Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1239 E. 2018/1315 K. 27.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1239 Esas
KARAR NO : 2018/1315

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/12/2016
KARAR TARİHİ: 27/12/2018

Mahkememizde görülen olan İtirazın İptali davasının açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketi ile müvekkili arasında ticari iş ilişkisi kurulduğunu, faturalardan cari hesap alacaklarının ödenmediğini, bunun üzerine alacağın tahsili amacı ile İstanbul … İcra müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile davalı aleyhine takip başlattıklarını, davalının bu takibe itiraz ederek durdurduğunu, yaptığı itirazda kendi ticari defterlerinde gözüken alacağı belirtmeyerek mutabakat olmadığı nedeniyle itiraz ettiğini, davalının defterlerinin incelenmesinde bu alacağın görüleceğini, yapılan itirazın iptalini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davacı arasında hesap mutabakatı bulunmadığını, davacının iddia ettiği alacakların müvekkili şirketin defterlerinde yer almadığını, yaptıkları itirazların yerinde olduğunu, davacının iddia ettiği faturaları dosyaya ve kendilerine sunmadığını, davacının ispat yükünü yerine getirmediğini, davanın reddini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME:
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Dava konusu İstanbul … İcra müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 22.006,79 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, davanın, bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu ihtilaf; taraflar arasında bulunan ticari ilişki gereğince oluşan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılmış itirazın iptali noktasında toplanmaktadır.
Dosya mahkemece reesen belirlenen mali müşavir bilirkişiye tevdii edilerek rapor hazırlaması talep edilmiş bilirkişi raporunda “Mevcut tespitlere göre davacının ibraz edilen ticari defterlerinin kendi lehine delil vasfı taşımakla birlikte nihai karar sayın mahkemeye aittir. Davalı, ticari defter ve belgelerini incelenmek ve değerlendirmek üzere ibraz etmediği, Mevcut tespitlerimizin değerlendirilmesi sonucunda davacının davasını ispat etmeye mecbur olduğu, Davacı tarafça davaya dayanak yapılan cari hesaptaki faturaların davacı defterinde kayıtlı olduğu, davacı şirket huzurdaki davada alacağın dayanağı olan faturalarda yazılı olan hizmeti veya malı davalıya teslim ettiğini ve bu mal veya hizmetlerin bedelini içeren faturaları davalıya tebliğ ettiğini ispatlayabiliyorsa davacının davalıdan 22.006,76 TL alacağı olacağı, davacı bu ispatı yasaya uygun deliller ile yapamıyorsa davalıdan alacağı olamayacağı açıktır. Taraflar arasında sözleşme olmadığı” şeklinde rapor sunmuştur.
İtirazlar neticesinde davalı şirketin BA BS kayıtları ilgili vergi dairesinden istenilmiş olup, dosya bilirkişiye tekrar verilerek itirazları değerlendirip ek rapor hazırlaması istenmiş bilirkişi ek raporunda ” ibraz edilen bilgi ve belgelere göre kök rapordaki görüşlerimiz aynen devam ettiği yönünde değerlendirme yapılmıştır. ” şeklinde ek raporunu sunmuştur.
Tüm dosya kapsamına göre yapılan değerlendirmeye göre, taraflar arasında ticari ilişkinin olup olmadığının bilirkişi incelemesi ile net olarak ortaya konulamadığı, davacı tarafça alacağı dayanak olduğu ileri sürülen ve mahkememiz dosyasına da sunulan faturaların davacı taraf kayıtlarında yer aldığı ancak bu faturaların tebliğine ve fatura konusu malların davalı tarafa teslim edildiğine dair ispatın davacı tarafça yerine getirilemediği, davalı tarafın BA BS kayıtlarında da bu faturaların yer almadığı, her ne kadar davacı taraf davalı tarafın defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasını talep etmiş ise de, dava dilekçesinde delil olarak ticari defter ve kayıt için sadece kendi ticari defter ve kayıtlarını delil olarak ileri sürmüş olmaları da dikkate alınarak ve davalı vekilinin hazır bulunduğu 2 nolu celsede inceleme ara kararı oluşturulup, defterlerin inceleme gününde ibrazının ihtaratı yapılmasına rağmen sunulmadığı da dikkate alınarak yeniden davalı defterlerinin incelenemesi için davacı taraf talepleri yerinde görülmemiş, davalı tarafın defterlerini sunmaması inkar kasamındaki beyanlarının devamı olarak değerlendirilmiştir. Netice olarak davacı taraf dava konusu alacağa dair faturaları davalıya tebliğ ettiğini ve fatura konusu malları davalıya teslim ettiğini ispatlayamadığından davanın reddine karar verilmiştir
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin koşulları oluşmadığından reddine,
3-Alınması gerekli harç 35,90 TL olup, peşin alınan 375,83 TL den mahsubu ile fazla alınmış olan 339,93 TL harcın karar kesinleştikten sonra istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.640,81 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi

Katip …

Hakim …
¸