Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/835 E. 2018/1062 K. 13.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/835 Esas
KARAR NO : 2018/1062
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ: 11/08/2015
KARAR TARİHİ: 13/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında taşeron anlaşması imzalandığını, anlaşma kapsamında… Fermuar’a ait binanın yanına ek fabrika binasının kaba inşaatının yapılmasının ve mevcut binaya entegresinin kararlaştırıldığını, bu sözleşme ile işin tamamının değil bir kısmının yapımına ilişkin uzlaşıldığını, sözleşmede özellikle “Kısmi Anahtar Teslimi”, “İlave İş Yaptırabileceği”, “Projeyi Düzeltme Yetkisi”, “İş Sahibinin Sözleşme ve Ekleri İle Vereceği Talimata Taşeron Uymak Zorundalığı” gibi başlıkların yazılı olduğunu, sözleşmede belirtidiği gibi iş sahibinin projede etkin rol üstlendiğini ve başından sonuna kadar denetleme yaptığını, bu kapsamda şantiye şefi atayarak yapı denetim firmasıyla çalıştığını, yapılan iş esnasında iki işçinin inşaat içerisinde demir çekerken demirleri yanlış yöne çekip elektrik kafesi direğine değdirdiklerini ve ölümlü iş kazalarının meydana geldiğini ve hayatını kaybeden iki işçi için müvekkili tarafından tazminat ödendiğini, ödenen toplam bedelin 361.250,00-TL olduğunu, kanunen davalının da iş kazalarından sorumlu olduğunu, kazaya ilişkin tanık beyanlarının alındığını, beyanlar kapsamında işçilerin kendi kusurları nedeniyle kaza geçirdiklerini, ayrıca müvekkili tarafından kazaya neden olan elektrik direğinin daha önce fark edilerek kaldırılması için davalıya başvurulduğunu fakat işlem yapılmadığını, davalının yaşanan kazalarda salt sorumlu olduğunu belirterek ilk aşamada 5.000,00-TL’nin davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin yıllardır tekstil yan ürünleri satışı yaptığını, artan iş hacmi nedeniyle yeni bir fabrika kurdurmak istediğini, bu nedenle davaya konu taşeron sözleşmesinin imzalandığını, davacının bu işi “anahtar teslim” olarak üstlendiğini, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, dava değerinin kesin olarak bildirilmesinin gerektiğini, … teftiş raporuna göre davacınnı %100 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, ayrıca bakanlık tarafından görevlendirilen müfettiş tarafından da müvekkilinin kusurlu olmadığı şeklinde değerlendirme yapıldığını, ayrıca açılan ceza davasında bilirkişi raporu alındığını ve müvekkiline ceza yüklenmediğini, yapılan sözleşme uyarınca davacının çalışma alanında iş güvenliği uzmanı bulundurması gerektiğini, müvekkilinin hangi nedenle kusurlu bulunduğunun açıklanmadığını, kazaya konu elektrik direğinden enerji alınmadığını ve ne zaman, ne şekilde kurulduğundan müvekkilinin haberinin bulunmadığını, müvekkili tarafından ilgili direğin kaldırılması için dava açıldığını ve …’a başvuruda bulunulduğunu, ayrıca işçilerin müterafik kusurlarının bulunduğunu belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava, işçiler … ve …’ın iş kazası nedeniyle vefatı sonucu ödenen bedellerden, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince davalının da sorumlu olduğu iddiası ile ödenen bedellerin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Bakırköy… İş Mahkemesinin…Esas, …Karar sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; davacıların müteveffa …, … ve …, davalının ise …Şti., davanın iş kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, davacıların feragati nedeniyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Bakırköy …İş Mahkemesinin … Esas,… Karar sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; davacının… Başkanlığı, davalıların …Şti.ve …Şti.olduğu, davanın işçi …’ın iş kazası nedeniyle vefatı sonucu hak sahiplerine ödenen peşin sermaye değer ile cenaze yardımının tahsili istemine ilişkin olup, yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde meydana gelen kazada …Şti.’nin %60, …Şti.’nin %30, vefat eden işçi …’ın ise %10 oranında kusurlu olduklarının tespit edildiği, yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Bakırköy … Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas… Karar sayılı dosyasının yapılan incelemesinde;… İnşaat isimli şirkette, inşaatta işçi olarak çalışan … ve …’ın inşaat demirleri ile çalıştıkları sırada, bu demirleri inşaat yakınındaki yüksek gerilim hattına dokundurmaları veya yaklaştırmaları sonucunda meydana gelen elektrik çarpılması sonucunda vefat ettikleri, …’ın şirket müdürü olduğu, fabrikanın inşaat işlerinde iş yeri güvenliği uzman ve danışmanı olarak ise …’ın görev aldığından işçilerin ölümünden sorumlu oldukları iddiası ile kamu davası açıldığı, alınan bilirkişi raporunda kazanın oluşumunda …’ın asli kusurlu olduğu, sanık …’ın kusursuz olduğu, ölen işçilerin ise tali kusurlu olduklarının belirlendiği, … hakkında kusurunun bulunmadığı anlaşıldığından CMK 223/2-c maddesi gereğince beraatına karar verildiği, …’ın ise taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma suçundan cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı şirket tarafından yapılan ödemelere ilişkin kayıtlar dosyaya ibraz edilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi heyet raporunda özetle; davacı işveren …Şti.’nin müteveffa işçileri doğrudan sevk ve idare eden işveren olduğu ve davalı …Şti.’nin ise kazanın meydana geldiği alanda asıl işveren sıfatı taşıdığı, bu durumda her iki işverenliğin çalışma sırasında şantiyede işin yürütümü ile iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin alınmasından sorumlu oldukları, davaya konu olay esnasında müteveffa işçilerin çalışmakta olduğu, inşaatın kuzeydoğu köşesinden yaklaşık 1,5 m uzaklıktan 34,5 kV’luk elektrik tellerinin geçtiği, olay sırasında ise işçilerin yaklaşık 2 m uzunluğundaki demirleri kalıptan çekmekte olduğu, bu durumda çalışma sırasında işçilerin ya da çalışmakta oldukları demirlerin gerilim hattına temas riski olduğunun çok açık olduğu, söz konusu elektrik hava hatlarının güzergahını değiştirerek yapı alanından uzaklaştırarak veya hattın geriliminin kesilmesini sağlayarak ya da bariyerler veya ikaz levhalarıyla temas riskinin ortadan kaldırılması gerekmesine rağmen izah edilen önlemlerin hiç birisi alınmadan çalışma yapıldığı, yine kaza sırasında inşaat alanında iş organizasyonu ile gerekli kontrol ve denetim yapılarak çalışma alanında bulunan elektrik hava hatları tespit edilerek buna uygun çalışma yöntemi belirlenmediği, kazalı işçilere elektrik akımının tehlikeleri ve korunma yolları, yapı işlerinde güvenli çalışma vb konularda uygun davranış kazandıracak şekilde iş sağlığı ve güvenliği eğitimi verilmediği, bu nedenlerle davacı …Şti. ile davalı …Şti.’nin kazanın meydana gelmesinde asli ve birinci derecede kusurlu davrandıkları, ancak davacı …Şti.’nin hem müteveffa işçileri hem de olay sırasında yürütülen işi doğrudan sevk ve idare etmesi nedeniyle kusur oranın daha fazla olması gerektiği, müteveffa işçiler … ve …’ın kaza sırasında yaptıkları işte tecrübeli, tehlikeleri sezinleyebilecek durumda, aklı selim sahibi ve elektrik akımının risklerini bilen birer işçi konumunda olmalarına karşın olay sırasında, açıkta bulunan hava hatlarını bilmelerine rağmen şantiye alanında bulunan demiri inşaat yönüne değil de hava hatları yönüne doğru çekmiş olmaları sebebiyle kendi can güvenlikleri için tedbirsiz ve özensiz davrandıkları belirtilmiş, dava konusu olayda … ve … isimli iki işçi hayatını kaybetmiş olduğundan, bu olay her iki işçi açısından da ayrı ayrı iş kazası niteliğinde olduğundan, her iki işçi bakımından ayrı ayrı kusur değerlendirmesi yapılmış, müteveffa …’ın geçirdiği iş kazası yönünden; davacı…Şti.’nin % 60 oranında, davalı …Şti.’nin % 30 oranında, müteveffa işçi …’ın %10 oranında kusurlu olduğu, müteveffa …’ın geçirdiği iş kazası yönünden ise; davacı …Şti.’nin % 60 oranında, davalı …Şti.’nin % 30 oranında, müteveffa işçi …’ın %10 oranında kusurlu olduğu yönünde rapor sunulmuştur. Davacı tarafından yapılan ödemeler değerlendirilmek suretiyle hesaplama yapılması yönünde alınan erk raporda ise ölen işçiler yönünden %10 kusur oranı dışlanmak suretiyle yapılan hesaplamada, davacı tarafından yapılan ödemeler nedeniyle davacının %66,67 oranında, davalının ise %33,33 oranında sorumlu olduğu tespit edilerek davacı tarafından 19/09/2013 tarihinde ödenen 12.500,00 TL’nin 4.166,25 TL’sinden, 19/09/2013 tarihinde ödenen 27.500,00 TL’nin 9.165,75 TL’sinden, 23/10/2013 tarihinde ödenen 40.000,00 TL’nin 13.332,00 TL’sinden, 28/11/2013 tarihinde ödenen 75.000,00 TL’nin 24.997,50 TL’sinden, 10/11/2014 tarihinde ödenen 50.000,00 TL’nin 16.665,00 TL’sinden, 10/11/2014 tarihinde ödenen250.000,00 TL’nin 83.325,00 TL’sinden, 10/11/2014 tarihinde ödenen 59.000,00 TL’nin 19.664,70 TL’sinden, 24/11/2014tarihinde ödenen 2.250,00 TL’nin 749,93 TL’sinden davalının sorumlu olduğu yönünde rapor sunulmuştur.
Davacı vekili tarafından bilirkişi raporu ile tespit edilen bedelin tahsili istemiyle bedel artırım dilekçesi sunulduğu ve eksik harcın ikmal edildiği belirlenmiştir.
Dava, iş kazası nedeniyle işçiler … ve …’ın vefatı sonucu ödenen bedellerden, taraflar arasında imzalanan 14/03/2013 tarihli sözleşme gereğince davalının da sorumlu olduğu iddiası ile ödenen bedellerin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasında imzalanan 14/03/2013 tarihli sözleşmenin yapılan incelemesinde; …Şti.’nin iş sahibi, …Şti..’nin taşeron olarak yer aldığı, sözleşme konusunun … adresindeki arazi üzerine kurulacak 3792 m2 “fabrika” inşaatının ve mevcut bina entegresinin sözleşme bedeli karşılığında taşeron tarafından “kısmi anahtar teslimi” yapım işi olduğu belirlenmiştir. Sözleşmenin “taşeronun riskleri, iş sırasındaki kaza ve hasarlar” başlıklı 19.maddesinin “taşeron kendi işlerinden ve bu işlerle ilgili; taşıma, yükleme, boşaltma, istif, inşa, imal, montaj ve kullanılan her nevi malzema, tesisat, avadanlık, cihaz ve makinenin hasarından ve bu makineleri sevk ve idare edenlerle iş yerinde çalışan personelin iş güvenliğinden sorumluluğu oranında mesuldür. Bu sözleşme konusu işlerden doğabilecek kaza, iş kazasından ve bunlardan doğabilecek cezai, hukuki sonuçlardan iş sahibi ve taşeron kusurları oranında sorumludur. Taşeron kazalara ve tehlikelere karşı çalışan personellerine iş güvenliği eğitimi verecek, iş güvenliği uzmanına şantiyeyi rutin olarak denetlettirecektir.” şeklinde düzenlendiği belirlenmiştir. Davacı …Şti ile … Şti arasında 14/03/2013 tarihli “Kısmi Anahtar Teslimti” inşaat işinin yapımı üzerine sözleşme imzalandığı, bu sözleşme kapsamında betonarme karkas yapının oluşturulması ve ince inşaat işlerinin yapılmasının bulunduğu, işin kısmi anahtar teslim olarak, betonarme karkas yapının oluşturulması ve ince inşaat işlerinin yapılmasını kapsayacak şekilde verildiği, sözleşmede iş sahibi olarak yer alan … Şti.’nin imalat-ihzarat ve makine programını onaylayacağı, iş programı revizyonunun iş sahibinin yazılı isteği ile olacağı, iş sahibinin sözleşmede taşeron olarak belirtilen… Şti.’nin yapmakta olduğu işler kapsamında bir mahalli geçici olarak işgal edip kullanabileceği, elektrik ve suyun iş sahibi tarafından temin edileceği, iş sahibinin taşerona kot, koordinat ve röper noktası vereceği, hususları göz önüne alındığında … Şti.’nin işten bütünüyle el çekmesinin söz konusu olmadığı, taraflar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi kurulduğu, olay nedeniyle davacı …Şti.’nin % 60 oranında, davalı …Şti.’nin % 30 oranında kusurlu oldukları, her bir işçinin de ayrı ayrı iş kazası nedeniyle % 10 oranında kusurlu oldukları, ödenen bedellerden davacı ile birlikte davalının da taraflar arasındaki iş ilişkisi ve sözleşmenin 19.maddesi gereğince sorumlu olduğu, sorumluluğunun kusuru oranında olduğu belirlenmiş olmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M :
1-Davanın KABULÜ ile 4.166,25-TL’nin 19/09/2013 tarihinden; 9.165,75-TL’nin 19/09/2013 tarihinden; 13.332,00-TL’nin 23/10/2013 tarihinden; 24.997,50-TL’nin 28/11/2013 tarihinden; 16.665,00-TL’nin 10/11/2014 tarihinden; 83.325,00-TL’nin 10/11/2014 tarihinden; 19.664,70-TL’nin 10/11/2014 tarihinden; 749,93-TL’nin 24/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,
2-Alınması gerekli 11.753,83-TL karar ve ilam harcından 85,39-TL peşin harç ve 2.854,00-TL tamamlama harcının mahsubu ile geriye kalan 8.814,44-TL eksik harcın davalıdan alınmasına,
3-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 117,39-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 1.613,00-TL olmak üzere toplam 1.730,39-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 16.273,97-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
(e-imza)
Hakim …
(e-imza)
BU EVRAK 5070 SAYILI KANUN GEREĞİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR