Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1132 E. 2021/759 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/1132 Esas
KARAR NO:2021/759

DAVA:Menfi Tespit (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ:14/11/2016
KARAR TARİHİ:22/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında gerçekleştirilen ticari işe istinaden davalı şirket tarafından icra takibine konu faturaların düzenlendiğini, dört adet faturanın toplam bedeli olan 116.958,06 TL’nin … Bank … Şubesi nezdinde bulunan müvekkilinin hesabı üzerinden keşide edilen 20/03/2016 tarih ve 60.000,00 TL bedelli çek ve yine … … …. şubesi nezdinde bulunan müvekkiline ait hesap üzerine keşide edilen 03/03/2016 tarihli 56.958,00 TL bedelli çekler ile davalıya ödendiğini, ancak davalı şirketin yapılan ödemelerden haberdar olmasına rağmen , …. Noterliği kanalıyla keşide cnîği 05,04.2016 tarihli, … yevmiye numaralı ihtarnameyle takibe konu fatura bedellerinin ödenmediğini iddia ettiğini ve fatura bedellerinin ödenmesi hususunu ihtar ettiğini, işbu ihtarnameye … 3?. Nolerliği’nin 11,04.2016 tarihli, … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle cevap verildiğini, ihtarname içeriğine itiraz edilerek, fatura bedellerinin zamanında ödendiği bilgisinin davalı tekrar iletildiğini, ancak davalının yapılan ödemelerden haberdar olmasına rağmen, yeniden ödeme alarak haksız kazanç elde etmek için kötü niyetli olarak hareket etmeye devam ettiğini, takibe konu faturalara ilişkin herhangi bir borcu olmamasına rağmen icra takibi başlattığını belirterek öncelikle İİK.72/3 madde uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalı şirkete borçlu olmadığının tespitini, %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davacı arasında ticari ilişki nedeniyle davalı tarafından toplam 116.958,06 TLİ Fatura kesildiğini, davcının bu faturalarla ilgili davalıya herhangi bir ödeme yapmadığından müvekkili tarafından …. Noterliğinin 5 Nisan 2016 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle davacıyı ifaya davet ettiğini fakat davacının cevabi bir ihtarla ödemelerin iki adet çekle yapıldığını bildirdiğini, taraflarınca davacı aleyhine … 3.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davacının takibe süresinde itiraz etmediğini ve takibin kesinleştiğini, daha sonra davacının huzurdaki davayı ikame ettiğini, davacı tarafça dosyaya muhatabı … bank olan 20/03/2016 keşide tarihli, 60.000,00 TL bedelli, ve muhatabı … … olan 03/03/2016 keşide tarihli, 56.958,06 TL bedelli iki adet çek sunularak ita nedeniyle borçlu olmadığının tespitinin istendiğini, çeklerin on yüzlerinde davalının unvanı yazılmışsa da bu çeklerin davalıya verilmediğini, çeklerin arka yüzünün dosyaya sunulan evrak içerisinde olmadığını, çekin kim tarafından bankaya sunulup tahsil edildiğini bilmediklerini, arada cirantalar varsa bunların da kimler olduğunun bilgisine sahip olmadıklarını, nitekim sunulan çeklerin davalının eline hiç geçmediğini, piyasaya sunulup, tahsil edilmişse bile çekin arkasında silsileyi bozmamak adına davalı adına vurulan kaşeler ve atılan imzaların sahte olduğunu, davalı yetkilisinin bahsedilen çekleri ne gördüğünü ne de arkasını ciro edip piyasaya sürdüğünü, çek asıllarının ilgili bankalardan celbini talep ettiklerini, gelen kayıtlara göre imza ve kaşe incelemesi talepleri olacağını, eğer fatura bedelleri para dışında bir ödeme aracıyla ifa edilmiş ise buna ilişkin ayrı bir protokol sunulması gerektiğini, davacının böyle bir protokol sunamadığını, kötü niyetle açılan davanın ve durdurulan icra takibi nedeniyle I.I.K 72/4’üncü madde uyarınca alacağın geç alınacak olmasından doğan zararı nedeniyle icra dosyasına konu alacağın % 30 oranında tazminatı talebi olduğunu, tüm bu nedenlerle haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddine, İ.İ.K 72/4’üncü madde uyarınca alacağın geç alınacak olmasından doğan zarar nedeniyle icra dosyasına konu alacağın % 30 oranında tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, İİK 72. Maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit ve istirdat davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilaf, taraflar arasında ticari ilişki kapsamında, davacı tarafça ödeme yapılması amacıyla verilen çeklerin davalı tarafça tahsil edildiği halde, fatura alacağı nedeniyle icra takibi yapılması nedeniyle, davacının davalıya borçlu olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Davalı tarafça çekler üzerinde yer alan kaşe ve imzaların sahteliği ileri sürüldüğünden, mahkememizce çekler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Grafolog bilirkişi tarafından sunulan raporda özetle; dosya içerisine sunulan, mahkemece celp edilen ve davacı şirket yetkilisi tarafından mahkeme huzurunda alınan imza örnekleri hep birlikte değerlendirildiğinde inceleme konusu … … … San ve Tic. Ltd. Şti’ye ait 18/12/2015 tarih, ve 60.000 YTL tutarlı, 02/03/2016 tarih, 56.958,06 YTL tutarlı iki adet tahsilat makbuzundaki “… Metal Elk. San. LTd. Şti” içerikli kaşe izleri üzerinde atılı bulunan imzaların teşhis ve tespite götürülecek nitelikte harf ve grama yapılanması ihtiva etmedikleri, mukayese esas alınan imzaların bazılarının ikici kısımları ile aralarında genel biçimlendirme ve imza yolu yönünden mevut olan kısmi benzerlikler karşılaştırmalı incelemelerde esas alınan kriterlerle de desteklendiğinden … … … … … Şubesine ait, … numaralı çekin arka yüzünde “… Metal Elk. San. Ltd. Şti.” içerikli kaşe izi üzerinde atılı bulunan 1. Ciranta imzasının …’in el ürünü olduğu kanaatine varıldığı, mukayese esas alınan imzaları ile aralarında genel biçimlendirme, imza yolu ve kaligrafik özellikler itibariyle aynı elden çıktıklarını gösterir nitelikte uygunluk ve benzerlik saptanmadığından inceleme konusu … Bank … İstanbul Şubesine ait, … numaralı çekin arka yüzünde “… Metal Elk. San. Ltd. Şti.” içerikli kaşe izi üzerinde atılı bulunan 1. Ciranta imzasının …’in el ürünü olmadığının kabulünün gerektiği hususlarında görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporuna itirazlar ve raporda yer alan tespitler göz önüne alınarak, mahkememizce Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinden rapor alınmasına karar verilmiştir. Adli Tıp Kurumunun 12/03/2020 tarihli raporunda özetle; inceleme konusu çeklerde bulunan 1.ciro imzaları ve tahsilat makbuzlarında bulunan imzaların teşhise götürecek önemli karakteristik materyal ve yazı unsuru içermeyen, tersimi basit, taklidi kolay imzalar olması nedeniyle söz konusu imzaların aidiyetinin, …’ in eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği hususlarında görüş ve kanaat bildirilmiştir.
ATK raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı ve davalı vekillerince rapora ilişkin beyan ve itirazlar sunulmuştur. Mahkememizce, 3 grafolog bilirkişiden oluşacak heyete tevdi ile alınan raporlar arasındaki çelişki de giderilecek şekilde laboratuvar ortamında inceleme yapılarak çekler ve çek teslim tutanaklarının incelenmek suretiyle rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyetince sunulan raporda özetle; tetkik konusu 56.958,06-TL’ lık ve 60.000,00-TL lik iki adet çekte ciranta … ve Ticaret Ltd.Şti. kaşesi üzerine ve iki adet Tahsilat Makbuzunda … ve Ticaret Ltd.Şti.ne atfen atılmış imzaların, dosyada mevcut mukayese imzalara kıyasla …’in eli ürünü olmadığı rapor edilmiştir.
Mahkememizce, tarafların ticari defter ve kayıtlarında bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Bilirkişi raporunda özetle; davacı taraf kayıtlarına göre; Davacının davalı taraftan 19.06.2015 tarihi ile 25/06/2015 tarihi arasında toplam 116.958,06 TL bedelli 4 adet irsaliyeli fatura karşılığı mal aldığı ve ticari defterlerine borç kaydettiği, davacı tarafın fatura borcuna karşılık davalı tarafın düzenlemiş olduğu,18/12/2015 tarihli tahsilat makbuzu ile, … … Şubesine alt … çek nolu İstanbul 20.03.2016 keşide yer ve tarihli 60.000,00 TL bedelli çek, 02/03/2016 tarihli tahsilat makbuzu ile, … … Şubesine ait … çek nolu İstanbul 03/03/2016 keşide yer ve tarihli 56.958,06 TL. bedelli çek verdiği, davacı taraf ticari defterlerine göre 14/11/2016 dava tarihi itibariyle davalı tarafa borç veya alacak bakiyesinin olmadığı, davalı taraf defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, kayıtlarına göre davalı tarafın davacı taraf adına 19/06/2015 tarihi ile 25/06/2015 tarihi arasında toplam 116.958,06 TL. bedelli 4 adet irsaliyeli fatura düzenlediğini vc ticari defterlerine alacak kaydettiği, davalı taraf ticari defterlerine göre 14/11/2016 dava tarihi itibariyle davacı taraftan 116.958,06 TL. alacaklı olduğunun görüldüğünü, davalı tarafın dava konu çeklerde cirosu bulunan diğer cirantalar ile ticari ilişkisi olduğu yönünde bir kayda rastlanmadığı, davalı taraf ticari defterinin kendi lehine delil teşkil etmediği haliyle davacı taraftan 14.11.2016 dava tarihi itibariyle 116.958,06 TL. alacaklı göründüğünü, davalı tarafın, … … Şubesine ait … seri numaralı çekte cirosu bulunan, …, … ile ticari ilişkisi tespit edilemediğini, Davalı tarafın, … … Şubesine ait … seri numaralı çekte cirosu bulunan … ile ticari ilişkisi tespit edilemediği hususlarında görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporuna tarafların beyan ve itirazları nedeniyle, ayrıca çeklerin davalı yararına cirolanıp cirolanmadığı, çeklerin benimsenip benimsenmediği, dosyada mevcut tahsilat makbuzlarına ait suretlerin davalı kayıtlarında bulunup bulunmadığının da tespiti suretiyle ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi ek raporunda özetle; Davalı vekili tarafından, davalının şirket adresinde olmadığı, davalı tarafa telefonla ulaşılamadığı ve davalı ticari defterlerinin ibraz edilemeyeceği bilgisi verildiği, davalı tarafın … Mah. … Sk. … İş Hanı No:l K.4/45 … İstanbul adresine gidildiği, davalı tarafın ilgili adreste olmadığının görüldüğünü, ancak kök raporda davalı taraf ticari defterlerinin incelenmesinde, Davalı tarafın, … … Şubesine ait … seri numaralı çekte cirosu bulunan, …, … İle ticari İlişkisi tespit edilemediğini, davalı tarafın, … … Şubesine ait … seri numaralı çekte cirosu bulunan … ile ticari ilişkisi tespit edilemediği bildirildiği, Mahkemenin kararına istinaden ek rapor düzenlenmek üzere talep edilen davalı ticari defterlerinin ibraz edilmediği, kök rapor düzenlemek üzere davalının incelenen ticari defler kayıt ve belgelerine göre, kök raporda davalı tarafın, … … Şubesine ait … seri numaralı çekte cirosu bulunan, … ile ticari ilişkisinin tespit edilemediği, … … Şubesine ait … seri numaralı çekte cirosu bulunan … ile ticari ilişkisi tespit edilemediğinin bildirildiği, bu sebeple çeklerin davalı yararına cirolandığı ve davalı tarafından çeklerin benimsendiği yönünde bir tespit yapılamadığı, davacı tarafından dosya içerisine sunulan 18.12.2015 tarihli ve 02.03.2016 tarihli tahsilat makbuzlarının davalı ticari defterlerinde yer almadığı hususlarında görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Dosya kapsamında, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu hususunda çekişme yer almamaktadır. Uyuşmazlık, davacı tarafça davalıya fatura bedellerinin 2 adet çek ile yapılıp yapılmadığı, davacının davalıya borçlu olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. Davalı tarafça çek üzerindeki ve tahsilat makbuzlarında yer alan imzalar inkar edilmiştir. Her iki çekin ibraz edildiği ve ödendiği, celp edilen banka kayıtlarından anlaşılmıştır. Mahkememizce imza incelemesi için 3 adet rapor alınmış, son alınan raporda imzaların davacı şirket yetkilisi olduğu belirtilen kişinin eli ürünü olmadığı belirtilmiştir. İmza inkarına dayalı davalarda ispat külfeti imzası inkar edilen belgeye dayalı olarak hak talep eden taraftadır. Somut olayda ispat külfeti davalı taraftadır. Ancak, davanın esasının ticari ilişkide borç-alacak ilişkisi olduğu anlaşıldığından, tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmiştir. Her ne kadar davacı şirket tarafından verildiği ileri sürülen çekler davalı tarafın kayıtlarında yer almadığı inceleme sonunda görülmüş ise de, davalı tarafın incelenen ticari defterlerinin usulüne uygun şekilde tutulmadığı tespit edilmiş, Davalı ticari defterlerinin lehine delil teşkil etmesi mümkün olmadığı, benzer nitelikte başkaca çeklerin olup olmadığı, çeklerin benimsenip benimsenmediği, çeklerin davacı lehine olacak şekilde mevcut olup olmadığı , sonrasında davalı tarafça kayıtlar ibraz edilmediğinden tespit edilmemiştir. Bu halde, davacının kayıtlarının dikkate alınması gerekmiş, kayıtlarına göre davalıya borcunun bulunmadığı anlaşıldığından, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacı tarafça, kötü niyet tazminatı talep edilmiş ise de, davalının icra takibini kötü niyetle başlattığı, davacı tarafça açıkça ispat edilemediğinden tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile davacının … 3.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası nedeniyle borçlu olmadığının tespitine,
2-Şartlar oluşmadığından davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararının karar kesinleşinceye kadar devamına,
4-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 9.094,89 TL karar harcından peşin alınan 2.273,73 TL’nin mahsubu ile geri kalan 6.821,16 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Davacının yaptığı 2.307,23 TL ilk masraf, 1.875,20 TL yargılama aşamasında yapılan tebligat ve posta gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.182, 13 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 16.598,45 TL vekalet ücreti takdirine, bunun davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 22/12/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır