Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/573 E. 2019/819 K. 17.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2015/573 Esas
KARAR NO: 2019/819

DAVA : Maddi-Manevi Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 30/05/2015
KARAR TARİHİ: 17/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 25/10/2010 günü … plaka sayılı araç sürücüsü …’nun müvekkiline çarpması neticesinde yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, İstanbul… Sulh Ceza Mahkemesi tarafından aldırılan trafik bilirkişi raporuna göre araç sürücüsü …’nun 6/8 oranında asli kusurlu olduğunu, müvekkilinin 2/8 oranında tali kusurlu olduğunu, müvekkiline kazadan sonra 4 adet platin takıldığını, maddi ve manevi tazminat taleplerinin olduğunu belirterek davanın kabulüne, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP : Davalılar … ve … cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, zamanaşımına uğradığını bu nedenle reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının açmış olduğu davanın yersiz olduğunu, davacının kazadan sonra bütün tedavi masraflarıyla ilgilendiklerini, davacının yine medikal ihtiyaçlarının karşılandığını, kaza sürecinde davacının maddi ve manevi olarak yanında bulunduklarını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı araç müvekkili şirket nezdinde trafik sigortası ile sigortalandığını, sorumluluklarının şahıs başına 175.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirket tarafından kazada yaralanan davacı yanın başvurusu neticesinde hasar dosyası açıldığının ve dosyanın aktüere gönderildiği ve ödenmesi lazım gelen tazminat miktarının davacıya ödendiğini, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini, olay tarihinden itibaren faiz talebinin yasal bir dayanağının bulunmadığını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2013/18924 Esas, 2015/4895 Karar sayılı ilamına göre “Haksız fiil sonucu çalışma gücünün kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite hastanelerinin Adli Tıp Ana Bilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Mahkemelerce, kazada yaralanan, tazminata konu kişinin tüm tıbbi evrak ve belgeleri temin edilerek yukarıdaki yönteme göre belirlenmesi” gerekmektedir. Bu doğrultuda Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesinin 23/11/2018 tarih ve… sayılı raporunda 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında meydana gelen kaza nedeniyle davacının maluliyet oranının %4,1 olduğu ve iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
Mahkememizce kusur ve aktüer hesabı yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve bilirkişi heyeti sunmuş olduğu raporunda; kazanın meydana gelmesinde davalı … tarafından ZMMS ile sigortalı, davalı …’nun işleteni olduğu … plakalı aracın sürücüsü davalı …’nun %35 oranında tali kusurlu olduğu, davacının ise %65 oranında asli kusurlu olduğu, davacının olay nedeniyle sürekli maluliyet zararının 33.220,48 TL olduğu, davacı %65 oranında kusurlu olduğundan maddi zararının 13.637,79 TL olduğu, davalı … tarafından 21/04/2015 tarihinde ödenen 17.762,70 TL’nin rapor tarihi itibariyle güncellenmiş değerinin 24.003,95 TL olması sebebiyle davacının bakiye zararının bulunmadığı belirtilmiştir.
İddia, itiraz, celp edilen kayıt ve belgeler, temin edilen ve hükme esas alınan raporlar incelenip değerlendirilmiş olup; olayın 25/12/2010 günü saat 01:00 sıralarında … Mahallesi, … istikametinden gelip … istikametine, Şehirparkı Caddesi üzerinden seyir etmekte olan… plaka sayılı araç sürücüsü …’nun … Caddesi E-5 bağlantı yolu üst geçidini geçtikten sonra No:79 sayılı yer karşısına geldiğinde, gidiş istikametine göre yolun sağından gelip, yolun sol tarafına geçmek isleyen davacı yaya …’a aracının sol ön kısımları ile çarpması sonucu yaralanmalı trafik kazasının meydana geldiği, kazanın gece ve yerleşim yerinde meydana geldiği, yolun tek yönlü olduğu, köprü-menfez mevcut olduğu, zeminin asfalt kaplı kuru, yolun hafif rampa, yol genişliği 9 metre olduğu, aydınlatmanın bulunmadığı, yaya kaldırımının 1,5 metre olduğu, yaya geçidinin bulunmadığı belirlenmiştir. Davalı sürücü …’nun ceza dosyasında hazırlık aşamasında verdiği ifadesinde olay yerinden geçmesi sırasında sadece bir ses duyduğunu, ne olduğunu anlamadığını ancak birisine çarptığını fark ettiğini, insanların tepkisinden çekindiği için olay yerinde durmadığını, biraz ileride durup 112 yi aradığını beyan ettiği, davacı yaya …’ın ise … tarafından yolun karşısına geçmek için karayoluna girdiğini, cadde üzerindeki tünele geldiğinde yolun karşısına geçerken fark edemediği aracın yan taraftan darbesine maruz kaldığını ifade ettiği anlaşılmıştır. İstanbul … Sulh Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası kapsamında alınan raporda, davalı sürücü …’nun 2918 sayılı yasanın 52/a,b, 81/b,d, 101/a,b, 152/a,d maddeleri gereğince 6/8 oranında asli kusurlu olduğu, davacı …’ın ise 2918 sayılı yasanın 68/b,c, 138/b,d maddeleri gereğince 2/8 oranında tali kusurlu olduğu belirtilmiş ise de, Mahkememizce …’de görevli bilirkişi heyetinden alınan raporda olay yerinde yaya geçidinin olmadığı, bu nedenle ilk geçiş hakkının araçlara ait olduğu, davalı sürücüye asli kusur izafesinin yerinde olmadığı, davalı sürücü …’nun Karayolları Trafik Kanununun 52.maddesi a) ve b) paragraflarına aykırı hareket ederek hızını yol şartlarına göre ayarlamadığından ve yola gereken dikkat ve özeni göslermeyip yayayı zamanında fark ederek kazayı önleyici tedbir alamadığından olayda tali ve % 35 (yüzde otuz beş) oranında kusurlu olduğu, davacı yaya …’ın ise ilk geçiş hakkı nakil vasıtalarına ait yolda Karayolları Trafik Kanununun 68.maddesine aykırı hareket ederek karşıya geçişi sırasında yolu kontrol etmediğinden ve duramayacak kadar yaklaşmış araca rağmen yola çıktığından kazanın meydana gelmesinde asli ve % 65 (yüzde atmış beş) oranında kusurlu olduğu belirlenmiş olup, Mahkememizce alınan raporda yapılan değerlendirmelerin ve belirlenen kusur oranının olayın oluş şekline uygun olduğu kanaatine varılmıştır. Davacının olay nedeniyle %4,1 oranında maluliyetinin oluştuğu ve geçici iş görmezlik süresinin 9 ay olduğu, davalı … tarafından 21/04/2015 tarihinde davacıya 17.762,70 TL ödeme yapıldığı, yapılan bu ödemenin rapor tarihi itibariyle güncellenmiş değerinin 24.003,95 TL olduğu, davacının %65 oranında kusurlu olması sebebiyle maddi zararının 13.637,79 TL olduğu, sigorta şirketi tarafından, davacının maddi zararını aşar miktarda ödeme yapıldığı, bu nedenle davacının maddi zararının bulunmadığı anlaşılmakla maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Türk Borçlar Kanunu 56. maddesi hükmüne göre hakim bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özelliklerini göz önünde tutarak zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Manevi tazminatın tarafların ekonomik durumları da nazara alınarak tazminat ödeme yükümlüsü olan tarafın fakirleşmesi, lehine tazminata hükmedilen tarafın ise zenginleşmesi sonucunu doğurmayacak hak ve nesafet kurallarına uygun makul ve makbul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerektiği koşuluda değerlendirilerek ve tarafların kusur durumu, yaralanmanın mahiyeti dikkate alınarak, manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 2.500,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan tahsili ile davacıya ödenmesine ve fazlaya ilişkin talebin ise reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M :
1-Davacının maddi tazminat isteminin REDDİNE,
2-Davacının manevi tazminat isteminin KISMEN KABULÜ ile 2.500,00-TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan 25/12/2010 tarihinden itibaren işlyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 170,77 TL karar ve ilam harcından, peşin yatan 70,01 TL’nin mahsubu ile bakiye 100,76 TL harcın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 31,80 TL, yargılama aşamasında yapılan 2.139,90 TL gider ile ATK rapor masrafı 687,00 TL olmak üzere toplam 2.858,70 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 357,33 TL yargılama gideri ve peşin yatan harç gideri 70,01 TL’nin toplamı olan 427,34 TL yargılama giderinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.500,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davalı …Ş. vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 500,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı …Ş.’ye verilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı …’nun yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

BU EVRAK 5070 SAYILI KANUN GEREĞİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR