Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1037 E. 2018/906 K. 09.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1037 Esas
KARAR NO : 2018/906

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 13/10/2016
KARAR TARİHİ: 09/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında akdedilen sözleşme gereğince müvekkili şirketin İçim markalı ayran ürünlerini satın almayı ve bu ürünlerin franchise kapsamında işletilen toplam 16 adet “…” restoranlarında nihai müşterilere yeniden satışının taahhüt edildiğini, bu sözleşma kapsamında alımın 6 aydan az 2 seneden fazla sürmeyeceğinin kararlaştırıldığını buna rağmen 15 şubeden hiç ürün alınmadığını 1 inin ise 5 ay sonra alımı kestiğini alıma ilişkin verilen 50.000,00-TL lik senedin iade edilmediğini bu sebeple davalının menkul, gayrimenkul ile 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarına teminat karşılğı haciz konulmasını, iade edilmesi gereken 50.000,00-TL nin davalıdan alınıp müvekkiline verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava taraflar arasındaki satış sözleşmesi sonrasında davalıya öedenen miktarın davacıya iade edilmesine ilişkin alacak davasıdır.
Dosya mahkememizce reesen belirlenen mali bilirkişiye tevdii edilerek rapor hazırlaması istenmiş olup bilirkişi raporunda ” Davacı yanın sunduğu e- defter beratlarının TTK hükümlerine göre gerekli açılış onayına sahip olmakla birlikte kapanış (ibraz) tasdikleri yönünden de gerekli onaya sahip olduğu, kebir ve envanter defterinin ise ibraz edilmediği, davacı ticari defterlerinin HMK 222’ye göre delil niteliğinde olup olmadığı hususunun Sayın Mahkemenizin takdirinde bulunduğu, Davacı yanın ticari üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davalı yandan kaydı olarak alacaklı görünmediği, Davacı yanın, davalı yana herhangi bir fatura düzenlememesi nedeniyle kaydi alacağının görünmediği, yani davacının davalı yandan sözleşme çerçevesinde ödediği tutarı geri talep ettiği, Davacı yanın, davalı yandan aralarında akdedilen sözleşmeden kaynaklı ve davalının sözleşmenin 7 maddesindeki taahhüdünü yerine getirmemesi nedeniyle oluşan 50.000,00 TL KAYDİ alacağının mevcut olduğu” şeklinde raporunu sunmuştur.
Davalı yanın sunduğu itiraz dilekçesi üzerine dosyanın davalı itirazlarını da değerlendirecek şekilde ek rapor hazırlaması için bilirkişiye teslim edildiği bilirkişi ek raporunda “Davalı yanın sunduğu yevmiye defterinin TTK hükümlerine göre gerekli açılış onayına sahip olmakla birlikte kapanış (ibraz) tasdikleri yönünden ise, işbu defterin son sayfasının ibraz edilmemesi nedeniyle kapanış onayının yapılıp yapılmadığı hususunun tespit edilemediği, kebir ve envanter defterinin ibraz edilmediği, davalı ticari defterlerinin HMK 222’ye göre delil niteliğinde olup olmadığı hususunun Sayın Mahkemenizin takdirinde bulunduğu, Davalı yanm ticari Üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı yana kaydi olarak borçlu görünmediği,. Davacı yanın, davalı yandan aralarında akdedilen sözleşmeden kaynaklı ve davalının sözleşmenin 7 maddesindeki taahhüdünü yerine getirmemesi nedeniyle oluşan 50.000,00 TL KAYDİ alacağını talep ettiği, bu hususta takdirin Sayın Mahkemenize ait olduğu” şeklinde ek raporunu sunmuştur.
Netice olarak bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere, dava konusu olan alacağın var olduğu, taraflar arasındaki sözleşmeye göre davacı tarafından davalı tarafa 50.000,00 TL ödeme yapıldığı ancak davalı tarafça sözleşme kapsamında bu bedel dolayısıyla sözleşme gereği davacıdan ürün almadığı, tarafların kayıtlarında ve defterlerinde ürün alındığına dair herhangi bir kaydın bulunmadığı anlaşıldığından davacı iddia ve taleplerinin yerinde olduğu davalıya ödenen 50.000,00 TL nin iadesine yönelik davacı talebinin kabul edilmesi gerektiği kanaatine ulaşılmış olmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça davalıya ödenen 50.000,00 TL nin ödeme tarihi olan 19/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 3.415,50 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 853,88 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 2.561,62 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 887,38 TL toplam harç ile yargılama aşamasında yapılan posta, tebligat ücreti 107,50 TL ve bilirkişi ücreti 550,00 TL olmak üzere toplam 1.544,88 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 5.850,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi

Katip …

Hakim …
¸