Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1062 E. 2020/447 K. 28.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/1062 Esas
KARAR NO:2020/447

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:21/10/2016

BİRLEŞEN ….ASLİYE TİCARET MAH…. SAYILI DOSYASI
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:16/03/2017
KARAR TARİHİ:28/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Asıl dosyada davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı borçlu aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden 24.08.2016 tarihinde takip konusu 3 adet faturaya dayanmakla birlikte asıl alacak miktarı olan 885.908,58 TL üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın süresi içinde ilamsız icra takibine itiraz ettiğini, mahkememizde açılan davanın yalnızca takipte dayanak gösterilen 31.07.2016 tarihli 405.254,08 TL tutarındaki faturaya ilişkin olduğunu, iş bu faturanın 11.06.2015 tarihinde taraflarca imzalanmış Risk Paylaşım Çerçeve Sözleşmesi’nin feshi ile ilgili tazminat bedeli olarak faturalandırıldığını, müvekkili şirket tarafından fesih tazminatı hesaplanırken sözleşmenin fesih tarihi olarak 01.04.2016 tarihinin kabul edildiğini ve bu tazminatın sözleşmenin 4.maddesi gereğince hesaplanıp faturalandırıldığını, davalı tarafın icra takibine itirazının haksız olduğunu, sözleşme ve buna göre onaylanan 15.06.2016 tarihli protokolün hiçbir haklı neden gösterilmeksizin feshedildiğini, davalı tarafın sözleşmeyi haklı nedene dayanmadan feshettiği için taraflar arasında hiçbir ihtirazi kayıt olmaksızın sözleşmenin 14.maddesi gereğince hesaplanan fesih tazminatından sorumlu olduğunu, açıklanan nedenlerle; davanın kabulü ile borçlunun takibe, asıl alacağa ve faize ilişkin haksız itirazlarının iptali ile takibin devamına, alacağın likit olması nedeniyle davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl dosyada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa göre kurulmuş bir tedarik şirketi olup yurt çapında faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirketin karşı taraf ile 11.06.2015 tarihli Risk Paylaşım Çerçeve Sözleşmesi ve 15.05.2014 tarihli Elektrik Alım/Satım anlaşması imzalandığını, müvekkili şirket tarafından yapılan fesih işleminin haklı nedenlere dayandığını, davaya konu edilen sözleşmede PSH ve YEK bedellerindeki mevzuatsal ve yapısal değişikliklerden dolayı sözleşmenin müvekkili şirket açısından katlanılamaz bir hal aldığını, PSH’daki yapılan değişiklik nedeniyle referans fiyata daha önce olmayan PSH bedeli eklendiğini, YEK bedelindeki yapısal değişiklik nedeniyle öngörülemez şekilde artmış olmakla referans fiyatını öngörülemez bir şekilde artırdığını, iş bu değişikliklerin müvekkilin zararına sebebiyet verdiğini, açıklanan nedenlerle; Finansal Alım Satım anlaşmasının haklı nedenle feshedilmiş olduğunun tespiti ile davanın reddine, kötü niyetli icra takibi nedeniyle %29’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosyada davacı vekili dava dilekçesinde özetle: …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında yapılan takibe itiraz üzerine takibin durduğunu, takibin 31.12.2016 tarih ve … numaralı 186.339,12 TL tutarlı faturaya ilişkin olduğunu, faturanın 11.06.2015 tarihinde taraflarca imzalanmış Risk Paylaşım Çerçeve Sözleşmesi’nin feshi ile ilgili (10.02.2016 ve 01.04.2016 arasındaki dönemin hesaplandığı) tazminat bedeli olarak faturalandırıldığını, davalının haksız olarak sözleşmeyi fesih tarihinin 09.02.2016 olduğunu, daha evvelden müvekkili şirketçe iş bu fesih tazminatı hesaplanırken sözleşmenin fesih tarihi olarak 01.04.2016 tarihinin kabul edildiğini, evvelce buna istinaden 01.04.2016 ile 30.06.2016 tarihleri arasındaki dönem baz alınarak sözleşmenin 14.maddesi gereğince hesaplanıp faturalandırıldığını, bahsedilen faturaya dayalı (01.04.2016 ile 30.06.2016 tarihlerindeki arasındaki dönem için) davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun söz konusu faturaya dayalı icra takibine itiraz ettiğini ve taraflarınca İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1062 esas sayılı dosyadan itirazın iptalinin talep edildiğini, huzurdaki ve evvelce açılan İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1062 esas sayılı davaların yargı çevresinde yer almakla birlikte, aynı sebeplerle ve aynı sözleşmeden doğan ihtilaf nedeniyle ikame edildiğini, 6100 sayılı HMK’nun 166. Maddesi gereğince birleştirme kararı verilmesini, davanın kabulü ile itirazın iptalini talep etmiştir.
Birleşen dosyada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle:Huzurdaki dava ile diğer davanın ayrı birer dava olarak sürdürülmesinin düşünülemeyeceğini, huzurdaki davaya konu alacağın diğer davadaki fesih tazminatı bedelinin tamamlanmasına ilişkin olduğunu, davaya konu olan 11.06.2015 imza tarihli Risk Paylaşım Çerçeve Sözleşmesini EPDK tarafından tebliğ ile yapılan mevzuat değişikliğinin sözleşmenin esasına etki ettiğini, mevzuat değişikliğiyle sözleşmenin kendileri için katlanılamaz şekilde ağırlaştığını, bu sebeple sözleşme koşullarının uyarlanması için fesihten önce müzakereler yürütmeye çalışıldığını, davacı tarafça müvekkili şirketin uyarlama talepleri reddedildiği için bu durumun da dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, sözleşmeyi haklı nedenle feshettiğini, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Dava konusu ihtilaf; taraflar arasındaki elektrik alım satım sözleşmesi kapsamında fatura alacağından kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Dosyamıza getirtilen …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 902.168,76-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Birleşen ….Asliye Ticaret mahkemesi yönünden incelenen …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 186.875,16-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların iddia ve itirazlar, sözleşme hükümleri, takip kalemleri, temerrüt ve faiz, dayanaklar, sözleşme çerçevesinde ayrıca EPDK uygulamalarıda dikkate alınmak suretiyle bilirkişilerden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişiler 23/11/2018 tarihli raporda özetle;
-11.06.2015 tarihli Risk Paylaşım Çerçeve Sözleşmesinin davalı yanın ….Noterliğinden keşide ettiği 09.02.2016 tarih ve … Y.Nolu ihtarı ile feshi bildiriminin, Sözleşmenin 13.1.maddesi uyarınca, fesih hakkının kullanılması şeklinde değerlendirilebileceği,
-Davalı yanın ….Noterliğinden keşide ettiği 09.02.2016 tarih ve … Y.Nolu ihtarının davacı yana tebliği tarihinden itibaren geçecek 30 günlük sürenin sonundan itibaren yanlar arasındaki 11.06.2015 tarihli Risk Paylaşım Çerçeve Sözleşmesinin ve bağlı protokollerin feshedilmiş sayılabileceği,
-Davalı yanın Sözleşmenin 13.1 .maddesine dayalı olarak, fesih hakkını kullanarak sözleşmeyi feshetmesi nedeniyle Sözleşmenin 13/son maddesi hükmü gereğince davacı yan lehine fesih tazminatı ve benzeri nam ve ad altında herhangi tazminat talep hakkının doğamayacağı,
-Davalı yanın sözleşmenin feshi ihtarının davacı yana tebliğinden itibaren geçecek 30 günün sonuna kadar 11.06.2015 tarihli Risk Paylaşım Çerçeve Sözleşmesi ve buna bağlı 15.06.2015 tarihli Protokol hükümleri gereğince davalının, davacı yana ödemesi gereken sözleşmesel bedellerin, davalıdan talep edilebileceği,
-Asıl dava yönünden; davacı yanın işbu davada kısmi olarak itirazın İptali ile takibin devamına ilişkin talep ve dava konusu ettiği ….İcra Müdürlüğü nün … takip sayılı dosyasına kayden açtığı ilamsız icra takibi dayanağı 31.07.2016 tarih ve 405.254,08.-TL tutarlı (01.04.2016-30.06.2014 tarihleri arasındaki döneme ait) faturadaki bedel, yanların aralarındaki 11.06.2015 tarihli Risk Paylaşım Çerçeve Sözleşmesi’nin davalı yanca feshine ilişkin olarak davacının talep ettiği Fesih Tazminatı Bedelini içerdiğinden, ….İcra Müdürlüğü’nün … takip ‘ ‘ dosyasına vaki davalının itirazının davacı tarafından kısmi iptali ve takibin devamı isteminin karşılanamayacağı,
-….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasına kayıtlı iken birleşen dava yönünden; davacı yanın itirazın iptali ile takibin devamına ilişkin talep ve dava konusu ettiği ….İcra Müdürlüğü nün … takip sayılı dosyasına kayden açtığı ilamsız icra takibi dayanağı 31.12.2016 tarih ve 186.339,12.-TL tutarlı 10.02.2016 – 01.04.2016 tarihleri arasındaki döneme ait faturadaki bedel, yanların aralarındaki 11.06.2015 tarihli Risk Paylaşım Çerçeve Sözleşmesi nin davalı yanca feshine ilişkin olarak davacının talep ettiği Fesih Tazminatı Bedelini içerdiğinden, ….İcra Müdürlüğü nün … takip sayılı dosyasına vaki davalının itirazının davacı tarafından iptali ve takibin devamı isteminin karşılanamayacağı, hususlarında görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Tarafların itirazı üzerine bilirkişilerden ek rapor alınmış olup bilirkişiler ek raporda; Yukarıda arz edilen mâlî, teknik değerlendirmeler ve gerekçeler ışığında, açıklanan nedenlerle, her türlü Hukuki Tavsif ve Nihai Kararın Takdiri Yüce Mahkeme’ye ait olmak üzere; PSH bedelinin MWh başına 7,23 TL olarak PS bedelinin içine gömülerek tarifeye eklenmesinin davalı…. A.Ş.’nin zararına neden olduğu, YEK birim maliyetlerinin 2015 yılına göre 2016 yılındaki öngörülemeyen aşın artışının davalı…. A.Ş.’nin zararına neden olduğu, 11.06.2015 tarihli Risk Paylaşım Çerçeve Sözleşmesi’nin davalı yanın ….Noterliği’nden keşide ettiği 09.02.2016 tarih ve … Y.Nolu İhtan ile feshi bildiriminin, Sözleşmenin 13.1. maddesi uyarınca, fesih hakkının kullanılması şeklinde değerlendirilebileceği,
Davalı yanın ….Noterliği’nden keşide ettiği 09.02.2016 tarih ve … Y.Nolu ihtannın davacı yana tebliği tarihinden itibaren geçecek 30 günlük sürenin sonundan itibaren yanlar arasındaki 11.06.2015 tarihli Risk Paylaşım Çerçeve Sözleşmesi’nin ve bağlı protokollerin feshedilmiş sayılabileceği, Davalı yanın Sözleşmenin 13.1.maddesine dayalı olarak, fesih hakkım kullanarak sözleşmeyi feshetmesi nedeniyle Sözleşmenin 13/son maddesi hükmü gereğince davacı yan lehine fesih tazminatı ve benzeri nam ve ad altında herhangi tazminat talep hakkının doğamayacağı, Davalı yanın sözleşmenin feshi ihtannın davacı yana tebliğinden itibaren geçecek 30 günün sonuna kadar 11.06.2015 tarihli Risk Paylaşım Çerçeve Sözleşmesi ve buna bağlı 15.06.2015 tarihli Protokol hükümleri gereğince davalının, davacı yana ödemesi gereken sözleşmesel bedellerin, davalıdan talep edilebileceği,
Asıl dava yönünden; davacı yanın işbu davada kısmi olarak itirazın iptali ile takibin devamına ilişkin talep ve dava konusu ettiği ….İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasına kayden açtığı ilamsız icra takibi dayanağı 31.07.2016 tarih ve 405.254,08.-TL tutarlı (01.04.2016-30.06.2014 tarihleri arasındaki döneme ait) faturadaki bedel, yanların aralarındaki 11.06.2015 tarihli Risk Paylaşım Çerçeve Sözleşmesi’nin davalı yanca feshine ilişkin olarak davacının talep ettiği Fesih Tazminatı Bedelini içerdiğinden, ….İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasına vaki davalının itirazının davacı tarafından kısmi iptali ve takibin devamı isteminin karşılanamayacağı, ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasına kayıtlı iken birleşen dava yönünden; davacı yanın itirazın iptali ile takibin devamına ilişkin talep ve dava konusu ettiği ….İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasına kayden açtığı ilamsız icra takibi dayanağı 31.12.2016 tarih ve 186.339,12.-TL tutarlı 10.02.2016 – 01.04.2016 tarihleri arasındaki döneme ait faturadaki bedel, yanların aralarındaki 11.06.2015 tarihli Risk Paylaşım Çerçeve Sözleşmesi’nin davalı yanca feshine ilişkin olarak davacının talep ettiği Fesih Tazminatı Bedelini içerdiğinden, ….İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasına vaki davalının itirazının davacı tarafından iptali ve takibin devamı isteminin karşılanamayacağı, Görüş ve kanaatine varılmakla birlikte; Asli takdirin tamamen Sayın Yargı Makamına ait olduğu tekrar zikredilmek suretiyle; Nihai takdir, mezkûr veçhile, tamamen delillerle doğrudan temas eden yüce Mahkemeye ait olmak kaydıyla, görüşümüzü tetkike arz ederiz.” şeklinde değerlendirme yapmışlardır.
Taraflar arasında 15.05.2014 tarihli Elektrik Alım/Satım Anlaşması ve 11.06.2015 tarihli Risk Paylaşım Çerçeve Sözleşmesi ile 15.06.2015 tarihli Protokol akdedildiği ve bu kapsamda aralarında ticari ilişki bulunduğu görülmüştür. 30.12.2012 tarih ve 28513 (2.Mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş “Perakende Satış Hizmet Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ” yürürlükte iken 30.12.2015 tarih ve 29578 sayılı Resmi Gazete’de, “Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ” yayımlanarak 01.01.2016 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir.
Bilirkişiler ek raporda yeni tebliğin “Enerji Tedarik Maliyetinin Kapsamı” başlıklı 17.maddesi ile; DGTt : t perakende satış tarife dönemine ilişkin diğer giderler tutarının hesaplanmasında kullanılan, DGT, = 02 + Q3 + (Q4 x K) + Q5 ifadesinde, Q5 kalemi (PS gelir tavanının ilgili perakende satış tarife dönemi içerisinde görevli tedarik şirketi tarafından gelir olarak toplanması Kurum tarafından öngörülen kısmı) ile PSH bedeli DGT bedeline ilave edildiğini, yine aynı tebliğin Geçici 3.maddesinin “2016 Yılı İçin Referans Niteliğindeki Perakende Satış Hizmeti Bedeli” başlıklı düzenlemesinde; “Bu Tebliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce imzalanan ikili anlaşmalarda; düzenlemeye tabi perakende satış hizmeti bedelinin aynen veya belli bir oranda uygulanacağının belirtilmiş olması ve enerji bedelinin düzenlemeye tabi aktif enerji bedelinden bağımsız belirlenmiş olması durumunda geçerli olmak üzere, bu sözleşmeler kapsamındaki perakende satış hizmet bedeli, 31/12/2017 tarihini geçmemek kaydıyla, 0,7233 kr/kWh olarak belirlenmiştir hükmü ile PSH bedeli sabitlendiğini tespit etmişlerdir.
Yapılan değişiklik nedeniyle, davalı taraf; Perakende Satış (PS) birim fiyat hesabına yeni bir maliyet kalemi eklenerek fiyat artışına sebebiyet veren bir mevzuat değişikliği olduğunu, Risk Paylaşım Çerçeve Sözleşmesi’nin 11/2. Maddeleri gereğince, NPTF oluşumunun etkilendiğini, referans fiyatın tekrar değerlendirilmesi gerektiğini, PSH bedelinin tahsili halinde fazladan elde edilecek bir kazanç doğacağını, bunun dışında YEKDEM nedeniyle fiyatların düşmesi sonucu anlaşma fiyatı ile spot piyasa fiyatı arasındaki makasın açılmasından dolayı öngörülemez ve kendi kusurlarından kaynaklanmayan zararın ortaya çıktığını, hem PSH hem de YEKDEM kaynaklı maliyetlerin ödeme güçlüğü yarattığını ileri sürmüş ve bu sebeplerden dolayı uzlaşma yoluyla Tebliğ ile getirilen değişikliğe göre karşılıklı işlem yapılmamasını, 11.06.2015 tarihli Risk Paylaşım Çerçeve Sözleşmesi uyarınca akdedilen Protokol ile belirlenmiş bedel üzerinden işlem yapılmasını talep etmiştir. Aksi halde ise haklı sebeple 11.06.2015 tarihli Risk Paylaşım Çerçeve Sözleşmesinin feshedileceğini bildirmiş ve 09.02.2016 tarihli Noter ihtarı ile Sözleşme’yi feshetmiştir.
Davacı taraf ta; Tebliğ değişikliği ile getirilen usul ve esasların hiçbir şekilde NPTF’nin oluşumuna etki etmediğini, sektördeki genel uygulamanın Tebliğ hükümlerinde belirtildiği üzere fatura edilecek bedele PSH bedelinin eklenmesi yönünde olduğunu, mevzuat değişikliğinden kaynaklanan uygulama nedeniyle Şirketlerince fazla kazanç elde edilmesinin söz konusu olmadığını, mevzuata dayalı değişikliklerin Sözleşme’ye derhal uygulanacağı yolundaki düzenlemenin tüm riskleri ile birlikte değerlendirilerek kabul edildiğini, davalının basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü altında olduğunu, ahde vefa ilkesine uyması gerektiğini, sözleşmenin süresinden önce feshedilmesinin kabulü mümkün olmadığını, yapılacak feshin haksız fesih olarak kabul edileceğini bildirmiş ve ardından da 29.02.2016 tarihli 243.158,12,-TL’lık e-faturanın son ödeme tarihi geçmiş olmasına karşın halen ödenmemesi nedeniyle, 11.06.2015 tarihli Risk Paylaşım Çerçeve Sözleşmesini ve Sözleşme’ye bağlı 15.06.2015 tarihli Protokol’ün 01.04.2016 tarihi itibarı ile haklı sebeple feshettiğini, bu nedenle Fesih Tazminatının da uygulanacağını Noter ihtarı ile bildirmiştir.
Taraflar arasında elektrik enerji piyasasında taraflarca yürütülecek işlemlerde mevzuatın izin verdiği biçimde karşılıklı fınan sal ve kapasite korumasına yönelik risk paylaşım sözleşmesi yapılmıştır. Çerçeve Sözleşme kapsamında oluşturulacak Protokollerde referans fiyatı, fiyat revizyonu ve riske maruz kapasite miktarı belirlenmiştir. 15.06.2015 tarihli Protokol’de, tarife değişikliği durumunda, sanayi ve ticarethane tarifesine göre ikili bir ayırıma gidilerek nasıl bir uygulama yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
Sözleşmenin 11.2. maddesinde; taraflar, değişikliklerin sözleşmenin esasına etki etmemek/uygulanmasına engel olmaması halini ön şart olarak kabul etmişlerdir. Yine değişikliklerin Sözleşme’ye ve Sözleşme kapsamında yapılacak tüm hesaplamalara derhal uygulanacağını da kabul ve taahhüt etmişlerdir.
Taraflar arasındaki ihtilafa sebep olan ve Yönetmelikte; “Belli bir saat ve belli bir teklif bölgesi için, teklif bölgeleri arasındaki iletim kısıtları dikkate alınarak belirlenen saatlik elektrik enerjisi alış-satış fiyatı” olarak tanımlanmış NPTF oluşumunu engelleyecek değişiklik halinde Referans Fiyatının, yanlarca tekrar değerlendirileceği kabul edilmiştir. Bu durumda yanlarca, uzlaşma yolu ile Referans Fiyatının belirlenememesi halinde ise yanlara tazminatsız (haklı) fesih kullanımı imkanı getirilmiştir.
Sözleşme ve birim fiyatlar incelendiğinde, 30.12.2015 tarih ve 29578 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ” ile PSH bedelleri sistem kullanım bedellerinin içinden alınarak PS bedelinin içine eklenmiştir. Yani anlaşma öncesi satış fiyatına dahil olmayan bir bedel 1 Ocak 2016 tarihinden itibaren MWh başına 7,23 TL olarak tarifeye eklenmiştir. Bu durum Prof. Dr. … tarafından 06.12.2016 tarihinde hazırlanmış olan “Uzman Görüşü”nde de hesaplandığı üzere davalı … ve îth. îhr. A.Ş.’ye 63.173,02 TL tutarında ek maliyet getirirken davacı … Tic. A.Ş.’ye herhangi bir ek maliyet getirmemiştir.
Aynı şekilde YEK birim maliyetlerindeki artış da tarife fiyatını arttırmaktadır. YEK payı arttıkça spot fiyat düştüğü için YEK teşvikli olarak satış yapan santraller ile spot piyasa arasındaki fiyat farkı tarifeye maliyet kalemi olarak eklenmektedir. 2016 Ocak-Haziran döneminde YEK satışı 2015 Temmuz-Aralık dönemine göre ortalama üç kat artmıştır. YEK birim maliyetlerinin 2015 yılına göre 2016 yılındaki aşırı artışın öngörülebilmesi mümkün görünmemektedir. Üstelik serbest piyasadaki elektrik fiyatları 2015 Temmuz-Aralık döneminde 147 TL iken 2016 Ocak-Haziran döneminde YEK satışındaki artış nedeniyle ortalama 123 TL olmuştur. Bu durum davacı … Tic. A.Ş. için maliyeti azaltıcı, davalı…. A.Ş. için ise maliyeti arttırıcı yönde etki etmiştir. 06.12.2016 tarihinde hazırlanmış olan “Uzman Görüşü”nde bu ek maliyet 183.065 TL olarak hesaplanmıştır.
Dolayısıyla; hem PSH bedelinin MWh başına 7,23 TL olarak PS bedelinin içine gömülerek tarifeye eklenmesi hem de YEK birim maliyetlerinin 2015 yılına göre 2016 yılındaki öngörülemeyen aşırı artışı, davalı…. A.Ş.’nin zararına neden olmuştur.
Netice olarak mahkememizce bilirkişi kök ve ek raporu ile tarafların raporlara karşı beyanlarına göre yapılan değerlendirmede davalı yanın 09.02.2016 tarihli fesih bildirimi taraflar arasındaki Sözleşmelin 13.1.maddesi uyarınca fesih hakkının kullanılması şeklinde değerlendirilmişir. Sözleşmenin işbu düzenlemesi gereğince, davalı yanın ….Noterliği’nden keşide ettiği 09.02.2016 tarih ve … Y. Nolu ihtarının davacı yana tebliği tarihinden itibaren geçecek 30 günlük sürenin sonundan itibaren yanlar arasındaki 11.06.2015 tarihli Risk Paylaşım Çerçeve Sözleşmesi’nin ve bağlı protokollerin feshedilmiş sayılacağı, ancak ihtarnamenin davacı yana tebliğinden itibaren geçecek 30 günün sonuna kadar 11.06.2015 tarihli Risk Paylaşım Çerçeve Sözleşmesi ve buna bağlı 15.06.2015 tarihli Protokol hükümleri gereğince davalı yanca, davacı yana ödenmesi gereken sözleşmesel bedellerin ödenmesi gerekeceği, bunun dışında davacı yan lehine fesih tazminatı ve benzeri nam ve ad altında herhangi tazminat hakkı doğmayacağı anlaşılmakla,
Asıl davaya konu …. İcra Müdürlüğü dosyası takip sebeplerinden olup aynı zamanda asıl davaya konu edilen 405.254,10 TL lik faturanın fesih ile ilgili tazminat bedeli faturası olduğu, birleşen davaya konu …. İcra Müdürlüğü dosyası takip sebepleri olup aynı zamanda birleşen davaya konu olan 186.339,12 TL lik faturanın fesih ile ilgili tazminat bedeli faturası olduğu anlaşılmakla, bilirkişi ek raporu doğrultusunda mahkememizce de davacı tarafın lehine fesih tazminatı ve benzeri nam ve ad altında herhangi tazminat hakkı elde edemeyeceği kanaatiyle, asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiş olup, davalı taraf her iki dosyada da kötüniyet tazminatı talebinde bulunmuş ise de, bu talepler yönünden koşullar oluşmadığından red kararı verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı reddine,
2-Asıl ve birleşen davalarda, davalı tarafça talep edilen kötü niyet tazminatı taleplerinin koşulları oluşmadığından ayrı ayrı reddine,
3-Asıl davada harç ve yargılama gideri
a)Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 54,40 TL ilam harcının peşin alınan 2.409,89 TL’den düşümü ile geri kalan 2.355,49 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
b)Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
c)Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Asgari Ücret Tarifesi gereği 36.817,79 TL ücret takdirine, bunun davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Birleşen davada harç ve yargılama gideri
a)Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 54,40 TL ilam harcının peşin alınan 2.247,83 TL’den düşümü ile geri kalan 2.193,43 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
b)Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
c)Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Asgari Ücret Tarifesi gereği 21.493,74 TL ücret takdirine, bunun davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleşinceye kadar yapılacak giderlerin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye avansın istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.28/09/2020

Başkan …
E-imza
Üye …
E-imza
Üye …
E-imza
Katip …
E-imza