Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1194 E. 2022/184 K. 28.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2016/1194 Esas
KARAR NO:2022/184

DAVA:Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:02/12/2016
KARAR TARİHİ:28/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili … ve davalılardan …’ın … Sanayi ve Dış Tic. Ltd. Şti.’nin %50’şer pay ile şirket ortakları iken aralarında 21/01/2013 Tarihli ‘Limited Şirket Hisse Devri Sözleşmesi’ imzalandığını, işbu sözleşme ile davalılardan …’ın şirket ortağı olarak %50 hissesini davacılardan şirket yetkilisi …’ya 700.000,00-TL karşılığı sözleşmede belirtilen şartlarda ve oranlarda devir ve temlik ettiğini, işbu sözleşmeye istinaden 700.000,00-TL bedelin 60 aylık bir sürede ve ilk taksit ödemesi 12.650,00-TL, diğer 59 aylık taksit ödemeleri ise 11.650,00-TL olacak şekilde ödeneceği kararlaştırıldığını; müvekkil …’nın 60 adet senedi davalılardan …’a teslim ettiği ve her ay düzenli olarak ödemelerini gerçekleştirmeye devam ettiğini, müvekkilin 700.000,00-TL bedelle davalılardan …’a ait hisseleri belirtilen şartlarda satın alması sonucu sözleşmenin 4. Maddesinde davalılardan …’ın 7.5 yıl süre ile madde metninde belirtilen ürünleri kendisinin ve 1. Derece yakınlarının satmayacağı, üretmeyeceği ve distribütörlüğünü yapmayacağı kararlaştırıldığını, İşbu rekabet yasağı ile 700.000,00-TL gibi yüksek bir bedelle %50 hisse satın alan müvekkilinin ticari faaliyeti ve ticaret hayatının korunmasının amaçlandığını ancak davalılardan … tarafından madde metni hiçe sayılarak, aykırı davranışlarda bulunulduğunu ve müvekkilin zararına sebebiyet verildiğini, davalılardan …’ın ticaret sicil bilgileri sunulan … Makina İnşaat Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi ortağı sıfatı ile haksız rekabet teşkil eden eylemlerde bulunduğunu, … Makina İnşaat Sanayi ve Dış Tic. Ltd. Şti.’nin kuruluş tarihi 18/06/2012 tarihi olup, işbu tarih müvekkil ile davalı …’ın ortaklıklarına son vererek, hisse devir sözleşmesi yaptığı 21/01/2013 tarihinden önce olduğunu, davalı …, … Makine İnşaat San. Ve Dış Tic. Ltd. Şti. ile müvekkil ve müvekkil şirket ile aynı iş merkezinde sözleşmeye aykırı bir şekilde belirtilen ürünlerin üretimini yaptığını, satış işlemini gerçekleştirdiğini, distribütörlüğünü yaptığını, müvekkilinin çalıştığı firmalar ile ticaret yaptığını, teklifler götürdüğünü, fiyat kırma yöntemi ile müvekkilinin telafisi güç zararlara uğratığını, davalı …’ın müvekkile ait … Makine San. Ve Dış Tic. Lti Şti.’ye ait … markalı ürünler ile aynı ürünlerin (…) üretim, satış ve distribütörlüğünü yaptığını, davalının ürünlerin yalnızca isimlerini değiştirmek sureti ile aynı ürünlerin üretim ve satışını yapmakla sözleşmeye aykırı davrandığını, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu Madde 54-63 uyarınca, aldatıcı hareket veya dürüstlük kurallarına aykırı diğer şekillerde ekonomik rekabetin kötüye kullanılmak suretiyle haksız rekabet eylemi içinde olduğunu, müvekkili tarafından davalıya verilen 60 adet sıralı senede istinaden yapılan aylık 11.650,00-TL tutarındaki ödemelerin ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasını veya sayın hakimliğinizce belirlenen tevdi makamına ödenmesini ve sözleşme kapsamında yasağa tabi ve davalının üretimini, satışını ve distribütörlüğünü yapmakta olduğu ve haksız rekabet teşkil eden ‘…’ ve tespit edilecek diğer markalı ürünlerin üretim, satış ve distribütörlüğünün durdurulmasını talep ettiklerini belirterek, Fazlaya dair tüm haklarımız saklı kalmak kaydı ile şimdilik, Müvekkili ve müvekkili şirkete karşı Sözleşmeye aykırılığın ve ve haksız rekabetin tespiti, men’i ve refi, Haksız rekabetin önlenmesi ve gerekli diğer tüm tedbirlerin alınmasını, Kararın masrafının davalıdan alınarak tirajı en yüksek beş gazeteden birinde ilan edilmesini, Manevi tazminat talepleri ve fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili şirkete ait Haksız Rekabet eylemleri nedeniyle bilirkişi incelemesi sonucunda ıslah edilmek üzere şimdilik 5.000-TL cezai şart alacağı ile şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın ve yoksun kalınan karın, belirsiz alacak olarak ve ileride bilirkişi vasıtası ile tespit edilen miktar üzerinden eksik harç ikmal edilmek üzere, işleyecek reeskont faizi ile davalı şirketten reeskont faizi ile birlikte tahsiline, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle, davaya ilişkin taleplerin zamanaşımına uğradığını, haksız rekabetin dabvacı yanca öğrenildiği tarihin davalı … Makine’nin kurulduğu tarih olduğunu, bu tarihin 18/02/2016 tarihi olduğunu, tarafların hisse devir sözleşmesi ile birbirlerini önceki rekabet yasağına dair hükümlerden ibra ettiğini, bu bakımdan haksız rekabetin öğrenildiği tarihin 21.01.2013 tarihi olarak da belirlenebileceği, zamanaşımı süresinin en geç 2014 tarihinde sona erdiğinin kabulünün gerekli olduğu, herhalde en geç Ocak 2016 dönemi itibariyle dolduğunun kabulü gerekeceği, davalı şirketin 26.02.2013 tarihinde “rotofluid” ibareli markanın tescili için başvuruda bulunduğunu ancak yayın aşamasında işbu başvuruya … tarafından 14.11.2013 tarihinde itiraz edildiğini, zamanaşımı süresinin bu şekilde de dolmuş olduğunun kabulü gerektiğini, davacıların sektördeki başarısına engel olmak için … 35. Noterliği’nin 20.09.2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi de keşide ederek davada ileri sürdükleri talepleri tekrarladıklarını, bu ihtarhameye cevabı ihtarnamede bulunduklarını ve ihtarname içeriğini reddettiklerini, bunun üzerine işbu davanın ikame edildiğini, davalı … tarafından sözleşmenin ihlalini teşkil edilebilecek herhangi bir faaliyette bulunulmadığını, davalı şirket nezdinde üretilen bağlantı elemanlarından sadece sabit hatlardan döner ya da hareket eden hatlara/sistemlere petrol, benzin, lpg, doğalgaz vs. iletmek için kullanıldığını, bu ekipmanların rekabet yasağının istisnasını teşkil ettiğini, salt benzerlikten yola çıkarak rekabet yasağının ihlal edildiğini ileri sürmenin ticari hayâtın gerçekleriyle bağdaşmadığını, taklit olduğu ileri sürülen ürünün bu şekilde üretilmesinin teknik zorunluluktan kaynaklandığını, sözleşmenin 6. maddesi uyarınca uğranılan zararın 2 katı tutarındaki cezai şartın tahsili talebinde bulunduğunu, cezai koşul düzenlemesinin, miktarının belirsiz olması ve dolayısıyla davalının mahvına sebebiyet verecek düzeyde rakamlara ulaşmasının ihtimali bakımından geçersiz olduğunu, öte yandan davacıların uğranılan zararın ne olduğuna ilişkin en ufak bir açıklama dahi yapılmadığını, ortada cezai şart alacağının muaccel olmasını gerektirecek bir ihlalin söz konusu olmadığını, hisse devir sözleşmesindeki rekabet yasağı düzenlemesinin Anayasa ile güvence altına alınan çalışma özgürlüğünün ihlalini teşkil ettiğini, bu bakımdan mutlak butlanla batıl olduğunu, TTK 55 maddesine göre belirtilen hususlarını gerçeklememesi dolayısıyla müvekkillerinin eylemlerinin haksız fiil teşkil etmediğini, ayrıca davacının montaj şefi …’ın davacı nezdinde hangi poziyonda çalıştığı hangi ticari sırların bildiği ve bunları ne şekilde davalıya taşındığına dair hiçbir bilgi verilmeksizin salt bu kişinin şirketten ayrılması ile haksız rekabet meydana geldiğinin ıspatlanamayacağını, söz edilen kişinin uzman mühendis vs olmadığını, yevmiye usulü montaj işlerinde çalışan bir teknisyen olduğunu, eğitim durumu vs.muhasebe verisini, üretim tekniklerini bilemeyeceğini belirterek, Haksız ve kötüniyetli davanın zamanaşımı ve esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin haksız davacılar üzerinde bırakılmasını talep etmişlerdir.
DELİLLER VE GEREKÇE /
Dava, haksız rekabet nedeniyle maddi tazminat ve cezai şart bedelinin tahsili istemli tazminat davasıdır.
Mahkememizce taraf şirketlerin ticaret sicil kayıtları , İstanbul CBS … E. Sayılı soruşturma dosyası, tüm delil ve dayanaklar dosyaya celp edilmiş, tanık beyanları alınmıştır.
Tarafların iddia ve itirazları, sözleşme hükümleri, şirketlere ilişkin kayıtlar, üretime konu ürünler denetlenerek davacının haksız rekabet nedeni ile tazminat, yoksun kalınan kar cezai şart istemleri yönünden değerlendirme yapılarak rapor düzenlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişiler mahkememize sundukları 01/03/2019 tarihli raporda özetle;
1- Davalıların davacılar ile BK md 547 ile TTk md. 55/a- 1,2,3 ve 4, hükümleri kapsamında haksız rekabet eylemi içinde olduklarına, dalı … ile davacı şirket arasında akdolunan hisse’devir sözleşmesinde yer alan rekabet yasağı hükmünün iki tacir arasında geçerli ve bağlayıcı olduğuna, davalıların fiilerinin rekabet yasağı istisnası kapsamında değerlendirilemeyeceğine, bu bakımdan münakit sözleşme madde 5. Hükmünde de davalı … tarafından taahhüt edildiği üzere, “Şirket’in haksız rekabet dolayısıyla uğradığı zararın iki katı tutarındaki cezai şart meblağını ödemekle yükümlü kılınabileceğini,
2- Davacı şirket defterlerinin incelenmesinde, davacımın 2014-2015 senelerine ait 191.134,00-TL kar kaybının sözleşme madde 5 hükmüne göre 2 katı olan 382.268,00-TL’nin dava tarihi olan 02.02.2016 itibaren 25.02.2019 tarihine kadar işlemiş reeskont faizi olan 105.474,55 TL ile birlikte toplam 487.742,55 TL’nin davalılardan müştereken ve mütelsilen tahsiline karar verilebileceği,
3- Davacı şirket defterlerinin incelenmesinde, davacının 2015-2016 senelerine ait davalının 71,920,00-TL brüt gelir artışının davacıların o seneye ait zararı kapsamında değerlendirilebileceği, sözleşme madde 5 hükmüne göre 2 katı olan 143.840-TL dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi olan 39.688,02 TL ile birlikte toplam 183.528,02 TL’nin da&alılardan müştereken ve mütelsilen tahsiline karar verilebileceği,
Masrafı davalılardan almarak, kararın tirajı en yüksek 5 gazetede yayınlanması talebinin nakdi olmayan bir Manevi tazminat talebi olarak değerlendirilerek kabul edilebileceği, hususlarında görüş ve kanaatlerini sunmuşlardır.
Taraflarca rapora karşı beyan ve itirazlar dosyaya sunulmuştur.
Mahkememizce davacı vekilinin tedbire ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
Düzenlenen bilirkişi raporunda haksız rekabete konu olduğu iddia edilen ürünlere ilişkin herhangi bir teknik inceleme ve değerlendirmenin yapılmadığı, davacı şirkete ve davalı şirketlere ait ürünlerin rekabet teşkil edip etmediğine yönelik incelemenin bulunmadığı, raporun sadece şirketlerin ticari defterleri ile iştigal alanlarının değerlendirilmesi suretiyle tanzim edildiği, teknik incelemenin yapılmadığı bu haliyle raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı belirlenmekle; her iki şirkete ait dava konusu olan ürünler incelenerek ayrıca taraf vekillerinin bilirkişi raporuna karşı sunmuş oldukları itiraz dilekçelerinde belirtmiş oldukları tüm hususlar ayrı ayrı değerlendirilerek ve ayrıca heyete bilirkişi …’un eklenerek ek rapor düzenlenmesi için dosyanın yeniden bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiştir.
Bilirkişi … tarafından sunulan 15/10/2019 tarihli raporda özetle;
İnceleme gün ve saatinde Sayın Mahkemenizde hazır bulunan taraflar huzurunda dosya teslim alınmış ve ekinde her iki taraf firmanın da kataloglarının yer aldığı görülmüştür. Sayın Mahkemenizce her ne kadar tarafıma yerinde inceleme yetkisi verilmiş ise de dava dosyası ekinde tarafıma tevdi edilen firma kataloglarının, ürünleri ayrıntılı bir şekilde tanıtıcı ve teknik resimlerini de içerir şekilde olduğundan teknik anlamda değerlendirme için yeterli oldukları görüşüne varılmış olup yerinde inceleme yetkisinin kullanılmasının gerekli olmadığı kanaatine varıİmıştır.
Davacı …’in kataloglarının incelenmesinde;
Katalogların birer tanesi tarihsiz Türkçe ve İngilizce olmak üzere, diğerleri ise çok sayıda 2016 yılına ait İngilizce kataloğun fasiküller halinde olduğu;
Bu katalogların su, buhar, kızgın yağ hidrolik ya da pnömatik akışkanın dönen bir ortama sevki için kullanılan döner tip bağlantı elemanları ve drenaj bağlantılarına ait kataloglar olduğu;
Bağlantı elemanlarının geometrilerine, bağlantı tiplerine ve kullanıldıkları akışkan tiplerine (Akışkan tip ve sıcaklığına göre gerek gövde gerek de sızdırmazlık elemanı malzemelerinin değişik varyasyonlar içerdiği) göre sınıflandırılarak ürün serileri oluşturulduğu;
Davalı …’in kataloglarının incelenmesinde;
Katalogların klasör içerisinde 106 bağımsız sayfa ve 18 sayfalık bir adet fasikül şeklinde olduğu;
Bu katalogların su, buhar, kızgın yağ hidrolik ya da pnömatik akışkanın dönen bir ortama sevki için kullanılan döner tip bağlantı elemanları ve drenaj bağlantılarına ait kataloglar olduğu;
Bağlantı elemanlarının geometrilerine, bağlantı tiplerine ve kullanıldıkları akışkan tiplerine (Akışkan tip ve sıcaklığına göre gerek gövde gerek de sızdırmazlık elemanı malzemelerinin değişik varyasyonlar içerdiği) göre sınıflandırılarak ürün serileri oluşturulduğu; olduğu görülmüştür.
Bu kataloglarda yer alan ürünlerin sınıflandırılmalarına ilişkin indeks sayfaları aşağıda dikkatinize sunulmaktadır.
Sonuç olarak ; her iki firmanın da ürünlerinin aynı sektörlere hizmet ettiği;
Ürünlerin birebir karşılaştırmasında benzer nitelikle ve birbirlerine muadil olabilecek teknik özelliklerde olduğu; hususlarında görüş ve kanaatini sunmuştur.
Mahkememizin 14/05/2019 tarihli ara kararında heyete bilirkişi …’unda eklenmesi suretiyle bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verildiği ancak sadece bilirkişi … tarafından raporun sunulduğu, diğer bilirkişilerce ek inceleme yapılmadığı anlaşıldığından bu kez Mahkememizin 14/05/2019 tarihli ara kararı uyarınca bilirkişi heyeti tarafından ek rapor düzenlenmesi için dosyanın yeniden bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan raporda özetle;
Dosyada yer alan Sn. Bilirkişi Dr. … tarafından sunuları 15.10.2019 tarihli raporda tespit edilen ve davacı ve davalıya ait ürünlerin aynı sektörde hizmet ettiğine, ürünlerin birebir karşılaştırmasında benzer nitelikte ve birbirlerine muadil olabilecek teknik özelliklerde olduğuna dair görüş ve kanaatlerine katıldığımızı, anıları raporun Kök raporumuz ile uyumlu olduğu hususunu beyan ederiz.
Kök raporumuzda ayrıca, Davalı şirketin ana sözleşmesinde yer alan iştigal konusunun davacı şirket ile rekabet etmekte olduğu, bu durumun, taraflar arasında var ilişki dolayısıyla her iki şirketin de aynı faaliyet konusunda yer alıyor olmasının/davalı …’ın rekabet yasağını ihlal etmesi sonucunu doğurduğu, davalı şirket ana sözleşmesi ile taraflar arasında akdolunan hisse devir sözleşmesinin birbiri ile uyumlu olmadığı, anılan şirketin herhangi bir istisna kapsamına giren ürünleri el an ticaret konusu yapabilmesine faaliyet konusunun bir engel teşkil etmediği yazılıdır.
Kök raporumuzda yine, Davalı …’ın marka tescil ve faaliyet alanı değerlendirmesinde davacı şirket ile tekabet içinde olduğu sunulan ürün katalogları incelenerek öncelikle değerlendirilmiştir. Davalıların bu eylemlerinin aynı zamanda TTK md. 55 hükmü ile özel olarak sayılan kategorilerden birine giren bir somut olay olduğu, (1) dürüstlük kurallarına aykırı reklâm ve satış yöntemleri ve diğer hukuka aykırı davranışlarda bulunulması ve (3). Bentte yer alan başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanma TTK madde 55/1 (a)4 bendi ile düzenlenmiş olan başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler alınması saiki şeklinde izahının mümkün olduğu belirtilmiştir. TTK “Karıştırılma”, yanıltmayı, kandırmayı, yanlış algılattırmayı da kapsayan geniş bir kavram teşkil eder ise de, dış görünüş, tanıtım, takdim-görsellik ile duyurular ve esas benzerlikten doğan karıştırılmanın da işburada kapsam dahilinde olduğu belirtilmiş, iki tarafını ürünlerinin benzerliği üzerinden kanaate gidilmiştir.
Tarafların her ikisinin de marka koruması yönünden Kök raporda yer alan sınıflarda markalarının tescilli olduğu, birbirlerine ürünleri yönünden rakip olduklarının görüldüğü yazılıdır.
Kök raporumuzda, Dosyaya sunular makine katalogları ve müşterilere sunuları teklifler de davalırım rotary joint, rotary uniun, swvel jeinth, döner mafsallar ve yükleme kolu ürünleri üretimi de yaptığını/yapabilecek durumda olduğunun görüldüğü yazılıdır.
Davalının, davacı şirket nezdinde daha önce şirket ortağı ve imza yetkilisi olması dolayısıyla, davalı şirket nezdinde herharıgi bir çalışmaya girişmesi, yahut birinci derece yakınlarının böyle bir çalışma içinde olması taahhüdü ihlal teşkil edecektir. İki şirketin faaliyet konularının ayırtedilemez derece aynı olması dolayısıyla haksız rekabette bulunma saiki ile hareket edildiği açık olduğu bu hallerde, ürünlerin benzerliğinin tespit edilmeden önce, bu sebeple haksız rekabet yapılmakta olduğu halihazırda tespit edilmiş olduğundan, akabinde ikincil sebep olarak ürünlerin benzerliği konusunda katalog ve sektör araştırması yapılmıştır.
Dosya kapsamının, konuyla ilgili mevzuat ile iddia, talep ve savunmalar doğrultusunda (bilirkişiye verilen görevle sınıtlı kalınarak) incelenip değerlendirilmesi sonucunda;
Davalıların davacılar ile BK md 547 ile TTk md. 55/a- 1,2,3 ve 4, hükümleri kapsamında haksız rekabet eylemi içinde olduklarına, davalı … ile davacı şirket arasında akdolunan hisse devir sözleşmesinde yer alan tekabet yasağı hükmünün iki tacir arasında geçerli ve bağlayıcı olduğuna, davalıların fiilerinin rekabet yasağı istisnası kapsamında değerlendirilemeyeceğine, bu bakımdan münakit sözleşme madde 5. Hükmünde de davalı … tarafından taahhüt edildiği üzere, “Şirket’in haksız rekabet dolayısıyla uğradığı zararın iki katı tutarındaki cezai şart meblağını ödemekle yükümlü kılınabileceği,
Davacı şirket defterlerinin incelenmesinde, davacının 2014-2015 senelerine ait 191.134,00-TL kar kaybının sözleşme madde 5 hükmüne göre 2 katı olan 382.268,00-TL’nin dava tarihi olan 02.02.2016 itibaren 25.02.2019 tarihine kadar işlemiş reeskont faizi olan 105.474,55 TL, ile birlikte toplam 487.742,55 TL’nin davalılardan müştereken ve mütelsilen tahsiline karar verilebileceği,
Davacı şirket defterlerinin incelenmesinde, davacının 2015-2016 senelerine ait davalının 71,920,00-TL brüt gelir artışınm davacıların o seneye ait zaran kapsamında değerlendirilebileceği, sözleşme madde 5 hükmüne göre 2 katı olan 143.840-TL dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi olan 39.688,02 TL ile birlikte toplam 183.528,02 TL’nin davalılardan müştereken ve mütelsilen tahsiline karar verilebileceği,
Masrafı davalılardan alınarak, kararın tirajı en yüksek 5 gazetede yayınlanması talebinin nakdi olmayan bir Manevi tazminat talebi olarak değerlendirilerek kabul edilebileceği, hususlarında görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Taraflarca ek rapora karşı beyan ve itirazlar sunulmuştur.
Taraf vekillerinin rapora karşı sunduğu itirazların ayrı ayrı değerlendirilerek ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişiler mahkememize sundukları 08/01/2021 tarihli 2.ek raporda özetle;
1. Hali hazırda işbu raporu hazırlayan bilirkişi heyeti üyelerinden Mak. Yük.Müh. Dr. … tarafından 15/10/2019 tarihinde Sayın Mahkemenize sunulan raporda iki firmanın ürünlerinin karşılaştırıldığı ve özetle her iki firmanın da ürünlerinin aynı sektörlere hizmet ettiği, ürünlerin birebir karşılaştırmasında benzer nitelikte ve birbirlerine muadil olabilecek teknik özelliklerde olduğu, ayrıca taraf itirazı da dikkate alındığında bu ürünlerin taraflar arasında 21/01/2013 tarihinde imzalanmış olan dosyada sureti mübrez hisse devir sözleşmesinin 4.maddesinde belirtilen yasağın istisnası kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı;
2. Davalıların davacılar ile BK md 547 ile TTk md. 55/a- 1,2,3 ve 4, hükümleri kapsamında haksız rekabet eylemi içinde olduklarına, dalı … ile davacı şirket arasında akdolunan hisse devir sözleşmesinde yer alan rekabet yasağı hükmünün iki tacir arasında geçerli ve bağlayıcı olduğu, davalıların fiilerinin rekabet yasağı istisnası kapsamında değerlendirilemeyeceği, bu bakımdan münakit sözleşme madde 5.hükmünde de davalı … tarafından taahhüt edildiği üzere, “Şirket’in haksız rekabet dolayısıyla uğradığı zararın iki katı tutarındaki cezai şart meblağını ödemekle yükümlü kılınabileceği,
3. Hesaplamaya esas kriter dava konusu ve iddianın kabulü halinde; davalının ilgili dönem tüm satışlarının davalının yerine davacının satışı olsa idi, davalının ilave satışlarından davacının ne kadar faaliyet karı elde edebileceği, davacının kendi mali dönemi oranı dikkate alınarak yapılan hesaplamada, davalı şirketin net satışları üzerine davacının karlılık oranı dikkate alınarak ilave faaliyet karı hesaplanmış olup, bu tutar olası dava konusu olan yoksun kalınan kar kaybı olarak kabul edilecek olup bu tutar 619.659,94 TL olacaktır.
4. Davacı şirket 2020 yılı ara dönemde kendi bilançosunda göre zarar durumunda olduğundan karlılık oranı bulunmamıştır. Ancak 2020 davalı gelirinin davacının olabileceği kabulü ihtimalinde davacının 2019 yılı 96 2 karlılık oranı kabul edilerek bu oran üzerinden 2020 yılı olası faaliyet karı hesaplanmıştır. Sözleşmenin 6. Maddesinde yukarıda 4. Maddeye göre tespit edilen zararın iki katı tutarında cezai şartın kabul edildiği görülmektedir. Bu durumda dava ile talep edilebilen cezai şart tutarı 619.659,94 TL x 2-1.239,319,88 TL olacaktır.
5. Masrafı davalılardan alınarak, kararın tirajı en yüksek 5 gazetede yayınlanması talebinin nakdi olmayan bir Manevi tazminat talebi olarak değerlendirilerek kabul edilebileceği, hususlarında 2.kez ek görüş ve kanaatlerini sunmuşlardır.
Taraflarca 2.ek rapora karşı beyan ve itirazların sunulduğu, davacı tarafça ıslah dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
Dosyanın miktar itibariyle heyete tevdi edildiği ve heyet duruşma günü verilerek yargılamasına devam olunduğu görülmüştür.
Netice olarak mahkememizce heyet olarak yapılan değerlendirmede;
Davacılar vekili, davalılardan …’ın, 1. Derece yakını tarafından kurmuş olduğu ve kendileri ile aynı alanda faaliyet gösteren davalı şirkete karşı açmış oldukları davada, davalı … ile imzalanmış olan hisse devir sözleşmesiride yer alan rekabet yasağı maddesine aykırı eylemlerde bulunulduğunu ve bu hususun haksız rekabet teşkil ettiği iddiasında bulunmuş olup, taraflar arasında rekabet oluşturacak bir yükümlülük üstlenildiğine dair anlaşma olduğu, davacı ile davalı arasındaki iş ilişkisinin sona erdiği zamanın hisse devir sözleşmesinin imzalandığı 21.01.2013 tarihi olduğu, sözleşmede belirlenen sınırlamaların, davacının eski şirket yetkilisi ve eski şirket ortağı olanı davalı …’ın ekonomik geleceğini hakkaniyete aykırı olarak tehlikeye düşürecek biçimde yer, zaman ve işlerin türü bakımından uygun olmayan sınırlamalar içermediği, aynı faaliyet afanında bir takım ekipmanların üretilmesi ve pazarlanması hususunda istisnaya yer verdiği görülmekle; davalının şirket yetkilisi ve şirket ortağı sıfatından doğan ve iş ilişkisinin sona ermesinden sonra haksız rekabete meydan vermeyeceğine ilişkin özel bir üstlenme beyanı olduğu anlaşılmış, davacı şirketin 2015 senesinden bu yana karlı durumda olduğu, davalının ortaklık hissesini devretmesini takiben, davacı şirketin gelirlerinin önceki
senelere göre düşüşe geçtiği, davacının hisse devir bedelinin eski şirket ortağına ödenmesine dair
yükümlülük üstlenen davacının, rekabet yasağını karşı edim olarak yükümlenilmesini istemesinde ticari
menfaati olduğu, dolayısıyla davalının sözleşmede istisna kapsamında kalan hususlar dışında
davacı ile aynı alanda faaliyet göstermemesi gerek kanuni gerekse sözleşmesel bir yükümlülük olduğu kanaatine varılmış olup bilirkişi raporlarında da bu hususlara yer verilmiştir.
Makina yüksek mühendisi tarafından sunulan raporda her iki firmanın katalogları karşılaştırılmış ve sonuç olarak her iki firmanın da ürünlerinin aynı sektörlere hizmet ettiği, ürünlerin birebir karşılaştırmasında benzer nitelikle ve birbirlerine muadil olabilecek teknik özelliklerde olduğu tespit edilmiştir.

Hesaplamaya esas kriter dava konusu ve iddianın kabulü halinde; davalının ilgili dönem tüm satışlarının
davalının yerine davacının satışı olsa idi, davalının ilave satışlarından davacının ne kadar faaliyet karı elde
edebileceği, davacının kendi mali dönemi oranı dikkate alınarak yapılan hesaplamada, davalı şirketin net
satışları üzerine davacının karlılık oranı dikkate alınarak ilave faaliyet karı hesaplanmış olup, bu tutar
olası dava konusu olan yoksun kalınan kar kaybı olarak kabul edilecek olup bu tutar 619.659,94 TL
olarak hesaplanmış olup, bu miktarın talep olunan mahrum kalınan kar kaybına yönelik maddi tazminat kalemi olarak dikkate alınması ile, bu talep yönüden kısmen kabul kararı verilmiştir.

Sunulan son ek raporda 11. Sayfada mali inceleme kısmında”Gerek davalı gerekse davacı ticari defter kayıtlarındaki Gelir Hesapları ürün bazında ayrıntılı olarak kayıt
edilmediğinden ve Genel ifadeler ile Yurt İçi-Yurt Dışı Satışlar gibi ayırımlar olduğundan başka bir seçenek
olmadığından davalının tüm satışları hesaplamaya dahil edilmiştir. Burada bir kısım ürünlerin davalı
tarafından rekabet yasağına girilmediği belirtmişse de bunun ayrımını ticari defterlerden yapmak olanaklı
değildir. Bu husus her iki şirketin mali müşavirleri ile de yerinde incelemelerde görüşülmüş, araştırılmış,
sorulmuş ve hatta şirket yetkilileri de bulunmakla beraber çözüm olmadığı anlaşılmıştır.” ifadeleri karşısında
ürün bazlı satış verileri dikkate alınarak hesaplama yapılamayacağı anlaşılmıştır.
Bilirkişilerce davacı şirketin 2020 yılı ara dönemde kendi bilançosunda göre zarar durumunda olduğundan karlılık oranı
bulunmadığı, ancak 2020 davalı gelirinin davacının olabileceği kabulü ihtimalinde davacının 2019 yılı %
2 karlılık oranı kabul edilerek bu oran üzerinden 2020 yılı olası faaliyet karı hesaplanarak, sözleşmenin 6.
Maddesinde yukarıda 4. Maddeye göre tespit edilen zararın iki katı tutarında cezai şartın kabul edildiği
görülmekte olduğundan talep edilebilen cezai şart tutarı 619.659,94 TL x 2=1.239.319,88 TL
olacağı yönünde görüş bildirmişler ise de,
tarafları tacir olan sözleşymeler gereği kararlaştırılan cezai şarttan indirim istenilemez ise de, cezai şartın diğer tarafın ekonomik mahfına sebep olabileceği durumlarda hakimin cezai şarttan indirime yönelik takdir hakkı bulunmakta olup, incelemelerde tespit edilen mali veriler, davalı şirketin 2020 yılındaki kar oranındaki düşüş, bilirkişilerce hesaplanan cezai şart miktarı ve davacının toplam satış gelir miktarları gibi hususlar ve ürün bazlı satışlar esas alınamadığından bütün satışlara göre değerlendirme yapıldığı da dikkate alınarak belirlenen 1.239.319,88 TL miktarındaki cezai şartın takdiren % 50 oranında tenkisat yapılarak, mahkememizce belirlenen 619.659,94 TL lik cezai şartın davalının ekonomik mahfına sebep olmayacağı kanaati ile bu miktar üzerinden cezai şart alacağı kısmen kabul edilmiştir.
Davacı tarafın her ne kadar manevi tazminat talebi de var ise de, hakkında değer belirlenmeyip harçta yatırılmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalılar tarafından davacılar aleyhine dava konusu haksız rekabetin varlığının tespiti ile bu haksız rekabet eyleminin men’ine,
2-Maddi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile, 619.659,94 TL mahrum kalınan kar payı bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
3-Cezai şart talebinin KISMEN KABULÜ ile, 619.659,94 TL cezai şart bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
4-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
5-Manevi tazminat talebi hakkında değer belirlenmeyip harçta yatırılmadığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
6-Karar kesinleştiğinde masrafı davalılardan alınmak suretiyle hükmün tirajı 100.000’in üzerinde olan bir gazetede ilanına,
7-Dava konusu olup, kabul edilen değer üzerinden alınması gereken 84.657,94 TL harçtan önceden davacıdan alınan peşin harç 256,17 TL ve tamamlama harcı 31.491,00 TL harcın mahsubu ile kalan 52.910,77 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye aktarılmasına,
8-Davacı tarafça yapılmış olan toplam posta ve tebligat ücreti 221,00 TL, bilirkişi ücreti 3.800,00 TL olmak üzere toplam 4.021,00 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre (% 66,66) 2.680,39 TL yargılama gideri ve peşin harç 256,17 TL ve tamamlama harcı 31.491,00 TL olmak üzere toplam 34.427,56 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
9-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 76.176,20 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davacıya ödenmesine,
10-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre reddedilen 8.000,00 TL maddi tazminata ilişkin dava değeri üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davalıya ödenmesine,
11-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,

Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 28/02/2022

Başkan …
E-imza
Üye …
E-imza
Üye …
E-imza
Katip …
E-imza