Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1014 E. 2023/456 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/1014 Esas
KARAR NO:2023/456

DAVA:Alacak (Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ:04/09/2015
KARAR TARİHİ:31/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin … Mahallesi … Sokak No:24/2 Otosanayi Sitesi … adresinde plastik makine üretimi, plastik boru ve profil imalatı ve plastik spiral boru imalatı yapan bir şirket olduğunu,davalı şirket tarafından … Bankasından kredi kullanıldığını, davalı şirket … bankasından kredi kullanırken müvekkilinin eşinin taşınmazını (daire) bankaya kredi karşılığında ipotek gösterdiğini, müvekkil ile davalı şirket arasında yapılan anlaşmaya göre davalı şirketin bankadan kullandığı kredinin taksitlerinin şirket tarafından ödenmediğini, davalı şirketin kredi taksit tutarlarını ödememesinden dolayı müvekkilin eşinin taşınmazı ipotekli olduğundan birkaç taksitinin müvekkili tarafından ödendiğini, davalı şirketin kredi taksitlerini ödemeyeceği davacı müvekkil tarafından anlaşıldığından 10/03/2014 tarihinde … işlem referans numarası ile davalı şirketin kredi borçlusu olduğu … Bankası kredisi müvekkil tarafından 63.400,00 TL ödenerek kapatıldığını, davalı şirket tarafından kredi kullanılmış fakat davalı şirketin kredi taksitlerini ödemediğini, tüm kredi tutarının müvekkili tarafından ödendiğini, davalı şirkete, müvekkil tarafından ödenen bu miktarın iadesi için … 3. Noterliği’nin 01.10.2014 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edildiğini ve bu ihtarname ile davalı şirketten bankaya ödenen taksit miktarları ve kapatılan kredi miktarının iadesinin talep edildiğini, temerrüt ihtarında bulunulduğunu , müvekkil tarafından yapılan ödemeler neticesinde davalı şirketin zenginleştiğini belirterek fazlaya ilişkin dava, talep ve ıslah hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkil davacının davalı şirketten 81.409,00 Türk Lirası haklı alacağının 27.07.2014 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini istemiş ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;davaya görev yönünden itiraz ettiklerini, davacının iddialarının tamamen gerçek dışı olduğunu müvekkil şirketten bir alacağı bulunmadığını, davacının … 45. Noterliğinin 10.07.2013 tarih ve … yev. Numara ile düzenlenen hisse devir sözleşmesi ile şirket ortaklarından …’ın bir kısım hisselerini 20.000.00 TL karşılığı devraldığını, davacının daha sonra kendisinden kaynaklanan bazı sebeplerden dolayı şirket ortaklığından ayrılmak istediğini bildirdiğini, bunun üzerine hisselerini … 45. Noterliği’nin 06.03.2014 tarih ve … yev. Numaralı hisse devir sözleşmesi ile tekrar ortaklardan …’a devrettiğini, ayrıca hisse devir sözleşmesinde görüleceği üzere davacı şirket ortağından hissesinin satışı sonucu bedelini tam olarak aldığını, başka hiçbir hak ve alacağının kalmadığını açıkça beyan ettiğini,davacının , davalı müvekkil şirket adına kendi hesabından kesinlikle bir ödemede bulunmadığını, dava konusu kredi ödemelerinin de şirket tarafından kendisine verilen tahsilatla bankaya ödendiğini, davacının , davalı şirketin aynı zamanda muhasebe ve şirket ödemeleriyle ilgilendiği için şirket hesabından aldığı kredi ödemesini bankaya bizzat kendisi yatırdığından makbuzlarda kendi isminin bulunmasının doğal olduğunu,davacı tarafından kapatıldığı ileri sürülen kredi borcunun , davalı müvekkil şirkete ait makinenin satışı karşılığı … Elk. Aydınlatma ve Mümessillik San. Ve Tic. Ltd. Şirketinden tahsil edilen İş Bankası Ataşehir şubesine ait 75.000.00 tutarlı 07.03.2014 tarihli ve 3010323 no’lu çekin davacıya ciro edilmesi sureti ile yapıldığını, mvekkilin davacıya hiçbir borcu bulunmadığını belirterek hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur .
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davalı şirketin kredi borcunun davacı tarafından ödendiğinden bahisle yapılan ödemenin asıl kredi borçlusu davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Davacı tarafça, davalı şirketin dava dışı … Bankasından kullandığı krediye teminat oluşturması için eşinin taşınmazının ipotek verildiği, bu sebeple de kredi ödemelerinin kendisi tarafından yapıldığı, bu ödemelere ilişkin dört adet banka ödeme dekontuna dayalı alacak istemi ile işbu davanın açıldığı, davalı tarafça davacının şirket ortağı olduğu dönemde ödemeler ile ilgilendiği, yapılan ödemelerin bankaya şirket adına şirket kasasından çıkan para ile yapılan ödemeler olduğundan bahisle davanın reddinin talep edilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davalı şirketin dava dışı … Bankasından kullandığı kredilere ilişkin kayıtlar, ödeme dekontları, davacının eşinin krediye teminat iddiası yönünden ipotekli olduğu bildirilen taşınmaz tapu kayıtları ve davalı şirket aktif pasif şirket yetkili-ortaklarını gösterir ticaret sicil kayıtları celp edilmiştir.
Davalı şirketin ticaret sicil kayıtlarının incelenmesinde; davacının … 45, Noterliği’nin 10.07 2013 tarih ve … yevmiye numara ile düzenlenen hisse devir sözleşmesi ile şirket ortaklarından …’ın bir kısım hisselerini 20.000,00 TL karşılığında devraldığı, davacının daha sonra hisselerini … 45. Naterliği’nin 06,03.2014 tarih ve … yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesi ile tekrar ortaklardan …’a devrettiği, ayrıca hisse devir sözleşmesinde davacı şirkct ortağından hissesinin satışı sonucu bedelini tam olarak aldığının belirtildiği görülmektedir.
Dava konusu krediye teminat teşkil etmesi için ipotek verildiği iddia edilen İstanbul İli, … İlçesi, … Mah., 893 ada, 150 parsel sayılı, 14 nolu bağımsız bölüm numaralı taşınmazın tapu kayıtlarının incelenmesinde taşınmazın Fatma Topkaya (davacının eşi) adına kayıtlı iken taşınmaz üzerine 11/07/2013 tarihinde dava dışı … Bankası lehine 200.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiği, ipoteğin 25/03/2014 tarihinde terkin edildiği anlaşılmıştır.
Dava dışı bankadan celbedilen ödeme dekontlarının incelenmesinde;
-12.09.2013 tarihinde … işlem referans numarası ile … Bankası …
Şubesi 495/… hesap mumarasına 6.004,00 TL, “… TES” açıklaması ile,
-12.11.2013 tarihinde … işlem referans numarası ile … Bankası … Şubesi 495/… hesap numarasına 6.005,00 TL, “… TESLİMATI” açıklaması ile,
-12.12.2013 tarihinde … işlem referans numarası ile … Bankası … Şubesi 495/… hesap numarasına 6.000,00 TL, “… ÖDEME” açıklaması ile,
-10.03.2014 tarihinde … işlem referans numarası ile davalı şirketin kredi borçlusu olduğu … Bankası kredi hesabına 63.400,00 TL bedelin “…, 8 NOLU K.T. ERK. K.” açıklaması ile ödenerek erken kapama ile kredinin kapatıldığı anlaşılmaktadır.
Bu ödemelerden üçünün davacı tarafından bankadan elden ödeme ile davalı şirketin mevduat hesabına davacının davalı şirket ortağı olduğu dönemde yapıldığı, yalnızca 63.400,00 TL bedelli ödemenin davacının hissesinin devrinden dört gün sonra 10/03/2014 tarihinde yine elden kredi hesabına yapılan ödeme olduğu anlaşılmıştır.
İddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemlerine ait davalı taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve bilirkişi tarafından 09/07/2018 tarihli raporunda özetle;
“Davalı şirketin kullanmış olduğu kredi için davacının eşine ait bir dairenin ipotek olarak gösterilmesi nedeni ile davalı tarafından ödenmeyen toplam 81.409,00 TL kredi tutarının davacı tarafından ödenerek kapatıldığı iddiası ile geri ödemesini davalı şirketten talep ettiği, taraflar arasında bu hususta yazılı bir sözleşme dosya kapsamında bulunmadığı,
Belgelerin incelemesi sonucunda:yukarıda da detaylı olarak açıklandığı üzere; işbu yatırılan bedellerin; davacının şahsına ait bir para olup olmadığının anlaşılmadığı, davalı şirket nam ve hesabına hareket edilerek yatırılan tutarlar olduğuna dair izlenim oluşturduğu, bu sebeple; ancak dava dosyasına sunulu belgelerle davacının alacağının ispatlanamadığı” şeklinde görüş bildirilmiş olup, davalı tarafça defter ve kayıtların ibraz edilmemiş olması sebebiyle bildirilen görüşte yalnızca dosya kapsamındaki delillerin tekrarı ile yetinildiği, ödenen bedellere ilişkin işlem açıklamalarında davalı şirkete borç para verildiği yönünde bir açıklama bulunmadığı bu hali ile uyuşmazlığın çözümünün hukuki değerlendirme gerektirdiği gözetilerek yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasına gerek görülmemiştir.
Bu kapsamda somut olaya bakıldığında; davacı tarafından bankaya davalı şirket adına elden ödeme ile toplam davaya konu 81.405,00 TL ödeme yapıldığı, yapılan ödemelerde; “… TES”, “… TESLİMATI”, “… ÖDEME” ve “…, 8 NOLU K.T. ERK. K.” açıklamalarının bulunduğu, davacı tarafça yapılan bu ödeme açıklamaları gözetildiğinde davalı şirkete olan borca karşılık yapıldığının kabul edilmesi gerekmektedir. Nitekim Türk Borçlar Kanunu’nun 102. maddesinde “Kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödeme, muaccel bir borç için yapılmış sayılır.” hükmü gözetildiğinde, bu kanuni karinenin aksini (havalenin borcun ödenmesinden başka bir amaçla yapıldığını) iddia eden bu iddiasını kanıtlamakla yükümlü olduğu açıktır. Söz konusu bedellerin kredi borcuna mahsuben yapılmış olması bu hukuksal sonucu değiştirmemektedir. Kaldı ki ödemelerden üçü davacının şirket yetkilisi olduğu dönemde yapılmış olup bu bedellerin davacının şahsi parası ile yapıldığı yönünde de dosya kapsamında ispata elverişli delil bulunmadığı bu hali ile, 6098 s.TBK.nun 102.m.sindeki kanuni karine uyarınca ispat yükü kendisinde olan davacı, dava konusu havale makbuzlarında belirtilen paraların borç olarak gönderildiğini ispat yükü altında olup, karinenin aksini ispata elverişli delil sunulmamış olduğu gözetilerek davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.390,27-TL harcın mahsubu ile fazla alınan 1.210,37-TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üstünde bırakılmasına,
4-Karar kesinleşinceye kadar yapılacak giderlerin davacının yatırmış olduğu gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye avansın davacıya iadesine,
5-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Asgari Ücret Tarifesi gereği 13.025,44-TL ücret takdirine, bunun davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/05/2023

Katip …

Hakim …