Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/470 E. 2018/1012 K. 05.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/470 Esas
KARAR NO : 2018/1012
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ: 29/04/2015
KARAR TARİHİ: 05/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkili …’in, … Ticaret Sicili’ne … sicil no.lu davalı …’nin 5.000 adet ve 5.000,00 TL Payına (%5) sahip hissedar ve şirketin Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olduğunu, davalı şirketin kanuna ve şirket esas sözleşmesine aykırı Yönetim Kurulu Toplantısı düzenlediğini, ayrıca TTK’nın 414. maddesinde belirtilen şekil şartlarına aykırılık teşkil eden 24.03.2015 tarihli 2014 Yılı Olağan Genel Kurulunu yaparak, kanuna ve şirket ana sözleşmesine aykırı kararlar aldığını, müvekkili …’in, adresinin bilinmesine rağmen, olağan genel kurul toplantısının yapılacağının kendisine iadeli taahhütlü mektupla bildirilmediğini, bu nedenlerden müvekkilinin 2014 yılı Olağan Genel Kurul toplantısına katılamadığını, müvekkilinin 26.02.2015 tarihli şirket Yönetim Kurulu Toplantısına da çağrılmadığını, müvekkilinin haricen ulaştığı bilgilere göre; toplantıda. 2014 yılına ait Olağan Genel Kurul yapılmasına ilişkin 2015/03 sayılı karar alındığını, bu kararın 8772 Sayı ve 05.03.2015 tarihlî … Ticaret Sicili Gazetesi nde yayımlandığının tespit edildiğini, ancak bu kararın yönetim Kurulu toplanma ve usulüne, toplantı ve karar nisaplarına aykınlık teşkil ettiğinden yok hükmünde olduğunu, somut olayda kötü niyetin varlığının aşikâr olduğunu, müvekkilinin davalı şirketteki ortaklar ile, içinde bulunduğu başka ticari ortaklıklarda da müvekkili … adına sahte imza atarak Özel Belgede Sahtecilik Suçunu işlediklerini, bu belgenin, … Noterliği’nde 15.01.2015 tarihinde…yevmiye no ile tasdik edildiğini, 24.03.2014 tarihli genel kurulda alınan bütün kararların, TTK.nın 445. Maddesi gereğince İptaline, Söz konusu genel kurulda alınan kararların TTK 447. maddesi kapsamına girmesi halinde butlan ile sakat olduğunun tespitine, ileride telafisi mümkün olmayan bir halin zuhur etmemesi için TTK. 449. maddesi gereğince dava konusu genel kurul kararlarının yürütülmesinin durdurulmasına, TTK.448/1 maddesi gereğince söz konusu davanın İlgili Gazetelerde ilanını, Hazine Müsteşarlığı ve ilgili diğer kurumlara davanın bildirilmesine, Yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının iddialarının kötü niyete dayandığını, hukuksal dayanaktan yoksun olduğunu, davacının bu davayı açma hakkının bulunmadığını, davacı …’in sermaye taahhüdü borcunu yerine getirmediğini, kendi edimlerini yerini getirmemişken, dava yoluyla şirketin genel kurulunun iptalini istemek üzere dava açmaya hakkı olmadığını, davacının kasıtlı olarak Olağan Genel Kuruluna katılmadığını, şirket işleyişini önlemek için kötü niyetle bu davayı açtığını, usulüne aykırı olarak çağrı yapılmasına rağmen, bütün ortakların genel kurul toplantısına katılmaları durumunda ve TTK 416’daki yasal koşulların sağlanmış olacağını, bu durumda alınan kararların geçerli olduğunu, davacının haberi olduğu halde Olağan Genel Kurula katılmadığını, ardından genel kurulu iptal ettirmek için kanun maddelerini kullanarak genel kurulu iptal ettirme çabasında olduğunu, konuya ilişkin muhtelif tanıklar bulunduğunu, müvekkile atılı suçlamaların hukuki bir dayanağı bulunmadığını, müvekkili şirket ile davacı …’in içinde bulundukları başka bir ticari ortaklıkta … adına sahte imza atarak özel belgede sahtecilik suçu işlendiği iddiasının gerçeği yansıtmadığını, gerekli incelemelerin yapılması halinde suçlamanın haksız olduğunun ortaya çıkacağını, davanın tamamen kötü niyetle açıklığının ortada olduğunu, davacının şirketteki paylarını yüksek bedellerle satma amacı güttüğünü, bunun; iyi niyet kurallarını ihlal ettiğinin açık göstergesi olduğunu belirterek, davacının iddialarının reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, davalı şirketin 24/03/2015 tarihli genel kurul kararının iptali istemli davadır.
Mahkememizce şirket kayıtlarında tarafların iddia ve savuma, sözleşme ve genel kurulda alınan kararların iptali koşullarının bulunup bulunmadığı hususlarında gerekli denetimin yapılması için bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişiler sundukları raporda, davalı şirketin 2014 yılına ait ayrıntılı bilançosuna göre; şirket ortaklarının sermayenin 1/4 ü olan 25.000,00 TL’yi ödedikteri, ortakların 75.000,00 TL şirkete ödenmemiş sermaye borcu olduğu, Öz Varlık Tutarının: + 23.314,84 TL olduğu, davalı şirketin 02/10/2014 tescil tarihinde kurulduğu, şirketin 02/10/2014 ve 31/12/2014 tarihleri arasındaki yaklaşık 3 aylık sürede; şirketin – 1.665,16 TL faaliyet zararı elde ettiği, dosya kapsamında 2 adet Olağan Genel Kurul Toplantısı yapıldığının görüldüğü, 27.01.2015 tarihli Genel Kurul: (Bakanlık Komiseri gözetiminde ve onayında yapılan genel kurul), Ticaret Sicilinde tescil ve ilanının yapıldığına ilişkin herhangi bir belge görülemediğini, bu genel kurulun davacı … ve diğer yönetim kurulu üyeleri/temsilcilerinin katılımı ile yapıldığını, 24.03.2015 tarihli Genel Kurul; (Davacının katılmadığı. Bakanlık Komiseri gözetiminde olmayan ancak Ticaret sicilde tescil ve ilan edilen Genel Kurul), dava konusu edilen ve kararlarının İptali istenen kararların Yön. Kur. Baş …A.Ş. adına…, üye…, katılımıyla yapıldığı, davalı şirketin gerek 26.02.2015 tarihli yönetim kurutu kararı gerekse 24.03.2015 tarihli genel kurul kararlarının kanunun emredici düzenlemelerine aykırılık teşkil etmeleri nedeniyle yok hükmünde olduklarının sonucuna vardıkları rapor olunmuştur.
İddia, savunma, toplanan deliller ve düzenlenen denetlemeye açık ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuda dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalının genel kurulun yapılması kararının alındığı yönetim kurulu toplantıya çağrısının usulüne uygun olmadığı, zira genel kurulu toplantıya çağırma yetkisinin TTK 390 maddesi uyarınca yönetim kurulunun devredilmez yetkilerinden olduğu ve toplantı kararında yönetim kurulunda 5 kişi olmasına ve toplantının bu 5 kişiden 3’ünün katılımı ve en az ikisinin olumlu oyu ile karara bağlanması gerekirken, bu lazimeye uyulmadığından toplantıya çağrının usulüne uygun olmadığına kanaat getirilmiştir. Yine davacıya sicilde tescili yapılan usulsüz alınan yönetim kurulu kararına istinaden genel kurula çağrının da usulüne uygun yapılmamış olduğu, bu nedenle alınan tüm kararların yok hükmünde olduğu anlaşılmıştır.Bilirkişiler tarafından sunulan raporda her ne kadar dava konusu olmayan 27.01.2015 tarihli genel kurula ilişkin değerlendirmeler de yapılmış ise de bu genel kurul mahkememizde dava konusu olmadığından, bu genel kurula ilişkin yapılan değerlendirmeler dikkate alınmamıştır. Dava konusu 24.03.2015 tarihli genel kurula ilişkin yapılan bilirkişi değerlendirmeleri sadece dikkate alınmış, buna göre de bu toplantının 6102 sayılı yasanın 416 maddesi uyarınca tüm ortakların katılımı ile yapılmış, çağrısız bir toplantı olmaması nedeniyle, davalı tarafın, davacının toplantıdan haberinin olduğu savunmasına, davacının toplantıya katılmamış olması nedeniyle itibar edilmemiştir. Yine toplantıya çağrının da yönetim kurulunun tekelinde olması ve çağrı tarihine göre 5 üyeden oluşan yönetim kurulunun 6102 sayılı TTK’nun 392 maddesinde ön görüldüğü gibi salt çoğunlukta toplanıp, salt çoğunlukla karar alınması gerekmesine rağmen en az 3 kişi ile toplanma ve bu 3 kişiden en az 2 kişinin kararı ile genel kurul yapılması kararı alınmasına ilişkin kurala da riayet edilmediğinden, toplantının ticaret sicil gazetesinde ilan edilmiş olmasına rağmen çağrının usulüne uygun davacıya yapılmamış olmasından dolayı da alınan tüm kararların yok hükmünde olduğuna karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kabulü ile, davalı …A.Ş’nin 24.03.2015 tarihli genel kurulda alınan kararların YOK HÜKMÜNDE olduğunun tespitine,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 35,90 TL karar harcından peşin alınan 27,70 TL’nin mahsubu ile geri kalan 8,20 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacının yaptığı aşağıda dökümü yapılan 1.745,60 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5- Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 2.180,00 TL vekalet ücreti takdirine, bunun davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …
HARÇ BEYANI / YARGILAMA GİDERİ /
35,90 TL İ.H 59,50 TL İlk yargılama gideri
27,70 TL P.H / 186,10 TL Posta gideri
8,50 TL Bakiye harç 1.500,00 TL Bilirkişi ücreti /
1.745,60 TL