Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/885 E. 2018/540 K. 04.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/885 Esas
KARAR NO : 2018/540
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/08/2015
KARAR TARİHİ : 04/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili davasıyla müvekkili şirket ile davalı arasında 01.08.2011 tarihli istasyonlu bayilik sözleşmesinin yapıldığını 5 yıl süreli olduğunu ancak davalı şirket tarafından 19.06.2015 tarihinde gönderilen ihtarname ile sözleşme hükümlerinin ve faaliyetin ticari koşulların rekabetçi ortamın büyümeye rağmen satışların artırılmaması nedeniyle müvekkil şirket tarafından kar marjının daraldığını bu nedenle sözleşmenin 01.07.2015 tarihi itibariyle fesih edildiğini ifade ettiklerini sözleşmenin 5 yıllık olup henüz fesih koşullarının oluşmadığını, davalının basiretli bir tacir gibi davranması gerektiğini, sözleşmenin feshi nedeniyle sonuna kadar geçecek 13 ay yönünden kar mahrumiyetlerinin bulunduğu 366.263,74 TL KDV dahil bu bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesine masraf ve ücreti vekalete karar verilmesi talep ve dava olunmuştur.
Davalı vekili cevabında haksız davanın reddine, müvekkilin adresi dikkate alındığında İstanbul mahkemelerinin yetkili olmayıp Anadolu Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğu nedenle önce yetki ve esasen de davanın reddine karar verilmesi istenilmiştir.
Yapılan yargılamada iddia ve itirazlar tekrarlanmış, sözleşme ihtarlar, cari hesap ,ilişkileri, bilançolar yapılacak bilirkişi incelemelerine delil olarak dayanılmıştır.
Mahkememizce bu doğrultuda davacının var ise alacağının belirlenmesi yönünde önce davalı kayıtları bodrum asliye hukuk mahkemesi kanalıyla denetlenmek suretiyle rapor alınmış, sonuçta dava dosyasındaki bilgi ve belgelere göre davalı tarafın sözleşmeyi tek taraflı fesih ettiği bilançolara eski satışlar ve cari hesap kontrollerinin incelenmesi neticesinde davacının işin devam etmesi halinde son 3 yılın ortalaması alındığında 13 aylık kaybın KDV dahil 366.263,74 TL olarak tespit edildiği, feshin haklı bulunması halinde bu bedelin ödenmemesi gerektiği rapor olunmuştur.
Mahkememizce bu kez davacı kayıtları üzerinde alınan raporlar, tüm kayıtlar denetlenerek birleştirici ve sözleşme hükümlerini denetler inceleme yapılmıştır.
Dosyada davalı tarafça ekonomik nedenlere dayalı olarak sözleşmenin sona erdirildiğinin ifade edildiği, ancak sözleşmede bayi tarafından belirli süreli bayilik sözleşmesinin süresinden önce tek taraflı irade beyanı ile herhangi bir nedene dayanarak veya nedensiz olarak olağan ve olağan üstü fesih imkanı ile sona erdirebileceğine ilişkin bir hükmün bulunmadığı, bu koşullarda tarafların basiretli bir tacirden beklenen özeni göstermesi gerektiği, sözleşmenin 20 ve 32. maddeleri incelendiğinde sözleşmenin haksız feshi halinde ileriye dönük kar mahrumiyetinin ödeneceği tarafların imzaları ile karar altına alındığı, incelenen kayıtlarda davalının yapmış olduğu satışların defterlerinin denetlenmesi ile bir önceki yıla nazaran %6 oranında artış gösterdiği ve bunun da kar artışı anlamına geldiği feshe dayalı ekonomik nedenin bu koşullarda haklı fesih olarak nitelendirilmesinin düşünülemeyeceği ve her iki tarafın da karşılıklı serbest iradeleriyle yapmış oldukları 2011 yılında düzenlenen bayilik sözleşmesini davalının tek taraflı feshi ile 19.06.2015 tarihinde gönderdiği ihtar ile 01.07.2015 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere fesih ettiğini bildirir ihtar gerekçelerini kabul göremeyeceği zira kayıtlarıyla da son yıllarda satışının artmasıyla kar oranının da orantılı olarak artığının rapor ile belirlendiği tespit edilmiştir.
Tüm bu deliller, izleme olanağı sağlayan bilirkişi raporu değerlendirilmiş davacının sözleşmenin geri kalan süresine ilişkin sözleşme hükümleri doğrultusunda talep ettiği kar mahrumiyeti taraf kayıtlarıyla uygun olarak hesaplanıp miktar olarak da belirlenmiş olmakla ve feshin haklı nedene bu şekilde dayanmadığı ve davalının davacıya kalan süre için kar mahrumiyetini ödemesi gerektiği tartışılarak davanın kabulü ile aşağıdaki karar oluşturulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Gerekçesi belirtildiği üzere davanın kabulü ile 366.263,74 TL nin davalıdan talep gibi dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 25.019,48 TL nisbi ilam harcından dava açılırken alınan 6.254,87 TL harcın mahsubu ile bakiye 18.764,61 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Davacının yaptığı 8.810,67-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 27.925,82 TL vekalet ücreti takdirine bunun davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık kesin süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı alenen ve usulen tefhim olundu.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …

HARÇ BEYANI / YARGILAMA GİDERİ /
25.019,48 TL İ.H 6.286,67 TL İlk masraf
6.254,87 TL P.H / 1.950,00 TL Bilirkişi ücreti
18.764,61 TL Bakiye harç 250,00 TL Talimat bilirkişi ücreti
324,00 TL Posta gideri /
8.810,67 TL