Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1232 E. 2022/696 K. 27.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1232 Esas
KARAR NO:2022/696

DAVA:Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:14/12/2016
KARAR TARİHİ:27/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkili şirketin 1925 yılında faaliyetlerine başlayan …’nin en büyük gruplarından … Şirketler Grubunun bünyesinde yer aldığını, Üretim, ihracat, istihdam rakamlarının büyüklüğü ve dünya pazarlanndaki rekabet gücüyle … ekonomisinde çok önemli bir yere sahip olan … Şirketler Grubu, bugün 4000 çalışanı, 11 fabrikası e başta Amerika, Almanya, İngiltere, Hollanda, Belçika, Yunanistan, Bulgaristan, komşu ülkeler, Afrika ülkeleri olmak Üzere 45 ülkeye ihracat yaptığını, Dava konusu hasarın müvekkilinin 240.000 m2 lik arazide yılda 8.000.000m2 granit ve seramik ürettiği … … fabrikasındaki … model makinasında 12.09.2015 tarihinde gerçekleştiğini, Davalı tarafın hasara ilişkin hatalı değerlendirme yapıldığını; gerçeğe aykırı , dayanaksız eksper raporları doğrultusunda müvekkiline eksik ödeme yapıldığını, Ne var ki müvekkilinin zararının bahsi geçen ödemeler ile giderilmediğinden, bakiye zarar tutarının tazmini için işbu davayı açtıklarını, müvekkili şirketin zararının taraflarınca bu aşamada net tespit edilememesi sebebiyle davayı belirsiz alacak davası olarak açtıklarını, Müvekkili şirketin Hidrolik Seramik Pres … model makinasının kolunda 12.09.2015 tarihinde kırılma meydana geldiğini, ilgili hasarın İtalya’da mukim üretici firma ile kurulan İrtibat, kurban bayramı tatili vb sebeplerden ötürü 1 (bir ay sonra ) eksik evraklar da tamamlanarak davalı şirkete ihbar edildiğini, Konu hasara İstinaden … no.lu poliçe kapsamında … sayılı hasar dosyası açıldığını, 17.10.2015 ila 23.10.2015 tarihlerinde davalı şirket … … Ltd. Şti. ‘ne ekspertiz yaptırıldığını, Daha sonra davalı tarafın müvekkili şirkette ekspertiz yaptırmış olmasına rağmen, 04.11.2015 tarihinde ihtarname göndererek: bilgi ve belge taleplerinin olduğunu, şirketleri tarafından görevlendirilen ve görevlendirilecek olan eksper, uzman ve … Servislere gerekli müsaadelerin verilmesi gerekliliğinin belirtildiğini, Müvekkili şirketin ilgili ihtarnameye 10.11.2015 tarihinde cevap verdiğini ve tüm yükümlülüklerin (bilgi ve belge gönderimi, eksper incelemesi için müsaade vb.) yerine getirildiği halde gönderilen ihtan kabul etmediklerini, hasar incelemesi için davalı şirketin ekspertiz yaptığını, kar kaybi zararının devam etmesinden ötürü bu zararı gösteren bir kısımı belgeleri göndermenin zaten mümkün olmadığını, eksper, uzman ve … servislerin şirkete gelebileceklerini belirtildiğini, Müvekkili şirketin gerçek zararının bir an önce ortaya konması adına her zaman … Ekspertiz ile irtibatta olduğunu ve gereken bilgi ve belgelerin ne olduğunu özellikle sorduğunu, Ne var ki ilgili eksper de raporunda müvekkil için “bilgi ve belge vermiyor, olumsuz yaklaşıyor” şeklinde gerçeğe aykırı isnatlarda bulunulduğunu, 04.01.2016 tarihinde davalı tarafın yaptırdığı ekspertizin Ön raporu oluşturulmuş ve bu ön raporda: yeni prese gerek olmadığı, kırılan kolonun kaynak ile kar kaybını azaltmak amacıyla geçici tamir edilebileceği, bu sayede düşük kapasitede çalıştırılabileceği, yine kolonun …’de üretilebileceğinin belirtildiğini, davalının bu kez … Asliye (Sulh) Hukuk Mahkemesi kanalıyla tesplt yaptırdığını, İşbu billrkişi tespit raporunda: hasarın kaynakla geçici olarak tamir edilebileceğini, kırılan kolonun yenisiyle değiştirilebileceğinin belirtildiğini, 24.03.2016 tarihinde davalı tarafından yaptırılan ekspertizin tam raporunda yine yeni prese gerek olmadığı, kar kaybını azaltmak amacıyla kırlan kolonun kaynak ile geçici tamir edilebileceği, bu sayede düşük kapasilede çalıştırlabileceği, yine kolonun …’de üretilebileceğinin belirtildiğini, Her ne kadar eksper bu konuda ısrarcı olsa da; bahsi geçen kolon (boyutu, ağırlığı, üretim teknolojisi vb. nedenlerlej Dünya’da sadece birkaç yerde yapılabildiğinden, distribütör tarafından …’de orjinali gibi Üretilmesinin mümkün olmadığının belirtildiğini, bu kez hem … … Üniversitesi hem de bir başka ekspertiz şirketinden (… Eksperfiz) durumun değerlendirilmesinin talep edildiğini, 16.05.2016 tarihli … Ünlversitesi – … Araştırma Grubunun detaylı raporu oluşmuş ve bu raporda, zararın kaynak ile giderilmesinin mümkün olmadığını, bu kadar kalın bir malzemenin kaynatılarak çatlak bölgesinin kapatılmasının oldukça zahmetli olduğu ve kaynak sonrası oluşan gerilmelerin giderilmesi için gerilim giderme tavlamasına tabi tutulması gerektiği, yaklaşık 25 ton ağırlığında ve 3.260×5.880 mm ebadındaki bir parçaya bu işlemin yapılabileceği bir tesis bulmanın oldukça zor olduğu belirtildiğini, Uyuşmazlık davalı tarafın Üst yönetimi seviyesinde çözülmeye çalışıldığını, ancak mutabakat sağlanamadığını, Davalı tarafın gerçeğe aykırı … Ekspertiz raporuna dayanarak müvekkili şirkete 20.05.2016 tarihli ibranamenin imzası akabinde 204.300,00 EURO ödeme yapmış, kalan kısım ile ilgili olarak da dava yoluna başvurabileceklerinin belirtildiğini, Müvekkili şirketin gerçek zararının tespiti adına bir başka ekspertiz firmasına başvurduğunu bu raporda da iç piyasada yaptınlacak kolonun presin çalışma dinamiklerini bozacağının belirtildiğini, … Ekspertiz’in somut olayın ikinci zarar kalemi olan; makine kırılmasına bağlı Kar Kaybı hasarında yine gerçeğe aykırı ve kendi içinde çelişen bir rapor oluşturduğunu, Davalının bu rapora dayanarak yine müvekkiline zararının çok çok altında 65.618,71-T1 ödeme yaptığını, Davalı şirket müvekkilinin zararını, 204.300,00 EURO tutarındaki ödemesi ile giderdiği düşüncesinde olduğunu oysa ki bunun taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, … Ekspertiz’in, … Sigorta Aş nin ödeyeceği tutarı azaltmak amacıyla …’de daha önce hiç üretilmemiş ve üretime uygun teknoloji, malzeme ve tesis olmadığı halde varmış gibi rapor düzenlediğini, kolonun …’de üretilemeyeceğinin sebebinin hem Üretici firma distribütörü, hem … Üniversitesi raporu, hem de … Ekspertiz raporu ile açıklandığını, … Eksperlik tarafından kar kaybı hesabının eksik ve yanlış yapıldığını, davalı tarafın TTK’nun 1409. maddesi uyarınca Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan hususun müvekkili şirketin uğradığı zararın miktarı ve tazmini olduğunu, Bilindiği Üzere davalının tazminat İlkesi çerçevesinde TTK m. 1459 hükmü uyarınca sigortalı olan müvekkilinin zararını tazmin yükümlülüğünün mevcut olduğunu belirterek, fazlaya ve sair hususlara ilişkin her fürlü talep ve dava haklarımız saklı kalmak ve talep edilen alacak kalemlerinin tutarının kesin olarak belirlenmesine müteakip artırılmak kaydıyla; Davanın kabulüne karar verilmesini ve zararın hasar tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizi İle birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini, Konuyu ve zaranı netleştirmek adına dosyanın konusunda uzman bir billrkişi heyetine /Makine mühendisi, kar kaybı için mali müşavir, sigorta konusunda uzman) gönderilmesini, Mahkeme masrafları, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, Davayı ve talepleri kabul anlamına gelmemek üzere, müvekkili nezdinde Davacı Şirketin sigortalı olduğu, riziko adresi … Köyü … … olan, 11.12.2014/2015 vadeli … sayılı Makine Kırılması Sigorta Poliçesi bulunduğunu, İşbu poliçeye istinaden 12.09.2015 tarihli hasarın müvekkili şirkete 12.10.2015 tarihinde ihbar edildiğini, ihbara … sayılı hasar dosyası açıldığını, davacı tarafın hasar nedeni ile söz konusu makinenin presin imalatçısı şirket tarafından yenilenmesi amacıyla hareket ettiğini gerek diğer çözüm yollarına gerek gerekli inceleme araştırmaya ise direndiğini Belgeleri taraflarına ya da ekspere ya vermemiş ya da geç verdiğini, işbu nedenlerle mahkeme kanalı ile ayrıca tespitte bulunmak zorunluluğu doğduğunu, Yapılan incelemeler sonucunda, zararın en kısa sürede ve en ekonomik olarak onarım yolu ile giderilebileceği ve onarımın ayrıca meydana gelebilecek kar kaybını da önleyeceği tespit edildiğini, Davacı tarafın hasarın giderimi için yeni bir pres alımının dışında hiçbir yolu kabul etmediğini ve bu nedenle de tespit çalışmalarında işbirliği yapmadığı gibi engel olduğunu ve inceleme ve tespitin uzamasına neden olduğunu, konusunda uzman bilirkişiler marifetiyle, davacı tarafın hazır bulunduğu mahalde yapılan incelemeler neticesinde tespit edilen hasar tutarı 204.300,00 EURO 27.05.2016 tarihinde; 65.618,71 TL.si kar kaybı ise 30,09.2016 tarihinde ödendiğini, İşbu ödeme ile müvekkili şirket nezdinde bulunan poliçe kapsamında sorumluluğunu yerine getirmiş olup, başkaca bir sorumluluğu kalmadığından davanın reddini talep ettiklerini, Önceki savunmaları baki kalmak kaydı ve kabul anlamına gelmemek üzere; Öncelikle hasar tarihinin araştırılmasını talep ettiklerini, davaya konu olay nedeni ile alınan tüm bilirkişi raporları, hasarın imalat ve montaj hatası nedeniyle meydana geldiğini ortaya koyduğunu ve hasarın yorulma nedeni ile çatlama olarak nitelendirildiğini, Yorulma nedeni ile hasarın bir anda oluşmayacağının açık olduğunu, yine çatlağın tespitlere konu haline gelmesi için de bir süre geçmesi gerektiğinin aşikar olduğunu, Bu nedenle hasarın ne zaman oluşmaya başladığının tespiti gerektiğini, Hasar ilk oluşmaya başladığında ihbar edilse idi çok daha az maliyetle daha kolay bir işlem ile hem hasar büyümeden hem de kar kaybı oluşmadan giderilmesinin mümkün olabileceğini, Bu nedenle öncelikle hasarın ne zaman başladığının tespiti gerektiğini, hasar tarihi otarak bildirilen 12.09.2015 tarihi ile ihbar tarihi (12.10.2015) arasında dahi bir ay bulunduğunu, Davacı tarafça ihbar yükümlülüğüne uyulmadığı gibi -dava dilekçesi ekinde ibraz ettikleri yazışmalar ile de sabit olduğu üzere gerekli belge ve bilgiler hasar tespiti için riziko adresine gidildiği 17.10.2015 tarihinde tarafımıza elden teslim edilebileceği halde- eksik evrakın zorlamalar ve direnmeler karşısında 17.10.2015 riziko mahali ziyaretinden “34 gün’ geçmiş olmasına rağrnen de verilmediğinin açık olduğunu, Davacı tarafın süreci geciktirmeye çalışması, hasarın giderilerek zararın önlenmesi ve/veya büyümemesi için çalışmaları engellemesi ve işbirliğine yanaşmamasının nedeninin , Davacı tarafın anlayışına göre hasarın ancak ve ancak üretici firma tarafından tespit edilebileceği ve giderilebileceği olduğu, İşbu iradi yaklaşımın poliçe genel va özel sartlarına uymadığı gibi kanuna ve hukuka da aykırı olduğunu, alınan ekspertiz raporu ve D.İŞ raporu sonucunda 05.04.2016 tarihinde kesin Rapor ile hasar bedelinin yeni kolon temini olarak ve 652.983,66 TL ile sonuçlandırıldığını, Hasar ödemesinin de 27.05.2016 tarihinde davacı Şirkete 204.300,00 EURO olarak yapıldığını, Poliçe genel ve özel şartlarına, durumun getirdiği özelliklere göre ve hukuka uygun yapılan inceleme sonucunda, davacı tarafın, imalatçı firmanın, eksper raporu ile sabit olan onarımın, mümkün olmadığı yönündeki gerçeğe aykırı beyanına dayanan özel isteğinden bağımsız olarak, tespit editen zarar tutarın davacı tarafa ödendiğini, Hasarın geç bildirilmesi ve tespit ve çalışmaların engellenmesi nedeni ile Pres Tamiri ve Yeni Kolon için araştırmalar 26.11.2015 tarihinde başlandığını, Yapılan araştırmalarla 26.05.2016 tarihinde yenilenen kolon ile presin yeniden üretime tam kapasite ile çalışmaya başlayacağının tarih olarak tespit edildiğini, Bu tespitlere göre presin duruş süresinin 6,5 ay olarak tespit edildiğini, Muafiyet süresi sonrasında ise kar kaybı hesabında dikkate alınacak süre 6 ay olarak tespit edildiği ve Makine Kırılmasına Bağlı Kar Kaybı Tespit Esaslarına göre yapıları inceteme sonucunda Kar Kaybı 65.618,71 TL.si olarak tespit edilmiş ve tutarın 30.09.2016 tarihinde davacı tarafa ödendiğini belirterek, davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, poliçeye dayalı hasarın tazmini (makine kırılması zararı ) ve kar kaybına ilişkin alacak davasıdır.
Mahkememizce, … nolu poliçe ve … sayılı hasar dosyası, ihtarların tebliğ şerhleri, … Asliye (Sulh) Hukuk Mahkemesinin … D.İŞ sayılı dosyası celp edilmiştir.
Davacının talebinin makina zararı ve oluşan kar kaybına ilişkin olduğu ifade edilmekle netice ve talep isteminin davacı tarafından denetlenerek talebin netleştirilmesi, şayet kalan halinde talep var ise istenen bedelin hangi miktarlar üzerinden talep edildiğinin ayrıştırılmasına, bu hususlarda davacı vekili tarafından bilgi verilmesi istenilmiş, beyanlar sunulmuştur.
Davacı taraf iddiası davalı taraf savunması, dosyadaki tüm bilgi ve belgeler ile taraf defter ve eki belgeleri üzerinde talep halinde yerinde inceleme yetkisi verilerek detaylı gerekçeli, dosya kapsamı ile uyumlu, oluşturulan hasar dosyası ve ödeme miktarları dikkate alınarak bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti mahkememize sunduğu 09/09/2019 tarihinde sunduğu raporda özetle;
“Davacının talep etmiş bulunduğu makine kırılması hasarı ile kar kaybı talebinin Davalı Sigorta Şirketince düzenlenmiş olan sigorta poliçesi teminatında bulunduğu,
a) … değerlendirmeler sonucunda; hasarlı kolonun orijinali gibi yapılması gerektiği,
b) Makine kırılması nedeniyle 983.045,32 TL farkın davacıya ödenmesi gerektiği,
c) Üretim kaybına esas alınacak sürenin 12 ay olarak değerlendirildiği,
d) Davacının kar kaybı tutarı 3.389.272,95 TL olduğu, bu tutara ait hesaplar faizden davalının 30.09.2016 tarihinde 65.618,71-TL ödemesi mahsup edilmesi sonucu hesaplana faiz 262.575,89 TL kaldığı, davacının davalıdan kar kaybı tutarı ile dava tarihi itibariyle faiz toplamı alacağı 3.651.848,84 -TL olduğu değerlendirildiği, ancak davacının kar kaybı talebinin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik (belirsiz alacak davası) 50.000,00.-TL olduğu, konu hakkında takdir ve değerlendirme yetkisinin sayın mahkemenin olduğu,
e) Davacının kar kaybı ( mahrum kalınan kar ) toplamının 3.651.848,84.-TL. Olduğu, Tarafların mahkeme masrafları, vekâlet ücretleri ile benzeri taleplerinin Sayın Mahkemenizin takdiri içinde kaldığı,” hususlarında görüş ve kanaatlerini sunmuşlardır.
Taraflarca rapora karşı beyan ve itirazlar sunulmuştur.
Davacı vekili tarafından 23.10.2019 tarihinde dava değerinin bedel artırımına ilişkin beyan dilekçesi sunduğu, ve harcın yatırıldığı görüldü.
Toplam dava değerinin 4.372.318,27-TL olarak belirlenmesi üzerine dosyanın miktar itibariyle heyete tevdi edildiği ve yargılamanın heyet olarak devam olunduğu görüldü.
Tarafların rapora karşı beyan ve itirazları doğrultusunda ek rapor alınmak üzere dosya aynı bilirkişilere tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan 18/04/2022 tarihli ek raporda özetle;
“… YÖNDEN SONUÇ
Yapılan inceleme sonucunda davalı tarafın kök rapora itirazları kök raporda irdelenmiş ve değerlendirilmiştir. Dolaysıyla ek raporda da kök raporda ifade ettiğimizteknik görüşlerimiz aynen devam etmekte olduğu değerlendirilmiştir.
MALİ YÖNDEN SONUÇ
Davalı larafında kök rapora yapılan itirazlar değerlendirilmiştir. Tekrardan yapılan inceleme tespit ve hesaplama sonucunda kök raporda ifade ettiğimiz mali görüşlerimiz aynen devam etmekte olduğu değerlendirilmiştir.
SİGORTA TEMİNATI YÖNÜNDEN SONUÇ
Sigorta Poliçesi teminatı yönünden Kök Raporda hasar ve kar kaybı yönünden tespit etmiş bulunduğumuz görüşümüz aynen devam etmektedir”.şeklinde ek görüş ve kanaatlerini sunmuşlardır.
Netice olarak mahkememizce yapılan değerlendirmeye göre; davacı şirkete ait, dava konusu makinanın bulunduğu fabrika binasında seramik yer duvar takımları – granit ve seramik sırlı porselen karoları üretildiği ve bu tesiste iki üretim hattının bulunduğu ve her üretim hattında 2 hidrolik pres bulunduğu, toplamda fabrikada 4 adet bu presten bulunduğu, dava konusu olan hasar bu tesiste, 12/09/2015 tarihinde Hidrolik Seramik Presi B&T 4600/2270 model makinada gerçekleştiği, yapılan ekspertiz sonucunda 20/05/2016 tarihinde, davalı sigorta tarafından hasar tutarı olarak davacı şirkete 204.300,00 EURO, 28/09/2016 tarihinde kar kaybı olarak ta 65,618,71 TL ödeme yapıldığı anlaşılmış olup, davacı tarafın ödenen tazminat miktarının yeterli olmadığı iddiasıyla işbu davayı açtığı görülmüştür.
Davalı … Sigorta (eski ünvan birleşme öncesi … Sigorta A.Ş. düzenlemiş bulunduğu) ” makine kırılması sigorta poliçesi ile davacı … … San. İnş. Ve Tic. A.Ş. nin … Köyü / … / … adresindeki ;Makineleri makine kırılması ve kar kaybı riskine karşı 11.12.2014 —11.12.2015 tarihleri arası için sigortalamış olduğu, Makine kırılması için 36.605,700,00 TL, Kar kaybı içinde 5.000.000,00, TL teminat verilmiş olduğu görülmüştür.
Davalı tarafından talep edilen, 29/01/2016 tarihli … Üğretim Üyeleri, Prof.Dr…. ile Doç.Dr….’in hazırladıkları Bilirkişi Kurulu Raporuna göre; kırılan kolonun geçici olarak kaynakla tamirinin mümkün olabileceği, yine Davalı tarafından talep edilen, 24/03/2016 tarihinde … Sigorta Ekspertiz. Hizmetleri Ltd.Şti.’den Makine Mühendisi …’ın hazırladığı rapora göre; Kaynak yöntemi ile geçici olarak tamir edilmesi, yeni kolon tedarik edinceye kadar tam kapasiteli olmasa da çalışmaya devam edebileceği, işlelmenin kar kaybının azalmasına hatta kar kaybının gerçekleşmemesine bile sebebiyet vereceği belirtilmiş ise de, mahkememizce alınan bilirkişi raporunda kaynak yöntemi ile 26 tonluk bir kolonda, oluşan çatlak bölgesinin kapatılmasının oldukça zor olduğu, uzman kişiler tarafından yapılması gerekliliği, kaynak sonrası oluşan gerilmelerin giderilmesi için gerilim giderme tavlamasının yapılmasının gerekli olduğu, ancak sürekli çalışan bir üretimde, 26 tonluk parçaya kaynak yapılarak üretime tekrar kazandırmanın geçici bir çözüm olacağı, tesisin sürekliliğinin sağlanabilmesi için hasarlı kolonun kaynak yöntemi ile geçici olarak çözümünün uzun vadede çözüm olamayacağı tespit edilmiş olup, mahkememizce bilirkişilerin bu görüş ve kanaatinin dosya kapsamına uygun olduğu değerlendirilmiştir.
Yine bilirkişilerce sigorta işlemleri yıllık olduğu için, üretim kaybına esas alınacak sürenin 12 ay olarak belirlenmesi gerekeceği bildirilmiştir.
Davacı tarafından davalıya gönderilen … 21. Noterliğinin 07.01 2016 tarih ve … nolu ihtarnamesi içeriğine göre 17.01.2016 ile dava tarihi olan 14.12.2016 arası kar kaybı ve zarar için faiz hesaplaması yapılmış olup davalı tarafından davacıya 30.09.2016 tarihinde yapılan 65.618,71 TL kar kaybı ödemesi mahsup edilmiş olup, bilirkişilerce tespit edilen kar kaybı zarar miktarı olan 3.389.272,95 TL den düşülmüştür. Dava değeri ve talep artırım miktarı da gözetilerek bakiye miktar üzerinden kısmen kabul kararı verilmiştir.
Yukarıdaki bölümlerde açıkladığımız üzere orjinal kolon bedelinden dolayı Davalı Sigorta Şirketinin ödemesi gerekli bakiye hasar tutarı 318.150,00 Euro olup hasarın meydana gelmiş bulunduğu 12.09.2015 tarihindeki TCMB nın euro efektif satış kuru 3.4332 TL olduğu buna göre Davacıya ödenmesi gereken tazinat tutarının poliçe özel şartı gereğince hasarın % 10 oranındaki tenzili muafiyetin düşülmesinden sonra ; 318.150,00 Euro x 3.4332 : 1.092.272,58 TL, 1.092.272,58 TL x 6 10 muafiyet ; 109.227,58 TL, 1.092.272,58 – 109.227,58 = 983.045,32 TL olarak hesaplanmış ve yapılan bu hesap ve değerlendirmeler mahkememizce de uygun bulunmuş olup nihai olarak aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile,
a-983.045,32 TL hasar tazminatının kısmi ödeme tarihi olan 27/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b-3.273.954,24 TL kar kaybı tazminatının kısmi ödeme tarihi olan 30/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Fazlaya ilişkin 65.318,71 TL’lik talebin reddine,
3-Dava konusu olup, kabul edilen değer üzerinden alınması gereken 290.795,63 TL harçtan önceden davacıdan alınan peşin harç 1.707,75 TL ve tamamlama harcı 72.961,00 TL harcın mahsubu ile kalan 216.126,88 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye aktarılmasına,
4-Davacı tarafça yapılmış olan toplam posta ve tebligat ücreti 200,20 TL, bilirkişi ücreti 3.300,00 TL olmak üzere toplam 3.500,20 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre (% 97,36) 3.407,79 TL yargılama gideri ve peşin harç 1.707,75 TL ve tamamlama harcı 72.961,00 TL olmak üzere toplam 78.076,54 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 131.695,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davacıya ödenmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan 9,291,43 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davalıya ödenmesine,
7-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.27/06/2022

Başkan …
E-imza
Üye …
E-imza
Üye …
E-imza
Katip …
E-imza