Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/441 E. 2018/722 K. 05.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/441 Esas
KARAR NO : 2018/722
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 24/04/2015
KARAR TARİHİ : 05/07/2018
Mahkememizden verilen … Esas … Karar sayılı 17/12/2013 tarihli karar Yargıtay … Hukuk Dairesi Başkanlığının… E. … K. Sayılı ilamı ile bozulmuş olup, bozma ilamı kesinleşmekle H.M.K. nun 363. maddesi gereğince resen ele alınarak yapılan yargılaması sonucunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin hastane ortakları kurmak ve aynı hizmet kalitesini yakalamak misyonuyla kurulmuş bir zincirin parçası olduğunu, müvekkil şirketin davalı şirkete 03/03/2009 tarihinden 01/12/2010 tarihine kadar iletişim danışmanlığı hizmeti verdiğini, davalı tarafın da karşılıklı edim olarak her ay ödemesini yaptığını, taraflar arasında bir yıllığına yenilenmek suretiyle devam eden bu hizmet ilişkisinin müvekkil şirkette güvene dayalı ve örtülü bir hizmet sözleşmesi olduğu kanaatini uyandırdığını ve bunun üzerine kadro kurduğunu, müvekkil şirkete gönderilen yazıyla sözleşmenin sona erdirildiğinin bildirildiği ve bunun üzerine zarar oluştuğu sözleşmenin geçerli olarak kurulduğu izlenimini uyandırmakla zarar gördüklerini açıklayarak 3 aylık danışmanlık bedeli 6.000 TL nin temerrüt tarihinden itibaren tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yapılan hizmetler karşılığı davacı şirkete eksiksiz ödemeler yapıldığını, bundan başka ödenmesi gereken bir hizmetin bulunmadığını, bu ihtarlara rağmen davacı şirketin alacaklıymış gibi müvekkil şirkete 3 aylık danışmanlık ücreti fatura ederek alacaklı olduğunu iddia etmesinin yersiz olduğunu vurgulayarak davanın yersiz olduğu açıklayarak reddini istemiştir.
DEĞERLENDİRME:
İstanbul Kapatılan … ATM’nin … esas… karar sayılı dosyasında yapılan yargılamada; Uyuşmazlığın fesih nedeniyle mahrum kalınan kar ve danışmanlık ücretinin tahsiline yönelik olduğu anlaşılmış olup ve ayrıca mahkememizin yetkili olduğu anlaşılarak ön inceleme duruşması tamamlanarak yargılamanın tahkikat safhasına geçilmiştir.Öncelikle çözülmesi gereken hususun davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı ve erken fesih nedeniyle zararının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmakta olup davalı kayıtlarının incelenmesi için Aydın Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılarak inceleme yapılmış ve davalının defterlerinin açılış tasdiklerinin mevcut olduğu anlaşıp olup kapanış tasdiklerinde de envanter defterlerinde tasdikinin olmadığı, buna göre söz konusu faturaların davalı kayıtlarında yer almadığı ve davalının davacıya borcun bulunmadığı vurgulanmıştır. Bu kez de davacı kayıtlarının incelenmesine karar verilerek Mali Müşavir …’dan rapor alınmıştır. İncelenen davacı defterlerine göre öncelikle T.T.K’nun amir hükümlerine göre davacı defterlerinin lehine teşkil etmediği ileri sürülerek inceleme yapılmış ve bu inceleme sonucunda faturaların kaydının bulunduğu ve incelenmesinde herhangi bir alacağın bulunmadığı görülmektedir. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı karşısında davacının söz konusu ödenmeyen faturalarla ilgili olarak hizmeti kanıtlayamadığı ve mevcut delillerle hizmetin varlığı kanıtlanamadığı gibi incelenen taraf defterlerinden, davalı kayıtlarından faturaların yer almadığı ve usulüne uygun olduğu ve davacı kayıtlarının incelenmesinde de alacağın varlığından bahsedilemeyeceği bunun yanında da davacı defterlerinin sahibi lehine delil teşkil etmeyeceği defterler usulüne uygun tutulmadığı bilirkişi raporuyla da sabit olduğundan bu doğrultuda davacının davasını kanıtlayamaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkemece verilen bu karar Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin… esas … karar sayılı ilamı ile “mahkemece, taraf vekillerinin beyan ve delilleri sorularak, gerekirse ilgili … Müdürlüğü ile yazışma yapılarak faturaların tebliğ tarihlerinin saptanması, faturaların tebliğ edildiğinin ve 8 günlük itiraz süresi içerisinde itiraza uğramadığının tespiti halinde, fatura içeriklerini taraflar arasındaki hukuki ilişkiye uygun olduğunun davacı tarafça kanıtlanmış olduğunun kabulü gerekli olup; bunun aksinin yani faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığının kanıt yükünün bu kez davalıya geçtiği kabul edilmelidir. Faturaların tebliğ edildiğinin davacı tarafça kanıtlanamaması ya da kanıtlanıp da iade edildiğinin davalı tarafça kanıtlanması halinde, davalı tarafça davacının hizmet vermediği savunulduğuna göre, faturaya konu hizmetin verildiğinin davacı tarafça kanıtlanması; davalının faturaları tebliğ alıp süresinden sonra iade etmesi halinde de faturanın davacı tarafça gönderilmesi şeklindeki icabı davalının (faturayı defterine kaydetmemek ve sözleşme ilişkisini inkar etmek suretiyle), kabul etmemesi halinde hizmetin verildiğini davacının kanıtlaması gerekeceği ve davalı tarafın, 20.12.2010 tarihli cevabi yazısı ile kabul ettiği 6 günlük hizmet bedelini her halükârda hakettiği gözetilerek, davacı delillerinin toplanıp değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır” gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma ilamı üzerine dosya işbu esasa kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuş, ilgili… Müdürlüğünden ve kargo şirketinden evraklar sorulmuş ve dosyaya temin edilmiştir.
Davanın konusu davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı ve erken fesih nedeniyle zararının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizce Aydın … Asliye Hukuk mahkemesine talimat yazılarak bilirkişi incelemesi yapılması istenmiş talimat bilirkişi raporunda “Davalı şirketin 2010 yılı yevmiye, kebir ve envanter defterinin açılış tasdiklerinin süreleri içersinde yapıldığı, aynı yıla ait yevmiye defterinin kapanış noter tasdikinin süresi içersinde, envanter defterinin kapanış tasdikinin mevcut olmadığı, davalının 2010-2011 yılı ticari defterlerinin delil niteliğinde olmadığı, Davalı şirket kayıtlarında, davacıya ait 24.08.2010 tarih … nolu 3.540,00 TL, 13.09.2010 tarih … nolu 2.360,00 TL,14.10.2010 tarih… nolu 2.360,00 TL, 01.11.2010 tarih … nolu 2.360,00 TL, 23.11.2010 tarih … nolu 2.360,00 TL, bedelli 5 adet faturanın ticari defterlerde kayıtlı olduğu, faturalar karşılığı 06.09.2010 tarih … yevmiye numarasıyla 3.510,00 TL 30.09.2010 tarih … yevmiye numarasıyla 2.000,00 TL, 15.10.2010 tarih… yevmiye numarasıyla 360,00 TL, 15.10.2010 tarih … yevmiye numarasıyla 2.360,00 TL, 01.12.2010 tarih …yevmiye numarasıyla 2.,360,00 TL ödemeler yapıldığı ayrıca 15.10.2010 tarih 1635 yevmiye numarasıyla 2.360,00 TL bedelli iade faturası düzenlendiği, davalı kayıtlarına göre davacının, davalıdan alacağı bulunmadığı tespit ediimiştir. Davaya konu 06.12.2010 tarih 92398 nolu 2.360,00 TL aralık ayı iletişim danışmanlık, 12.01.2011 tarih 92406 nolu 2.360,00 TL bedelli ocak ayı iletişim hizmet bedelli faturaların davalı şirket kayıtlarında bulunmadığı. dosya kapsamında 09.09.2013 tarihli bilirkişi raporunun ekli cari hesap ekstrelerinde davalıya düzenlediği faturaların kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. Davacı ekstrelerine göre 2 adet faturadan dolayı davalıdan 4.720,00 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.dosya kapsamında taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığı tespit edilmiştir. Davacının dilekçesinde iddia ettiği 03.03.2009 tarih ile 01.12.2010 tarihi arasında düzenli ve sürekli hizmet verdiği iddiası ise davacının, davalıya 24.08.2010 tarihinde düzenlenmiş olduğu fatura ile ilişkinin başladığı tespit edilmiştir. Davacı şirket tarafından düzenlenen 06.12.2010 ve 12.01.2011 tarihili 2 adet faturanın davalıya tebliğine dair belgeler dosya kapsamında bulunmadığı, Yargıtay … Hukuk dairesinin … E, … karar 17.12.2013 tarihli kararına istinaden davacı şirketin davalı şirkete gönderdiği 06.12.2010 ve 12.01.2011 tarihli faturaları tebliğ ettiğine dair dosya kapsamında bir belge bulunmadığı, bu sebeple her iki faturadan dolayı davacının alacağının bulunmadığı, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinin bulunmadığı, davalı şirketin 20.12.2010 tarihli yazısı ile 6 günlük hizmet bedelini kabul ettiği, 6 günlük hizmet bedelinin kdv dahil 472,02 TL olduğu, davacı şirket davalıya 6 günlük hizmet bedeli faturasını düzenlemediği, dava tarihi itibariyle bu alacak muaccel halde olmadığı, ayrıca davacı şirketin dava dilekçesinin 1 nolu bendinde “Müvekkil ile davalı şirkete 03.03.2009 tarihinden 01.12.2010 tarihine kadar davacı şirketin kesmiş olduğu fatura bedellerini davalı şirket düzenli ödemeler yapmış denilmekle” Davacı şirket şirketçe de 01.12.2011 tarihinden itibaren hizmet verilmediğini kabul ettiği tespit edilmiş olup, bu sebeple davacı şirketin 1 günlük alacağı olan 78,67 TL alacağı bulunduğu, fakat davacı şirket tarafından bir günlük alacağa karşılık faturanın dava tarihi itibariyle düzenlenmediğinden muacceliyet kazanmadığı, Davacı şirketin dava tarihi itibariyle muaccel alacağının bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce resen belirlenen bilirkişiye dosya tevdii edilerek rapor hazırlaması talep edilmiş bilirkişi raporunda “Davacı şirket tarafından dava dilekçesinde belirtilen hizmet sözleşmesi dava dosyasında sunulu olmadığı, tespit edilmiştir. Dava dosyasında sunulu bulunan davalı şirkete ait 20.12.2010 tarih, 2010/478 sayılı, (06.12.2010 tarih 92398 nolu kdv dahil 2.360,00 TL bedelli açık faturanın) iptali ile ilgili olarak davacı şirkete gönderilen yazıda, davalı şirket yetkilileri (Mali işler direktörü… ve Genel direktör… imzalı, …AŞ Kaşesi) vurulup üzerinde imzaların bulunduğu,İlgili fatura işbu yazı ekinde iptal edilmek üzere iade edildiği yazısı yazılı olduğu, iptal yazısının davalı faturaya (06.12.2010-20.12.2010) tarihleri arasında 8 gün içersinde iptal edilmediği tespit edilmiştir. “Yüce Yargıtay kararı ve Türk Ticaret Kanunun ilgili maddelerine göre” Davalı şirketin 26.03.2012 tarihinde sunduğu davaya karşı cevap dilekçesinde ve sunulan deliler kısmında, davacı şirketin davalı şirkete kesmiş olduğu 12.01.2011 tarih … nolu kdv dahil 2.360,00 TL bedelli hizmet faturası davacıya yazılan 21.01.2011 tarih 2011/62 sayılı yazılarının ekinde dava konusu fatura ilişiği olarak… ile 29.01.2011 tarih … nolu taahhütlü gönderi mektubu ekinde (12.01.2011- 29.01.2011) tarihleri arasında 8 gün içersinde iptal edilmediği tespit edilmiştir. Ayrıca aynı yazıda Aralık 2010 dönemine ait 6 günlük hizmet bedelinin faturalandırıldığı takdirde ödeneceği beyanı bulunduğu, buna istinaden davacı şirket 6 günlük hizmet bedeli faturası kesip gönderdiği ve ticari defterlerine muhasebe kaydı yaptıktan sonra talep edebileceği, kanısı hasıl olduğu. Davacı şirketin davalı şirketten (06.12.2010 tarih … nolu kdv dahil 2.360,00 TL bedelli açık fatura ve 12.01.2011 tarih 92406 nolu kdv dahil 2.360,00 TL bedelli hizmet faturasını, birinci faturayı 20.12.2010 tarihinden, 2. Faturayı 29.01.2011 temerrüt tarihinden, dava tarihi 08.12.2011 tarihine kadar taleple bağlı kalarak işleyecek TCMB. reeskont faiz hesabı ile birlikte davalıdan tahsil edebileceği kanaati hasıl olduğu, ancak takdirin Sayın Mahkemeye ait olacağı” şeklinde raporunu sunmuştur.
Dosya kapsamı değerlendirildiğinde; dava konusu olan faturaların davalı tarafa tebliğ edildiğine dair şüpheye yer bırakmayacak şekilde bilgi ve belge temin edilememiş, Aydın … Müdürlüğü ve… Kargo ile yapılan yazışmalarda da bir netice elde edilememiştir. Talimat yoluyla yapılan incelemede bilirkişi 25/09/2017 tarihli raporunda davalı kayıtlarına göre davacının alacağı olmadığını belirlemiş, her ne kadar mahkememizce bilirkişi …’dan da ek rapor alınmış ise de bilirkişi faturaların tebliğ edilmiş olup olmadığına bakmaksızın, tebliğ edilmiş gibi hesaplama yapmış, ancak faturaların tebliği ispatlanamadığından bu rapor dikkate alınmamış, netice olarak bozma ilamında da belirlendiği üzere faturaların tebliği ispatlanamadığından ve davalı tarafça bu husus kabul edilmediğinden davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli harç 35,90 TL olup, peşin alınan 89,10 TL den mahsubu ile fazla alınmış olan 53,20 TL harcın karar kesinleştikten sonra istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük kesin süre içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip …
E-İMZA
Hakim …
E-İMZA