Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1054 E. 2018/178 K. 15.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/1054 Esas
KARAR NO : 2018/178
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/10/2016
KARAR TARİHİ : 15/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 11/09/2016 tarihinde davalı …’nin müvekkilinin… plaka sayılı aracını kullanmak üzere teslim aldığını, adı geçenin gerekli dikkate ve özeni göstermemesi nedeniyle aynı gün 04,30’da trafik kazası geçirdiğini, kaza nedeniyle aracın kullanılmaz bir hale geldiğini ve aracın mali değerini yitirdiğini, kaza sonrası …’in aracın tüm zararını karşılamadığını, bunun üzerine müvekkili tarafından davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğunu fakat sigorta şirketinin başvuruyu reddettiğini, aracın pert halinin halen serviste bekletildiğini belirterek davanın kabulü ile ilk aşamada 10.000,00-TL’nin davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu aracın geçirdiği kazanın sebebinin, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi olduğunu, kazaya sebep olabilecek bir etmen bulunmadığını, kazadan 50 dakika sonra yapılan kontrolde sürücünün 0,48 promil alkollü olduğunun tespit edildiğini, alkolün vücüttaki oranının saatte 0,15 promil düştüğünü, sürücünün 0,50 üzerinde promille araç kullnadığının açık olduğunu, bu nedenle müvekkili tarafından davacının talebinin reddedildiğini belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı olan ve davalı şahıs tarafından kullanılan araçta trafik kazası sonucu meydana gelen zararın tazmini istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu iş, tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. Bu kapsamda dosya değerlendirildiğinde, dava konusunun Mahkememizin görev alanına girmediği belirlenmiştir.
28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Kanunun 2. maddesi; “Bu Kanun her türlü tüketici işleri ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” 3. maddesi ise “Tüketici işlemi; eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve işlemi ifade eder.” şeklinde düzenlenmiştir.
6502 sayılı Kanunun, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamaların tüketici mahkemelerinde çözümünü öngören 73. maddesi hükmü ile, “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile diğer kanunlarda düzenleme olması bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğini” düzenleyen 83/2. maddesinin açık hükmü değerlendirildiğinde; davacı ile davalı şirket arasında kasko sigorta poliçesi düzenlendiği ve bu kapsamda sigorta sözleşmesi yapıldığı, diğer davalının ise araç sürücüsü olduğu, tüm tarafların tacir ve davanın ticari iş olmadığı, davacının araçta meydana gelen zararın tazminini talep ettiği tespit edilmiştir. Bu durum karşısında, davaya konu istem, taraflar arasındaki trafik sigorta sözleşmesine dayanmaktadır. Akdedilen sigorta sözleşmesi tüketici işlemi, davacı sigortalı gerçek kişi ise tüketici olup, davanın Mahkememizin görev alanına girmediği belirlenmiş olmakla davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda yazılı gerekçe doğrultusunda;
1-HMK.114/1-c ve 115/2.maddeleri uyarınca Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, HMK’nın 20. maddesi gereğince karara karşı kanun yoluna başvurmaması halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurarak dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, HMK 331/2. maddesi gereğince davaya başka bir mahkemede devam edilmediği taktirde talep halinde harç ve yargılama giderinin ve gider avansının harcanmayan kısmının mahkememizce karar altına alınmasına,
Dair, hazır olan tarafların yüzüne karşı Davalı Sigorta vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip
Hakim