Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/667 E. 2018/909 K. 09.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/667 Esas
KARAR NO : 2018/909
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 23/06/2015
KARAR TARİHİ: 09/10/2018
Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki 22/11/2013 tarihli …Operasyonları ve İstanbul Şehiriçi Dağıtım Hizmetleri Sözleşmesi’nin davalı tarafça haksız fesih edilmesi neticesinde müvekkilinin uğradığı zararlara karşılık bilirkişi incelemesi yapılarak belirlenen tutarın davalıdan alınıp kendilerine fesih tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte verilmesini şimdilik 15.000 TL olarak davanın açıldığını, bilirkişinin bulacağı rakam üzerinden davayı ıslah edeceklerini alacağın davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki sözleşmenin davacının müvekkilinin müşterilene yönelik sevkiyatta çok sayıda hata yapması işi baştan savma yapması sebebiyle öncelikle çok sefer sözlü ve yazılı uyarılar yaptıklarını buna rağmen bir düzelme olmaması müvekkilinin zarara uğraması ve ticari itibarının zedenlenmesi neticesinde sözleşmenin fesih edildiğini, tüm bunların kayıtlarının kendilerinde bulunduğunu bu sebeple haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME:
Dava taraflar arasındaki 22/11/2013 tarihli … Operasyonları ve İstanbul Şehiriçi Dağıtım Hizmetleri Sözleşmesi’nin davalı tarafça haksız fesihi nedeniyle davacının davalıdan alacağı tazminat miktarının bulunup bulunmadığına yönelik tazminat davasıdır.
Mahkememizce resen belirlenen mali bilirkişiye dosya tevdi edilerek rapor hazırlaması talep edilmiş bilirkişi kök raporunda özetle ” Davacı yanın sunduğu ticari defterlerin TTK hükümlerine göre gerekli açılış onayına sahip olmakla birlikte kapanış (ibraz) tasdikleri yönünden de gerekli onaya sahip olduğu, davacı ticari defterlerinin HMK 222’ye göre delil niteliğinde olup olmadığı hususunun Sayın Mahkemenizin takdirinde bulunduğu,Davacı yanın ticari defterleri üzerinde yapılan İnceleme sonucunda davalı yandan 20.1.2014 tarihi itibarı ile kaydi olarak herhangi bir alacağının bulunmadığı,Davalı yan tarafından dosyaya sunulan tutanaklarda ve içeriğine İtiraz edilmeyen yazışmalar üzerinde yapılan inceleme sonucunda; dağıtıcı olan davalı yanın Üstlendiği dağıtım işinde, dağıtıma konu emtiaları zaman zaman eksik veya yanlış adrese teslim ettiği ve tarafların yazışmalar içinde bu hataları tartıştığı görülmekle; yapılan hataların içerik olarak davalının sözleşmeyi haksız fesih etmesine neden olacak nitelikte olup olmadığı hususunun Sayın Mahkemenizin takdirin olduğu,Davalı yanın dosyaya sunduğu belgelerin demirbaş ve nakil vasıtası içerikli olduğu, sadece davalı için alındığının anlaşıldığı (sözleşmede belirtilen cinsten olması nedeniyle) ve satımı halinde mali değerinin bulunduğu, olası satıştan sonra alım fiyatı ile satım fiyatı arasındaki farkın zarar olarak nitelendirilebileceği, ancak satıldığına ilişkin dosya içerisinde herhangi bir veri bulunmadığı, davacının mali açıdan davalı yan tarafından sözleşmenin haksız feshi nedeniyle oluşan zarar kalemlerini belgesiyle beraber sunması gerektiği, mevcut hali ile davacının olası zararının izaha ve ispata muhtaç olduğu kanaatine varılmıştır ” şeklinde raporunu sunmuştur.
Davacı vekilinin itirazları denetlenmek sureti ile bilirkişiden ek rapor hazırlaması talep edilmiş bilirkişi ek raporunda “Davalı tarafından yapılan fesih bildiriminin haklı nedene dayandığı, bu nedenle davacının tazminat talep etme şartlarının oluşmadığı, Bir an için yapılan fesih bildiriminin haklı olmadığı kabul edilse dahi, davacının talep etmiş olduğu zarar kalemlerinin ispata muhtaç olduğu,Sonuç ve kanaatine vardığı” şeklinde raporunu sunmuştur.
Netice olarak, bilirkişi raporundada belirtildiği üzere davacının zararının ıspata muhtaç olduğu, dava konusu olup, davacı tarafından yerine getirilmesi gereken taşımacılık işlerinde hataların olduğu, davacı tarafın savunmasının alındığı, taraflar arasındaki e-posta yazışmalarına göre, davacının davalının ürünlerini farklı adetlerde ve farklı adreslere dağıttığına dair ifadeler olduğu, tarafların bu e-posta yazışmalarına itirazlarının bulunmadığı, e-posta yazışmalarının belge niteliğinde olduğu, davalının yaptığı ihlaller nedeniyle sözleşme kapsamında yazılı olarak uyarılmış sayılacağı, taraflar arasındaki sözleşmenin XIII Sözleşmenin Feshi başlıklı 1-a maddesine göre davalı tarafından usulüne uygun olarak feshedildiğinin kabulü ile davacı tarafın davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine
2-Alınması gerekli harç35,90 TL olup, peşin alınan 256,17 TL den mahsubu ile fazla alınmış olan 220,27 TL harcın karar kesinleştikten sonra istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip …
Hakim …
¸