Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1248 E. 2019/833 K. 24.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1248 Esas
KARAR NO : 2019/833

DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/12/2016
KARAR TARİHİ : 24/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı karşı davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasında bayilik sözleşmesi imzalandığını müvekkilinin davalıya bayiliğini yapma hakkını verdiğini, dosya ekinde sundukları cari hesap ekstresinde belirtilen miktar da davalıdan alacaklı olduklarını davalının edimini yerine getirmeyerek ödemesini yapmadığını, ayrıca tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılması halinde bu durumun ortaya çıkacağını, davalı ile 2010 yılından beri ticari ilişkilerinin olduğunu, bu sebeple huzurdaki davanın açılarak davalının menkul, gayrimenkul, ve üçüncü şahıslardaki alacakları üzerine İhtiyati Tedbir konulmasını, alacaklarının hüküm altına alınarak davalıdan tahsiline karar verilmesini, asıl alacağa ticari avans faizi eklenerek hüküm oluşturulmasını, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP ve KARŞI DAVA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin adresinin Sultangazi olduğunu, bu sebeple Bakırköy Ticaret mahkemelerinde dava açılmasının gerektiğini, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, ayrıca bahse konu bayilik sözleşmesindeki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını bu sebeple imza itirazlarınında olduğunu, davacının iddia ettiği gibi teminat mektubu olmadığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, Halkbank’a ait 27/12/2010 tarihli, 20.000,00 TL bedelli teminat mektubunun kendilerine verildiğini, müvekkili ile davacı arasındaki ticari ilişkinin bitmesinin üzerinde 3 yıl kadar geçmesine rağmen davacı yanın kendi başına faturalar düzenlemeye devam ettiğini, 3 yıl boyuncada müvekkiline bu faturaların müvekkiline tebliğ edilmediğini, bu durumun hukuka aykırı olduğunu, bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesini, tedbir talibinin reddini, karşı davanın kabulü ile müvekkilinin 10.000,00 TL şimdilik alacağının sözleşmenin fesih tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davacıdan tahsiline karar verilmesini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi sebebiyle oluştuğu iddia olunun cari hesap alacağının tahsili için açılan alacak davasıdır. Davalı taraf ta cevap dilekçesinde karşı dava olarak kendisinin davacıdan cari hesap alacağının bulunduğunu ileri sürerek şimdilik 10.000,00 TL alacağın tahsilini talep etmiştir.
Dosya mahkememizce reesen belirlenen iletişim konusunda uzman sektör bilirkişisi ve mali bilirkişiye tevdii edilerek rapor hazırlaması istenmiş olup bilirkişi heyeti raporunda” Davacı/karşı davalı yanın sunduğu ticari defterlerin TTK hükümlerine göre gerekli açılış ve kapanış onayına sahip olduğu, davacı/karşı davalı yanın defterlerinin HMK 222’ye göre delil niteliğinde olup olmadığı hususunun Sayın Mahkemenizin takdirinde bulunduğu, Davalı/karşı davacı yanın sunduğu ticari defterlerin TTK hükümlerine göre gerekli açılış onayına sahip olduğu, 2010 ve 2011 yıllarına ait defterlerin kapanış onaylarının ise bulunmadığı, davalı/karşı davacı yanın defterlerinin HMK 222’ye göre delil niteliğinde olup olmadığı hususunun Sayın Mahkemenizin takdirinde bulunduğu, Davacı/karşı davalı yanın ticari defterlerinde, davalı/karşı davacı yandan 13.10.2014 tarihi itibarı ile kaydi olarak, 213.626,32 TL alacaklı göründüğü, Davalı/karşı davacı yanın ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda ise, davacı/karşı davalı yana kaydi olarak borçlu görünmediği, bununla birlikte karşı dava yönünden de davacı/karşı davalı yandan alacağının görünmediği, Yukarıda detayı açıklandığı üzere, davacı yanın alacağına dayanak yaptığı bahse konu faturaların tebellüğ ve içerik yönünden izaha ve ispata muhtaç olduğu, şayet bahse konu bu faturalar yanların arasındaki sözleşmeye dayalı olarak düzenlenmiş ise, hangi sözleşmenin hangi maddesindeki davalı kabulüne istinaden düzenlendiği hususunun da davacı tarafından açıklanması gerektiği” şeklinde raporunu sunmuştur.
Davacı tarafa cari hesapta görünen ve bilirkişi raporunda da belirlenen faturalara ilişkin açıklama yapması için süre verilmiş, davacı vekili bu doğrultuda 20/12/2018 tarihinde açıklama dilekçesi sunmuştur. Açıklama dilekçesinde özetle taraflar arasındaki sözleşmenin ceza sistematiğine ilişkin hükümleri uyarınca faturaların düzenlendiğini, taraflar arasında aktedilen sözleşme ve eki niteliğindeki gerek prosedür maddeleri gerekse de duyurular doğrultusunda faturaların haklı olarak kesildiğini iddia etmiştir.
Sözleşmenin 23. Maddesine göre “bu sözleşme ile ilgili her türlü bildirim, sözlemede belirtilen adreslere noter vasıtasıyla, iadeli taahhütlü posta ile, yetkili imza karşılığı elden veya teyidi yazılı olarak alınmak kaydıyla e-posta, teyidi yazılı olarak alınmak kaydıyla faks gönderilmesi suretiyle yapılır” düzenlemesi yer almakta olup, cari hesapta yer alan faturaların bu şekilde tebliğ edildiğine dair belge sunulmamıştır.
Davacı taraf 01/07/2010 tarihli Bayilik Sözleşmesinin; 17.7 maddesi sözleşmenin eki niteliğinde olan Ceza Sistematiği EK:5 sözleşmesine atıf yapmakta olup
CEZA SİSTEMATİĞİ EK:5
Tarihsiz Ceza Sistematiği ek sözleşmesinin Sözlü Uyarı kenar başlıklı 1.1 maddesi, “Bayi’nin sözlü olarak uyarılmasını gerektiren durumlarda Bayi,… tarafından ceza gerektiren konu ile ilgili tüm ayrıntılar açıklanarak, gerekli düzeltmenin yapılması ve durumun tekrar etmemesi konusunda uyarılır. Bayi’nin konu ile ilgili savunmasına yer verilen bir SÖZLÜ UYARI TUTANAĞI hazırlanarak bayi ve … tarafından imzalanır.” hükmünü içermektedir.
Tarihsiz Ceza Sistematiği ek sözleşmesinin Uyarı Yazısı kenar başlıklı 1.2 maddesi, “Bayi’nin Ceza gerektiren davranışları ve performans düşüklüğü sebebiyle yazılı uyarı alması gereken durumlarda,… tarafından UYARI YAZISI GÖNDERİLİR. BAYİ’NİN GEREKLİ İYİLEŞTİRMELERİ YAPABİLMESİ İÇİN UYARI YAZISININ CEZA GEREKTİREN KONU İLE İLGİLİ TÜM AYRINTILARI İÇERMESİ GEREKMEKTEDİR. ” hükmünü içermektedir.
Ceza Sistematiği ek-5 sözleşmesinin Para Cezası kenar başlıklı 1.3 maddesi, “Bayi’nin müşteriye, … veya iştiraklerine verdiği zararların tazmini ve ceza sistematiğinde miktarı açıkça belirtilen maktu para cezaları” düzenlenmiş ve “her iki durumda da … tarafından para cezası tatarı kadar Bayi’ye fatura kesilir ve tebliğ edilir.” hükümlerini içermektedir.
Ceza Sistematiği ek sözleşmesinin CEZA SİSTEMATİĞİ UYGULAMA SÜRECİ kenar başlıklı 2. maddesi, “Bayi’nin ceza gerektiren davranışlarının tespiti halinde, bayiye söz konusu davranış tespit edildiğine dair … tarafından İHLAL TESPİT BİLDİRİMİ YAZISI TEBLİĞ EDİLİR VE BAYİ’NİN YAZILI SAVUNMASI İSTENİR. Yazılı savunma üzerine … değerlendirme yaparak değerlendirme sonucu ve ceza uygulanacak ise cezanın kapsamı EN GEÇ 1(BİR) HAFTA İÇİNDE BAYİYE YAZILI OLARAK BİLDİRİLİR.” hükmünü içermektedir.
Davacı tarafın dayandığı Ceza Sistematiğinde belirtildiği üzere davacı tarafından yukarıda belirtilen usullüre ve aşamalara uyulduğuna buna yönelik işlemlerin bu sıralamaya göre yapıldığına dair herhangi bir bilgi ve belge sunulmamıştır. Yani sırasıyla sözlü uyarı, yazılı uyarı, ihlal tespit bildirimi ve savunma talep edilmesi, ihlal tespit edilip bayiden savunma alındıktan sonra değerlendirme sonucu ve ceza verilmesi halinde bu ceza yazısının bayiye 1 hafta içinde tebliği, nihai olarak kesilen ceza faturasının (reklamasyon) bayiye tebliği, bayinin 8 gün içinde faturaya itiraz edip etmemesi prosedürü izlenmemiştir.
Netice olarak mahkememizce yapılan değerlendirmede; davacı tarafın sözleşmenin 2011 yılında feshedilmesinden sonra yani taraflar arasındaki ilişki sona erdikten sonra 3 yıl boyunca “ceza kesinti bedeli” “hatalı işlem bedeli” “ sanal işlem bedeli” “lansman bedeli” adı altında, mahkememize açıklaması yapılamayan, denetimine olanak sağlanamayan içeriği belirsiz faturaları kendi defterlerine işlediği, bizzat kendisinin dayandığı ceza sistemitağine ilişkin prosedürlere uymadığı ve alacağını ispatlayamadığı kanaatiyle asıl davanın reddine karar verilmiş olup, yapılan bilirkişi incelemesinde davalı karşı davacının defterlerinde davacı karşı davalıya yönelim herhangi bir alacak kaydına rastlanılamamış olduğu da dikkate alınarak karşı davanın da reddine karar verilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davanın reddine,
2-Karşı davanın reddine,
3-Asıl dava yönünden
a-Alınması gerekli harç 44,40 TL olup, peşin alınan 3.648,21 TL den mahsubu ile fazla alınmış olan 3.603,81 TL harcın karar kesinleştikten sonra istek halinde davacıya iadesine,
b-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
c-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 18.767,56 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Karşı dava yönünden
a-Alınması gerekli harç 44,40 TL olup, peşin alınan 171,00 TL den mahsubu ile fazla alınmış olan 126,60 TL harcın karar kesinleştikten sonra istek halinde davalıya iadesine,
b-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
c-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip …

Hakim …
¸