Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1157 E. 2021/589 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/1157 Esas
KARAR NO:2021/589

DAVA:Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:22/11/2016
KARAR TARİHİ:14/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki ticari ilişki nedeni ile yapılan sözleşmelere binaen davalının faaliyet yürüttüğü işyerinin tahliye tehdidinden kurtulması, muaccel vergi ve kira borçlarının ödenmesinin sağlandığını ve davalı şirketin faaliyetlerine devam edebilmesi için harap durumdaki işyerinin onarıp yeniden tefriş ederek müvekkilinin pazarladığı ürünleri burada teşhir edilip pazarlanması sureti ile davalı şirkete mali destek sağladığını, davalının satışlardan edeceği kar paylarının tamamını müvekkilinin davalının ticari faaliyetleri sürdürmesi için yaptığı harcamaların sıfırlanıncaya kadar müvekkiline ödemeyi kabul ettiğini, yapılan harcamalar sıfırlandıktan sonrada edilecek karların %60 ını müvekkiline ödemeyi davalının kabul ettiğini, ayrıca sözleşmenin feshedilmesi halinde müvekkiline 150.000,00 TL ödemeyi kabul ettiğini, müvekkilinin edimlerini yerine getirdiği ancak davalı yanın hiçbir şekilde ödeme yapmadığını, 2011 yılından itibarende müvekkilinin elemanlarını ticari faaliyet alanına sokmayarak sözleşmeyi feshettiğini, davalının 27/05/20214 tarihinde ise tasfiye kararı aldığını, bunun üzerine müvekkilinin kayıplarının ödenmesi için davalıya ve tasfiye memuru olarak atanan şirket ortağı …’a ihtar çıkartıldığını, şirketin diğer ortağı olan … müvekkiline başvurarak şirketin borcunu kabul edip 40.000,00 TL borcu şahsi olarak taksitlendirerek müvekkiline ödemeyi kabul ettiğini, kalan kısım için huzurdaki davanın açılarak şimdilik 50.400,00 TL alacağın 23/11/20211 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, davalı şirketin tasfiyesinin kapanışına izin verilmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı şirket Tasfiye Memuru cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın belirttiği sözleşmedeki edimlerinin hiçbirini yerine getirmediğini, işyerini restore ettiğini ancak küçük bir dükkan olan işlerinin restore giderini yüksek gösterdiğini, ödemeyi taahhüt ettiği vergilerin ise sadece iki taksitini ödediğini, davacının şirkete kendi kardeşini yönetici olarak koyduğunu şirketin kasasını bu kişinin yönettiğini kar paylarını davacıya aktardığını, şirketin muvazalı olarak devredilmediğini, zarar eden şirketin tasfiye işlemlerinin tamamen hukuka uygun olarak yapıldığını, şirketin ortaklarından …’ın davacıya ödeme yapmasınında şirketin borçlu olduğunu kanıtlamayacağını, bu sebeplerle davanın reddini, yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
-Bilirkişi raporları
Dosya mahkememizce reesen belirlenen konusunda uzman bilirkişiye tevdii edilerek rapor hazırlaması istenmiş olup bilirkişi raporunda “01/02/2018 tarihli Bilirkişi Kurulunun yaptığı mali inceleme sonucunda olayın mali kayıtlardan çözüm getirilemediği tespit edilmiştir. Dosya üzerinde yapmış olduğum inceleme neticesinde dava konusu olayın net olarak belli kılan 1 adet belge neticesinde çözüme kavuşabileceği değerlendirilmiştir. Bu belge 20/01/2016 tarihinde yapılan Protokoldür. Bu protokolde 2009 tarihli bayilik sözleşmesinin sona erdiği 2012 tarihine kadar sözleşme gereği …’un ödediği, kısmi vergi borçları, kira borçları, … Cad No:…/(…/…) … adresindeki iş yerinin yeniden elden geçirilmesi (restora ve teşrifi) için yaptığı harcamaların karşılığı olarak …, sirketin ortağı olarak aşağıdaki şartlarda 40.000,00 TL’yi ödemeyi kabul ve taahhüt etmektedir. … tarafından bu para ödendiğinde …’un …’dan başkaca hiçbir hak ve alacağı kalmayacaktır. Ödeme Şartları: 1600 TL iş bu sözleşme sırasında peşin olarak ödenmiş olup bakiye ödemeler 01/02/2016 tarihinden itibaren her ay 800 TL taksitlerle ödenecektir. 20/01/2016 tarihinde yapılan Protokolun tipkiçekimi aşağıda sunulmuştur. Protokolde 40.000,00 TL borcun 1600 TL’si peşin alındığı ifade edildiğinden davalının 2016 tarihi itibari ile borcunun; 40.000-1600538.400 TL olarak hesap edilmiştir. Davalı tarafın 2016 yılı itibari ile borcu 38.400,00 TL olduğu dava dosyasındaki mevcut delillerden hesap edilmiştir. Dava konusuna dahil olan dükkan için yapılan Restorasyon ve tadilat tutarı 2010 (dava dosyasında belirtilmediğinden tahmini olarak alınmıştır.) yılı itibari ile 25.040,00 TL. Olup, Dönem başı olarak davalı ve davacı arasında imzalanmış olan 20.01.2016 tarihli protokol baz alınmıştır. Davalının 04.03.2019 tarihi itibari ile borcu 49.184.61 TL’dir.” şeklinde raporunu sunmuştur.
Taraflarca bilirkişi raporuna yönelik yapılan itiraz ve beyanlar neticesinde dosya yapılan itirazlar ve kök raporda değerlendirilerek ek rapor hazırlamak üzere resen belirlenen bilirkişi heyetine tevdi edilmiş heyet raporunda “Keşif günü gidilen mahalde; Gerek tanıkların gerekse davacı ve davalı tarafın verdiği beyanlara göre; (1) Dükkan içine dolap ve kaplama (tavan ve duvarlara) imalatının yapıldığı, bunun bedelenin 2010 piyasa rayiçlerine göre bedelinin 7.100,00 TL olduğu, (2) Zemine aydınlatma sisteminin gömülmesi için beton, sap vb. imalatların yapıldığı, zeminin 1. sınıf malzeme ile kaplandığı, bunun bedelenin 2010 piyasa rayiçlerine göre bedelinin 6.200,00 TL olduğu, (3) Elektrik tesisatı döşendiği (diğer raporlarda sehven yanlış yazılmıştır.), bunun bedelenin 2010 piyasa rayiçlerine göre bedelinin 5.000,00 TL TL olduğu, (4) Dükkan girişinin camekanla kaplandığı, bunun bedelenin 2010 piyasa rayiçlerine göre bedelinin 4.000,00 TL olduğu, (5) Masa sandalye/puf, sehba imalatının bedelinin 2010 yılı itibari ile 1.000,00 TL olduğu, (6) Dükkan girişine dekor amaçlı granit imalatının yaptırıldığı, bunun bedelenin 2010 piyasa rayiçlerine göre bedelinin 2.740,00 TL olduğu,(7) Elektoronik Panjur imalat bedelinin 2010 yılı itibari ile 19.000,00 TL olduğu belirtenmiştir. Yukarıda belirtilen imalatların toplam bedelinin 45.040,00 TL olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca davacı tarafından yapılan masrafa konu malzemelerin kalitesinin, aynı nitelikli bir tefriş işinden ne miktarda daha ucuz yapıldığının belirlenmesi Sayın Mahkeme tarafından talep edilmiştir. Dava konusu inşaat imalatlarının fiyatları, keşif sırasında malzemelerin kalitesine göre ortalama fiyatlar üzerinden piyasa rayiçlerine göre belirlendiği, hakkaniyet açısından (kullanılan maizemeye göre fiyat belirlenmiştir.) aynı nitelikli bir tefriş işinden ne miktarda daha ucuz yapıldığının belirlenmesi mümkün olmamadığı, Ek raporda tespit edilen imalatların tutarında bir değişiklik olmayıp 45.040,00 TL tutarında imalat yapıldığı tespit ve hesap edilmiştir. Teknik inceleme bölümünde davacının işyeri tefriş ve imalat tutarı 45.040,00 TL olduğu tespit edilmiştir. Davalı taraf ticari defterini ibraz etmediği için sözleşme sürecince yapılan satışın miktarının ve net karın belirlenmesi mümkün olmadığı için değerlendirme yapılamamıştır. Diğer taraftan davacının ibraz ettiği ticari defterlerde davalıdan kar payı adı altında alınmış herhangi bilgi ve belgeye rastlanılmamıştır. Bu bilgiler ışığında taraflar arasındaki edimlerin nitelikleri ve davalının iddiası doğrultusunda edimlerin ifa edilip edilmediği belirlenememektedir. Mali İncelemede, …’nun ödediği vergi borcu olup olmadığı hususunda dosyaya belge sunmadığı ve davalının ödenmemiş vergi borçtarı olduğu belirlenmiştir. Davalı taraf ticari defterini ibraz etmediği için sözleşme sürecince yapılan satışın miktarının ve net karın belirlenmesi mümkün olmadığı için değerlendirme yapılamamıştır. Diğer taraftan davacının ibraz ettiği ticari defterlerde davalıdan kar payı adı altında alınmış herhangi bilgi ve belgeye rastlanılmamıştır.” şeklinde heyet raporunu sunmuştur.
Taraflarca yapılan itiraz ve beyanlar neticesinde bu konularda araştırılarak ek rapor hazırlamak üzere dosya bilirkişi heyetine tevdii edilerek ek rapor hazırlanması talep edilmiş ek raporda “Keşif günü gidilen mahalde; Gerek tanıkların gerekse davacı ve davalı tarafın verdiği beyanlara göre; (1) Dükkan içine dolap ve kaplama (tavan ve duvarlara) imalatının yapıldığı, bunun bedelenin 2010 piyasa rayiçlerine göre bedelinin 7.100,00 TL olduğu, (2) Zemine aydınlatma sisteminin gömülmesi için beton, sap vb. imalatların yapıldığı, zeminin 1. sınıf malzeme ile kaplandığı, bunun bedelenin 2010 piyasa rayiçlerine göre bedelinin 6.200,00 TL olduğu, (3) Elektrik tesisatı döşendiği (diğer raporlarda sehven yanlış yazılmıştır.), bunun bedelenin 2010 piyasa rayiçlerine göre bedelinin 5.000,00 TL TL olduğu, (4) Dükkan girişinin camekanla kaplandığı, bunun bedelenin 2010 piyasa rayiçlerine göre bedelinin 4.000,00 TL olduğu, (5) Masa sandalye/puf, sehba imalatının bedelinin 2010 yılı itibari ile 1.000,00 TL olduğu, (6) Dükkan girişine dekor amaçlı granit imalatının yaptırıldığı, bunun bedelenin 2010 piyasa rayiçlerine göre bedelinin 2.740,00 TL olduğu, (7) Elektoronik Panjur imalat bedelinin 2010 yılı itibari ile 19.000,00 TL olduğu belirlenmiştir. Yukarıda belirtilen imalatların toplam bedelinin 45.040,00 TL olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca davacı tarafından yapılan masrafa konu malzemelerin kalitesinin, aynı nitelikli bir tefriş işinden ne miktarda daha ucuz yapıldığının belirlenmesi Sayın Mahkeme tarafından talep edilmiştir. Dava konusu inşaat imalatlarının fiyatları, keşif sırasında malzemelerin kalitesine göre ortalama fiyatlar üzerinden piyasa rayiçlerine göre belirlendiği, hakkaniyet açısından (kullanılan malzemeye göre fiyat belirlenmiştir.) aynı nitelikli bir tefriş işinden ne miktarda daha ucuz yapıldığının belirlenmesi mümkün olmamadığı, Ek raporda tespit edilen imalatların tutarında bir değişiklik olmayıp 45.040,00 TL tutarında imalat yapıldığı tespit ve hesap edilmiştir.2. Mali İnceleme:Teknik inceleme bölümünde davacının işyeri tefriş ve imalat tutarı 45.040,00 TL olduğu tespit edilmiştir. Davalı taraf ticari defterini ibraz etmediği için sözleşme sürecince yapılan satışın miktarının ve net karın belirlenmesi mümkün olmadığı için değerlendirme yapılamamıştır. Diğer taraftan davacının ibraz ettiği ticari defterlerde davalıdan kar payı adı altında alınmış herhangi bilgi ve belgeye rastlanılmamıştır. Bu bilgiler ışığında taraflar arasındaki edimlerin nitelikleri ve davalının iddiası doğrultusunda edimlerin ifa edilip edilmediği belirlenememektedir. Mali İncelemede, …’nun ödediği vergi borcu olup olmadığı hususunda dosyaya belge sunmadığı ve davalının ödenmemiş vergi borçtarı olduğu belirlenmiştir. Davalı taraf ticari defterini ibraz etmediği için sözleşme sürecince yapılan satışın miktarının ve net karın belirlenmesi mümkün olmadığı için değerlendirme yapılamamıştır. Diğer taraftan davacının ibraz ettiği ticari defterlerde davalıdan kar payı adı altında alınmış herhangi bilgi ve belgeye rastlanılmamıştır. 1- Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden, davacı tarafın edimini 45.040,00.-TL. Olarak ifa ettiği, Sayın Mahkemenin kabulü halinde davacının davalıdan bu tutar kadar alacağı olduğu, 2- Davacı Tarafın mahkeme masrafları, vekâlet ücreti ve benzeri taleplerinin Sayın Mahkemenizin takdiri içinde kaldığı,” şeklinde ek rapor sunulmuştur.
-TANIK
Taraflarca tanık olarak bildirilen şahıslar keşif mahallinde dinlenilmek üzere davet edilmiş, keşif mahallinde kimlik tespitleri yapılan aşağıda isimleri yazılı taraf tanıkları dinlenerek keşif zaptına ifadeleri geçirilmiştir.
Davalı Tanığı … beyanında; Ben 2009 yılı 1 şubat tarihinden 2010 yılı 21 haziran tarihine kadar davacı … adına şuan keşfin yapıldığı iş yerinde davacı şirket adına hesapları kontrol etmek adına çalıştım, o dönemde davacı şirketin temsilcisi idim, belirttiğim tarihten sonra davacı şirketten ayrılarak başka bir iş yerine geçtim, ben davacı şirket adına çalışmaya başlamamdan öncesinde taraflar arasında protokol yapılmış idi, protokol doğrultusunda ben davalıya ait iş yerinde davacı adına bulundum, bu dönemde … ticaretten gelen malların kayıtlarını tuttum, burada günlük yapılan satışların kayıtlarını tuttum, günlük olarak kasa defteri tuttum, … ticaretten gelen malların parası hemen ödeniyordu, kalan kar ve günlük giderler defter üzerinden haftalık olarak … ticarete bildiriliyor idi, benim iş yerinden ayrılışım sıkıntılı olduğu için, ben ayrıldıktan sonra benim tarafımdan tutulan kayıtların ne yapıldığı nerede bulunduğuna ilişkin bir bilgim yoktur, buranın kirası yıllık ödeniyordu, 2010 yılının ocak ayında taraflar arasında sıkıntılar başladı, kiralar ve vergiler davacı taraf tarafından ödenecek idi, 2009 yılının kirası ben geldiğimde davacı tarafından ödenmiş idi, 2010 yılının ocak ayında ödenmesi gereken 1 yıllık kira davacı tarafından ödenmedi, protokol kapsamında ödenmesi gereken vergi taksitleri de ödenmedi, ancak 2009 yılına ilişkin olan vergi taksitleri davacı tarafından ödenmiştir, 2010 yılına ait kiraların ve vergi taksitlerinin ödenmemesi sonrasında taraflar arasında anlaşmazlıklar oluştu, o dönemde davalı şirketin ortağı olan … şirketin işleri ile ilgileniyordu, … ticaret ile bu tür görüşmeleri de kendisi yapıyordu, ben burada çalıştığım sürede son 3 veya 4 ayımda davacı şirketin kendi iş yerinde çalıştım, bu dönem için maaşımı … ticaretten aldım, ancak 2009 yılında başladıktan bahsini ettiğim son 3 -4 aya kadar benim maaşım ve günlük yemek param keşfin yapıldığı ve protokole konu olan iş yerinin kasasından karşılandı, davacı şirket protokol kapsamında iş yerinde bulunan dolapları ve duvara monte edilmiş olan ahşapları yaptırdı, yine iş yerinin zeminini yaptırdı, yine vitrin kısmını ve dükkanın dışa bakan kapı ve pencere ve çerçevelerini de davacı şirket yaptırdı, yine dükkan içinde kullanılan 1 adet masa, 1 sehpa ve 3 adet puf davacı şirket tarafından yaptırılmıştır, dükkanın tavanı da davacı tarafından yaptırılmıştır, bu işlemler yapılırken elektrik aksamı ve kabloların yerleştirilmesi de davacı tarafından yaptırılmıştır, şeklinde beyan verdiği görülmüştür.
Davacı tanığı … beyanında; ben davacı şirketin eski elemanıyım, 1988 ve 1997 arasında çalıştım, şuan kendi iş yerim vardır, davacı şirket ile iş yerlerimiz komşudur, ben davalı şirketin eski ortağı …’ı da tanırım, davacı … iş yeri komşumuz olduğu için ve aynı handa çalıştığımız için hem günlük görüşmelerimizde hem de han ile ilgili toplantılarda işlerimizle ilgili konuşuruz, ben davacının 1999 yılından sonra davalı iş yerine ortak olduğunu bu ortaklık dolayısıyla paralar ödediğini ve iş yeri için bir takım harcamalar yaptığını kendi beyanları üzerine davacıdan öğrendim, taraflar arasındaki yazılı protokol ve sözleşmeleri görmedim bilgi sahibi değilim, keşfi yapılan iş yerinin de bulunduğu sıralı dükkanlar eski binalar olup, buralara masraflar yapılması gerekmektedir, dükkanın içinde ne yapıldığını bilmiyorum ancak dış kapı ve panjurun değiştiğini biliyorum ancak bu işlemlerin harcamasını kimin yaptığını bilmiyorum, şeklinde beyan verdiği görülmüştür.
Davacı tanığı … beyanında; ben mali müşavir olarak çalışıyorum, ben davalı şirketin muhasebe işlerini yaptım, tam olarak hatırlayamamakla birlikte 2009 – 2010 yıllarında muhasebe işlerini yaptım, bu tarihler kayıtlarda da tespit edilebilir, ben taraflar arasında yapılmış olan protokol ve sözleşmelere ilişkin herhangi bir bilgi sahibi değilim, hatırladığım kadarıyla benim davalı şirketin muhasebesini tuttuğum dönemde evraklarda davacı şirketin adına rastlamadım, davacı şirketin davalının birikmiş kiralarını ödediğini biliyorum ancak bu ödenen kiralar hangi döneme ilişkindir sözleşme ve protokolleri kapsamında ödemesi gerekenin tamamını ödeyip ödemediğini bilmiyorum, davalı şirketin birikmiş vergi borçları, vergi taksitlendirmeleri ve bu ödemelerin kim tarafından yapıldığına ilişkin bir bilgim yoktur, ben keşfi yapılan iş yerinde tadilatların davacı tarafından yapılmış olduğunu biliyorum, ancak yapılan bu işlemlere ilişkin faturalar ve bu faturaların muhasebeleştirilmesine ilişkin bilgi sahibi değilim, ben davalı şirketin muhasebesini yaptığım için taraflar arasında ortaklık durumu olunca davacı şirket davalı şirketin muhasebesinin kendi şirketlerinin muhasebecisi tarafından tutulacağını söyleyince ve o zaman taraflar da rıza gösterince davalı şirketin defter ve muhasebe evraklarını biz davacı şirketin muhasebecisine devrettik, benim davalı şirketten muhasebe ücreti alacağım da davacı şirket tarafından karşılanmıştır, davalı şirketin o dönemde maddi ve ekonomik sıkıntıları olduğu için ben davacı şirketin bu iş yerini perakende satışı için kullanacağını bu amaç için devralacağını düşünmüştüm ancak taraflar arasındaki protokol ve sözleşmeyi bilmediğim için tam olarak nasıl anlaşıldığını bilemiyorum şeklinde beyan verdiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davalı yanın ödemeleri yapmaması sebebiyle açılan alacak davasıdır.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde taraflar arasında 23/01/2009 tarihinde 10 yıllık süre için sözleşme imzalandığı, sözleşmenin karşılıklı olarak taraflara borç yüklediği, şirketi yönetiminin 1 yıl boyunca davacı şirket tarafından yerine getirildiğinin tartışma konusu olmadığı , davacının dava konusu şirketin vergi borcunun 2 taksitini ödediğine ilişkin davalı şirket tasfiye memurunun kabulü olduğu ancak buna ilişkin ödeme belgesi olmadığı, icra dosyasında belirlenen 20.019.73 TL bir yıllık ira ödemesinin davacı yanca yapıldığı, şirketin 05.06.2014 yılında tasfiye kararının tescil edildiği, taraflar arasındaki sözleşme edimlerinin davacı tarafça da eksiksiz olarak yerine getirilmediği, vergi borçlarının ödenmediği, bu hali ile sözleşmenin feshinin haklı olmadığı, taraflar arasındaki sözleşmenin ise belirli sürede karma ve sürekli nitelikteki sözleşme olduğu anlaşılmıştır.
Davalı tanığı …’nun alınan beyanında, kendi maaşlarının davalı şirket kasasından ödendiğini belirttiği, davalı şirket ortağı … ile davacı şirket arasında 20.01.2016 tarihinde yapılan protokol incelendiğinde, dava konusu sözleşme kaynaklı kısmi vergi borçları, kira borçları iş yerinin yeniden elden geçirilmesi için yaptığı harcamalar karşılığı 40.000,00 TL üzerinde anlaşmaya varıldığı ve bu paranın da taksitler halinde ödeneceğinin karara bağlandığı, bu protokol ile birlikte davacı şirketin alacağının kalmayacağının belirtildiği, dava dosyasına sunulan bu protokolün davacı tarafın kabulünde olduğu ve itiraz edilmediği görülmektedir.
Netice olarak iddiası gereği davacının davalı şirket ortağının ödeme yaptığı miktarda göz önüne alındığında davacı yanın davalı şirketten alacağının kalmadığı ve davacının iddia ve taleplerinin yerinde olmadığı kanaatine ulaşılmış olmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine
2-Alınması gerekli harç 59,30 TL olup, peşin alınan 860,71 TL den mahsubu ile fazla alınmış olan 801,41 TL harcın karar kesinleştikten sonra istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 14/10/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza