Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1109 E. 2022/360 K. 08.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1109 Esas
KARAR NO : 2022/360

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/11/2016
KARAR TARİHİ : 08/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket sigortalısı …’nin park yasağı bulunan yere aracını park etmesi sebebi ile davacı … in sürücü …’un yolcu olduğu motosikletin şeridi tamamen kapatan bu araca çarpması neticesinde müvekkillerinin ağır yaralandığını, bu kaza nedeni ile uzun süre tedavi gördüklerini müvekkillerinin vücudunda ağır kırıklar oluştuğunu, davacı …’un ise dalağını kaybettiğini, kazaya sebebiyet veren aracın davalının sigortalısı olduğunu bu sebeple davayı sigorta şirketine açtıklarını, müvekkillerinin maluliyet tazminatlarının uzman bilirkişiye hesaplatılarak temerrüt tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsilini ve yapılan yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının kullandığı motosikletin plakasının olmadığını, tescilinin yapılmadığını, motosiklet ehliyetininde bulunmadığını, bu doğrultuda davacı yanın asli değil tam kusurlu olacağını, iyi niyet kuralları gereğince kimsenin tam kusurlu olduğu olayda kendi kusurunu hiçe sayıp dava açmasının hukuk düzeninde kabul görmeyeceğini, davacılardan …’un başvurusunun eksik evrak nedeni ile reddedildiğini, diğer davacı …’in yapmış olduğu başvuru neticesinde 04/11/2016 tarihinde 22.871,00 TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin sorumluluğun poliçe kapsamında olduğunu, araç işletenini davaya ihbar edilmesini, haksız açılan davanın reddine karar verilmesini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRMELER:
Dava trafik kazası nedeniyle iş göremezlik – maluliyet tazminatı davası olup, davacının tedavi olduğu hastanenin tedavi kayıtları, soruşturma/ceza dosyası, sigorta şirketindeki hasar dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2013/18924 esas- 2015/4895 karar sayılı ilamına göre” Haksız fiil sonucu çalışma gücünün kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite hastanelerinin Adli Tıp Ana Bilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Mahkemelerce, kazada yaralanan, tazminata konu kişinin tüm tıbbi evrak ve belgeleri temin edilerek yukarıdaki yönteme göre belirlenmesi” gerekmektedir.
Dosya ATK’ya gönderilerek iş göremezlik ve maluliyete ilişkin rapor hazırlaması talep edilmiş ATK raporunda ” Alim Rüknettin oğlu, 1997 doğumlu …’in 16.10.2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası nedeniyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak: Gr1 XI(3……………… 15) A% 19 E cetveline göre % 14.3 (yüzde üç noktaüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme ( işgöremezlik ) süresinin olay tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği ” şeklinde rapor sunulmuştur.
Diğer davacı … hakkında maluliyet ile iş göremezlik süresinin hesaplanması için dosya ATK ya gönderilmiş ATK raporunda “Mevcut belgelere göre; Abbas oğlu, 1998 doğumlu …’un 16/10/2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde olmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 1,5 (birbuçuk) aya kadar uzayabileceği ” şeklinde rapor sunulmuştur.
SGK’ya davacılara kaza sebebiyle bir ödeme yapılıp yapılmadığı, maaş bağlanıp bağlanmadığına ilişkin müzekkere yazılmış olup müzekkere cevabında davacılara herhangi bir ödeme yada maaş bağlanmadığı şeklinde cevap verilmiştir.
Dosya kusur ve aktür bilirkişiye dosya tevdi edilerek rapor hazırlanması talep edilmiş bilirkişiler raporunda ” KUSUR DURUMUNA İLİŞKİN OLARAK; Trafik kazasına karışan TESCİLSİZ motosiklet sürücüsü davacı …’in olayda % 75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusuru olduğu, Trafik kazasına karışan … plakalı otomobil sürücüsü …’nin olayda % 25 (yüzde yirmi beş) oranında kusuru olduğu, Davalı ….’nin sigortaladığı araç sürücünün kusuru sebebiyle 3. Kişilerin uğradığı zararlara karşı ilgili poliçe çerçevesinde sorumluluğu olacağı, Trafik kazasında yaralanan …’un olayda kusurunun olmadığı, Trafik kazasına karışan … plakalı araç sürücüsü …”ün olayda kusurunun olmadığı, MADDİ ZARARA HESABINA İLİŞKİN OLARAK; Davacı …’in yaralanması nedeniyle; Davalının %25 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacı …’in;1.Seçenekte; Aktüeryal yönteme(TRH 2010 yaşam 1,8 teknik faiz) göre; Ödeme tarihindeki verilere göre davacının maddi zarar toplamı (790,47 * 18.170,99)- 18.961,46 TL olarak belirlendiği, Davalı tarafından ise toplam 22.871,00 TL ödeme yapılmdığı buna göre; Nihai takdir ve değerlendirme Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; davacının maddi zararı 1.seçenekte ödeme tarihindeki verilere göre davalı tarafından yapılan ödeme karşılanmış olduğundan 1.seçeneğe göre davacının talep edilebilir maddi zararının kalmadığı, 2.Seçenekte; Progresif rant yöntemine(PFM yaşam tablosu*9610 artış ve iskonto) göre; A)Ödeme Tarihindeki Verilere Göre; a)Geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının 79047TL, b)Sürekli iş göremezlik dönemine ait 2614,3 maluliyet oranı ile ilgili maddi zararının £ 2499017 TL. Olduğu, e)Ödeme tarihindeki verilere göre davacının maddi zarar toplamı (790,47424.990,17)— 25.780,64 TL olarak belirlenmiş olup, Davalı tarafından ise 22.871,00 TL ödeme yapıldığı, buna göre de 2.seçenekte davacının ödeme tarihindeki verile göre maddi zararı karşılanmamış gözükmekte olup, ödeme ile borcun sona erip ermediği hususundaki nihai takdirin Sayın Mahkemeye ait bulunduğu, B)Günümüze Kadar Bilinen Verilere Göre; Sayın Mahkemece ödeme ile ödeme tarihindeki verilere göre belirlenen zarar arasında fark bulunduğu ve buna göre de ödeme ile borcun sona ermediği ve ödemenin kısmı ifayı içeren makbuz olarak kabul edilmesi halinde ise; Günümüze Kadar Gerçekleşen Veriler Esas Alınarak Belirlenen Zarar Tutarından, Ödemenin Güncel Tutarın Tenzili Sonucu davacının; Geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararı 790,47 TL. Olup, Davacı tarafından verilen 20.11.2018 tarihli dilekçede davacı … için kalıcı maluliyet … için geçici maluliyet tazminatı talep edilmiş olup, buna göre yukarıda belirlenen geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararın hüküm altına alınıp alınmayacağına ilişkin takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu, Sürekli iş göremezlik dönemine ait %14,3 maluliyet oranı ile ilgili bakiye maddi zararının 20.257,42 TL. Olduğu, Davacının maddi zararlarının poliçe limitleri içinde kaldığı, Başvuru tarihine göre davalı bakımından temerrüt tarihinin 21.10.2016 olarak belirlendiği, Dava dilekçesinde yasal faiz talep edildiği, Davacı … ‘un yaralanması nedeniyle; Geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının 375,20 TL. Olduğu, Adli Tıp Kurumu tarafından malul kalmadığı belirlendiğinden sürekli iş göremezlik dönemi için maddi zararının söz konusu olmayacağı, Davacının maddi zararının poliçe limitleri içinde kaldığı, Başvuru tarihine göre davalı bakımından temerrüt tarihinin 21.10.2016 olarak belirlendiği, Dava dilekçesinde yasal faiz talep edildiği” şeklinde raporunu sunmuştur.
Taraflarca bilirkişi raporuna yapılan itiraz ve beyan dilekçesi neticesinde dosya bilirkişiye ek rapor hazırlamak üzere tevdii edilmiş bilirkişiler ek raporunda “Iavacı …’in yaralanması nedeniyle; Ödeme Tarihindeki Verilere Göre; Geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararı 79047 TL, Sürekli iş göremezlik dönemine ait 9014,3 maluliyet oranı ile ilgili maddi zararının £ 29.536,34 TL. Olduğu, Ödeme tarihindeki verilere göre davacının maddi zarar toplamı (790,47429.536,34)- 30.326,81 TL olarak belirlenmiş olup, Davalı tarafından ise 22.871,00 TL ödeme yapılmıştır. Bu durumda davacının maddi zararı Davalı tarafından ise 22.871,00 TL ödeme yapıldığı, buna göre de davacının ödeme tarihindeki verile göre maddi zararı karşılanmamış gözükmekte olup, ödeme ile borcun sona erip ermediği hususundaki nihai takdirin Sayın Mahkemeye ait bulunduğu, Günümüze Kadar Bilinen Verilere Göre; Sayın Mahkemece ödeme ile ödeme tarihindeki verilere göre belirlenen zarar arasında fark bulunduğu ve buna göre de ödeme ile borcun sona ermediği ve ödemenin kısmı ifayı içeren makbuz olarak kabul edilmesi halinde ise; Günümüze Kadar Gerçekleşen Veriler Esas Alınarak Belirlenen Zarar Tutarından, Ödemenin Güncel Tutarın Tenzili Sonucu davacının; Geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararı : 790,47 TL. Olup, Davacı tarafından verilen 20.11.2018 tarihli dilekçede davacı … için kalıcı maluliyet … için geçici maluliyet tazminatı talep edilmiş olup, buna göre yukarıda belirlenen geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararın hüküm altına alınıp alınmayacağına ilişkin takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu, Sürekli iş göremezlik dönemine ait %14,3 maluliyet oranı ile ilgili bakiye maddi zararının 28.869,03 TL. Olduğu, Davacının maddi zararlarının poliçe limitleri içinde kaldığı, Başvuru tarihine göre davalı bakımından temerrüt tarihinin 21.10.2016 olarak Belirlendiği, Dava dilekçesinde yasal faiz talep edildiği, davacı … ‘un yaralanması nedeni ile Geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının 375,20 TL olduğu, b)Adli Tıp Kurumu tarafından malul kalmadığı belirlendiğinden sürekli iş göremezlik dönemi için maddi zararının söz konusu olmayacağı, Davacının maddi zararının poliçe limitleri içinde kaldığı, Başvuru tarihine göre davalı bakımından temerrüt tarihinin 21.10.2016 olarak belirlendiği, Dava dilekçesinde yasal faiz talep edildiği” şeklinde ek rapor sunulmuştur.
Davacı vekili kök rapor sonrası yapılan hesaplama dolyısıyla HMK 107. Madde gereği talep artırımında bulunmuş ve eksik harcı ikmal etmiş, ek bilirkişi raporu sonrasında da ıslah dilekçesi sunmuş ve ek rapor doğrultusunda taleplerini belirlemiş, belirlediği bu miktarlar üzerinden eksik harcı ikmal etmiştir.
Netice olarak, bilirkişi kök ve ek raporundaki açıklamalar mahkememizce de yerinde görülmüş, dosya içerisinde bulunan kaza tespit tutanağındaki olayın oluş şekli ve kusur durumuna ilişkin açıklamalar mahkememizce de uygun bulunmuş, mevzuat ve uygulamaya uygun hükme esas alınmaya elverişli rapor sunan bilirkişinin yaptığı hesaplamalar ve poliçe limitleri, davacı vekilinin talep artırım ve ıslah dilekçesi de dikkate alınarak maddi tazminat talepleri yönünden belirsiz alacak davası olarak açılan davada ilk ödeme tarihi olan 04/11/2016 tarihinden itibaren dava dilekçesindeki ve talep arıtırım dilekçesindeki miktarlar yönünden, ek rapor sonrası ıslah talebi yönünden ise ıslah tarihinden itibaren faize hükmolunmuş ve aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile,
a) Davacı … yönünden
375,20 TL geçici iş göremezlik tazminatının davalıdan dava tarihi olan 04/11/2016’dan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine,
b) Davacı … yönünden
28.869,03 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalıdan dava tarihi olan 04/11/2016’dan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine,
2- Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
3-Başlangıçta alınan 29,20 TL peşin harç, 29,20 TL başvurma harcı, 500,00 TL tamamlama harcı ve 4,30 TL vekelat harcı olmak üzere toplam 562,70 TL’nin reddedilen miktar göz önüne alındığında, hak ve nesafet kuralları gereği takdiren tamamının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 51,50 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Yargılama aşamasında yapılan 215,50 TL tebligat, posta ücreti ve 1.300,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.515,50 TL yargılama giderinin reddedilen miktar göz önüne alındığında, hak ve nesafet kuralları gereği takdiren tamamının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davanın kısmen kabul kısmen red olması sebebi ile davalı vekil ile temsil olunduğundan yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 124,80 TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davalıya verilmesine,
7- Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00 TL’nin reddedilen miktar göz önüne alındığında, hak ve nesafet kuralları gereği takdiren tamamının davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın “Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik”in 207. maddesi uyarınca davacının bildireceği İBAN numarasına, İBAN numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan gider avansında kalan paradan karşılanmak üzere PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürünce davacı tarafa İADESİNE,
10-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 216/1 maddesi uyarınca taraflardan birinin talebi olmadıkça gerekçeli kararın tebliğe çıkarılmamasına,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olarak davacı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 26/07/2022

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA