Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/986 E. 2022/734 K. 07.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2015/986 Esas
KARAR NO:2022/734

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:02/10/2015
KARAR TARİHİ:07/07/2022

Mahkememizden verilen (Kapatılan 28. ATM)… Esas … Karar sayılı 12/07/2013 tarihli karar Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığının 2013/20252 E. 2015/5818 K. Sayılı ilamı ile bozulmuş olup, bozma ilamı kesinleşmekle H.M.K. nun 363. maddesi gereğince resen ele alınarak yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 03/06/2011 tarihinde … yakınlarında meydana gelen trafik kazası sonucu davalılardan … Ye ait ve … idarasindeki … plakalı araç ile dava dışı … a ait ve … sevk ve idaresindeki … plakalı araçların çarpışması sonucu … plakalı araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin ağır bir şekilde yaralandığına ve gözünde kalıcı olarak özür kaldığını, bu durumda davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu bulunduklarını ileri sürerek şimdilik 1.000,00.TL maddi tazminat ile 50.000,00.TL manevi tazminatın faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, trafik kazasına karışan … plaklı aracın ZMMS’i müvekkil şirketin yaptığını, tedavi giderlerinden SGK.nın sorumlu olduğunu ve müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini beyanla davanın reddini istemiştir.
CEVAP: Davalı …Ş. vekili, … plaklı aracın ZMMS’inin müvekkil şirketin yaptığını, davacının talep ettiği tazminatın ödendiğini, bakıcı ve tedavi giderlerinden SGK.nın sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
CEVAP: Davalılar … ile … Vekili cevap dilekçesinde özetle; davalıların ikametgahının … ilçesi olduğu ve yetkili mahkemenin ;… Asliye Hukuk Mahkemesi olup davanın yetkisizlik nedeniyle ilgili mahkemeyi gönderilmesi ve ayrıca istemlerinin zamanaşımına uğradığı için esas yönünden de davanın reddini istemiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRMELER;
Dava meydana gelen trafik kazası sonucu davacının yaralanması neticesi meydana gelen zararın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizden verilen (Kapatılan 28. ATM)… Esas … Karar sayılı 12/07/2013 tarihli kararda olayın meydana geldiği yerin … sınırları içinde olduğu, davalıların … ilçesinde oturdukları ve ortak yetkili Mahkemenin … Asliye (Ticaret) Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığının 2013/20252 E. 2015/5818 K. Sayılı ilamı ile mahkememizce verilen karar ” Kural olarak, bir davada, davalı sayısı birden fazla ise, HMK.nın 7.maddesine göre, dava bunlardan birisinin ikametgâhı mahkemesinde açılabileceği gibi aynı Kanunun 16. maddesi uyarınca haksız fiilin vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir. Bunların yanında 2918 sayılı KTK.nın 110.maddesi uyarınca, motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, zorunlu ve ihtiyari sorumluluk sigortası yapan şirketler aleyhine de işleten ve sürücü ile birlikte açılması halinde, hem bu Kanun hem de HMK.nın 7.maddesi uyarınca bu davalılardan birinin ikametgahı mahkemesinde de dava açılabilir.
Bir davada, birden fazla (genel ve özel) yetkili mahkeme varsa, davacı, bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakkına sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açar ise, o zaman seçme hakkı davalılara geçer.
Davalılar yetki itirazına ilişkin dilekçelerinde, HMK. m.7/2 belirtildiği gibi sırf kendi yerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkemeye getirilmek amacıyla haklarında dava açıldığını da ileri sürmemişlerdir.
Somut olayda, işleten, sürücü ve trafik sigortacılarına yöneltilen davada, dava 2918 sayılı KTK.nın 110. maddesine göre davalı … şirketlerinin merkezin bulunduğu yer de açılmış olması bakımından yetki itirazının reddiyle işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.” şeklinde bozularak mahkemeye gönderilmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2013/18924 esas- 2015/4895 karar sayılı ilamına göre” Haksız fiil sonucu çalışma gücünün kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite hastanelerinin Adli Tıp Ana Bilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Mahkemelerce, kazada yaralanan, tazminata konu kişinin tüm tıbbi evrak ve belgeleri temin edilerek yukarıdaki yönteme göre belirlenmesi” gerekmektedir.
Mahkememizce davacının maluliyet ve iyileşme süresinin belirlenmesi için Adli Tıp Kurumuna sevk edilerek rapor hazırlaması talep edilmiş ATK raporunda “… (…) hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bildirilen veriler İkinci Üst Kurulca tekrar değerlendirildiğinde;Mevcut belgelere göre Kemal kızı, 1992 doğumlu … (…)’in 03/06/2011 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanması nedeniyle:a-) 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle meslek grup numarası 1 kabul olunarak; Gr 1 II(8……..2)A %6,E cetveline göre %4.2 (yüzdedörtnoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, b-) İyileşme (iş göremezlik) süresinin 03/06/2011 tarihinden itibaren 2 (iki) haftaya kadar uzayabileceği, c-) Özürlülük/Engellilik kavramıyla meslekte kazanma gücü kaybı, çalışma gücü kaybı kavramlarının farklı kavramlar oldukları, farklı tüzük ve yönetmeliklerin farklı bölümlerinde değerlendirildikleri, aralarında bağlantı bulunmadığı, bu nedenle … Üniversitesi …Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 12/06/2012 tarihli Özürlü Sağlık Kurulu Raporu ile İlgili İhtisas Kurulu ve Üst Kurulumuzun mevcut Kararları arasında mübayenetten bahsedilemeyeceği oy birliği ile mütalaa olunur.” şeklinde rapor sunulmuştur.
Dosya aktüerya ve trafik bilirkişisinde oluşan mahkememizce resen belirlenen bilirkişi heyetine tevdi edilerek rapor hazırlaması talep edilmiş heyet raporunda “A — … plakalı kamyonet sürücüsü …’ın davacı yolcu …’nın yaralanması ile neticelenen dava konusu trafik kazası olayında *» 50 (yüzde elli) oranında eşit derecede kusurlu olduğu, B — … plakalı otomobil sürücüsü …’ın davacı yolcu …’nın yaralanması ile neticelenen dava konusu trafik kazası olayında *» 50 (yüzde elli) oranında eşit derecede kusurlu olduğu, C-Ödeme Tarihindeki Verilere Her bir davalının 9650 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre yapılan hesaplama sonucu davacının ödeme tarihindeki verilere göre; a)Geçici ve Sürekli iş göremezlik dönemine ait 964,2 maluliyet oranı ile ilgili maddi zararının 8.615,65 TL. olarak belirlendi; b)Davalı … sigorta tarafından yapılan ödeme ile ödeme tarihindeki verilere göre belirlenen zarar arasında (8.615,65 – 7.014,00)- 1.601,65 TL fark, Davalı … tarafından yapılan ödeme ile ödeme tarihindeki verilere göre belirlenen zarar arasında (8.615,65 – 7.391,20)- 1.224,45 TL fark bulunduğu, buna göre de; Ödeme ile ödeme tarihindeki verilere göre belirlenen zara arasında fark bulunması nedeniyle ödeme ile borcun sona erip ermediği hususundaki nihai takdirin Sayın Mahkemeye ait bulunduğu, D-Sayın Mahkemece ödeme borcun sona ermediğinin ve ödemenin kısmı ifayı içerir makbuz kabul edilmesi halinde; Davalıların müştereken ve müteselsilen 90100 kusur oranındaki sorumluluk oranı üzerinden Günümüze kadar gerçekleşen veriler esas alınarak belirlenen zarar tutarından, ödemenin güncel tutarın tenzili sonucu davacının; a)Geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının – — 293,98 TL, Sürekli iş göremezlik dönemine ait %4,2 maluliyet oranı ile ilgili bakiye maddi zararının 86.886,12 TL. Olduğu, E-Davacının maddi zararları poliçe limitleri içinde kalmakta olup, manevi tazminat talepleri poliçe kapsamına görmediğinden Sayın Mahkemece takdir edilecek manevi tazminat tutarından sigorta şirketi dışındaki araç sürücüsü ve işletenin(4650 oranındaki sorumluluk durumuna göre) sorumlu olacağı, F-Dosya münderecatına göre … Sigortanın 08.10.2012, … Sigortanın 12.10.2012 ödeme tarihinden önce temerrüde düştüğü belirlenememiş olup, Araç sürücüsü ve işleten bakımından temerrüdün 03.06.2011 olay tarihinde gerçekleşmiş olacağı, G-… Sigorta tarafından sigortalanan … plakalı aracın kullanım şekli hususi gözükmekte olup, … Sigorta tarafından sigortalanan … plakalı aracın kullanım şeklini gösterir bir belge bulunmamakla birlikte aracın şirket adına kayıtlı olması nedeniyle anılan davalı bakımından avans faizi talebine ilişkin takdir Sayın Mahkemeye ait olduğu,” şeklinde raporunu sunmuşlardır.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporları dosya kapsamına uygun denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli olduğu görülmekle, dava konusu kazanın meydana gelmesinde davalılar … ve Altınyiğit Ltd Şti ye ait sürücüsü …’ın ayrı ayrı %50 şer kusurlarının olduğu, davacının herhangi bir kusurunun bulunmadığı, böylece davacı lehine geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmesini gerektiği kanaati oluşmuş ve tazminatın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Manevi tazminat talebi yönünden ise; 6098 Sayılı TBK’nun 58. maddesi gereğince; hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İBK gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Bu ilkeler kapsamında, olayın gerçekleşme şekli, yeri, zamanı, manevi tazminatın sebepsiz zenginleşme ve fakirleşme aracı olmaması, tarafların sosyal ekonomik durumları, hak ve nesafet kaideleri birlikte değerlendirildiğinde davacı lehine 35.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesinin ulaşılmak istenilen manevi tatmin (doyum) için yeterli olacağı sonuç ve kanaatine ulaşılmış ve aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KABULÜ İLE;
1-86.886,12 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, bedele davalı … yönünden olay tarihinden itibaren yasal faiz, … yönünden olay tarihinde itibaren avans faiz, … Sigorta A.Ş. Yönünden 12/10/2012 tarihinden itibaren avans faiz, … Sigorta A.Ş. Yönünden 08/10/2012 tarihinden itibaren avans faiz işletilmesine,
2-293,98 TL sürekli iş göremezlik tazminatının tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, bedele … olay tarihinde itibaren yasal faiz, … yönünden olay tarihinde itibaren avans faiz, … Sigorta A.Ş. Yönünden 12/10/2012 tarihinden itibaren avans faiz, … Sigorta A.Ş. Yönünden 08/10/2012 tarihinden itibaren avans faiz işletilmesine,
3-Davacı için 35.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve … müştereken ve müteselsilen tahsiline, bedele davalı … yönünden olay tarihinden itibaren yasal faiz, … yönünden olay tarihinde itibaren avans faiz işletilmesine,
4-Davacının yatırdığı 174,20 TL peşin harç, 24,30 TL başvurma harcı, 3,75 TL vekalet harcı, 295,00 TL ıslah harcı ve 143,30 TL temyiz harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (davalı … Sigorta A.Ş’nin 457,10 TL’den muaf tutulmasına), başlangıçta eksik alınan 7.876,92 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına, (davalı … Sigorta A.Ş’nin 5.620,98 TL’den muaf tutulmasına )
5- Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta gideri, bilirkişi ücret olmak üzere toplam 2.646,00 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (davalı … Sigorta A.Ş’nin 1.888,19 TL’den muaf tutulmasına)
6-Maddi tazminat yönünden davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine göre 12.133,41 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Manevi tazminat yönünden davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine göre 5.250,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve Altın Yiğit Ltd Şti’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8- Davalı taraflarca yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
9- Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın “Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik”in 207. maddesi uyarınca davacının bildireceği İBAN numarasına, İBAN numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan gider avansında kalan paradan karşılanmak üzere PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürünce davacı tarafa İADESİNE,
10-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 216/1 maddesi uyarınca taraflardan birinin talebi olmadıkça gerekçeli kararın tebliğe çıkarılmamasına,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olarak davacı vekili ile bir kısım davalılar vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 29/07/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza