Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1231 E. 2018/438 K. 14.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1231 Esas
KARAR NO : 2018/438
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 25/03/2013
KARAR TARİHİ : 14/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde;Davalı şirketin 2010 yılı faaliyet dönemine ilişkin olarak 20/06/2011 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında alınmış olan 3 ve 4 nolu kararların kanuna, anasözleşmeye ve afaki iyi niyet kurallarına aykırı olması sebebi ile iptaline ve müvekkilinin telafisi imkansız zararlara uğramaması için 20/06/2011 tarihli genel kurul kararları hakkında tehiri icra kararı verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Cevap dilekçesinde açıklanan sebepler ile; haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini ayrıca bu kararların icrasını tehir etmenin asıl şirketi büyük zararlara uğratacağını, aynı iş kolunda haksız rekabet içinde bulunan davacının bu durumdan yine haksız ve hak edilmemiş bir kazanç elde etme peşinde olduğunu, TK 381 son maddesi uyarınca 750.000,00 TL’nin mahkemece taktir olunacak bir mahale teminat olarak yatırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış ve TTK 381.maddesi gereğince gerekli ilan yaptırılmış, yerinde görülmeyen icranın geri bırakılması ve teminat yatırılması taleplerinin reddine karar verilmiş ve iddia, savunma, toplanan deliller ve davalı şirket ticari defter ve kayıtları üzerinde uzman bilirkişi kurulu marifeti ile bilirkişi incelemesi yaptırılıp , bilirkişi raporu alınmış, bu yönden sunulan 04/02/2013 tarihli bilirkişi raporu incelenip, denetlenmiş ve mahkememizce de benimsenmiştir.
İddia, savunma, toplanan deliller ve bilirkişi raporu kapsamı birlikte değerlendirilmiştir.Davacıların davalı şirkette pay sahibi oldukları, davalı şirketin 20/06/2011 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan dava konusu 3 ve 4 numaralı kararlarına muhalif kaldıkları, muhalefetlerini tutanağa yazdırdıkları, kararların alındığı tarihten itibaren 3 ay içerisinde de işbu iptal davasını açtıkları, iptali istenen genel kurul kararına ilişkin TK 381.madde hükmünde öngörülen dava şartlarının mevcut olduğu anlaşılmaktadır.Taraflar arasındaki uyuşmazlık dava konusu kararların iptal şartlarının bulunup bulunmadığı hususlarındadır. Mahkememizce de benimsenen bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi seçilen özel denetçinin hangi olayları araştırmakla yükümlü olduğu somut olarak belirlenmediği, bu nedenle TK 348.madde hükmünde yer alan özel denetçi atanması şartının yerine getirilmediği, özel denetçinin yönetim kurulu üyelerinin ve çoğunluğun etkisinde kalmayan bağımsız birisi olması gerektiği, dava konusu olayda bizzat yönetim kurulu üyesi tarafından önerilen bir özel denetçinin seçilmiş olmasına ilişkin genel kurul kararının bu yönü ile de afaki iyi niyet kuruluna aykırılık oluşturduğu, bu sebeplerle özel denetçi seçimine ilişkin genel kurul kararının iptalinin gerektiği, davacıların sermaye artırım kararını onaylamadıklarından yani sermaye artırımını taahhüt etmediklerinden ve kendilerine de artırılan sermayeden payları oranında satın alma hakkı tanınmadığından alınan sermaye artırım kararının TK 388 ve 516 hükümlerine aykırılık teşkil ettiği ve iptalinin gerektiği, sermaye artırım kararının şirketin ihtiyaç duyduğu sermayeyi karşılamak üzere alınan bir karar olmadığı, tam aksine davacılara zarar vermek kastı ile alınmış bir karar olduğu, bu nedenle sermaye artırımına ilişkin kararın afaki iyi niyet kuruluna aykırılık nedeni ile de iptal edilmesi gerektiği saptanmış olmakla davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkememizce (Kapatılan İst….Asliye Tic.Mah….) verilen davanın kabulüne ilişkin karar Yargıtay …Hukuk Dairesi’nin 12.05.2015 tarih…sayılı ilamı ile ‘’mahkemece bilirkişilerden ek rapor alınarak davalı tarafın bilirkişi raporuna itiraz dilekçesine eklediği ödeme belgeleri dikkate alınarak davalı şirketin sermaye arttırımının haklı bir nedene dayanıp dayanmadığı, objektif iyi niyet kurallarına aykırılık bulunup bulunmadığı incelenerek…’’ gerekçesi ile bozulmuştur.
Dosya mahkememiz esasına bozma gerekleri yerine getirilmek üzere kaydedilmiş, tarafların beyanları alınmış bu doğrultuda bozma ilamına da uyularak mahkememizce bilirkişilerden yeniden ek rapor alınmıştır.
Yapılan inceleme ve denetleme ile kök rapordaki görüşlerini de yeniden denetleyerek bu yönde yapılan itirazlarda TTK.388/1 Maddesinin sırf payların ve pay senetlerinin itibari değerlerinin arttırılması sureti ile esas sermaye arttırımına değil,pay sahiplerinin esas sermaye arttırımlarına ilişkin bulunmayan sair taahhütlerin arttırılması hallerinide kapsadığı, bu tür arttırma mevcut payların itibari değerlerinin yükseltilmesi ile gerçekleşeceği yöntemin uygulanabilmesi için ise eski payların arttırılmasının zorunlu olduğu, ek bir katılma borcuna pay sahiplerinin zorlanamayacağı için bu tip sermaye arttırımının ancak pay sahiplerinin oy birliği ile karara bağlanabileceği belirlenmiştir.
Davalı şirket ortaklarından … A.Ş. ile dava dışı olmakla beraber diğer Ticaret Mahkemelerinde davacılardan … tarafından açılan davalarda davalı olarak görülen … A.Ş. ve… A.Ş.’nin ortağı olan davacı …’ne şirketlerin yönetim kuruluna seçilmemenin verdiği durum ile Ankara …Noterliği’nin 24.09.2010 tarih ve…, …, … yevmiye sayılı ihtarnameleri ile 23.07.2010 tarihi itibari ile, fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak söz konusu şirketlerin ortaklar cari hesaplarındaki belirlemiş olduğu toplam her üç şirket yönünden 334.857 TL ödenmesini istediği ve bu yönde icra takiplerine başladığı bu işlemler sırasında gerek …Yapı Ürünleri gerek…Yapı Ürünleri’ne ait olan hesaba yatırılan bakiye meblağın zarar telafi kolundan mahsup edildiği dava dışı diğer ortak …’ın yapılan inceleme ile belirtildiği üzere bu ödemeler sermaye taahhüdü açıklaması ile borç kaydedilmek sureti ile sermaye arttırımına gidilerek şirketin mali yapısının güçlendirildiği tespit edilmiştir. Bu şekilde bilanço tablosunun nakit sermaye artışının gerekçe olabilecek verileri içermediğine dair itirazların yerinde olmadığı, davacılara zarar vermek kastiyle alınmış bir karar olmadığı, davalı şirket özvarlığı ve ortaklara yapılan ödemeler esas alınarak sermaye artışına gerek olup olmadığı değerlendirilmiş davalı şirketin 31.12.2010 tarihindeki özvarlığının 1.307.137,95 TL olduğu 500.000,00 TL tutarındaki ödenmiş sermayesinin anılan özvarlık tutarı içerisinde fazlasıyla mevcut bulunduğu, 2011 yılında sermayenin 1.250.000 TL’ye çıkarıldığı, 31.12.2011 tarihindeki şirket özvarlığının 3.180.923,99 TL olduğu ve ödenmiş sermayenin özvarlık tutarı içerisinde fazlasıyla mevcut olduğu belirlenmiştir. 2011 yılında davacı …’nin cari hesap alacağı nedeni ile davalı şirketçe 62.795,43 TL dava dışı ortak…’a da cari hesap alacağına karşılık 285.416,50 TL olmak üzere şirket ortaklarına toplam 348.211,93 TL ödeme yaptığı, …’ın sermaye taahhüt borcuna mahsup edilen 634.575 TL’nin mahsup yerine dava dışı ortağa ödenmesi halinde davalı şirketçe ortaklara yapılacak ödemeler toplamının bu durumda toplam 982.786,93 TL olacağı davalı şirketin 20.06.2011 tarihli genel kurulundaki özvarlık miktarının belli olmayıp 31.12.2011 tarihindeki şirket özvarlığı baz alındığında arttırılan sermaye tutarının 750.000,00 TL olup toplam özvarlık miktarından düşüldüğünde şirket özvarlığının bu kez 2.430.923,99 TL olacağı ve durumda da şirketin mali yapısı nedeniyle sermaye artışına gerek olmadığı sonucuna varılacağı ifade edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, sunulan deliller, izleme olanağı sağlayan bilirkişi raporları denetlenmiş şirketin mali denetlemeleri yapılmış taraf beyanları alınmış bu doğrultuda yerinde görülmeyen itirazlar red olunarak TTK.381. Madde hükmünde öngörülen dava şartlarının mevcut olup TTK.348.Maddesi hükmünde yer alan özel denetçi atanması şartının yerine getirilmediği seçilen özel denetçinin hangi olayları araştırmakla yükümlü olduğunun net olarak belirlenmediği, sermaye arttırım kararının onaylanmadığı yani sermaye arttırımını taahhüt etmediklerinden kendilerine de arttırılan sermayeden payları oranında satın alma hakkı tanınmadığından bu yönde alınan arttırım kararının TTK.388. ve 516. Madde hükümlerine aykırılık teşkil ettiği bu nedenle davacıların talebinin yerinde görülerek davanın kabulü ile 20.06.2011 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınmış olan 3 ve 4 nolu genel kurul kararlarının iptaline karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın kabulü ile 20.06.2011 tarihli olağanüstü genel kurul kararlarından 3 ve 4 no’lu kararların iptaline,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 35,90 TL karar harcından peşin alınan 18,40 TL’nin mahsubu ile geri kalan 17,50 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacıların yaptığı 2.655,20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
4-Davacılar kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 2.180,00 TL vekalet ücreti takdirine, bunun davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine
Dair, verilen karar tebliğden itibaren 15 gün kesin süre içinde YARGITAY yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı alenen ve usulen tefhim olundu.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …
YARGILAMA GİDERİ /
57,70 TL İlk masraf
2.400,00 TL Bilirkişi ücreti
197,50 TL Tebligat gideri /
2.655,20 TL