Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/276 E. 2020/414 K. 14.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2015/276 Esas
KARAR NO : 2020/414

DAVA: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 12/03/2015
BİRLEŞEN ….ASLİYE TİC.MAH…. E.SAYILI DOSYASI
DAVA: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ: 13/03/2015
KARAR TARİHİ: 14/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirke ….A.Ş’nin plastik ambalaj ve otomotiv plastik parça üreticilerinden birisi olduğunu, davalılardan …’in … lisansıyla faaliyet gösteren bir tedarik şirketi, diğer davalı …’in ise dava konusu elektrik tüketimlerinin bulunduğu bölgenin elektrik dağıtım şirketi olduğunu, müvekkili şirketin bu zamana kadar tüm faturalarını zamanında ve eksiksiz ödediğini, müvekkili şirketin davalılara herhangi bir borcunun bulunmadığını, davalı tarafından müvekkili şirkete kesilen aylık elektrik faturalarında aboneliğin başladığı tarihten itibaren bugüne kadar sürekli olarak kayıp/kaçak, sayaç okuma bedeli, perakende satış hizmeti, dağıtım bedeli, iletim bedelleri ve … fon payı bedeli ile başkaca kalemlerin yansıtıldığını, bu bedellerden kayıp/kaçak ve kayıp/kaçak üzerinden ayrıca alınan … payı, enerji fonu, belediye tüketim vergisi ve KDV’nin haksız olduğunun son dönem Yargıtay içtihatları ile artık kesinleştiğini ve Yüksek Yargı tarafından bu bedellerin iade edilmesi gerektiğine hükmedildiğini, açıklanan nedenlerle; davalı tarafça müvekkili şirketten dava konusu dönem kapsamında haksız olarak alınan kayıp/kaçak bedelleri ve bu bedeller üzerinden haksız olarak alınan KDV, … payı, enerji fonu, belediye tüketim vergisi ve sair haksız kesintiler nedeniyle sonradan artırılmak kaydıyla şimdilik tespit edilen 1.095.869,92 TL alacağın dava tarihinden işleyecek TCMB avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, ayrıca Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 20.10.2014 tarih ve 2014/7090 esas 2014/13588 karar sayılı dağıtım, sayaç okuma bedeli, perakende satış hixmet bedeli ve iletim bedelinin de alınamayacağına ilişkin içtihadı gereğince dava konusu dönem nedeniyle bu bedellerin de tespiti ile bu bedellerden şimdilik 10.000,00 TL’nin dava tarihinden işleyecek TCMB avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı …vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının iadesini talep ettiği bedeller hakkında müvekkili şirketin bir işleminin olmadığını, perakende satış tarifesinin … tarafından belirlenip yine … tarafından onaylanarak yürürlüğe giren düzenleyici nitelikteki idari işlem sonucu tüketiciden tahsil edildiğini, müvekkili şirketin tahsil ettiği bu bedeli de ye’dinde tutmayıp, ilgili mevzuat gereği dağıtım şirketine aynen aktardığını, iadesi talep edilen bedellerin … uygulama ve mevzuatına dayandığını, talebe konu işlemin iptal kararının niteliği gereği idari yargının yetki alanına girdiğini, bu nedenlerle davanın husumet yokluğu nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, dava dilekçesinde itiraz edilen hususların davacının müvekkili şirket ile imzalamış olduğu sözleşmede düzenlenmiş olduğunu ve davacı tarafından kabul edildiğini, davanın reddi ile ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinden bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Ş vekili cevap dilekçesinde özetle: Huzurdaki davanın muhatabının … olduğunu, müvekkili şirketin … mevzuatı ve kurul kararı gereği tespit edilen tarifelere göre faturaları tahakkuk ettirdiğini, müvekkili şirketin dava konusu uyuşmazlık nedeniyle sorumluluğunun bulunmadığını, davanın husumet nedeniyle reddinin gerektiğini, davanın …’ya karşı idari yargıda açılması gerektiğini, davacı şirketin müvekkili şirketten enerji payı kullandığını, müvekkili şirket tarafından tahakkuk ettirilen başta kayıp kaçak bedeli olmak üzere faturayı oluşturan diğer kalemlerin, elektrik piyasasında faaliyet gösteren perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketlerinin kullanıcılarına yansıtacakları tarifelerin “6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu” uyarınca … tarafından çıkarılan “Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği”, “Tarife Uygulama Tebliğleri” ve “Elektrik Piyasasında Gelir ve Tarife Düzenlemesi” kapsamında “Düzenlemeye Tabi Unsurlar Ve Raporlamaya İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ” hükümlerinin dikkate alınarak belirlendiğini, davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Birleşen ….Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasında:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalılardan Sönmez Enerji ile imzaladığı 12.04.2010 tarihli Elektrik Enerjisi Satım Sözleşmesiyle Avcılar Balıkesir tesislerinde elektrik aldığını, davalı tarafından müvekkil şirkete kesilen aylık elektrik faturalarında aboneliğin başladığı tarihten itibaren sürekli olarak kayıp kaçak sayaç okuma bedeli, perakende satış hizmeti, dağıtım bedeli, iletim bedelleri ve … Fon payı bedeli ile başkaca kalemlerin yansıtıldığını, bu bedellerin haksız olduğunu beyanla faturalara yansıtılan kayıp kaçak vs. bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle zamanaşımı ve husumet itirazında bulunmuş, davanın muhatabının Elektrik Piyasasını Düzenleme Kurumu olduğunu ve müvekkil ile ilgisi olmadığını, ayrıca davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılamayacağını, davacı …’ne yönelik talebi yönünden tefrik kararı verilerek bu tesise ilişkin … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasına açılan dava ile birleştirilmesini gerektiğini, faturaların Elektrik Piyasası Gelir ve Tarife Düzenleme kapsamında ve bu kapsamdaki yönetmeliklere uygun olarak düzenlendiğini, … kararlarına uygun olduğunu savunmuş, haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Tic. A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; … düzenleyici işlemlerinden kaynaklanan hususlara karşı açılmış olan davanın idari yargı yeri olan Danıştay’ın görev ve yetki alanında olduğunu, bu nedenle davanın öncelikle yargı yeri yokluğu nedeniyle usulden reddi gerektiğini, ayrıca müvekkil şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, faturalar üzerinde belirtilen tüm bedeller Elektrik Piyasası Kanunu doğrultusunda … tarafından onaylanan tarifelere ve mevzuata uygun olarak düzenlendiğini, davacının taleplerinin zamanlaşımına uğradığını, yetkili mahkemenin … Mahkemeleri olduğunu ve taraflar arasındaki sözleşmede bu yönde düzenlemelerin mevcut olduğunu beyanla, haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; yargı yeri, zamanlaşımı, husumet, yetki ve kısmi dava itirazında bulunmuş, ayrıca müvekkil aleyhine … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. dosyası ile açılmış derdest davanın bulunduğunu, derdestlik itirazlarının olduğunu, davacının dava konusu yaptığı hususların mevzuata uygun olarak faturalara yansıtıldığını, … kararlarına ve bu yöndeki yönetmeliklere de uygun olduğunu savunmuş haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Mahkememizde açılan dava, davalılar tarafından faturalara yansıtıldığı iddia edilen kayıp-kaçak bedelleri, dağıtım, sayaç okuma bedeli, perakende satış hizmet bedeli ve iletim bedelinin tespitine ilişkin alacak davasıdır.
Birleşen ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılan davanın dağıtım, sayaç okuma bedeli, perakende satış hizmet bedeli, iletim bedeli ile kayıp kaçak bedeline yönelik açılan davadan ibaret olduğu görülmüştür.
Mahkememizce tarafların iddia-savunma, sunulan deliller, faturalar, sözleşme hükümleri asıl ve birleşen davadaki davalıların konumları ve sorumlulukları denetlenip var ise alacağın belirlenmesi için bilirkişi inceleme kararı oluşturulmuş, rapor ve ek raporlar alınmıştır.
Dava genel tabirle elektrik aboneliği dolayısıyla davalı tarafından faturalara tahakkuk edilip davacıdan tahsil edilen kayıp kaçak vb. adlar altında tahsil edilen bedellerin tahsilinin haksız olduğu iddiasıyla, bu bedellerin iadesi talepli olarak açılmış olan alacak davasıdır.
6719 sayılı Kanunun yürürlük tarihi 17.06.2016 tarihi gözetildiğinde yasanın uzun zamandır yürürlükte olduğu, bunun yanı sıra, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin, 14.3.2013 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na, 4.6.2016 tarihli ve 6719 sayılı Kanun’un 26. maddesiyle eklenen geçici 20. maddenin (1) numaralı fıkrasının iptaline karar verilmesi için 24.06.2016 tarihli iptal talebinin, Anayasa Mahkemesinin 2016/ 134 E. sayılı dosya üzerinde kaydı yapılsa da,bugüne kadar başvuru ile ilgili esastan karar verilmediği anlaşılmıştır. Halbuki, Anayasa Mahkemesi, işin kendisine noksansız olarak gelişinden başlamak üzere beş ay içinde kararını vermeli ve açıklamalıdır.( Anayasa m. 152,III; An. Mah. m. 28,IV c,2). Anayasa Mahkemesi,bu süre içinde kararını veremezse, Anayasa Mahkemesine başvurmuş ve onun kararını beklemekte olan mahkeme, beklemeye son vererek, davayı yürürlükteki kanun hükümlerine göre sonuçlandırır .Aynı konuda mevcut bir başvuru varken bu dava dosyası içinde ayrıca iptal başvurusu yapmanın dosyaya bir katkısı olmayacağı gibi, açıklanan gerekçelerle, Anayasa Mahkemesi kararı beklenilmeden, mevcut yasal düzenlemelere göre değerlendirme yapılmıştır.
İncelenen dosyada 30/03/2013 tarihli resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6446 sayılı elektrik piyasası kanununda 6719 sayılı kanun ile yapılan değişiklikler kapsamında, 6719 sayılı kanunun 15. Maddesi ile 6446 sayılı kanunun tanımlar ve kısaltmalar başlıklı 3. Maddesinin 1. Fıkrası (şş) bendi eklenmiş ve anılan bu bentte teknik ve teknik olmayan kayıp dağıtım sistemine giren enerji ile dağıtım sisteminde tüketicilere tahakkuk ettirilen enerji miktarı arasındaki farkı oluşturan ve maliyeti etkileyen teknik kayıp ve-veya kaçak kullanım gibi sebeplerden kaynaklanan ve teknik sebebe dayanmayan kaybı ifade edeceği hüküm altına alınmıştır.
Yine 6446 sayılı kanunun 17. Maddesinde değişiklik yapan 6719 kanunun 21. Madddesi ile 17. Maddenin 4. Fıkrasında ilgili faaliyete ilişkin tüm maliyet ve hizmet bedellerini içeren kurul onaylı tarifelerin hüküm ve şartları, bu tarifelere tabi olan tüm gerçek ve tüzel kişileri bağlar hükmüne yer vermiş olup, 17. Maddeye eklenen 10. Fıkra hükmünde ise kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi bu bedellerin kurum düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır düzenlemesini getirmiştir.
6719 sayılı kanun ile 6446 sayılı kanuna eklenen geçiçi 20. Madde de kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş, dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi dava ve başvurular hakkında 17. Madde hükmünün uygulanacağı belirlenmiştir.
6446 sayılı kanunda yapılan ve 6719 sayılı kanun değişikliği ile kurul tarafından belirlenen esaslara göre hazırlanan, kurul tarafından onaylanan tarifelere uygun şekilde tahakkuk ettirilen faturalarda yer alan kayıp kaçak, perakende satış hizmeti maliyeti vs. Gibi kanunda sayılan kalemler bakımından 17. Maddeye eklenen 10. Fıkra hükmü mahkemece yapılacak incelemenin kurumu düzenleyici işlemlerine uygunluk ile sınırlı olduğunu ifade etmiş ve eklenen geçiçi 20. Madde de bu hükmün mevcut davalara da uygulanacağı belirlenmiştir.
Davada; 6446 sayılı Kanunun 6719 sayılı Kanunla değişik 17.maddesi 10 fıkra hükmü ve Geçici 20. maddesi doğrultusunda davanın reddi gerektiği kanaatine varılmıştır. Öte yandan, 6719 sayılı yasa dava tarihinden sonra yürürlüğe girmiş olup, dava tarihindeki mevcut mevzuat hükümleri ile gerek Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından verilen kararlar ve gerekse Yargıtay 3. H.D. tarafından verilen kararlarda kayıp-kaçak bedelinin istenmesi mümkün olduğundan, davanın açıldığı tarih itibarıyla haklılık durumu ve davadan sonra yapılan ve yürürlüğe giren kanun değişikliği karşısında, davacı tarafın yargılama giderlerinden sorumlu tutulmaması gerektiği kanaatine varılarak bu yönde aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. Aynı şekilde 6719 sayılı kanunla yapılan değişiklik sonrası dava tarihindeki hükümler ve Yargıtay uygulaması dikkate alınarak davacının dava açılmasına zorlandığı kanaatine varıldığından vekalet ücreti yönünden de davalı vekili hakkında karar verilmemiş, dava tarihi itibari ile haklı olan davacı lehine vekalet ücreti takdir olunmuştur.
Asıl ve birleşen davalardaki somut olaylarda dava dilekçelerindeki davacı iddiaları kayıp kaçak bedeli vs adlar altında alınan bedellerin alınması gerekenden fazla alındığına veya …’nın belirlediği tarifelere göre alınmadığına yönelik olmayıp, hiç alınmaması gerektiğine ilişkin olduğundan …’ınn belirlediği hedef kayıp kaçak oranlarına göre hesaplama yapılmasının dosyaya bir katkısının olmayacağına kanaat edilmiş, her ne kadar mahkememizce buna yönelik bilirkişi raporu aldırılmış ise de Anayasa Mahkemesi iptal kararı , davacı talep gerekçeleri ve mahkememizce bu paragrafta açıklanan gerekçelerle (mahkememizin karar gerekçesi Anayasa Mahkemesinin iptal kararı sonrasında davanın konusuz kaldığına yönelik olduğundan) bilirkişi raporlarının gerekçede irdelenmesine gerek görülmemiştir.
HÜKÜM: Grekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl ve birleşen davalar yönünden davaların konusuz kalması sebebiyle ayrı ayrı karar verilmesine yer olmadığına,
Asıl davada;
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 54,40 TL ilam harcının peşin alınan 18.714,72 TL’den düşümü ile geri kalan 18.660,32 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yaptığı 31,80 TL ilk masraf, (asıl ve birleşen davada davalı sayısına göre) 1.440,00 TL Bilirkişi ücreti ve 520,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 1.991,80 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-6719 sayılı kanunla yapılan değişiklik sonrası dava tarihindeki hükümler ve Yargıtay uygulaması dikkate alınarak davacının dava açılmasına zorlandığı kanaatine varıldığından davalı lehine vekalet ücreti hususunda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Asgari Ücret Tarifesi gereği 3.400,00 TL ücret takdirine, bunun davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Karar kesinleşinceye kadar yapılacak giderlerin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde ilgili taraflara iadesine,
Birleşen davada;
7-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 54,40 TL ilam harcının peşin alınan 8.538,75 TL’den düşümü ile geri kalan 8.484,35 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
8-Davacının yaptığı 31,80 TL İlk masraf, (asıl ve birleşen davada davalı sayısına göre) 2.160,00 TL Bilirkişi ücretive 198,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 2.389,80 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-6719 sayılı kanunla yapılan değişiklik sonrası dava tarihindeki hükümler ve Yargıtay uygulaması dikkate alınarak davacının dava açılmasına zorlandığı kanaatine varıldığından davalı lehine vekalet ücreti hususunda karar verilmesine yer olmadığına,
10-Yukarıda açıklanan gerekçelerle Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Asgari Ücret Tarifesi gereği 3.400,00 TL ücret takdirine, bunun davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile birleşen dosya davalısı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.14/09/2020

Başkan …
E-imza
Üye …
E-imza
Üye …
E-imza
Katip …
E-imza