Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/38 E. 2019/190 K. 05.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/38 Esas
KARAR NO : 2019/190

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 12/01/2015

Mahkememizde görülen Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalıdan iş yeri için 6,5 metre boyunda reon, 2,5 metre sütlük dolap, 180x65x2,50 boyunda dolap, 170×200 soğutucu gurup ve kapısı, 3 adet 2 metrelik yavuşma tezgahı sipariş ettiğini, toplam eşyalara 18.500,00 TL bedelle satın aldığını, 10.000,00 TL peşin ödediğini 8.500,00 TL ‘yi de 6 taksit olarak taksitlendirdiğini, malları 24/12/2013 günü tamamına teslim edecekken parça parça getirip iş yerine bıraktıklarını, adet ve miktarlarını yazdığı malları gününde teslim edilmediğini, ve toplam eşyaların bedeli olan 19.500,00 TL ‘yi ödediğini, eşyalarının teslim etmediklerini çok mağdur olduğunu belirterek 19.500,00 TL ‘nin yasal faizi ile birlikte tarafına iadesini talep etmiştir.

CEVAP: Davalı yanın cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava taraflar arasındaki satış sözleşmesi sonrasında davacıya teslimi geciken mallar sebebi ile malın bedelinin iadesi davasıdır.
Dosya mahkememizce reesen belirlenen konusunda uzman mali bilirkişiye tevdii edilerek rapor hazırlaması istenmiş olup bilirkişi raporunda ” Davacıya ait İşletme Hesabı Defterinin açılış tasdikleri yasal süresinde yaptırılmış olduğu. İşletme Hesabı Defteri kapanış tasdikine tabi olmadığından, davacının defterlerinin TTK Hükümlerine göre usulüne uygun tutulup tutulmadığının kararı, HMK 222 hükmü gözetilerek takdiri Sayın Mahkemenize ait olduğunu, Rapor içerisinde belirttiğimiz üzere;davacı … , davalının düzenlemiş olduğu 14/12/2013 tarih, … nolu Teklif Formu ile Reyon Dolabı, Sütlük, Soğutucu, Çalışma Tezgahı siparişini 18.500.00 TL bedelle 14/01/2014 tarihinde teslim edilmek üzere verdiğini, karşılığında 20.02.2014 tarihinde başlamak üzere toplam 9.500.00 TL’ iık senet ve 9.000.00 Tl, nakit olmak toplam 1 &.500.00 TL ödeme yaptığını. davalı …13/01/2014 tarih. Seri … sıra numaralı. Reyon Dolabı, Sütlük. Soğutucu. Çalışma Tezgahı açıklamalı, 18.500.00 TL bedelli fatura düzenleyerek davacı tarafa verdiğini,fatura içeriği malları davacı tarafa teslim edildiğine dair sevk irsaliyesi düzenlenmediğini, bu nedenle davalının malları davacı tarafa teslim ettiğini yazılı delillerle ispat etmesi gerektiğini, her ne kadar davacı dava dilekçesinde malları parça parça getirip işyerime bırakıyordu şeklinde beyanı bulunduğunu,ancak bu malların neler olduğunun tespiti mesleki bilgilerimin dışında olduğundan tespit yapılamadığını” şeklinde raporunu sunmuştur.
Dosyaya sunulan itirazlar sonucu mali bilirkişiye eşya değer tespit bilirkişisi de eklenerek rapor hazırlanması istenmiş bilirkişiler raporunda “piyasa baz alınarak fiyatları incelenerek ikinci el değerleri tespit edilmiştir. Ürünlerin 14/12/2013 sözleşme tarihi itibarıyla değeri 18.500.00 TL, dava tarihi itibarıyla 9.100.00 TL’dir.” şeklinde raporunu sunmuştur.
Yapılan itizar ve beyan dilekçeleri değerlendirilerek mali bilirkişi ve hukukçu bilirkişiden rapor hazırlaması istenmiş bilirkişiler raporunda “Somut olayda ticari nitelikli taşınır satış sözleşmesi söz konusu olduğu, Uyuşmazlığın dayanağı sözleşmede, satılanın birden fazla taşınır eşyadan oluştuğu, söz konusu taşınır eşyanın, davacının ticari işletmesinde yürüttüğü faaliyetleri için alındığı, bunların birbirleri ile uyumlu olması gerektiği, bu nedenle kendi içlerinde davacının ticari faaliyetlerinin yürütülmesi için ekonomik bütünlük oluşturduğu, bu nedenle tek bir edim olarak değerlendirilmeleri ve birlikte ifalarının gerektiği, aksi durumda kısmi ifa oluşacağı, nitekim somut olayda da edimlerin bir kısmının teslim edildiği, diğer bir kısmının teslim edilmediği,Teslim edilen eşya açısından hukuki sonuç,Eşya Değer Tespit Bilirkişi … tarafından düzenlenen 15.01.2018 tarihli Rapor uyarınca teslim edilen ürünlerde, maddi nitelikli açık ayıp bulunduğu, TTK m. 23/1, (c) uyarınca alıcının ayıptan doğan seçimlik haklarını kullanabilmesi için malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcıın iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmesi gerektiği, dosya kapsamında ise bu yönde bir ihbarın olduğu yönünde bir belgeye rastlanmadığı, şu halde teslim edilen kısım için davacının satıcının ayıptan doğan sorumluluğuna ilişkin hükümlere dayanamayacağı,Teslim edilmeyen eşya açısından hukuki sonuç Davalı satıcının edimlerin diğer kısmının ifasında 15.1.2014 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü {TBK m. 117), bu halde TTK. m. 23/f. 1(a) hükmünün uygulama alanı bulacağı, Buna göre Savın Mahkemenin teslim ed;7en kısım ile sözleşmeden beklenen yararın sağlanamadığı, alacaklının amacına ulaşma imkânının ortadan kalktığı va da zayıfladığı yahut durumdan ve şartlardan, sözleşmenin kalan sonucuna varması halinde sözleşmeden dönme hakkının kullanılmasının sonuçlarının uygulanacağıt bu kanaatte olmaması halinde ise kısmi temerrüde ilişkin sonuçların uygulanacağı.Davacının dava dilekçesinde sözleşmede kararlaştırılan edimlerin tamamı açısından (teslim edilen ayıplı ifayı oluşturan kısım dahil) aynen ifayı talep ettiği, oysa aynen ifayı talep edebileceği halin yalnızca kısmi temerrüde ilişkin sonuçların uygulanması halinde mümkün olabileceği ve davacının ileri sürdüğü gibi edimin tamamı için değil ifa edilmeyen kısım için söz konusu olabileceği, özetle yukarıda değindiğimiz yasal düzenlemeler ışığında davacının edimlerinin tamamı acısından aynen ifayı ve gecikme tazminatını talep etme hakkı bulunmadığı. Davacının ikinci olarak sözleşmenin feshedilmesi, ödenen bedelin iadesi ve kazanç kaybının giderilmesini talep ettiği, bu talebin esasen sözleşmeden dönme anlamına geldiği bu hakkın ise Sayın Mahkemenin teslim edilen kısım ile sözleşmeden beklenen yararın sağlanamadığı, alacaklının amacına ulaşma imkânının ortadan kalktığı ya da zayıfladığı yahut durumdan ve şartlardan, sözleşmenin kalan kısmının tam veya gereği gibi yerine getirilemeyeceği sonucuna varması halinde mümkün olacağı, bu halde de taraflar arasındaki satım sözleşmesinin ortadan kaldırılacağı, sözleşme ilişkisinin tasfiye edileceği ifa edilmemiş edimlerin kendiliğinden sona ereceğif ifa edilenlerin ise sebepsiz zenginleşme hükümleriyle iade edileceği ancak bu halde, gereği gibi ifa efroeme nedeniyle uğranılan kazanç kaybının (kar mahrumiyeti) olumsuz zarar kapsamında talep edilemeyeceği, Mali incelemede ise Davacı … , davalının düzenlemiş olduğu 14.12.2013 tarih, … nolu Teklif Formu ile Reyon Dolabı, Sütlük, Soğutucu, Çalışma Tezgahı siparişini 18.500.00 TL bedelle 14.01.2014 tarihinde teslim edilmek üzere verdiği, karşılığında 20.02.2014 tarihinde başlamak üzere toplam 9.500.00 TLlık senet ve 9.000.00 TL nakit olmak toplam 18.500.00 TL ödeme yapıldığı belirlenmiştir.” şeklinde raporlarını sunmuşlardır.
Netice olarak mahkememizce yapılan değerlendirmede; davacının dava dilekçesinde sözleşmede kararlaştırılan edimlerin tamamı açısından (teslim edilen ayıplı ifayı oluşturan kısım dahil) aynen ifayı talep ettiği, oysa aynen ifayı talep edebileceği halin yalnızca kısmi temerrüde ilişkin sonuçların uygulanması halinde mümkün olabileceği ve davacının ileri sürdüğü gibi edimin tamamı için değil ifa edilmeyen kısım için söz konusu olabileceği, davacının edimlerinin tamamı acısından aynen ifayı ve gecikme tazminatını talep etme hakkı bulunmadığı anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşme gereği davacı iş yerinde kullanılmak üzere teslim edilen kısım ile sözleşmeden beklenen yararın sağlanamadığı, alacaklının amacına ulaşma imkânının zayıfladığı, sözleşmenin kalan kısmının tam veya gereği gibi yerine getirilemeyeceği kanaatine varılmış olmakla, taraflar arasındaki satım sözleşmesinin feshinin gerektiği, sözleşme ilişkisi gereği ifa edilmemiş edimlerin kendiliğinden sona erdiği, ifa edilenlerin ise sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği davalı tarafa iadesinin gerektiği, davalı tarafın edimini gereği gibi ifa edememesi nedeniyle davacı tarafın uğranılan kazanç kaybının (kar mahrumiyeti) olumsuz zarar kapsamında talep edemeyeceği kanaatine varılmıştır.
Mali incelemede mallar karşılığında 20.02.2014 tarihinde başlamak üzere toplam 9.500.00 TLlık senet ve 9.000.00 TL nakit olmak toplam 18.500.00 TL ödeme yapıldığı belirlenmiş ise de bilirkişinin 21/10/2016 tarihli raporunun 3. sayfasında yer alan tablodan da anlaşılacağı üzere tabloya göre davacıdan nakit olarak 1.500,00 TL ve 6.500,00 TL olarak 8.000,00 TL alınmış, ayrıca dava dilekçesi ekindeki 13/01/2014 tarihli eksik işler ve senet ve miktarları ile tarihlerinin belirtildiği belgede 2.000,00 TL nakit alındığı da belirtilmiş olup, toplam nakit ödeme 8.000,00 TL ile birlikte 10.000,00 TL olarak belirlenmiştir. 10.000,00 TL lik nakit ödemeye ilaveten 9.5000,00 TL toplam senet bedelleri de dikkate alındığında, davacı tarafından davalıya toplamda 19.500,00 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekilince son celse öncesinde senet bedellerinin ödendiğine dair banka kaydına ilişkin belge sunulmuş ve senet bedellerinin ödendiği kanaatine varılmıştır.
Sonuç olarak davacı tarafın sözleşmenin feshedilmesine ilişkin talebinin kabulü ile taraflar arasındaki mal alım satımına ilişkin sözleşmenin feshi ile, bilirkişi …’ın 15/01/2018 tarihli raporunda tespit edilen ve davalı tarafça davacıya teslim edildiği belirlenen malların davalıya iadesi koşulu ile davacı tarafça davalıya ödenen nakit 8.000,00 TL nin 14/12/2013, nakit 2.000,00 TL nin 13/01/2014 tarihlerinden ve diğer senetlerin ise miktarlarına göre ayrı ayrı ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Davalı tarafça malların teslim alınması için noter aracılığı ile çıkarılacak ihtarnameye rağmen teslim alınmaması halinde, bilirkişi … tarafından davacı tarafa teslim edilmiş olan malların dava tarihi itibariyle hesaplanmış olan değeri olan (300,00 TL KDV hariç )8.800,00 TL nin mahsubu ile; yapılan ödemelerin ödeme tarihlerine ve miktarlarına göre ayrı ayrı işleyecek faizleri ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.
Davacı tarafın ayıplı olan malların ayıpsız benzeri ile değiştirilmesi, gecikme tazminatı ve kar yoksunluğuna ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiş, ıslah dilekçesi ile birlikte dava değerinin 21.830,00 TL + 48.000,00 TL olmak üzere 69.830,00 TL ye yükseldiği anlaşılmış olup, kabul edilen kısım 19.500,00 TL olduğundan 50.330,00 TL lik talebin reddine karar verilmiş olduğundan kabul red oranı buna göre değerlendirilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile,
1- Davacı tarafın ayıplı olan malların ayıpsız benzeri ile değiştirilmesi, gecikme tazminatı ve kar yoksunluğuna ilişkin taleplerinin reddine,
2-Davacı tarafın sözleşmenin feshedilmesine ilişkin talebinin kabulü ile taraflar arasındaki mal alım satımına ilişkin sözleşmenin feshi ile, bilirkişi …’ın 15/01/2018 tarihli raporunda tespit edilen ve davalı tarafça davacıya teslim edildiği belirlenen malların davalıya iadesi koşulu ile davacı tarafça davalıya ödenen 8.000,00 TL nin 14/12/2013, 2.000,00 TL nin 13/01/2014 , 1.400,00 TL nin 20/02/2014, 1.400,00 TL nin 20/03/2014, 1.400,00 TL nin 20/04/2014, 1,400,00 TL nin 20/05/2014, 1.400,00 TL nin 20/06/2014, 1.400,00 TL nin 20/07/2014, 1.100,00 TL nin 20/02/2014 ( toplam ödenen 19.500,00 TL ) tarihlerinden itibaren ayrı ayrı işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-2 nolu karar gereği davalı tarafça malların teslim alınması için noter aracılığı ile çıkarılacak ihtarnameye rağmen teslim alınmaması halinde, bilirkişi … tarafından davacı tarafa teslim edilmiş olan malların dava tarihi itibariyle hesaplanmış olan değeri olan 8.800,00 TL nin mahsubu ile; 1.200,00 TL nin 13/01/2014 , 1.400,00 TL nin 20/02/2014, 1.400,00 TL nin 20/03/2014, 1.400,00 TL nin 20/04/2014, 1,400,00 TL nin 20/05/2014, 1.400,00 TL nin 20/06/2014, 1.400,00 TL nin 20/07/2014, 1.100,00 TL nin 20/02/2014 tarihlerinden itibaren ayrı ayrı işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Dava konusu olup, kabul edilen değer üzerinden alınması gereken 1.332,04 TL harçtan önceden davacıdan alınan peşin harç 35,20 TL ve ıslah harcı 1.192,52 TL harcın mahsubu ile kalan 104,34 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye aktarılmasına,
5-Davacı tarafça yapılan toplam posta ve tebligat ücreti 310,00 TL, bilirkişi ücreti 1.500,00 TL olmak üzere toplam 1.810,00 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre (% 27,92) 505,35 TL yargılama gideri ve peşin harç 35,20 TL ve ıslah harcı 1.192,52 TL olmak üzere toplam 1.733,07 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davacıya ödenmesine,
7-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye avansın istek halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip …

Hakim …
¸