Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/951 E. 2021/664 K. 15.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2015/951 Esas
KARAR NO:2021/664

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:21/09/2015
KARAR TARİHİ:15/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin … holding bünyesinde faaliyet gösteren tekstil pazarında tanınmış köklü bir firma olduğunu, Davalı firma ile müvekkili şirket arasında süregelen ticari ilişkiden kaynaklı olarak hatırı sayılır meblağda mal alım satımı gerçekleştirildiğini, bir başka deyişle taraflar arasında süreklilik arz eden bir ticari ilişki bulunduğunu, müvekkili şirketin davalı firmadan olan 109.722,17 USD tutarındaki alacağının davalı firma tarafından ödenmediğini, davalı firmanın ödeme yapmaması üzerine 11.04.2013 tarih, … sıra no’lu, 72.847,52 USD bedelli ve 13.05.2013 tarihli, … sıra no’lu, 73.312,62 USD bedelli faturalar üzerinden toplam alacak miktarı olan 109.722.17 USD’nin tahsili talebi ile …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası kapsamında davalı şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, ancak davalı şirket tarafından kötü niyetle borca itiraz edildiğini, takibin durdurulmasının talep edildiğini, icra takibinin durduğunu belirterek, fazlaya ilişkin dava ve talep hakkı saklı kalmak kaydıyla, öncelikle davalının yetki itirazının reddine, haksız ve kötü niyetle yapılan itirazın iptaline ve icra takibinin devamına, haksız ve kötü niyetle yapılan itiraz neticesinde icra takibi durduğundan davalı aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili icra müdürlüğü dosyasında yetki itirazında bulunduğu, mahkemenin yetkisiz olduğunu, davanın yetkisizlik yönünden reddinin gerektiğini yönünde beyanda bulunduğu, mahkemeden süre uzatım talep ettiği ancak herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Dava konusu ihtilaf; taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Dosyamıza getirtilen …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 109.722,17-USD üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin 28/04/2016 tarihli dilekçesi ile müvekkili şirket hakkında … 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E., … sayılı kararıyla 20/01/2016 tarihinde iflas kararı verildiğini bildirmiştir. … 1.İflas dairesine yazılan yazıda Müflis şirket hakkındaki tasfiyenin İİK.nun 219. Maddesi gereğince Adi Usulde yürütülmesine karar verildiği, 18/08/2016 tarihli yapılan fevkalade alacaklılar toplantısında İİK. nun 222. Maddesi gereğince tasfiyenin ikinci alacaklılar toplantısına kadar re’sen dairece yürütülmesine karar verildiği, müflis hakkında verilen iflas kararının henüz kesinleşmediği ve 2. Alacaklılar toplantısı yapılmadığını bildirmişlerdir.
Mahkememizce 30/10/2016 tarihinde davalının yetki itirazının BK. 89. Maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce 04/02/2019 tarihinde Davalının icra dairesinin yetkisinin itirazının İİK 50, HMK 17 ve taraflarlar arasındaki fatura teyitlerinde imzası olması nedeniyle yetki anlaşması bulunduğundan yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
… 4.Asliye Ticaret Mahkemesinden iflas kararının kesinleşip kesinleşmediği sorulmuş, verilen cevapta … esas sayılı dosyasından verilen kararın temyize gönderildiği, karar bozulduğundan 2018/658 sayılı yeni esas numarasını aldığı, bu dosyanın ise taraflarca takip edilmemiş olduğu ve 24/10/2018 tarihli duruşma zaptı ile HMK 150. Md. Gereğince işlemden kaldırılmasına karar verildiği, 09/05/2019 tarihinde kesinleştiği bildirilmiştir.
Tarafların iddia ve itirazları ve tüm dosya kapsamı doğrultusunda davacının var ise alacağının belirlenmesi için bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişi mahkememize sunduğu 19/11/2020 tarihli raporda özetle;
Davacı tarafın davalı taraf adına, 11.04.2013 tarihli … sıra numaralı 72.847,52 USD ve 13.05.2013 tarihli … sıra numaralı 73.312,62 USD olmak üzere 2 adet toplamı 146.160,14 USD bedelli fatura düzenlediği,
Davacı tarafın davalı taraftan 70.000,00 USD banka havale yolu ile tahsilat yaptığı,
Davacı tarafin davalı taraf adına düzenlemiş olduğu 2 adet faturanın tebliğine ve 2 adet sevk irsaliyesi içeriği malların davalı tarafa teslim edildiğine dair, sevk irsaliyesi üzerinde ve dosya içerisinde her hangi bir bilgi veya belge bulunmadığı,
Sayın Mahkeme davacı tarafın davalı taraftan alacaklı olduğu kanaatine ulaşır ise,
Davacı taraf ticari defterlerine göre, 13.08.2015 takip tarihi itibari ile davalı taraftan 76.160,14 USD asıl alacak ve 33.562,03 USD (hesaplanan 33.712,26 USD) olmak üzere 109.722,17 USD alacaklı olduğu,
Davacı tarafın %20 inkâr tazminatı talebinin Sayın Mahkeme’nin takdirinde olduğu, hususlarında görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
Davalı vekili olarak Av. … tarafından sunulan çekilme dilekçesinin davalı şirketin sicil adresine TK 35 e göre tebliğ edildiği, … Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılarak, davalı şirketin 2013 yılı BA kayıtlarının celp edildiği, Davalı defter ve kayıtlarının ve davalının Ba kayıtlarının incelenmesi için mahkememiz duruşma salonunda ek inceleme yapılmasına karar verildiği, davalı şirkete ticari defter ve kayıtlarını ek inceleme gün ve saatinde sunulması hususunda ihtaratlı tebligat çıkarılmıştır.
Bilirkişi 15/09/2021 tarihli ek raporda özetle;
Gelir İdaresi Başkanlığı … Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından dosya içerisine 17.03.2021 tarihli yazısı ekinde gönderilen 2016 yılı BA formunun incelenmesinde, … Tic.Ltd. Şti.’nin 2016 yılında mal veya hizmet alışına ilişkin hiçbir bildirimde bulunmadığı, |
Dosya içerisine sunuları bilgi ve belgelerin kök raporda değişiklik yapılmasını gerektirmediği,
Davacı tarafın incelenen ticari defter kayıt ve belgelerine göre,
Davacı tarafın davalı taraf adına, 11.04.2013 tarihli … sıra numaralı 72.847,52 USD ve 13.05.2013 tarihli … sıra numaralı 73.312,62 USD olmak üzere 2 adet toplamı 146.160,14 USD bedelli fatura düzenlediği,
Davacı tarafın davalı taraftan 70.000,00 USD banka havale yolu ile tahsilat yaptığı,
Davacı tarafın davalı taraf adına düzenlemiş olduğu 2 adet faturanın tebliğine ve 2 adet sevk irsaliyesi içeriği malların davalı tarafa teslim edildiğine dair, sevk irsaliyesi üzetinde ve dosya içerisinde her hangi bir bilgi veya belge bulunmadığı,
Sayın Mahkeme davacı tarafın davalı taraftan alacaklı olduğu kanaatine ulaşır ise,
Davacı taraf ticari defterlerine göre, 13.08.2015 takip tarihi itibari ile davalı taraftan 76.160,14 USD asıl alacak ve 33.562,03 USD (hesaplanan 33,712,26 USD) olmak üzere 109,722,17 USD alacaklı olduğu,
Davacı tarafın % 20 inkâr tazminatı talebinin Sayın Mahkeme’nin takdirinde olduğu, hususlarında ek görüş ve kanaatlerini bildirmiştir.
Netice olarak mahkememizce yapılan değerlendirmeye göre; davacı tarafın iddiasına göre taraflar arasında mal alım satımı olduğu, bu sebeple davalı taraftan alacağı olduğu gerekçesi ile fatura kaynaklı olarak dava konusu icra takibini başlattığı, davalı tarafın itirazı üzerine takibin durduğu, davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı münkir olarak kabul edildiği, mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesine göre, dava konusu faturaların davacı tarafın defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tarafın Vergi Dairsi tarafından gönderilen BA kayıtlarına göre dava konusu faturaların bu kayıtlarda yer almadığı, faturaların davalıya tebliğ edildiğine dair veya malların davalıya teslim edildiğine dair, davacı tarafından bir belge sunulmadığı anlaşılmakla, davanın ispatlanamadığı, dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanılmadığından davacıya lemin teklifi hususunun da hatırlatılmasına gerek olmadığı, sonuç olarak ispatlanamayan davanını reddine karar vermek gerektiği düşüncesiyle aşağıdaki şekilde karar verilmişitir.
HÜKÜM: Açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli harç 59,30 TL olup, peşin alınan 3.674,44 TL den mahsubu ile fazla alınmış olan 3.615,14 TL harcın karar kesinleştikten sonra istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yatırılan gider avansından posta ücretinde kullanılan 11,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davalı taraf gider avansından harcanan posta ve tebligat ücreti olarak 24,00 TL nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde ilgili taraflara iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.15/11/2021

Başkan … Üye … Üye … Katip …
E-imza E-imza E-imza E-imza