Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/730 E. 2019/1082 K. 19.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/730 Esas
KARAR NO : 2019/1082

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 08/07/2015
KARAR TARİHİ : 19/11/2019

İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 05/11/2013 tarih ve 2011/244-2013/302 sayılı kararı Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2014/15534 Esas , 2015/6145 Karar sayılı 30/04/2015 tarihli kararı ile bozulmakla mahkememizin yukarıdaki esasına Uyap üzerinden kaydı yapılıp incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu ile müvekkil şirket arasındaki ticari ilişki nedeniyle karşılıklı borçlandıklarını, müvekkilin tüm yükümlülüklerini yerine getirdiği ancak borçlu tarafın borcunu ödemediğini, yapılan ihtarlara rağmen netice alınamaması üzerine Şişli …İcra Müd. … sayılı dosyası ile takipte bulunulduğunu, itiraz üzerine takibin durduğunu, ve eldeki davanın açıldığını, itirazın iptaline, takibin devamına ve %40 dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir .

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacak hakkının 1 yıllık zamanaşımına tabii bulunduğunu, ve bu süreninde dolduğu anlaşılmakla bu yönde davanın reddine karar verilmesini, ayrıca davanın da yerinde olmadığını açıklayarak esastan reddini istemiştir.

DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Dava konusu Şişli … İcra Müd. …sayılı sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 75.092,39.TL asıl alacak 18.491,25.TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 93.583,64 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, davanın, bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında taşımadan kaynaklanan bir ticari ilişki bulunduğu tartışmasızdır. Tartışma konusu açılan davanın zamanaşımı süresinde içinde açılıp açılmadığı bunun yanında davacının davalıdan alacaklı olup olmadığının noktalarında toplanmaktadır.
İstanbul Kapatılan … ATM’nin … esas … karar sayılı dosyasında yapılan yargılamada: Tarafların ileri sürmüş olduğu tüm deliller toplanmış ve öncelikle davalı yanın zamanaşımına yönelik itirazı değerlendirilerek takipte cari hesap ilişkisine dayanıldığından dolayı zamanaşımı itirazının reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Delillerin değerlendirilmesi noktasında alacağın varlığının belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yapıtırılmasına karar verilmiş, ve bilirkişi … dan rapor alınmıştır. Dosya bilirkişi … a tevdii edilerek mahkememize raporunu ibraz etmiş olup anılan raporda davacı defterlerine göre bakiye alacığın 34.743,30EURO olduğu, davalı defterlerinin incelenmesinde ise bakiyenin 0 göründüğü anlaşılmaktadır. Davacı ve davalı kayıtları arasındaki farkın değerlendirilmesinde, bilirkişi tüm faturalar, iade faturaları ve havaleleri tek tek irdeleyerek gelen havaleler sonucunda davacı alacağının 252.599,61.TL buna karışılık davalı tarafından gönderilen havalelerin de 252.601,78.TL olduğu belirlenmiştir. Alınan raporda davacı belgeleri ve defterler incelenmek suretiyle bazı belgelerin eksik olması sonucu bilirkişi ön raporunu ibraz etmiş ve ön raporun alınmasından sonra ekteki belgeler tekrar bilirkişiye verilmek suretiyle rapor alınmıştır. Bilirkişi yine incelemesinin sonucunda tablo 4 te gösterdiği şekilde borç ve alacağı belirleyerek toplam farkın -212,74.TL olduğu görülmüş bu farkı oluşturan belgeleri istemiş ise de mahkememizce yapılan değerlendirme de bu ticari ilişki üzerine davacının alacaklı olmadığını ve alacaklı olduğunu gösterir başka da belge sunmadığı anlaşılmakla davanın kanıtlanamadığı anlaşıldığından kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkemece verilen bu kararın temyizi üzerine, karar Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2014/4740 esas 2014/12580 karar nolu ilamıyla ” Dava, cari hesaba dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, davacı cari hesap nedeniyle alacaklı olduğunu ileri sürerek alacak bakiyesini talep etmiş, bilahare bu bakiyeyi oluşturan bir kısım belge ve faturalarını dosyaya ibraz etmiştir. Davacı tercümesi yapılan kayıtları ile bir kısım fatura ve belgelere göre 34.743,30 Euro alacaklı gözükmekte ise de, davalının ticari defterlerindeki kayıtlara göre davacının bir alacağı görülmemektedir. Bu hususta ispat külfeti davacıda bulunmakta olup, taraf bilgi, belge ve defterlerini inceleyerek rapor sunan bilirkişi, 09.09.2013 tarihli raporunda, taraf kayıtları arasındaki cari hesap farkını oluşturan ve raporda listelenmiş bulunan belgelerin sunulması halinde yeniden inceleme yapılarak cari hesap bakiyesinin tespit edilebileceğini belirtmiştir. Bu durumda, taraf kayıtları arasındaki farkın 34.743,30 Euro tutarında bulunmasına ve bu tutarın açıklığa kavuşturulması için işlemlere ilişkin belgelerin sunulması talep edildiğine göre, raporda yazılı olduğu üzere işlem yapmak gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir” gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma sonrasında bozma ilamında ve bilirkişi raporunda belirtilen belgelerin sunulması için süre verilmiş ve istenilen belgeler temin edildikten sonra bilirkişiye yeniden tevdii edilerek ek rapor hazırlaması talep edilmiştir.
Bilirkişi ek raporunda “Taraflar arasındaki cari hesap farkının ; 18.842,06 Eur’luk kısmını oluşturan faturaların ve iade faturalarının mesnedi ve faturaların, muhteviyatı ile ilgili açıklayıcı bilgi ve belgelerin, sunulmaması, sadece fatura fotokopilerinin sunulması sebebi ile faturalarla ilgili olarak bir değerlendirme yapılamadığı, 16.113,97 EUR’luk kısmını oluşturan “davacıda kayıtlı olup davalıda kayıtlı olmayan 4.224,620,32 Eur’luk ve davalıda kayıtlı olup davacıda kayıtlı olmayan 4.240.734^29 Eur’luk” havalelerle ile farka ait (EK:1) , dava dosyasına hiçbir belge ve banka dekontu sunulmaması sebebi ile bu havaleler ile ilgili değerlendirme yapılamadığı, 212,73 EUR’hık kısmını oluşturan “davacıda olup davalıda kayıtlı olmayan 706,89 Eur’luk kambiyo farkı açıklamalı hareketler ile davalıda kayıtlı olup davacıda kayıtlı olmayan 494,15 Eur’luk virman kayıtlarından ” oluşan toplam 212,74 Eur’luk (706,89 Eur-494,15 Eur=212,74 Eur) farkında diğer hareketlerden oluştuğu tespit edilmiş olup, ancak davalı tarafından işbu diğer farkı ile ilgili dava dosyasına hiçbir belge ve mesnet sunulmadığı, dolayısıyla da mesnedi sunulmayan bir tutar ile ilgilide yorum ve değerlendirme yapılamadığı, ek rapor için sunulmuş olan belgelerin kök rapordaki tespiti değiştirmediği” şeklinde rapor sunmuştur.
Taraflarca yapılan itiraz ve beyanlarında değerlendirilerek ve mali bilirkişi Teyibe …’a ilaveten davacı tarafça sunulan konişmentoları da değerlendirebilecek nitelikte bilirkişi olarak bilirkişi …eklenmiş ve heyet halinde ikince ek rapor aldırılmıştır.
Bilirkişiler ikinci ek raporda “Ayrıntıları Sayın Mahkemenize sunulan kök, ek raporda ve yukarıdaki bölümde arz edilen ve rapor ekinde sunulan tabloda yer alan ödemelerden kaynaklanan tarafların cari hesapları arasındaki 34.743,30 EUR tutarındaki farkla ilgili olarak davacı ve davalı tarafından sunulan belgelerin incelenmesinde; Davacı yurt dışı şirketin davalı yurtiçi şirketten 29.982,35 EUR (Takip tarihi 08.02.2010 tarihi itibari ile kur 2,0771 üzerinden 62.276,33 TL.) alacaklı olduğu, Belgesi hali hazırda davacı ve davalı tarafça ibraz edilmeyen 4.760,95 EUR luk fark bakiyesi ile ilgili heyetimizce bir değerlendirme yapılamadığı, bu tutarın kabul edilip edilemeyeceği hususunun Sayın Mahkemenizin takdirlerinde olduğunu,” şeklinde ek rapor sunulmuştur.
Mahkememize sunulan ek raporlara itiraz ve beyanlarda bulunulmuş olup bu itiraz ve beyanların değerlendirilmesi talepli dosya bilirkişiye tekrar verilmiştir.
Bilirkişiler üçüncü ek raporda “Sayın Mahkemenize sunduğumuz kök, 1. Ek Rapor ve 2. Ek Raporda tarafların cari hesaplan arasında 34.743,30 EUR tutarında bir fark okluğu, belirtilmiş ve bu farkı oluşturan hareketlerin detayı arz edilmiş ve; Kök raporda taraflara ait dosya muhteviyatı belgeler üzerinden inceleme yapıldığı ve oluşturulan fark tablosundaki belgelerin mesnedi ile birlikte ibrazı istendiği, l.ek raporda davalı tarafça sunulan 5 adet san klasör ve dosya muhteviyatı belgeler üzerinde inceleme yapıldığı ve oluşturulan fark tablosundaki belgelerin mesnedi ile birlikte ibrazı istendiği, 2.ek raporda ise davacı tarafça sunulan 2 adet klasör ve dosya muhteviyatı belgeler üzerinde inceleme yapıldığı, yapılan inceleme neticesinde davacının davalıdan 29.982,35 EUR alacaklı olduğu ve oluşturulan fark tablosundaki kalan 4.760,95 EUR luk fark bakiyesi ile ilgili belgelerin mesnedi ile birlikte ibrazı istenmiş olup,’ Ancak İşbu 3.ek rapor için ise İstenilen işbu fark tablosundaki belgelerin ibraz edilmemesi sebebi ile mesnedi ibraz edilmeyen belgeler üzerinden bir değerlendirme yapılamayacağı bu sebeple 2. Ek rapordaki görüşümüzün aynen devam ettiği” şeklinde rapor sunulmuştur.
Tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında taşıma işlemlerinden kaynaklanan ticari ilişkinin mevcut olduğu, davanın bu işlemlerden kaynaklanan cari hesaba dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, davacının cari hesap nedeniyle alacaklı olduğunu ileri sürerek alacak bakiyesini talep ettiği, davacı tarafından alacağın davalıya fatura edildiği ancak davalı tarafından davacı şirkete ödemede bulunulmadığı, bunun üzerine Şişli … İcra Müd…. sayılı dosyası ile takip yapıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu, davanın İ.İ.K nun 67. Maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, davalının sunulan kayıt ve belgeler üzerine yapılan bilirkişi incelemesine göre davacıya takip tarihi itibari ile 29.982,35 Euro tutarında borçlu olduğunun belirlendiği ve mahkememizce aldırılan raporun (nihai olarak üçüncü ek raporun) uygulama ve mevzuata göre yerinde olup hükme esas alınmaya elverişli olduğu, taraflarca sunulan bütün kayıtların eksiksiz olarak incelendiği ve davalının itirazında hesaplanan bu miktar kadar haksız olduğu kanaatine varıldığından, takibin bilirkişilerce 29.982,35 EURO olarak belirlenen alacağın takip tarihi olan 08/02/2010 tarihli kur olan 2,0771 TL üzerinden hesaplanan 62.276,33 TL asıl alacak üzerinden devamı ile itirazın iptaline karar verilmiştir.
Takip öncesi temerrüt olmadığından işlemiş faize ilişkin talebin ve bilirkişi raporları doğrultusunda fazlaya ilişkin asıl alacak taleplerinin reddine karar verilmiştir.
İşbu davada davalı mahkememizce bilirkişi raporu ve dosya kapsamı itibari ile haksız görüldüğünden ve talep olduğundan alacağın likit olması sebebiyle dava tarihi ve talep tarihinde yürürlükte bulunan kanun hükmüne göre % 40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile (İstanbul … İcra Dairesi) Şişli … İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın kısmen iptali ile bilirkişilerce 29.982,35 EURO olarak belirlenen alacağın 08/02/2010 tarihli kur olan 2,0771 TL üzerinden hesaplanan 62.276,33 TL asıl alacak üzerinden aynı koşullar ile kaldığı yerden devamına,
2-Takip öncesi temerrüt olmadığından işlemiş faize ilişkin talebin ve bilirkişi raporları doğrultusunda fazlaya ilişkin asıl alacak taleplerinin reddine,
3-Belirlenen 62.276,33 TL asıl alacak üzerinden dava tarihi ve talep de dikkate alınarak %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Dava konusu olup, kabul edilen değer üzerinden alınması gereken 4.254,09 TL harçtan önceden davacıdan alınan peşin harç 1.389,75 TL harcın mahsubu ile kalan 2.864,34 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye aktarılmasına,
5-Davacı tarafça yapılmış olan toplam posta ve tebligat ücreti 279,00 TL, bilirkişi ücreti 1.600,00 TL olmak üzere toplam 1.879,00 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre (% 66,54) 1.250,28 TL yargılama gideri ve 1.389,75 TL peşin harç olmak üzere toplam 2.640,03 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davalı tarafından yatırılan gider avansından posta ve tebligat ücreti olarak kullanılan 50,00 TL’den davanın red oranına göre (33,46) 16,73 TL sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 7.200,40 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davacıya ödenmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan 3.756,87 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davalıya ödenmesine,
9- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye avansın istek halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük kesin süre içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip …

Hakim …
¸