Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/122 E. 2019/359 K. 17.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/122 Esas
KARAR NO : 2019/359

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 03/02/2016
KARAR TARİHİ: 17/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 04/02/2013 tarihinde … sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile Samsun ili istikametinden Sinop ili istikmetine seyir halindeyken karşı şeride geçmiş … sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarptığını, … plakalı … idaresindeki aracında kazaya karıştığını, müvekkilinin oluşan kazada ağır yaralandığını ve … plakalı araçta yolcu olarak bulunup kusursuz olduğunu, kazayla ilgili Sinop Asliye Ceza Mahkemesinin … E.sayılı dosyasının bulunduğunu, müvekkilinin kazadan sonra tedavisinin… Hastanesinde yapıldığını, … Hastanesinden verilen 09/03/2015 tarih-… NOLU %41 özürlü sağlık kurulu raporu bulunduğunu, kazaya karışan … plakalı aracın sigorta şirketinin davalı şirket … Sigorta olduğunu belirterek, dosyanın ATK’ya ve sonrasında kusur ve aktüer hesaplaması için bilirkişiye gönderilmesini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kalıcı iş gücü kaybından doğan maddi kaybın giderilmesi için 100,00 TL maddi tazminat, mutad iştigalinden geri kalan ve çalışamayarak gelir kaybına uğrayan müvekkili için 100,00 TL maddi tazminata hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesi talep ve dava olmuştur.

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, 04/02/2013 tarihli kazaya karıştığı belirtilen … Plakalı aracın müvekkili şirkete 31/12/2012-14/04/2013 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … nolu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçede teminat limitinin kişi başı 250.000,00 TL olduğunu, trafik sigortacı şirketin üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu tutulabileceğini, müvekkil şirketin dava konusu kaza sebebi ile davacıya maluliyet nedeniyle 09/02/2015 tarihinde 23.967,82 TL, 30/07/2015 tarihinde 61.345,88 TL olmak üzere toplam 85.313,70 TL ödeme yapıldığını belirterek, kusur ve maluliyet oranının hesaplanması için dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderilmesini, uzman bilirkişilerce tazminat hesaplanmasının yapılmasını, hesaplama sonucu müvekkili şirketin yapmış olduğu ödemenin güncellenmiş şekilde mahsup edilmesini, davanın reddini ve yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle sürekli iş görmezlik ve geçici iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Sinop Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; 04/02/2013 tarihinde …’ın kullandığı … plakalı aracın seyir halinde bulunduğu sırada … sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonetin bulunduğu karşı şeride geçerek önden çarptığı, akabinde Mümin’ in sevk ve idaresindeki kamyonetin arkasında bulunan … idaresindeki … plakalı motosikletin kamyonetin sol arka kısmına çarpması sebebiyle, … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacının ve birden fazla kişinin yaralandığı trafik kazasında, kamu davası açıldığı, yargılama sırasında Ankara Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesinden alınan kusur raporunda, sürücü …’ ın otomobil ile meskun mahalde gece vakti seyri sırasında yola gereken dikkatini vermediği, hızını mahal ve yol şartlarına göre ayarlamadığı, bu haliyle karşı yönden gelen trafiğin kullandığı şeride geçerek burada nizami şeridinden gelen kamyonet ile çarpışması nedeniyle dikkatsizlik ve tedbirsizliği asli kusurlu olduğu, sürücü …’ nun kusursuz olduğu, sürücü …’ ın meskun mahalde gece vakti seyri sırasında ön ilerisinde kendisiyle aynı yönde seyir halinde olan kamyoneti gerekli ve yeterli mesafede izlemeye gerekli özeni ve önemi göstermemesi tedbirsizlik ve dikkatsizliği nedeniyle tali kusurlu olduğu belirtilmiştir. Yapılan yargılama neticesinde …’ ın birden fazla kişiyi taksirle yaralama suçundan 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş, hüküm kesinleşmiştir.
Dosya kapsamında yer alan poliçe ve hasar dosyası incelendiğinde; poliçe limitinin 250.000,00 TL olduğu belirlenmiştir.
Mahkememizce kusur yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve dosya Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiştir. Sunulan 18/07/2017 tarihli raporunda; sürücü …’ ın dikkatsiz ve tedbirsiz şekilde seyretmesi neticesinde şerit ihlalinde bulunması nedeniyle tam (%100) kusurlu olduğu, sürücü …’ ın ve …’ nun kusursuz olduğuna ilişkin görüş ve kanaat bildirildiği görülmüştür.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2013/18924 Esas, 2015/4895 Karar sayılı ilamına göre “Haksız fiil sonucu çalışma gücünün kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite hastanelerinin Adli Tıp Ana Bilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Mahkemelerce, kazada yaralanan, tazminata konu kişinin tüm tıbbi evrak ve belgeleri temin edilerek yukarıdaki yönteme göre belirlenmesi” gerekmektedir. Bu doğrultuda, davacı vekilinin talebi doğrultusunda tedavi kayıtlarının bulunduğu Özel Medicana İnt. Samsun Hastanesine müzekkere yazılmış, 26/02/2016 tarihli üst yazıları ile tüm tedavi kayıtları mahkememiz dosyasına gönderilmiştir. Tedavi kayıtlarının celbi sonrasında Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesine dosya tevdi edilmiştir. Adli Tıp Kurumu tarafından 13/03/2017 tarihli ön raporunda kişinin bir üniversite hastanesine sevki sağlanarak ortopedik muayenesinin yapılması ve düzenlenecek raporların teminen gönderilmesi neticesinde inceleme yapılacağına dair rapor düzenlenmiştir. Davacı vekilinin talebi doğrultusunda, … Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine sevki ile Adli Tıp Kurumu tarafından istenen gerekli muayenelerinin yapılması için elden takipli müzekkere düzenlenmiş ve davacı vekiline teslim edilmiştir. Davacı vekili, mahkememizin 26/04/2017 ve 11/10/2017 tarihli celselerine mazeret sunarak katılmamış, gerekli muayenelerin yapıldığına ilişkin herhangi bir bildirimde de bulunmamıştır. Mahkememizin 02/05/2018 tarihli celsesinde, Adli Tıp Kurumundan istenen muayene kayıtlarının dosyaya sunulmadığının anlaşılması üzerine, 1 nolu ara karar ile yerine getirilmeyen ara kararların gerçekleştirilmesi hatırlatılmıştır. Mahkememizin, 07/11/2018 tarihinde yapılan duruşmasına davacı vekili mazeret sunarak katılmamış, herhangi bir bildirimde bulunmadığı anlaşıldığından, celse 1 nolu ara kararı ile “Davacı vekiline 13.03.2017 ATK ön raporundaki eksiklikleri gidermesi için tebliğ aldığı tarihten itibaren 1 aylık kesin süre verilmesine, aksi takdirde maluliyet raporu alınması yönündeki talebinden vazgeçmiş sayılacağının ve mevcut haliyle dava dosyasının karara çıkarılabileceğinin ihtarı ile, mazeretin kabulüne yeni duruşma günü ile birlikte kendisine tebliğine,” karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından, dosyaya sunulan 21/12/2018 tarihli beyan dilekçesi ile ATK ön raporunda yer alan eksikliklerin …Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde tamamlanmış olduğunun ve celbini talep etmesi üzerine, müzekkere ile muayene kayıtları istenmiş, … Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ nin 22/01/2019 tarih ve … sayılı yazısı ile davacıya ait muayene kaydının bulunmadığı bildirilmiştir.
İddia, itiraz, celp edilen kayıt ve belgeler, temin edilen ve hükme esas alınan raporlar incelenip değerlendirilmiş olup; davanın sürekli ve geçici iş göremezlik nedeniyle açılan tazminat davası olması nedeniyle, maluliyete ilişkin iddianın sahibi davacının, aynı zamanda davasını ispat ile yükümlü bulunması, maluliyeti ispat açısından ise incelemenin HMK 266.madde gereğince özel veya teknik bilgiyi gerektirmesi nedeniyle incelemenin Adli Tıp Kurumu tarafından yapılması gerekmektedir, davacı vekilinin talebi de bu doğrultudadır. Davacı vekiline gerekli başvurularını yapması aksi halde maluliyete ilişkin rapor alınması yönünden talebinden vazgeçmiş sayılacağı yönünde usulüne uygun olarak ihtar edilmiş, ancak, bu husus yerine getirilmediğinden, davacının artık maluliyet raporuna ilişkin talepte bulunması olanaklı değildir. Davacı maluliyetinin varlığını ispatlar nitelikte bir belge sunamadığı gibi, trafik kazası ile iddia ettiği bedensel zararı arasındaki illiyet bağını ispat etmiş değildir. Tüm dosya kapsamında, davacının dava dilekçesinde, başkaca bir talebi de olmadığı anlaşıldığından davacının ispatlanamayan davasının reddi ile aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacının davasının reddine,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 44,40 TL karar harcından peşin alınan 29,20 TL’nin mahsubu ile geri kalan 15,20 TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üstünde bırakılmasına,
4-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Asgari Ücret Tarifesi gereği 200,00 TL ücret takdirine, bunun davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip

Hakim