. 170 hükmü gereğince, ceza koşulunun, ancak gerçekleşip gerçekleşmeyeceği belli olmayan asgari alım taahhüdünün ihlali halinde doğacağı, asgari alım taahhüdünün ihlali şartının fesih protokolü ile açıkça kararlaştırılmamış olması karşısında erkene alınarak cezai şartın doğmasının sağlanamayacağı, fesih protokolünün 1.2 maddesinde taraflar, “aralarındaki ticari ilişkisinden kaynaklanan tüm borçlarının muacceliyet kesbedeceği” hususunda anlaşmış olsalar da henüz şartın gerçekleşip gerçekleşmeyeceğinin anlaşılacağı vade dolmadan taahhüdün sektör uygulaması gereğince ihlal edilip edilmediğinin anlaşılamayacağı ve buna bağlı cezai koşulun da doğmuş sayılamayacağı yönünde görüş sunulmuş, ancak davacının talebi gibi asgari alım taahhüdünün muaccel hale geldiği ve aylara bölünerek hesap edileceği kanaatine varılması halinde ise kar mahrumiyetinin 26.907,12-USD olduğu hesap edilmiştir.
Taraflar arasındaki Akaryakıt İstasyonu Bayilik Sözleşmesi 15/05/2013 tarihinde imzalanmış, davalı ilk ürün alımını 05/07/2013 tarihinde yapmış, taraflar arasında sözleşmenin karşılıklı olarak sona erdirilmesini amaçlayan 04/03/2014 tarihinde fesih protokolü imzalanmış, protokolde sözleşmenin sona ereceği tarih ayrıca belirtilmediğinden protokolün imzalandığı tarihte sona ereceği belirlenmiş ve bu durumda sözleşmenin 293 gün sürdüğü tespit edilmiştir. Davalının imzaladığı asgari ürün alım taahhütnamesinin; birinci yıldan başlamak ve anılan anlaşmaların yürürlüğü süresince geçerli olmak üzere, yıllık asgari 3.533 (üçbinbeşyüzotuzüç) ton beyaz ürünü (kurşunsuz benzin + normal benzin + motorin) (kısaca “ürün” veya “ürünler” olarak anılacaktır), münhasıran …’den veya …AŞ’nin yazılı göstereceği ikmal kaynaklarından satın almayı kabul ve taahhüt ederiz. Yukarıda beyan ettiğimiz satın alma taahhüdümüzü her bir yıllık anlaşma dönemine ilişkin olarak yerine getiremediğimiz takdirde, Madde (a): “Anlaşma süresinin hitamında ve/veya her bir yıllık anlaşma süresinin sonunda hesaplanacak eksik kalan miktar üzerinden ton başına 14-USD (ondört Amerikan Doları) tutarının ödeme gününde uygulanmakta olan Merkez Bankası döviz satış kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığında kar mahrumiyeti ödemeyi”, Madde (c); “Söz konusu kar mahrumiyeti miktarının, … tarafından her bir yıllık anlaşma döneminin hitamında veya bizzat belirleyeceği dönemlerde anlaşmanın ifasıyla birlikte talep edebileceğini”, Madde (d): “Anlaşmanın hitamında veya anlaşmanın her ne sebeple olursa olsun sona ermesini müteakip… tarafından aynı ticari bölgede yeni bir bayilik tesis edilip edilmeyeceğine bakılmaksızın talep edebileceğini” Beyan, kabul ve taahhüt ederiz.” şeklinde düzenlendiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına sunulan Fesih Protokolünde; Madde 1.1. “Taraflar, Bayi ‘nin “…” adresinde ve “… parsel” sayıda kayıtlı gayrimenkul üzerinde kurulu akaryakıt ve otogaz satış ve servis istasyonunda Lukoil ve Akpetgaz marka ve logosu altında bayilik faaliyetinde bulunmasına ilişkin olarak;… ve…ile işbu “Fesih Protokolü” nün imzasından önce akdettiği tüm anlaşmaları mutabakat dahilinde sona erdirmişlerdir.” Madde 1.2. “Bayi/Malik, … ve… ile imzaladığı anlaşmaların sona erme tarihi itibariyle; aralarındaki ticari ilişkisinden kaynaklanan tüm borçlarının mucacceliyet kesbedeceğini ve bu kapsamda, muaccel olan tüm borçların en geç fesih tarihini müteakip 30 iş günü içerisinde… ve …’a nakden ve defaten ödemeyi kabul ve taahhüt etmiştir.” hükümlerinin taraflarca kararlaştırıldığı belirlenmiştir. Asgari Alım Taahhütnamesinde yukarıda anılan maddeler ışığında, müteaddit kere asgari alım taahhüdünün “yıllık” ve “her bir yıllık anlaşma süresinin sonunda hesaplanacak”, “yıllık anlaşma dönemi” ifadelerine yer verildiği, taahhüdün yerine getirilip getirilmediğinin, her bir yıllık anlaşma süresinin sonunda hesaplanacağının taraflarca kararlaştırıldığı, taraflar arasında imzalanan sözleşmelerde taahhüdün aylara bölünmesi yönünde bir hükmün yer almadığı, sektör uygulaması da göz önüne alındığında, bir akaryakıt istasyonu bayisinin müşteri çevresini, yeni istasyon ve/veya markasına alıştırması zaman aldığından bayi ilk aylarda az ürün almış olsa da devam eden aylarda daha fazla ürün alması bekleneceğinden, akaryakıt istasyonu bayisinin, taahhüdü yerine getirip getirmeyeceği ve getiremedi ise ne kadar fark ile yerine getiremediğinin bir yıllık süre dolmadan hesaplanamayacağına bilirkişi raporunda işaret edildiği anlaşılmıştır.
TBK 170 maddesi gereğince “Bir sözleşmenin hüküm ifade etmesi, gerçekleşip gerçekleşmeyeceği bilinmeyen bir olguya bırakılmışsa, sözleşme geciktirici koşula bağlanmış olur. Aksi kararlaştırılmamışsa, geciktirici koşula bağlı sözleşme, ancak koşulun gerçekleştiği andan başlayarak hüküm ifade eder.” hükmü gereğince, ceza koşulu, ancak gerçekleşip gerçekleşmeyeceği belli olmayan asgari alım taahhüdünün ihlali halinde doğacaktır. Bu itibarla her ne kadar fesih protokolünün 1.2 maddesinde taraflar, “aralarındaki ticari ilişkisinden kaynaklanan tüm borçlarının muacceliyet kesbedeceği” hususunda anlaşmış olsalar da vadeye göre verilen asgari alım taahhüdünün ihlaline bağlanan ceza koşulu, şarta bağlı bir borç olup, satamama şartı gerçekleşmeden doğmayacaktır. Yine TBK md. 131/1 ve 2 hükümleri uyarınca “Asıl borç ifa ya da diğer bir sebeple sona erdiği takdirde, rehin, kefalet, faiz ve ceza koşulu gibi buna bağlı hak ve borçlar da sona ermiş olur. İşlemiş faizin ve ceza koşulunun ifasını isteme hakkı sözleşmeyle veya ifa anına kadar yapılacak bir bildirimle saklı tutulmuş ise ya da durum ve koşullardan saklı tutulduğu anlaşılmaktaysa, bu faizler ve ceza koşutu istenebilir.” hükümleri yer almakta olup; davacı ile davalının anlaşarak sözleşmeyi sona erdirdiği, ceza koşulunun gerçekleşmesi için asgari alım taahhüdünün ihlaline yönelik vadenin sona ermediği, vade sona ermeden ceza koşulunun şartlarının gerçekleşmesinden bahsedilemeyeceği yine taraflarca karşılıklı olarak sözleşme sona erdirilirken davacının ceza koşuluna dair hakkını saklı tutmadığı, henüz şartın gerçekleşip gerçekleşmeyeceğinin anlaşılacağı vade dolmadan, ceza koşulunun gerçekleştiğinden söz edilemeyeceği ve fesih protokolü hükümleri ile asgari alım taahhüdünün muacceliyet kesbettiğinden bahsedilemeyeceği kanaatine varıldığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M :
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 35,90-TL karar ve ilam harcının peşin yatırılan 60,54-TL peşin harçtan mahsubu ile geriye kalan 24,64-TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip …
(e-imza)
Hakim …
(e-imza)
BU EVRAK 5070 SAYILI KANUN GEREĞİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR