Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1250 E. 2019/21 K. 15.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2016/1250 Esas
KARAR NO: 2019/21

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 20/12/2016
KARAR TARİHİ: 15/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki 14/10/2015 tarihli sözleşme gereğince müvekkilinin şantiyesinde üretilen betonun sözleşmede belirtilen şartlar ile davalı yana satılmasına karar kılındığını, müvekkilinin sözleşme tarihinden itibaren edimini yerine getirdiğini, davalı yana gönderilen ürünler neticesinde kesilen faturaların incelenmesi neticesinde 17.700,00-TL tutarında borcunun bulunduğunun görüleceğini, davalının bu tutarı ödemediğini, davalı yana bunun üzerine ihtar gönderilerek ödeme yapılmasının istendiğini, davalı tarafından ihtarname gönderilerek faturada yanlışlık olduğunu ve faturayı müvekkiline gönderdiğini bildirir ihtar gönderildiğini, davalının betonun sözleşmedeki değerlerde olmadığnıı bildirmesi üzerine yapılan incelemelerde sözleşmeye uygun olduğunun tespit edildiğini, davalıya faturaların yendien gönderilmesi ile davalının 8 gün içinde itiraz etmediğini, bunun neticesinde alacağın sabitleştiğini, davalı ile şifahi görüşmelerin de netice vermemesi üzerine huzurdaki davanın açılarak 17.700,00-TL fatura alacağının fatura tarihi itibariyle işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın yetkili mahkemede açılmadığını, müvekkilinin adresinin İstanbul Anadolu yakası olduğunu davanın İstanbul Anadolu mahkemelerinde açılmasının gerektiğini, müvekkilinin yapılan sözleşmeye göre ödemelerini yaptığını, davacıya borçlu olmadığını, sözleşme gereği satmayı taahhüt ettiği cinsten farklı olan bir ürünün gönderildiğini, bu durumu davacı yana bildirdiklerini bu durumdan kaynaklanan farkın ek maliyetin satıcı tarafından karşılanmasının gerektiğini, müvekkilinin borçlu olmadığını, dolayısıyla temerrüte de düşmediğini, davanın reddine karar verilmesini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava taraflar arasındaki hazır beton satış sözleşmesi sonrasında davacıya teslim edilen satış konusu fatura bedelleri nedeniyle taraflar arasındaki cari hesap alacağına yönelik alacak davasıdır.
Dosya mahkememizce reesen belirlenen konusunda uzman bilirkişi heyetine tevdii edilerek rapor hazırlaması istenmiş olup raporunda “Taze betonun kalitesi numune alınarak belirlenir, bu numunelerin şantiyede dökülen betonun birebir örneği olduğu, onun kalitesini temsil ettiği varsayılır. (Türk Standardı …) Standart deney numunelerinden elde edilen basınç dayanımının uygun olmaması (deney sonuçlarının uygun çıkmaması) halinde yapısal yeterliliğin değerlendirilmesi amacı ile sertleşmiş beton numuneleri (karot) alınır ve yapının yeterli dayanıma sahip olup olmadığı tayin edilir. Yeterli dayanıma sahip değilse (beton şartname gereklerini sağlamıyorsa) tasarım kabulleri değişmiş olur ve bu kez sistemin yapısal yeterlilik bakımından tahkik edilip, yapısai analiz yoluyla daha ileri şekilde araştırılması ve sorumluluğun belirlenmesi gerekir. (Türk Standardı …) Yukarıda özetlenen olayda da şantiye dökülen betonların standart deney numunelerinin sonuçlarının uygun çıkmaması nedeni ile karot numuneleri alınmıştır. Karot deney sonuçlarından yapının ilgili elemanlarının yeterli dayanıma sahip olmadığı … beton sınıfını sağlamadığı görülmüştür. Yapının tasarımında … sınıfı beton kullanılması kabul edildiğinden sistemin … beton sınıfının bir alt sınıfı alan … beton sınıfına göre tahkik edilmesi gereği doğmuştur. Kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılacak veya yaptırılacak yapılara, imar planlarında o maksada tahsis edilmiş olmak, plan ve mevzuata aykırı olmamak üzere mimari, statik, tesisat ve her tıırJü fenni mesuliyeti bu kamu kurum ve kuruluşlarınca üstlenilmesi ve mülkiyetin belgelenmesi kaydıyla avan projeye göre ruhsat verilir. (3194 sayılt İmar Kanunu madde 26) 3/5/1985 tarih ve 3194 sayılı İmar Kanunun 26. Maddesinde belirtilen kamuya ait yapı ve tesisler Yapı Denetimi kapsamında değildir. (4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun madde 1/a) müellifİğinde ve yapılan imalatların kontrol edilip denetlenmesinde yetkili ve sorumludurlar Bu nedenle dava konusu yapıda … sınıfı betonun altında bir değerde beton kullanılması sonucu tahkik yapılması ve değerlendirilmesi proje müelliflerinin ve yapı kontrollerin sorumluluğundadır. Ancak davah şirket tarafından ödendiği iddia edilen ve davacı tarafa yansıtılan 15.000.-TL + KDV fatura bedelinin nasıl hesaplandığı konusunda bir kanaate varılamamıştır. Davalının yaptırdığı testin bedelinin uygulamada karşılaşılabilecek ve bu tür durumlarda uygulanabilecek test bedelinin üzerinde olduğu, makul olmadiğı düşünülmektedir. Söz konusu sözleşme kapsamında davacı şirketin davalı ile ticari ilişkisini …muhasebe hesap kodunda takip ettiği ve hesap kodunda davacı şirketin 31.12.2015 tarih itibari ile 279.390,96 TL alacaklı, 31,12.2016 tarih itibari ile 17.700,00 TL alacaklı olduğu, Söz konusu sözleşme kapsamında davalı şirketin davacı ile ticari ilişkisini … muhasebe hesap kodunda takip ettiği ve hesap kodunda davalı şirketin 31.12,2015 tarih itibari ile 279 390,96 TL borçlu, 31.12.2016 tarih itibari ile 17.700,00 TL borçlu olduğu, Taraflar arası ihtilaf konusu olan davalı tarafından davacı şirkete düzenlenen 26,09.2016 tarih ve … numaralı ve toplam 17.700,00 TL bedelli faturanın davacı tarafından kabul görmesi halinde davacının davalıdan alacaklı olmayacağı, ancak davacı şirketin söz konusu faturayı içeriğinin kabul edilmemesi gerekçesi ile … Noterliğinin 17.10.2016 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile kabul etmediğini ve kayıtlarına almayacağını davalı şirkete bildirdiği, Davalı şirketin davacı şirket ile hesap hareketlerini takip ettiği … no.lu hesabında söz konusu 17.700,00 TL bedelli faturayı kayıtlarına almadığı, buna karşın muhasebe kayıtlarında 20.09.2016 tarih ve 231 no.lu muhasebe fişi ile “120.00.020 hesap kodu altında “… Betona kesilip İptal edilen fatura” açıklaması ile 17.700,00 TL tutarı borç kaydettiği, daha sonra 31.12.2016 tarih itibari ile 128.00.000 Şüpheli Ticari Alacaklar Hesabına devrettiği görülmüş olup, muhasebe tekniği açısından bu işlemin izahı tarafımızca anlaşılamamıştır. Zira fatura iptal edilmişse bu tutarın süresinde ise kayıtlardan hemen silinmiş olması ya da süresi geçmiş ise ise ters kayjt ile kapatılması gerekmektedir. Davalı şirket bu kayıt ile 31-12,2016 tarih itibari ile davacıdan aynı anda 17.700,00 TL borçlu ve 17.700,00 TL alacaklı olmaktadır. Aslen davacı tarafından kabul edilmeyen 26.09.2016 A-123973 no.lu ve 17.700,00 TL bedelli fatura davalı şirketin kayıtlarında bulunmamaktadır. Sonuç İtibari ile davacı şirketin davalı şirketten 31.12.2016 tarih itibari ile 17,700,00 TL alacaklı olduğu, sonucuna varılmaktadır.” şeklinde raporunu sunmuştur.
Dosya mahkememizce bilirkişilere yeniden tevdi edilerek … ve … tipi beton uygulamalarına ilişkin açıklamaların ayrıntılı ve anlaşılır şekilde izahının yapılarak taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olup olmadığı, uygun olmamasının taraflar arasında oluşturacağı sorumluluğun raporun sonuç kısmına uygun ve anlaşılır şekilde yansıtılması ve bu hususta ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiştir.
Bilirkişi ek raporunun sonuç kısmında ise özetle; … ve … betonun iyi ya da kötü cins olarak sınıflandırılamayacağı, bir yapının beton sınıfının proje hesaplarında çıkan sonuçlara göre tayin edileceği, dava konusu olayda yapının inşaatında … sınıfı beton kullanılması gerektiği, ancak kararlaştırılan … sınıfı betonun gönderilmediği, gönderilen betonun sözleşmeye uygun olmadığı, … sınıfına göre yapılan statik incelemesi neticesinde statik açıdan bir olumsuzluk bulunmadığının görüldüğü ve binanın yıktırılmasına kadar gidecek bir dizi teknik ve idari yaptırıma ve zarara maruz kalınmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Netice olarak bilirkişi mahkememizce yapılan değerlendirmede; tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan incelemeler neticesinde davacıl şirketin davalı taraftan 17.700,00 TL tutarında alacaklı olduğu, davalı tarafın borçlu olduğu tutarla birebir aynı bedelde fatura düzenlediği ve statik analiz bedeli olarak ödendiği iddia edilen tutarın ise makul olmadığı, karot deney sonuçları ortalamasında dökülen betonun … beton sınıfında olduğunun tahmin edildiği, bu durumda somut olayda kararlaştırılan cins betonun davacı şirket tarafından yollanmadığı, böyle bir davranışın gereği gibi ifa olmadığı, bu nedenle karot testinin kaç defa yapıldığının önemi olmadığı çünkü kamuya ait yapı ve tesislerin yapı denetimi kapsamında olmadığı, betonun 28 günlük basınca dayanımının … koşullarını sağlamaması durumunda alıcının o parti betona bedel ödemeyeceği, yetersiz basınç dayanımı nedeniyle her türlü incelemenin alıcı tarafından yapılacağı, yapılan araştırma sonucunda sonuçların olumlu çıkması durumunda masrafların alıcının, olumsuz çıkması durumunda satıcının ödeyeceğinin kararlaştırıldığı, davalıya satılan ve teslim edilen betonun bedeli fatura edilerek tebliğ edilmiş ve davalı tarafından fatura içeriklerine herhangi bir itirazda bulunulmadığı, yapılan statik analizi neticesinde, davalıya teslim edilen betonun statik açıdan bir olumsuzluk oluşturmadığı ve davacının sorumluluğunu doğuran bir hususun bulunmadığı anlaşılmakla, bilirkişi ek raporundaki … ve … betonun iyi ya da kötü cins olarak sınıflandırılamayacağı, bir yapının beton sınıfının proje hesaplarında çıkan sonuçlara göre tayin edileceği, dava konusu olayda yapının inşaatında … sınıfı beton kullanılması gerektiği, ancak kararlaştırılan … sınıfı betonun gönderilmediği, gönderilen betonun sözleşmeye uygun olmadığı, … sınıfına göre yapılan statik incelemesi neticesinde statik açıdan bir olumsuzluk bulunmadığının görüldüğü ve binanın yıktırılmasına kadar gidecek bir dizi teknik ve idari yaptırıma ve zarara maruz kalınmadığına dair açıklamalar da dikkate alınarak davacının davasının kabulünün gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın kabulü ile 17.700,00 TL nin temerrüt tarihi olan 21/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 1.209,08 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 302,28 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 906,80 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 335,78 TL toplam harç ile yargılama aşamasında yapılan tebligat, posta ücreti 140,50 TL ve bilirkişi ücreti 1.650,00 TL olmak üzere toplam 2.126,28 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi

Katip …

Hakim …
¸