Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/107 E. 2018/1274 K. 25.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/107 Esas
KARAR NO : 2018/1274
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 01/02/2016
KARAR TARİHİ: 25/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı bankanın… şubesine bir adet mevduat hesabı açtırdığını, banka yöneticilerinin bu paraları…Bankasına yatırıldığı izlenimini verdiklerini. Diğer taraftan daha yüksek faiz, adı altında alınan bu mevduatların … hesaplarına geçirildiğini, müvekkilinin…hesabı ile… Bankası hesabı ayrımını bilmediğini, bilebilmesinin de mümkün olmadığını, çünkü kendilerine her zaman banka yöneticileri tarafından “Mevduatlarının … Bankası Güvencesinde Olduğu” teminatının verildiğini, öte yandan …Bankası A.Ş. ile…Şti.’nin ayrı ayrı kurumlar olduğu düşünülemez çünkü gerçekte alınan paraların hiçbirisinin yurt dışına çıkmadığını, …Bankası bünyesinde toplandığını, bu durumun çok aşikar olduğunu. Çünkü…Bankasının, bankacılık faaliyetlerinin durdurulmasından bir ya da birkaç gün önce…Bankasının sahip ve yöneticilerinin, kendi hesapları veya yakınlarının hesapları, bir bilgisayar tuşuyla, normal…Bankası mevduat hesabına dönüştürüldüğünü. Gerçekte yurtdışından geriye para getirilmediğini, zaten yurt dışına çıkan bir para olmadığından geriye gelmesinin de düşünülemeyeceğini….Bankası sahip ve yöneticilerinin amacının…Bankası ünvanını da kullanarak, halkın tasarruflarını daha yüksek faiz oranları teklifiyle,…Bankasının tüm personel ve olanaklarıyla toplamak ve toplanan mevduatın…Bankası A.Ş.’nin ve devletin güvencesinde olduğu izlenimini yaratmak, denetim dışında grup menfaatine kullanmak olduğu hususunun hiç kuşkuya mahal vermeyecek şekilde sabit olacağını. Bankaların güven kurumları olmaları nedeniyle, kendilerine çıkar sağlama amacıyla müşterilerinin zararına olan eylemlerinden sorumlu olacağını, davalı … Bankasına husumet yönetilebilmesi gerekeceğini, 5411 sayılı bankacılık kanununun h kısmını düzenleyen 6. maddesine göre kıyı bankacılığının faaliyet göstermesine Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu Karar verme yetkisine sahip olacağını, aynı zamanda kanuna uygun faaliyet yapıp yapmadığının denetleme görevi de yine aynı kuruma ait olacağını, bu hususta hiç bir şüphe olmayacağını, bilindiği gibi 5411 sayılı yasanın 111. maddesine dayanılarak Türkiye’de bankalardaki tasarruf mevduatı sahiplerinin yatırmış olduklarının mevduatlarını, bankaların, batma ve diğer sebeplerle, hak kaybına uğramaması ihtimaline binaen, ilgili mevduatları, sigorta fonu güvencesine almak için “…” kurulduğunu. Bu kurumun kuruluş gayesi, açıklanıldığı üzere mevduat sahiplerinin, yatırmış olduğu mevduatların, bankaların batma ihtimaline binaen, güvence altına alınması gerektiğini. Özetle, davalı bu kurumun mevduatlarını garanti altına almak için kurulmuş bir sigorta kurumu olduğunu, müvekkilin mağduriyetine sebep verilen olayın tamamen Trabzon ilinde gerçekleştirildiğini, yani ilgili mevduatın kabulü…Bankası … Şubesi’nde gerçekleşmiş olup, yine bu konu ilgili daha önce açılan davalara yetkili mahkeme olarak Trabzon Mahkemeleri baktığından, iş bu davaya bakmakla yetkili mahkemenin Trabzon Mahkemeleri olduğunu. İşin niteliğine göre, olayın tamamen ticari menşeli olması nedeniyle de, Ticaret Mahkemesinin görev alanına girdiğini. Bu nedenle görev ve yetki hususunda hiçbir şüpheye mahal olmayacağını. Anılan nedenlerle; Trabzon Ticaret Mahkemesi’nin, …Esas ve…Karar sayılı dosyasının celbi ile, Trabzon Ticaret Mahkemesi’nin … Esas ve … karar sayılı ilamında, likit hale gelen ve mahkeme kararı esasları dairesinde, doğan asıl alacak faiz ve yargılama giderlerinin tamamının, yine aynı mahkeme kararında belirtilen, faiz oranı ve belirtilen tarihlerden itibaren, hizmet kusuru bulunan davalı idarelerden ve borçlu davalı bankadan tahsili ile müvekkiline verilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Müflis …Bankası T.A.Ş. vekilince mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun 03/07/2003 tarih ve 1085 sayılı kararı ile …Bakası T.A.Ş.’nin bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izninin Mülga 4389 sayılı Bankalar Kanununun 14. maddesinin 3 nolu fıkrası hükmü uyarınca kaldırılmasına karar verildiği, 04/07/2003 tarih ve 25158 mükerrer sayılı resmi gazetede yayınlandığını. Mülga 4389 sayılı Bankalar Kanununun 16. maddesinin 1 nolu fıkrası hükmü uyarınca …Bankası T.A.Ş.’nin yönetim ve denetim…’na intikal ettiğini. … tarafından İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyasından banka aleyhine açılmış bulunan iflas davasında 08/06/2005 tarihi itibariyle… Bankası T.A.Ş.’nin iflasına karar verilmiş ve bahse konu iflas kararı 11/06/2005 tarihli … Gazetesi’nde ilan edildiğini, ilgili iflas kararı 20/04/2006 tarihinde kesinleştiğini. Müflis bankanın taraf olduğu dava ve takiplerin devam ettirilmesine, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun geçici 11. maddesinin yollaması ile 4389 sayılı Bankalar Kanunu’nun 16. maddesinin 4. fıkrası ve İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre iflas tasfiyesi devam eden müflis … Bankası T.A.Ş.’de 28/12/2006 tarihi itibari ile ikinci alacaklılar toplantısına ilişkin usuli işlemlerin ifa ve ikmal edilmiş bulunduğunu arz ettiklerini. Usule ilişkin itirazlarının olduğunu, yetkiye itirazlarını, husumet ve dava şartı yönünden itirazlarını bildirmiş, esasa ilişkin cevaplarında dava konusu edilen ve…Bank …Şti. nezdinde açılan hesabın oluşumuna ait hesap açma talimatı suretleri, havale emirleri ile hesaba yapılan havalelere ilişkin belge suretleri iş bu dilekçe ekinde sunulduğunu. Davacıların…Şti’ne yatırmış olduğu paranın muhatabının ne müflis… Bankası T.A.Ş. ne de … olduğunu, dava dilekçesinde dile getirilen davacının …mevduatlarının…Bankası güvencesinde olduğu teminatı verildiği. Off-Shore hesabı ile…Bankası hesabı ayrımını bilmediği yönündeki iddialarını kabul etmenin mümkün olmayacağını. Anılan nedenlerle, müflis… Bankası T.A.Ş. yönünden, Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin…Esas, … Karar sayılı ve 22/12/2009 tarihli ilamı dolayısıyla kesin hüküm sebebiyle usulden reddine, kesin hüküm taleplerinin kabul görmemesi halinde, mahkememizin… Esas sayılı dava dosyası sebebiyle, davanın müflis… Bankası T.A.Ş. yönünden derdestlik sebebiyle reddine, bu taleplerinin kabul görmemesi halinde, açıklanan nedenlerden dolayı ve sunulan emsal mahkeme ve Yargıtay kararları doğrultusunda davacının haksız davasının esastan reddine, masraf ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi istemini savunmuştur. Dilekçesinin ekinde kesinleşen iflas kararını, sıra cetvelinin ilanına ilişkin gazete suretlerini, mahkememizin 2005/1 Esas 2009/227 Karar sayılı ilam suretini, davacıya ait ilam masasına ait başvuru evraklarını, havale işlemine ilişkin belge suretlerini, fiş ve muavin defter fotokopilerini, ilgili mahkeme ve Yargıtay karar suretlerini dosyaya sunmuştur.
DEĞERLENDİRME;
Dava dilekçesi ile davacı vekili, müvekkilinin Müflis…Bankası … Şubesi’nde bir adet hesabı bulunduğunu, bankanın yöneticileri tarafından bu paraların davalı …Ş.’ne yatırıldığı izlenimi verildiği halde off-shore hesaplarına geçirildiğini, müvekkilinin… hesabı ile…Bankası hesabı ayrımını bilebilmesinin mümkün olmadığını ileri sürerek, Trabzon Ticaret Mahkemesi’nin 2005/1 E. ve 2009/227 K. sayılı ilamı ile likit hale gelen asıl alacak, faiz ve yargılama giderlerinin tamamının, yine aynı mahkeme kararında belirtilen, faiz oranı ve belirtilen tarihlerden itibaren faiziyle hizmet kusuru bulunan davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davanın ilk olarak Trabzon ATM de açıldığı, dosyanın incelenmesinde görevsizlik kararı veren Trabzon ATM nin 2011/23 esas sayılı dosyasının 19/04/2011 tarihli celsesinde davanın diğer davalılar BDDK ve … yönünden tefriki ile mahkemenin ayrı bir esasına kaydına bu davalılar yönünden davanın konusunun idari yargının görev alanına girdiği dikkate alınırak mahkemenin görevsizliğine dair ara karar oluşturulduğu, yetkisizlik kararı üzerine de davalı müflis…Bankası yönünden dosyanın mahkememize tevzi olunduğu görüldü.
Trabzon ATM’nin 2011/23 esas sayılı dosyasında vermiş olduğu kararın temyizi üzerine, YARGITAY 23. Hukuk Dairesi 2014/4601 esas – 2015/3507 karar ayılı ilamı ile “İİK’nın 235. maddesi uyarınca, sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki Ticaret Mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. Davalı bankanın, aleyhine açılmış bulunan İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E., … K. sayılı kararıyla 08.06.2005 tarihinde iflasına karar verildiği, iflas kararının 20.04.2006 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, İstanbul Ticaret Mahkemeleri’nin kesin yetkili olduğunun kabulü ile HMK’nın 114/1-ç ve 115/2. madde hükümleri uyarınca kesin yetkiye ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yetki itirazının reddi ve uyuşmazlığın esasının incelenmesi doğru görülmemiştir. Bozma nedenine göre, müflis davalı şirket iflas idaresi vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir. Kabule göre; İİK’nın 195. maddesine göre iflas masasına yazılacak alacakların iflas tarihi itibariyle hesaplanıp, belirlenmesi gerekir. İflasın açılması ile ipotekle temin edilen alacaklar hariç, diğer alacaklar muaccel hale gelir ve iflasın açıldığı tarihe kadar işleyen faizler ve takip masrafları da asıl alacağa eklenerek masaya yazılır. Asıl alacağa faiz işlemeye devam ederse de, bu ancak tasfiye bakiyesi kalırsa ayrıca ödenir. Kayıt kabul davalarında tahsile değil, alacağın iflas masasına kaydına karar verilmekle yetinilir. Alacağın ödenmesi ancak tasfiye sonunda masa mevcudunun sıra cetveline uygun biçimde dağıtımı aşamasında gerçekleşir ve alacakların tam olarak ödenip ödenmeyeceği ancak bu aşamada anlaşılabilir. Bu durumda mahkemece, davanın kayıt kabul davası olduğu gerekçede kabul edildiğine göre, iflas tarihi itibariyle davacının alacağı ve fer’ileri tespit ettirilerek talep miktarı da dikkate alınarak, alacağın iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesi gerekirken, iflas tarihinden sonra işleyecek faizleri de içerecek şekilde tahsil hükmü kurulması doğru olmamıştır. Öte yandan, kayıt kabul davaları alacağının iflas masasına kaydı istemine ilişkin olup, belirli bir miktarın tahsiline yönelik olmadığından bu davalarda vekalet ücretinin maktu tarife üzerinden belirlenmesi gerekir. Mahkemece, bu husus gözardı edilerek, davacı yararına nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır” gerekçeleriyle bozulmuştur.
Bozma üzerine verilen yetkisizlik kararı üzerine dosya mahkememizin işbu esasına kaydı yapılmış ve bozma ilamı doğrultusunda, dosyanın değerlendirilmesi bakımından dosya bankacı bilirkişiye verilmiş, bilirkişi raporunda “Davacının, davalı/Mevduat Borçlusu MÜFLİS …BANKASI A.Ş.’den 08.06.2005 İflas tarihi itibariyle 55.783,90.-TL Asıl alacak, 54.621,55.-TL. temerrüt faizi olmak üzere toplam 107.455,55.-TL. alacaklı bulunduğu, MÜFLİS …BANKASI A.Ş. İFLAS İDARESİ’nin, 2011/23 sayılı dosyasında, İflas Müdürlüğünce, “Talep edilen alacak banka nezdinde bulunmadığından” gerekçesi ile reddedilen 52.834,00,-TL Asıl alacak, 54.621,55.-TL. temerrüt faizi olmak üzere toplam 107.455,55.-TL masaya kaydı gereken alacak hesaplandığı, Davacı tarafından talep edilen ve İflas İdaresinde reddedilen 52.834,00,-TL alacağın masaya kaydı gerektiği, 54.621,55,-TL’lik faiz alacağının masaya kaydı hususu, Sayın Mahkemenin takdirlerinde olduğu, Tarafların masraf, vekalet ücreti ve benzeri diğer taleplerinin ise Sayın Mahkemenizin takdirleri içinde kaldığı,” şeklinde raporunu sunmuştur.
Alınan bilirkişi raporuna yapılan itiraz üzerine bilirkişiden ek rapor alınmış, bilirkişi kök rapordan ayrılmayı gerektirir bir durum olmadığını belirterek, davalının talebine göre de alternatif hesaplama yapmış ve bu hesaba göre, işlemiş faiz toplamının 49.260,37 TL olup, toplam alacağın 102.094,37 TL olacağını belirtmiştir.
Netice olarak dosyaya sunulmuş olan bütün deliller, beyanlar, Trabzon ATM tarafından verilen karar, bu karar sonrası Yargıtay bozma ilamı ve bozma ilamı doğrultusunda bilirkişi tarafından sunulan rapor ile birlikte değerlendirildiğinde, davacının iflas tarihinden önce oluşan alacağının tahsiline ilişkin dava açtığı, bu davanın kayıt kabul davası olarak yürütülmesi gerektiği, bozma ilamına göre mahkememizce alınan bilirkişi kök raporuna göre 52.834,00 TL ana para ve 54.621,55 TL faiz olmak üzere toplam 107.455,55 TL davacı alacağının davalı müflis …Bankası A.Ş iflas masasına kayıt kabulünün gerektiği, davalı müflis vekilinin işlemiş faize ilişkin itirazlarının mahkememizce yerinde görülmediği, bilirkişi tarafından yapılan faiz oran ve niteliklerinin uygulama ve mevzuat gereği yerinde görüldüğü anlaşılmakla, davanın bozma ilamı doğrultusunda alınan kök bilirkişi raporuna göre yapılan hesaplama kapsamında aşağıdaki gibi kabulüne karar vermek gerektiği kanaatine varılarak hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kayıt kabul davasına dönüştüğü de göz önüne alınarak davanın kabulü ile, 52.834,00 TL ana para ve 54.621,55 TL faiz olmak üzere toplam 107.455,55 TL davacı alacağının davalı müflis Türkiye…Bankası A.Ş iflas masasına kayıt kabulüne,
2-Alınması gerekli 35,90 TL harcın, peşin yatırılan 884.00 TL harçtan mahsubu ile fazla alınmış olan 848,10 TL harcın karar kesinleştikten sonra istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 54,30 TL toplam harç ile yargılama aşamasında yapılan tebligat, posta ücreti 186,00 TL ve bilirkişi ücreti 2.000,00 TL olmak üzere toplam 2.240,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, davalı müflis…Bankası vekilinin yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip …
Hakim …
¸