Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/688 E. 2018/342 K. 16.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/688 Esas
KARAR NO : 2018/342
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/06/2015
KARAR TARİHİ : 16/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı şirkete ait …projesindeki bağımsız bölümlerin ve ortak mahallerin bir takım işlerinin imalatı ve montajının müvekkili şirket tarafından müvekkil şirket tarafından üstlenilmesi için taraflar arasında 21.02.2014 tarihli “Yapım işleri sözleşmesi” akdedildiğini, üstlenilen işin ifası esnasında davalı/borçlu şirketin talebi üzerine de sözleşme harici bir kısım işlerinde müvekkili şirket tarafından üstlenildiğini bu işlerinde eksiksiz yerine getirildiğini, işin zamanında bitirilmesinin temini bakımından keşif bedelinden olması gereken sözleşme tutarından 200.000,00 TL daha düşük ücret ile sözleşme yapıldığını, ancak sözleşme içeriğine üstlenilen işin zamanında ve eksiksiz teslim edilmesi halinde müvekkili şirkete 200.000,00 TL tutarında bonus ödemesinin derç edilmesinde mutabık kaldıklarını, sözleşme ile bu hususun hüküm altına alındığını, sözleşmeye göre imalat ve montaj işlerinin 15/06/2014 tarihinde bitirilip teslim edileceğinin kararlaştırıldığını, müvekkil şirketin imalatını yapıp bitirdiğini, bir kısım imalatının montajını da yapmış ancak davalı şirketin inşaatının imalatın montajına elverişli olmadığı için müvekkil şirketin montaj işi olması gerekenden yavaş ilerlediğini ve 2014 yılı ağustos ayının başında montaj işinin bitirildiğini, müvekkil şirketin alt işveren … dosyası 12.08.2014 tarihi itibarı ile kapatıldığını, üstlenilen işin ifası esnasında işin geciktiği yönünde davalı/borçlu şirketin her hangi bir şikâyeti, talebi veya ihtarı da vuku bulmadığını, müvekkil şirketin sözleşmenin (5.5.) maddesi ile hak kazandığı 200.000.-TL tutarındaki bonus bedelini 03.04.2015 tanzim tarihli 16518 sıra numaralı fatura ile KDV dâhil 228.800.-TL sı olarak tahakkuk ettirdiğini davalı şirkete gönderdiğini, davalı şirketin … Noterliğinin 21.04.2015 tarihli … sayılı ihtarnamesi ile işbu faturayı kabul etmediğinden bahisle müvekkil şirkete iade ettiğini, Müvekkil şirketin 22.670,22.-TL tutarındaki (önceki hak edişlerden ödenmeyen) cari hesap bakiye alacağı ile 367.786,73.-TL tutarındaki bakiye hak ediş tutarı ve KDV dâhil 228.800.-TL tutarındaki bonus bedeli faturası olmak üzere toplam 619.256,95.-TL tutarındaki alacağın tahsili bakımından davalı şirket aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icra takibine başladığını, davalı şirketin itiraz dilekçesi ile borcun 273.293,55.-TL sını kabul ile fazlası olan 345.293,40-TL. sı ve ferilerine itiraz ettiğini, ve icra takibi bu tutar yönünden durduğunu, davalı borçlu şirketin 31.08.2014 tarihli hak edişten sonra müvekkili şirketin hak ettiği ücretinden kesintiye gitmesinin haksız ve usulsüz olduğunu, sözleşmenin (5.5.) maddesine tevfikan tahakkuk eden 200.000.-TL + KDV tutarındaki 228.800.-TL tutarındaki bonus bedeli faturaya itirazının da haksız ve usulsüz olduğunu, davalı / borçlu şirketin icra takibine vaki itirazının iptaline, icra takibinin 345.293.40.-TL üzerinden devamına, haksız yere icra takibine itiraz eden borçlu şirketin bu tutarın % 20 si oranında icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesi , yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı borçlu şirkete yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı şirket ile “Kapı, süpürgelik, vestiyer, çamaşırlık, şaft kapakları ve asansör holü ahşap kaplamaları imalatlarını” içeren Yapım İşleri Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme 7.3.1 maddesine göre imalatların tamamlanma tarihi en geç 15.06.2014 olarak belirlendiğini, davacı şirket’e Yer Teslim Tutanağı düzenlenerek şantiyede yer teslimi yapılarak davacı Şirketin Sözleşme konusu iş’e ilişkin imalata başladığını, geçici kabulun yapıldığını ancak geçici kabul yapıldıktan sonra davacının … Noterliği 19.02.2015 tarih… yevmiye nosu ile keşide edilen ihtarnamesi ile son hak edişin yapılması ve müvekkil şirketin hak kazandığı 586.000,00 TL’sinin derhal ödenmesini talep ettiğini, cevabı ihtarlarında, Sözleşme’ye ve Taraflar arasındaki ticari uygulamaya aykırı olarak talep edilen 586.000,00 TL’lik hakediş bedeli ödemesine itiraz ettiklerini ve bahse konu miktarı kabul etmediklerini bildirdiklerini, işlerin tam olarak tamamlanmadığını, davacı şirketçe imzalanılarak kabul edilen, 89 kalem eksiklik ve hatalı imalatın süresinde bitirilmemesinin yanı sıra taahhüt edilen işin 1.12.2014 tarihinde dahi hala azımsanmayacak sayıda eksik olduğunu, Geçici Kabul Tutanağı ekindeki bu eksiklikler ve yine kat hollerindeki ciddi kusurlar barındıran imalatların, bir kez de Davacı Şirket ‘e 6.3.2015 tarihli toplantıda şifahen hatırlatıldığını , gecikilen ve eksik kusurlu imalatlar nedeniyle şirketin beklentilerinin karşılanamadığını ve bonus ödemesinin söz konusu olmayacağını,… dosyalarının kapatılmasının işin tamamlandığı şeklinde yorumlanamayacağını, … kapanışı sonrası rötuş ve düzeltmeler yapılması safhasına geçilmesi söz konusu olmadığı, bilakis, geçici görevlendirme süresinde de bilfiil imalatların devam ettirildiğini, davacı şirketçe 16517 ve 16518 seri no’ lu faturaların gönderildiğini, sözleşme’ye ve ticari çalışma prensiplerine aykırı olarak tanzim edildiğini, bu faturalar itiraz edildiğini ve iade edildiğini, bonus ödemesinin sözleşme konusu imalatın toplam hak ediş bedelinin bir parçası değil, davacı şirket tarafından tüm imalatların zamanında ve eksiksiz teslim edilmesi koşuluna bağlı bir performans ödemesi olduğunu, müvekkili şirketin sözleşme konusu işi ihaleye çıkarırken, projenin açılış tarihinin yaklaşması sebebi ile işin bir an önce tamamlanıp teslim edilmesi gerektiğinden, ihaleye katılacak isteklilere, imalatın kaliteli olmasının yanı sıra hızlı tamamlanıp teslim edilmesi koşulunu da şart olarak getirmiş ve bu şartın yerine getirilmesi Müvekkil Şirket’e ait projenin zamanında açılması için hayati önem taşıdığından, şartın gerçekleşme koşuluna bağlı bir performans ödemesi yapılmasını kararlaştırıldığını, anılan Bonus Ödemesinin , hiçbir şekilde Sözleşme konusu İş’in imalatına dair kararlaştırılan hak edişin bir parçası olarak değerlendirilmediğini, sözleşme’de işin toplam maliyeti ve hak ediş tutarının 3.000,000.- TL olarak kararlaştırıldığını ilgili tutarın tamamını herhangi bir gecikmeye mahal vermeksizin davacı şirkete ödendiğini, bonus ödemesi yapılması için sözleşme kapsamında kararlaştırılan koşulların gerçekleşmediğini, iddia edilen alacağın yargılamayı gerektirmesi ve nizalı olması sebepleriyle icra inkâr tazminatı talebinin reddi gerektiğini, davacı şirket’ in alacaklı olduğu iddiası ile icra takibine girişmesi ve huzurdaki davayı açması aslında tamamen hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu bu nedenle müvekkili lehine yüzde 20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, davanın reddini talep etmişlerdir.
DEĞERLENDİRME;
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67 maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Dava konusu ihtilaf; taraflar arasında imzalanan hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Mahkememizce tarafların kayıtlarında iddia ve itirazlar, sözleşme hükümleri, yapılan ödemeler, takip mahiyeti, itiraz konusu alacak ve kalemler denetlenip var ise alacağın belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Bilirkişiler; davanın taraflar arasında eser sözleşmesi olduğunu, davaya konu olan işte meydana gelen gecikmenin parke yapım işini üstlenen dava dışı …A.Ş.’ nin parke montajı işinden kaynaklandığını, gecikmenin taşeron firmadan kaynaklanmadığını, parke imalatlarının uzaması dolayısıyla, yüklenicinin borcunu ifasının geçici maddi imkânsızlığa uğradığını, alacaklının sorumlu olduğu geçici maddi imkânsızlığın, mümkün bir borcun ifasında, alacaklıdan kaynaklanan bir gecikme anlamına geldiğinden alacaklının temerrüdünün oluşmasına neden olduğunu, somut olayda da iş sahibinin, parke imalatlarının uzaması nedeniyle alacaklının temerrüdüne düştüğü, iş sahibinin alacaklı temerrüdüne düşmesinin yüklenicinin belirli vadeli teslim borcunda temerrüde düşmesini engellediğini, davacı taşeron firmanın bahse konu işi zamanında tamamladığı ve sözleşme gereği ödenmesi ön görülen KDV dâhil 228.800.-TL tutarlı bonus bedelini talep edebileceğini, 31.12.2014 Tarihli ve 6 nolu kesin hesapta kesilen ve itiraza konu 48.975,66 TL tutarlı kesintinin sözleşmeye uygun olduğunu, sözleşme içeriği işlerle ilgili düzenlenen 31.12.2014 tarih ve 6 nolu kesin hesap alacağının KDV dâhil 295.188,24 TL olduğunu, Sosyal Tesis Kapılarına ilişkin düzenlenen 31.12.2014 tarih ve 1 nolu kesin hesap alacağının ise KDV dâhil 13.236,08 TL olduğunu, davacı firmanın önceki hak edişlerden ödenmeyen cari hesap 22.670,22 TL olduğunu, sonuç olarak davacı taşeron firma alacağının, KDV dâhil toplam (228.800+295.188,24+13.236,08+22.670,22) – 559.894,54 TL olduğunu rapor etmişlerdir.
Rapora karşı taraf vekillerinin beyanlarını ve itirazlarını dosyaya sunulduğu, itirazlar doğrultusunda bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verildiği görülmüştür. Bilirkişiler ek raporda, ” davalının rapora itiraz dilekçesinde, tarafların ticari defterlerinin, davaya konu talebin dayanaksız olduğunu gösterdiğini, dava tarihi itibariyle davacı tarafın kendi defterlerine göre 345.296,40 TL alacaklı gözüktüğünü, müvekkili şirket kayıtlarına göre ise müvekkili şirketin 305.969,39 TL alacaklı olduğunun gözüktüğünü, aradaki farkın sebebinin, raporda sıralanan faturalar olduğunu, davacı tarafın keşide ettiği faturaların müvekkili şirket tarafından kabul edilmeyerek noter vasıtasıyla iade edildiğini, davacı tarafın tuttuğu ve müvekkili şirket tarafından iade edilen faturalara dayanan alacağa ilişkin kayıtların delil niteliği bulunmadığını, ancak müvekkili şirket tarafından keşide edilen ve davacı tarafça iade edilmeyerek kabul edilen faturalara ilişkin kayıtların delil niteliğinde olduğunu, Davacı tarafın, yükümlü olduğu işlerin imalatındaki gecikmenin “inşaattaki diğer işlerden tarih içerisinde değil, bu süreler geçtikten çok sonra ileri sürdüklerini ve sözleşmede’ ki bildirim yükümlülüğüne uyulmadığı için bu iddianın dinlenmesinin mümkün olmadığını, Davacı tarafın, işini kararlaştırılan tarihte değil kendi iddiasına göre 2014 yılı Ağustos ayında, gerçekte ise 2014 yılı Aralık ayında bitirdiğini, dolayısıyla bonus ödemeye hak kazanamadığını, Bilirkişi raporunda yer alan “işteki gecikmeden davacı tarafın sorumlu olmadığı ” yönündeki yoruma İtiraz ettiklerini, Raporda, davacı tarafin sözleşme ile üstlendiği işleri zamanında ifa ve teslim etmediğinin tespit edilmesine rağmen, “Sözleşme kapsamında olan daire iç kapılan ile ahşap süpürgeliklerin montajına başlanabilmesi için öncelikle sözleşme dışt olan parke imalatlarının tamamlanması gerekmektedir. ” Kabulüyle, gecikmenin davacı taraftan kaynaklanmadığı, parke imalatlarının uzaması dolayısıyla yüklenicinin borcunu ifasının geçici maddi imkânsızlığa uğradığı şeklinde görüş bildirdiğini, meydana gelen gecikmelerin, tek ağaç firması tarafından yapılması gereken imalatlardan kaynaklanmadığını, Davacı tarafın hangi işlerle yükümlü olduğunu, iddia olunan dava dışı işlerdeki gecikmelerin, davacı tarafın yükümlü olduğu işlerin hangi kısmına ne oranda etki edeceğini, bu etkilerin ne kadar sürelik gecikmeye neden olunabileceğini, işin tamamında ve çok daha uzun süre gecikme yaşandığını somut olarak incelenmediğini, uyuşmazlığın çözümü için hayati derecede öneme sahip olan bu hususların değerlendirilmediğini, Bonus ödemeye hak kazanamamasına sebep olan eksiklik ve ayıpların “az ve önemsiz olduğu” şeklindeki yorumun objektif olmayıp, sözleşme’ de bonus ödemeye ilişkin olarak yer alan düzenlemelerin amacıyla ve doğasıyla bağdaşmadığını ve hiçbir şekilde kabulünün mümkün olmadığını, Bonus ödemeye hak kazanılması ile ilgili bilirkişi görüşünün kabulünün hiçbir şekilde kabulünün mümkün olmadığını, zira sözleşme hükmünün son derece açık olduğunu ve hüküm gereğince bonus ödeme koşullarının gerçekleşmediğini, Bilirkişi raporu ile müvekkili şirket tarafından yapılan kesintilerin haklı ve yerinde olduğu tespitinin yapıldığını, nitekim raporun sonuç bölümünde “32.12.2014 tarihli ve 6 nolu kesin hesapta kesilen ve itiraza konu olan 48.975,66 TL tutarlı kesintinin sözleşmeye uygun olduğu” nun açıkça tespit edildiğini, Davacı tarafın takibe konu ettiği bedelin fahiş olduğu hususunun bilirkişi raporu ile sübuta erdiğini, raporda davacı tarafın dava tarihi itibariyle alacağının 559,894,54 TL olduğu görüşüne yer verildiğini, …tarafından yapılan iş sebebiyle etkilenme ihtimali bulunan davacı taraf işlerinin, toplam işin %l – 21 lik kısmım oluşturduğunu, bu nedenle yaşanacak gecikmenin ise birkaç gün içerisinde telafi edilebileceğini, ancak davacı tarafın sözleşmede ve eklerinde kararlaştınlan süreden aylar sonra işi tamamlayabildiğini, davacı tarafın 2014 yılı Ağustos ayında işleri bitirdiğini iddia etmesine rağmen “rötuş ve ilave işlerin” devam ettiğini ikrar ettiğini beyan etmiştir” yine dava vekili ise rapora itiraz dilekçesinde ” Davalı yanca tanzim olunan 31.12.2014 tarihli kesin hakediş raporunda 300.874,03 TL bakiye alacak tahakkuk yapıldığını, 65.685,79 TL kesinti yapıldığını, bu kesintiler İçerisinde yer alan 1.403,76 TL tutarlı Güvenlik+Sağlık hizmeti kesintisi ile 33.551,76 TL tutarlı 14.020,14 TL tutarlı şantiye kesintisi ve diğer imalatlara verilen zarar kesintisi toplamı olan 48.975,66 TL’ lik kesintiye itiraz ettiklerini, dava dilekçeleri ve 12.03.2015 tarihlî 6881 Yevmiye sayılı noter ihtarnameleri ile konunun açık olduğunu, ayrıca kesin hakediş raporu içeriğinde ki taraflarca tutanak altına alınmış olan işler bedelinden yapıldığı belirtilen 4.796.-TLtutarındaki İndirime de itiraz ettiklerini, bu kesinti ile ilgili olarak bilirkişi raporunda” kesin hesap tetkikinde her hangi bir kesinti kaydına rastlanılmamıştır” denildiğini, sözü edilen 4.796.-TL tutarlı indirim ile ilgili taraflar arasında ki e-maîl yazışmalarının ekte olduğunu, davalı yanın taraflarca tanzim olunan tutanaklarda’ ki rakamlardan indirim yaptığı için kendilerinin tanzim ettiği 31.12.2014 tarihli kesin hesap raporunda bu indirimin görülmesinin mümkün olmadığını, ancak yapılan indirimin keşide ettikleri ihtarnamede gönderilen e-maılde açıkça belirtildiğini, davalı yan temsilcisinin gönderdiği e-mailde kabul edildiğini, bu hususun belgeler içeriği ile sabit olduğunu, Bilirkişi raporunda kesin hesapta yapılan 48.975,66 TL tutarındaki kesintinin sözleşmeye uygun olduğunun beyan ve mütalaa olunduğunu; 31.12.2014 tarihli kesin hakediş raporunda, 30.08.2014 tarihînden sonra müvekkili şirket personelinin davalıya ait İnşaatta bulunduğundan bahisle itiraza konu Güvenlik + Sağlık hizmeti kesintisi, yüksek miktarda şantiye kesintisi ve diğer imalata verilen kesinti adı altında 48.975,66 TL tutarında kesinti yapılmasının hukuki dayanağı bulunmadığını, zira müvekkili şirket personelinin 15.06.2014 tarihinden sonra davalıya ait işyerinde bulunulması müsebbibi’ nin, davalının temerrüdü olduğunu, bilirkişi raporuna bu noktadan itiraz ettiklerini, Davalı şirketin, diğer imalata verdiği KDV dâhil 14.020,14 TL tutarında fatura keşide ettiğini ve bu tutarın kesin hesap tutarındaki tahakkuktan kestiğini, müvekkili şirketin hangi İmalatına zarar verdiği hususuna yönelik dosya içinde hiçbir delil bulunmadığını, bilirkişi raporundaki bu hususun tartışılmadığını, değerlendirilmediğini, bilirkişi raporunun bu kısmına itiraz ettiklerini, Bilirkişi raporunda müvekkili şirketin bonus alacağının KDV dâhil 228.800.-TL, 31,12,2014 tarihli 6 nolu kesin hesap alacağının 295.188,24 TL olduğunu, sosyal tesis kapıları ile ilgili olarak düzenlenen 31.12.2014 tarihli 1 nolu kesin hesap alacağının 13.236,08 TL olduğu ve bu konuda taraflar arasında bir ihtilafın bulunmadığının belirtildiğini, müvekkili şirketin bakiye alacağının 326,298.-TL olduğunun kabul, beyan ve ikrar olunduğunu, dolayısıyla mahkemenin ve bilirkişilerin bu kabul beyanı ile bağlı olduğunu, bu beyana dayalı olarak 326.298 – 307.424,32 = 18.873,68 TL tutarında eksik bir hesaplama yapıldığını, rapora bu yönüyle itiraz ettiklerini, Raporun sonuç ve kanaat bölümünde müvekkili şirketin icra takibine konu edebileceği tutarın toplam olarak 559.894,54 TL olduğunun beyan ve mütalaa olunduğunu, müvekkili şirket alacağının davalı yanca toplam 326,298 TL olduğu kabul ve beyan edilmesine rağmen raporda bu tutarın 307,424,32 TL olduğunun beyan ve mütalaa olunmasına İtiraz ettiklerini beyan etmişlerdir” itirazlarının değerlendirilmesinde dosyaya sunulan parke irsaliyelerinde, 19.06.2014 tarihinden sonra 1.933.000 adet olarak gösterdiğimiz miktar ile ilgili olarak davalı vekilinin 13.02.2017 tarihli dilekçesindeki maddi hataya yönelik beyanları taraflarınca incelendiğini, bahse konu İrsaliyelerde adet olarak gösterilen parke miktarlarında virgülden sonra 3 sıfır konulmuştur. Oysa birimi adet ve takım olarak gösterilen malzeme miktarlarının yazımında, virgülden sonra herhangi bir rakam gösterilmez. (Örneğin 2.345 paket, 1.500 paket gibi) Bu yazım kuralı gereğidir. Söz konusu irsaliyelerde bu kuralın dikkate alınmadığı ve virgülden sonra 3 sıfır yazılarak heyeti yanılgıya düşürdüğünü, Davaya konu olan işte meydana gelen gecikmenin parke yapım işini üstlenen dava dışı … A.Ş/ nin parke montajı işinden kaynaklandığını, bu hususta taşeron firmanın bir kusurunun bulunmadığını, Davacı taşeron firmanın bahse konu işi zamanında tamamladığı ve sözleşme gereği ödenmesi ön görülen KDV dâhil 228.800.-TL tutarlı bonus bedelini talep edebileceği, Sosyal Tesis Kapılarına ilişkin düzenlenen 31.12.2014 tarih ve 1 nolu kesin hesap alacağının ise KDV dâhil 13.236,08 TL olduğunu, KDV dâhil 14.020,14 TL tutarlı zararın davalı yanca kanıtlanmaması halinde, Sözleşme İçeriği işlerle İlgili düzenlenen 31.12.2014 tarih ve 6 nolu kesin hesap alacağının KDV dâhil 362.08932 TL olduğu, KDV dâhil 14.020,14 TL tutarlı zararın davalı yanca kanıtlanması halinde, Sözleşme içeriği işlerle ilgili düzenlenen 31.12.2014 tarih ve 6 nolu kesin hesap alacağının KDV dâhil 348.069,18 TL olduğu, Davacı firmanın önceki hak edişlerden ödenmeyen cari hesap bakiye alacağının 22.670,22 TL olduğu, KDV dâhil 14.020.14 TL tutarlı zararın davacı yanca kanıtlanması halinde, davacı firma alacağının KDV dâhil toplam 1228.800+348.069.18+13.236.08+22.670.221= 612.775.48 olduğu, KDV dâhil 14.020.14 TL tutarlı zararın davacı yarıca kanıtlanmaması halinde davacı firma alacağının KDV dâhil toplam (228.800+362.089,32.18+13.236.08+22.670.22 = 626.795,62 olduğu, Davalı Vekili, sözleşmenin “Süre Uzatımı Verilebilecek Haller ve Şartları” başlıklı hükümde belirtildiği üzere, davacının süre uzatımı yapılabilmesi için mücbir sebep bulunması gerektiği ve bunun da 3 gün içinde iş sahibine bildirilmesi gerektiğinin düzenlendiği, davacı böyle bir bildirimi süresi içinde yapmamakla beyanlarının dikkate alınamayacağını ifade etmiştir. Teknik incelemede, “Davaya konu olan işte meydana gelen gecikmenin parke yapım işini üstlenen dava dışı … A.Ş.’ nin parke montajı işinden kaynaklandığı, bu hususta taşeron firmanın bir kusurunun bulunmadığı” hususu tespit edilmiş olup bu durum sözleşmenin m. 8.1 hükmünde düzenlenen mücbir sebeplerlden değildir. Bu nedenle 3 gün İçinde iş sahibine bildirim yükümlülüğü olduğu yönündeki düzenleme somut olaydaki hukuki sorunda uygulama kabiliyetini haiz olmadığını bildirmişlerder.
Tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında eser sözleşmesi olduğu,ticari ilişkinin mevcut olduğu, alacağın davalıya fatura edildiği ancak davalı tarafından davacı şirkete ödemede bulunulmadığı,bunun üzerine İstanbul 25. İcra müdürlüğünün … sayılı dosyası ile takip yapıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu, davanın İ.İ.K nun 67. Maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, davalının yapılan bilirkişi incelemesinde borçlu olduğunun da belirlendiği, davaya konu olan işte meydana gelen gecikmenin parke yapım işini üstlenen dava dışı … A.Ş.’ nin parke montajı işinden kaynaklandığı, bu hususta taşeron firmanın bir kusurunun bulunmadığı” b durumun sözleşmenin m. 8.1 hükmünde düzenlenen mücbir sebeplerden olmadığı, bu nedenle 3 gün İçinde iş sahibine bildirim yükümlülüğü olduğu yönündeki düzenlemenin somut olaydaki hukuki sorunda uygulama kabiliyetini haiz olmadığı ve mahkememizce aldırılan raporun uygulama ve mevzuata göre yerinde olup hükme esas alınmaya elverişli olduğu ve davalının itirazında haksız olduğu kanaatine varıldığından, takibin takip talebi ve dava dilekçesindeki talep miktarları ile bağlı kalınarak devamı ile itirazın iptaline karar verilmiştir.
İcra İflas Kanununun 67/2 maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” İşbu davada davalı mahkememizce bilirkişi raporu ve dosya kapsamı itibari ile haksız görüldüğünden ve talep olduğundan alacağın likit olması sebebiyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçede açıklandığı üzere,
1-Davalının İstanbul …İcra müdürlüğünün … sayılı takibe yönelik itirazının davacının dava talebi ile bağlı kalınarak kısmen iptaline, takibin 345.293,40 TL üzerinden devamına, bu bedele takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
-%20 icra inkar tazminatının ise koşulları bulunmadığı nedenle yerinde görülmeyip reddine,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 23.586,99 TL karar harcından peşin alınan 4.170,29 TL’nin mahsubu ile geri kalan 19.416,70 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacının yaptığı aşağıda dökümü yapılan 7.270,09 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5- Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 26.667,60 TL vekalet ücreti takdirine, bunun davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …
HARÇ BEYANI / YARGILAMA GİDERİ /
23.586,99 TL İ.H 4.202,09 TL İlk masraf
4.170,29 TL P.H / 2.800,00 TL Bilirkişi ücreti
19.416,70 TL Bakiye harç 268,00 TL Tebligat gideri /
7.270,09 TL