Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1119 E. 2019/1032 K. 07.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1119 Esas
KARAR NO : 2019/1032

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 18/02/2015
KARAR TARİHİ : 07/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait aracın şanzıman problemine ilişkin olarak ,karşı taraf tarafından tamiri yapılması gerekirken,kullanılan malların ve verilen hizmetin “gizli ayıp”niteliginde(teslimat anında değil,kullanım ile ortaya çıkan)ayıplı olması nedeniyle açılan takibe yapılan itirazın iptali ve borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, dava masraf ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP: Davalı yanın cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.

DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
İcra İflas Kanununun 67/1 maddesine göre ‘Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Dava konusu İstanbul … İcra müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 7.074,00 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, davanın, bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu ihtilaf; taraflar arasında bulunan araç tamirine ilişkin servis işlemleri dolayısıyla ayıplı işlemler iddiasıyla aracın tamiri için harcanan bedelin iadesine ilişkin alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılmış itirazın iptali noktasında toplanmaktadır.
Davacı tarafça İstanbul Anadolu …Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … d. İş sayılı dosyasından tespit yaptırılmış olup, sunulan rapora göre, şanzımanda görülen hasarların otomatik şanzıman tamir ve bakım servisi olarak hizmet veren davalı tarafça tamir edilmediği, verilen hizmetin ayıplı olduğunun belirlendiği belirtilmiş olup, itiraz üzerine aynı bilirkişiden ek rapor alınmış olmakla, bilirkişi ek raporunda hasar bedelinin tespit edilecek arıza büyüklüğüne ve değiştirilecek parça bedellerine göre oluşacağı, hasar bedelinin tamirat sonrası netleşeceğini beyan etmiştir.
Dosya mahkemece reesen belirlenen makina mühendisi ve sözleşme bilirkişisinden oluşan heyete tevdii edilerek rapor hazırlaması talep edilmiş bilirkişi raporunda “Teknik Yönden,-Dava konusu … marka, … tipi, … plakalı, … model aracında meydana gelen ilk arızanın aracın yaşı ve buna paralel olarak yapmış olduğu yol dikkate alındığında beklenir olduğu,Dosya içeriğinden, davalı ile davacının tam bir onarım konusunda anlaştıklarının görüldüğü, Ancak, davaya konu edilen ikinci arızanın davalı tarafça yapılan vites arıza onarımı sırasındaki yanlış teşhis dolayısıyla arızanın giderilemediği, bu durumun ayıp olduğu, ayıbın ancak aracın kullanılması ile anlaşılabileceği, Eser Sözleşmesinde Yüklenicinin Ayıptan Sorumluluğu Bakımından Her ikisi de tacir olan tarafların, davaya konu edilen aracın onarımı konusunda sözlil olarak anlaştığı, dosya kapsamındaki bilgiler ve tarafların edimleri değerlendirildiğinde uyuşmazlığın bir eser sözleşmesine dayandığının belirlendiği ve 6098 Sayılı TBK ve 6102 Sayılı TTK hükümlerinin uygulama alanı bulacağı, Teknik incelemede, araçtaki arızanın yanlış belirlenmesi nedeniyle arızanın giderilemediği, bu durumun ancak aracın kullanılması ile anlaşılabileceği sonucuna ulaşıldığı, buna göre araçta kullanılmakla ortaya çıkan gizli ayıp olduğu, Dava konusu olayda ayıp ihbarına ilişkin yazılı bir belge bulunmadığı, tacirin yapacağı ayıp ihbarının şekle bağlı olup olmadığının doktrinde tartışmalı olduğu, bununla birlikte ağırlıklı görüşün, tacirler arasındaki ayıp ihbarının şekle bağlı olmadığı, TTK m. 18/111 hükmünün temerrüt ihtarı ve dönme beyanı ile sınırlandırıldığı yönünde olduğu, Ayıp ihbarının TTK m. 18/111 hükmündeki şekle uygun yapılmasının şart olmadığı yönündeki görüşün benimsenmesi halinde dosya kapsamındaki bilgilerden ayıp ihbarının gereği gibi (zamanında ve geçerli olarak) yapıldığı sonucuna ulaşmanın ıtıüınkiln olduğu (raporda ayrıntısıyla yer verilmiştir), Sayın Mahkemenin görüşünün aynı yönde olması halinde yüklenicinin (davalının) ayıptan sorumluluğuna ilişkin şekli ve maddi şartların oluştuğu sonucuna varılacağı, Somut olayda, davacının onarım bedelinin tümüyle iadesini istemekle, sözleşmeden dönme bakkını kullandığı, sözleşmeden dönme hakkının kullanılabilmesi için yasada bazı özel şartların arandığı, buna göre, sözleşmeden dönebilmek için eserin kullanılamayacak olması veya hakkaniyet gereği kabul edilemeyecek derecede ayıplı olması ya da sözleşmede kararlaştırılan hükümlere aynı ölçüde aykırı olması gerektiği (TBK m. 475/1/b.l). Heyetimiz üyesi Sayın Teknik Uzmanın, arızanın onarılamamış olduğunu tespit ettiği,… Yetkili Servisleri şirketi olan … A.Ş.’nin İstanbul Anadolu … Sulh Hukuk Mahkemesine hitaben yazdığı. 12.11.2014 tarihli yazıda, arızalı vites kutusunun onarılmasına Almanya’daki ana firma …’nin izin vermediği, ancak 8.665,70 € karşılığında yeni vites kutusu değişikliğine izin verdiği, dava konusu aracın ise 06.11.2014 tarihinde kendi servislerinde incelemeye vc teste tabi tutulduğu, arıza teşhis cihazında bir arıza görülmemesine rağmen yol testinde vites değişimlerinin vuruntulu olduğunun görüldüğü, bu durumda kutu değişimine gidilmesinin gerekli olduğunun belirtildiği, bu bilgiler ışığında Sayın Mahkemenin de yerinde görmesi halinde eserin hakkaniyet gereği kabul edilemeyecek kadar ayıplı olduğu sonucuna varılabileceği, bu sonuca varılması ile aracın onarımı için ödenen dava konusu bedelin iade edilmesinin şartlarının tamamlanmış olacağı, sonucuna ulaşılmıştır. ” şeklinde rapor sunmuştur.
Tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında araç tamirine ilişkin ticari ilişkinin mevcut olduğu, davacının aracından tamir sonrasında arızanın giderilmediği iddiasıyla İstanbul … İcra müdürlüğünün …sayılı dosyası ile takip yapıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu, davanın İ.İ.K nun 67. Maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, davalının mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesinde kusurlu ve sorumlu olduğunun da belirlendiği, zira mahkememizce yaptırılan teknik incelemede arızanın onarılamamış olduğunun tespit edildiği, … Yetkili Servisleri şirketi olan …A.Ş.’nin İstanbul Anadolu … Sulh Hukuk Mahkemesine hitaben yazdığı. 12.11.2014 tarihli yazıda, arızalı vites kutusunun onarılmasına Almanya’daki ana firma … AG’nin izin vermediği, ancak 8.665,70 € karşılığında yeni vites kutusu değişikliğine izin verdiği, dava konusu aracın ise 06.11.2014 tarihinde kendi servislerinde incelemeye vc teste tabi tutulduğu, arıza teşhis cihazında bir arıza görülmemesine rağmen yol testinde vites değişimlerinin vuruntulu olduğunun görüldüğü, bu durumda kutu değişimine gidilmesinin gerekli olduğunun belirtildiği, bu bilgiler ışığında davalı tarafından yapılan işlemlerin hakkaniyet gereği kabul edilemeyecek kadar ayıplı olduğu sonucuna varıldığı, bunun üzerine aracın onarımı için ödenen dava konusu bedelin iade edilmesinin şartlarının tamamlanmış olduğu kanaatine varılmış olduğundan ve mahkememizce aldırılan raporun uygulama ve mevzuata göre yerinde olup hükme esas alınmaya elverişli olduğu ve davalının itirazında haksız olduğu kanaatine varıldığından, dava dilekçesi ekinde yer alan ve davalı tarafça düzenlenmiş olup davacı tarafından ödenen fatura bedeli olan 7.074,00 TL lik alacak talebi yönünden takibin devamı ile itirazın iptaline karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin aynı koşullar ile kaldığı yerden devamına,
2-Asıl alacak 7.074,00 TL nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 483,22 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça yargılama aşamasında yapılan tebligat, posta ücreti 237,40 TL ve bilirkişi ücreti 1.300,00 TL olmak üzere toplam 1.537,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye avansın istek halinde davacıya iadesine,

Dair, davacı vekili ile davalının yüzüne karşı kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip …

Hakim …
¸