Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1190 E. 2018/30 K. 18.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/1190 Esas
KARAR NO : 2018/30
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/12/2016
KARAR TARİHİ : 18/01/2018
Mahkememizde görülen Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı… tarafından MSB aleyhine Manisa … İş Mahkemesinin… esasında görülen işçi ve işveren ilişkisinden kaynaklanan alacak davasının kabulüne karar verildiği, söz konusu mahkeme kararına istinaden… vekili tarafından İzmir … İcra Müdürlüğünün… takip sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını dosya borcunun davacı tarafından 12/04/2016 tarihinde 6.151,99 TL olarak icra dosyasına yatırıldığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 6.151,99 TL alacağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
DEĞERLENDİRME:
Dosya, İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesinin… Esas, … Karar sayılı ilamı verilen görevsizlik ve yetkisizlik kararı sonucunda Mahkememize gönderilmiştir.
Dava; davalı müflis şirket bünyesinde çalışan işçi…’ın işçilik alacaklarının tahsili için açmış olduğu davada Manisa … İş Mahkemesinin… Esas sayılı dosyasında davanın kabulüne dair verilen karar sonucu İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davacı tarafından 12/04/2016 tarihinde yapılan 6.151,99 TL ödemenin rücuan tahsili istemine ilişkindir.
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esas sayılı dosyası ile davalı şirketin iflasına karar verildiği, kararın bozulması sonucu aynı mahkemenin … Esas sayılı dosyasında 20/11/2014 tarihli kararı ile iflas kararı verildiği anlaşılmıştır.
Alacak, iflastan sonra doğmuş ve masa borcu da değilse, sırasına ve esasına itiraz edilebilecek, İİK’nın 235. maddesine dayalı kayıt kabul istemine konu olabilecek müflis borçlarından olmayıp, iflastan sonra doğan ve müflisin genel hükümlere göre sorumlu olduğu ve iflas masasının dağıttığı iflas hissesi oranında değil, tasfiyede bakiye kalırsa alacaklıya ödenecek olan bir alacak niteliğindedir. İflas tarihinden sonra doğan böyle bir alacağın varlığı ve miktarı konusunda bir uyuşmazlık bulunmasa da, inceleme, şikayet yolu ile icra mahkemesince değil, alacağın dayandığı hukuksal ilişkiye göre genel hükümler doğrultusunda iflas masası aleyhine açılan davada genel mahkemelerce tespit edilecektir. Böyle bir davada, davacı, davalı müflisten alacaklı olduğunu iddia eden alacaklı olup, davalı ise iflas idaresidir. İflastan sonra oluşan alacağın masaya kaydı istenemez, tasfiyede bakiye kalırsa nazara alınır. Öte yandan, İİK’nın 195/1. maddesinin “Borçlunun taşınmaz mallarının rehni suretiyle temin edilmiş olan alacaklar müstesna olmak üzere iflasın açılması müflisin borçlarını muaccel kılar. İflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ile takip masrafları anaya zammolunur.” hükmü uyarınca iflas tarihine kadar doğan iflas alacağı ve fer’ileri ile takip masrafları konusunda uzman bilirkişiden rapor alınıp, belirlenen tutarın kayıt ve kabulüne karar verilmesi gerekir. İİK’nın 195. maddesine göre iflas masasına yazılacak alacakların iflas tarihi itibariyle hesaplanıp, belirlenmesi gerekir. İflasın açılması ile ipotekle temin edilen alacaklar hariç, diğer alacaklar muaccel hale gelir ve iflasın açıldığı tarihe kadar işleyen faizler ve takip masrafları da asıl alacağa eklenerek masaya yazılır. İİK’nın 196/3. maddesi uyarınca asıl alacağa faiz işlemeye devam ederse de, bu ancak tasfiye bakiyesi kalırsa ayrıca ödenir. Kayıt kabul davalarında tahsile değil, alacağın iflas masasına kaydına karar verilmekle yetinilir. Alacağın ödenmesi ancak tasfiye sonunda masa mevcudunun sıra cetveline uygun biçimde dağıtımı aşamasında gerçekleşir ve alacakların tam olarak ödenip ödenmeyeceği ancak bu aşamada anlaşılabilir. Kayıt kabul davaları, iflasından önce müflisten alacaklı olanların, bir diğer ifade ile iflas alacaklılarının alacaklarını iflas masasına kaydettirmek için açtıkları ve dayanağını İİK’nın 235. maddesinden alan davalar olup, Asliye Ticaret Mahkemesi görevlidir. Masa borçları sıra cetvelinde yer alamayacağından, bunlar için iflas masası aleyhine genel mahkemede açılması gereken davada İİK’nın 235. maddesindeki süreler uygulanmaz. İİK’da masa borçları ve iflastan sonra doğan genel nitelikli alacak için İİK’nın 235/2. maddesinin ilk cümlesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları için Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yolunda açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Dosyamız kapsamında ise dava konusu olan alacağın iflas alacağı ve masa borcu değil, iflas tarihinden sonra doğan genel nitelikli alacak olduğu, davacının tacir olmadığı, davanın nispi ticari dava olmadığı belirlendiğinden Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olması gerekçesiyle Mahkememizin karşı görevsizliğine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK ve TTK’nın göreve ilişkin maddeleri doğrultusunda mahkememizin görevsizliği ile dava dilekçesinin usulden reddine,
2-HMK’nın 20. Maddesinde belirtilen yasal süreler içerisinde başvurulması halinde dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yargılama giderleri ile yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinin görevli mahkemece karara bağlanmasına,
4-Tarafların 2 haftalık hak düşürücü süre içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi için müracaat etmemeleri halinde yargılama giderleri ile yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinin mahkememizce karara bağlanmasına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip
Hakim
¸