Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/509 E. 2018/669 K. 28.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/509 Esas
KARAR NO : 2018/669
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/05/2015
KARAR TARİHİ : 28/06/2018
Mahkememizde görülen Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında imzalanan sözleşmede hüküm altına alınan şartların davalı tarafından ihlali sebebiyle davalının sözleşmeden kaynaklanan edimlerini geç yerine getirmesi sebebinden cezai şart bedeli 15.000-Euro, gecikme tazminatı olarak 15.000-Euro ve kur farkı olarak 20.000-Euro olan haklarının saklı kalmak şartı ile 20.000-Euro’nun faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın haksız ve mesnetsiz olarak açıldığını davacının iddia ettiği zararının üzerinden 1,5 yıl geçtikten sonra davasını açtığını zamanaşımı nedeni ile davanın reddine karar verilmesini, müvekkilinin adresinin Anadolu yakası olduğunu davanın Anadolu Ticaret mahkemelerinde açılmasının gerektiğini yetki itirazında bulunduklarını, davacının dava dilekçesinde faiz talebinin bulunduğunu ancak hangi tarihten itibaren ne faizi talebinde bulunduğunu belirtmediğini bu sebeple faize ilişkin talebinin reddine karar verilmesini, davacının geç teslimat olduğu yönündeki iddiasının gerçek olmadığını teslim tarihi olarak belirttiği tarihte müvekkilinden bir talepte de bulunmadığını çünkü davacının bu tarihin teslim tarihi olmadığını bildiğini, tüm bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: İhbar Olunan vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı tarafından İhbar Olunan sıfatı ile davaya eklenmemiz talep edilmiş olup bu talebin davacı ile davalı arasındaki uyuşmazlığa taraf olmasının veya kendisine rücu edilmesinin mümkün olmadığını, davalı ile müvekkili arasında yapılan sözleşme gereği zamanından teslimatın yapıldığını geç teslimatın söz konusu olmadığını, davalı ile müvekkili arasındaki sözleşmede de geç teslimat nedeniyle cezai şart bulunmadığını, ihaleyi veren tarafın herhangi bir ceza tahakkuk ettirmediğini projelerdeki gecikmeler yaşandığı şirketlerin süre uzatım taleplerinin de olumlu karşılandığını, bu sebeplerle tazminat talebi ve dava haklarının saklı kalması ile yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava taraflar arasındaki sözleşme gereğince davacıya geç teslim yapılan sözleşme edimini yerine getirmeyen davalıdan davacının alacaklı olup olmadığına ilişkin alacak davasıdır.
Dosya mahkememizce reesen belirlenen bilirkişi heyetine tevdi edilerek rapor hazırlanması talep edilmiş bilirkişiler raporunda “Dava konusu ekipmanların sözleşme gereğince 31.12.2013 tarihinde teslim edilmesi gerektiği, Buna rağmen teslimin 10.02.2014 tarihinde gerçekleşmiş olduğu, Bu nedenle, davalı tarafın 40 günlük bir gecikme ile borcunu ifa ettiği ve Sözleşme’nin Teslimat başlıklı 8, maddesi uyarınca toplam 40.000 Euro gecikme cezasının muaccel olduğu, Bununla birlikte, gecikme hali için öngörülmüş olan ifaya ekli bu cezanın TBK 179/11 gereğince, en geç ifa kabul edilirken (10.02.2014) ileri sürülmesi gerektiği, oysa davacının ceza alacağını 28.02.2014 tarihli ihtarname ile talep ettiği, ifanın davacının belirttiği şekilde 14.02.2014 tarihnde olması gerektiği kabul edilse bile, 14 gün sonra ileri sürmenin, ceza alacağım saklı tutma için süresinde yapılmış olarak kabul edilemeyeceği, İfayı çekincesiz olarak kabul etmiş olan davacının, bundan sonra cezayı talep etmesinin mümkün olmadığı ve davacı tarafın, ifayı kabul ederken ceza alacağını saklı tutmuş olduğundan bahsedilmeyeceği (Yargıtay 13. HD 18.2.1993 221/1322),dava konusu işe ait Ödeme, Davacı yan tarafından fatura tarihinden sonra yapıldığından, davacı lehine herhangi bir kur farkının oluşmaması nedeniyle» davacının davalıdan dava konusu iş için kur farkı talep edemeyeceği” şeklinde raporunu sunmuştur.
Taraf vekillerinin itirazları dikkate alınarak bilirkişilerden ek rapor hazırlamaları talep edilmiş bilirkişi heyeti ek raporunda ” Kök Raporumuzun, “İnceleme ve Değerlendirmeler” bölümünün 5. Maddesinde, dava konusu ürünlerin teslim tarihi olarak neden 10.02.2014 tarihinin esas alınması gerektiği, 6. Maddesinde, dava konusu ürünlerin neden 31.12.2013 tarihinde davacıya teslim edilmesi gerektiği belirtilmiştir. 9. Maddesinin birinci paragrafında da; Bu iki tarih arasındaki sürenin 40 gün olması nedeniyle gecikilen gün sayısı ve buna gore gecikme cezası (40 x 100€ = 40.000,00 EURO) hesaplanmıştır, takdir Yüce Mahkemenizindir. Kök Raporumuzun» “İnceleme ve Değerlendirmeler” bölümünün 9, Maddesinin 2. Paragrafında, davacı tarafın ceza alacağını neden en geç ifayı kabul ederken saklı tutmuş olması gerektiği, ayrıntılı olarak açıklanmış olup, bu konudaki takdir Yüce Mahkemenizindir” Davacı taraf, itiraz dilekçesinde, BK 125. maddesine atıfla, vade, temerrüt, ifa ve tazminattan ve yine gecikmeden doğan zararlarının tazminini talep etmesi için mutlak suretle ihtirazı kayıt ile teslim alması gerekmediğinden bahsetmiş olmakla birlikte, davacının taleplerinin sözleşmede öngörülen cezalar olduğu dava dilekçesinden anlaşılmaktadır Cezai şartın talep edilme şartları, ifayı kabul ederken bu hakkın saklı tutulmasının kanuni gerekçeleri, bu saklı tutma olmadığı tekdirde bunun sonuçlan kök raporda açıkça belirtilmiştir. Tekrar etmek gerekirse, “Gecikme hali için öngörülmüş olan bu ceza ifaya ekli bir ceza olarak ifa ile birlikte talep edilebilir. Bununla birlikte, TBK 179/11 gereğince. gecikme cezasına ilişkin talep, en gec ifa kabul edilirken ileri süriilmelidir. Kanunun ifadesi ile alacaklı ifayı çekincesiz olarak kabul etmiş ise artık bundan sonra cezayı talep etmesi mümkün değildir” Davacı vekilinin Kök Raporumuza karşı itiraz ve beyanlarının değerlendirilmesi sonucunda; Kök Raporumuzda İhzar edilen görüşlerimizin değiştirilmesine gerek olmadığı kanaatine varılmış olup» denilerek ek rapor sunulmuştur.
Netice olarak bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere İfayı çekincesiz olarak kabul etmiş olan davacının, bundan sonra cezayı talep etmesinin mümkün olmadığı ve davacı tarafın, ifayı kabul ederken ceza alacağını saklı tutmuş olduğundan bahsedilmeyeceği, dava konusu işe ait ödeme, davacı yan tarafından fatura tarihinden sonra yapıldığından, davacı lehine herhangi bir kur farkının oluşmaması nedeniyle davacının davalıdan dava konusu iş için kur farkı talep edemeyeceği gerekçeleriyle kur farkı ve cezai şart taleplerinin reddine, gecikme tazminatı olarak sözleşme kapsamında bilirkişilerce de belirlenmiş olan 40.000 Euro üzerinden ıslah dilekçesi de dikkate alınarak kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile,
1-15.000 EURO suna dava tarihinden, 25.000 EURO suna ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte toplam 40.000 EURO geçikme tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Kur farkı sebebiyle yaşanılan zarara ilişkin 20.000 EURO luk talebin reddine,
3-Cezai şart bedeli olarak talep edilen 15.000 EURO luk talebin reddine,
4-Dava konusu olup, kabul edilen değer üzerinden alınması gereken 14.614,51 TL harçtan önceden davacıdan alınan peşin harç 2.587,25 TL ile tamamlama harcı 2.338,00 TL harcın mahsubu ile kalan 9.689,26 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye aktarılmasına,
-Davacı tarafça tamamlama harcı olarak yatırılması gerekirken sehven teminat olarak yatırılmış olan 2.338,00 TL nin çıkışının yapılarak tamamlama harcı olarak yeniden aktarılmasına,
5-Davacı tarafça yapılmış olan toplam posta ve tebligat ücreti 224,50 TL, bilirkişi ücreti 2.400,00 TL olmak üzere toplam 2.624,50 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre (% 53,33) 1.399,64 TL yargılama gideri ve peşin harç 2.587,25 TL ile tamamlama harcı 2.338,00 TL olmak üzere toplam 6.324,89 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinden, davalıdan tahsiline karar verilenden hariç kalan miktarın kısmen kabul- kısmen red dolayısıyla davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 18.786,64 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davacıya ödenmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan 17.182,06 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davalıya ödenmesine,
9- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip …
Hakim …
¸