Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/274 E. 2021/301 K. 27.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2015/274 Esas
KARAR NO :2021/301

DAVA:Alacak (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:12/03/2015
KARAR TARİHİ:27/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı müflis… Tic. Ve San. A.Ş’den (Eski Unvank: … … San. Ve Tic. A.Ş) alacaklı olduğu, …. İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlattığını, borçlu şirketin önce tüm ticari işletmesini davalıya devrettiğini, şirketin içini boşalttıktan sonra da hileli yollarla iflas ettiğini, böylelikle müvekkilinin alacağının tahsilini imkansız hale getirdiğini, borçlunun malvarlığını devralan davalının, TBK 202 maddesi uyarınca sorumlu olduğunu belirterek davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinin usule uygun olmadığını, davacının müvekkiline dava ikame etmekte hukuki bir hakkı ve dava ehliyetinin bulunmadığını, zira davacının müflis… Tic. Ve San. A.Ş’den alacaklı olduğu dahi belli olmadığını, müflisten alacaklı olduğunu iddia eden davacı ile iflas idaresi arasında …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı kayıt kabul davasının halen devam ettiğini, davacının husumet ehliyetinin bulunmadığını, derdestlik itirazında bulunduklarını, müvekkili şirket yetkilileri aleyhine ikame edilen …. Ağır Ceza Mahkemesindeki hileli iflas davasında şirket yetkilileri yönünden ceza tayini yapılmadığını, müflis tarafından müvekkili aleyhine ikame edilen haksız rekabet davası …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı davasıyla neticeye bağlandığını ve müvekkili şirket lehine sonuçlandığını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin de davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, örtülü şekilde yapıldığı iddia edilen ticari işletme devri, organik bağ, perdenin aralanması iddiasına dayalı işletmeyi devralandan işletmenin borcunun tahsili istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
İddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemlerine ait davacı taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve bilirkişi heyeti sunmuş olduğu raporunda özetle;
“Ayrıntıları yukarıdaki bölümlerde arz edilen davalı ve dava dışı şirket tarafından ibraz edilen ticari defterler iie Ba-Bs formalarının, mizanların, SGK Bordrolarının ve tüm dosya muhteviyatı belgelerin incelenmesinde;
Davalı … Tic. A.Ş.nin; … Ticaret Sicili Memurluğunun … sicil numarasında kayıtlı olup, “… … Cad. … Apt. No. …. adresinde kurulan şirketin kuruluşunun ….nin 30.03.2007 tarihli … sayılı nüshasında ilan edildiği, şirketin 100.000,00 TL sermaye ile kurulmuş olup şirket kurucu ortaklarının …, … …, …, … … ve … … olduğu, şirketin en son güncel adresinin “… … Cad. … Apt. No. … K:… D:…” ve sermayesinin 4.500.000,00 TL olduğu, …nin 19.12.2019 tarihli 9976 sayılı nüshasında …’ın tek ortak olduğu ve 04.12.2022 tarihine kadar (Yönetim Kurulu Başkanı) temsile yetkili olarak seçildiği, Davadışı Tasfiye Halinde… Tic. ve San. A.Ş.nin; … Tic. Sicili Mem. … sicil numarasında kayıtlı olup, “… … Cad. No…/… ….” adresinde kurulan şirketin kuruluşunun …. 18.12.1980 t. … sayılı nüshasında ilan edildiği, şirketin 5.000.000 YTL sermaye ile kurulmuş ve kurucu ortaklarının …, … …, …, … … ve … olduğu, T.H…. şirketinin 26.02.2002 tarihinden 01.03.2007 tarihine kadar “… Cad. … Apt. No: 101/6 …/… adresini şirket merkezi olarak kullandığı, 01.03,2007 tarihinde şirket merkezinin en son güncel adresi olan … Mah. … Sok. … Blok D. … No: … …-…/… adresine taşındığı, …. 02.05.2006 t. … sayılı nüshası ile davadışı şirketin sermayesinin 3.000.000,00 TL ve ortaklarının…, …, … …, … ve … olduğu, 26.04.2007 tarihli 2007 yılı Olağanüstü Genel Kurul kararı ile … … Tic. ve San. A.Ş. olan unvanının… Tic. ve San. A.Ş. olarak değiştirildiği, unvan değişikliği kararının …. Tic. Sicil Mem.nca 27.04.2007 tarihinde tescil edilerek …. 02.05.2007 t. … sayılı nüshasında ilan edildiği, aynı tarihli Genel Kurul Toplantısında 3 yıllığına …’ın Yönetim Kurulu Başkanlığına,…’nın Başkan Yardımcılığına ve …’ün Yön.Kur üyeliğine seçildiği, Ancak …. 03.07.2015 t. … sayılı nüshasında; şirketin … A TM. …/… E, …/… K. dosyasından 26.01.2015 t.li kararı ile kısıtlı …’ın 26.04.2007 tarihli genel kurulda yönetim kurulu başkanı seçilmesine ilişkin işlemlerin ehliyetsizliği nedeniyle iptaline karar verildiğinin ilan edildiği, …. 26.03.2008 t… sayılı nüshası ile davadışı şirketin …. İflas Müdürlüğünün 06.03.2008 tarih …/… sayılı yazısı ile bildirilen …. Asliye Tic. Mah. …/… sayılı dosyasından 04.03.2008 tarihinde iflas açılmasına karar verildiği hususunun 20.03.2008 tarihinde tescil edildiğinin ilan edildiği görülmektedir.
Dosya verilerine göre … … … ve Sanayi A.Ş. nin 26.04,2007 tarihinde unvan değişikliği ile … adını aldığı …’nın 03.08.2007 tarihinde iflasın ertelenmesi talebinin reddi üzerine şirket hakkında iflasın açılması kararı verilmekle tasfiye sürecine girildiği tespit edilmektedir.
İflas müdürlüğünce yapılan tasfiye işlemleri sonucu şirketin hileli olarak iflas edildiği gerekçesiyle Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan yargılamalar ve şirket ortaklarının verdikleri ifadeleri kapsamında İflas öncesi … şirketine göstermelik ortak alınması ve…’ın Yönetim Kurulu Başkanlığı görevinden alınması hususları ve buna karşı davalının savunmasında ileri sürdüğü aleyhlerine açılmış haksız rekabet davasının ve yargılamasında varsa nihai kararın ve kesin hükmün işbu davada organik bağ temeline dayandırılan iddia içerikli hayat olayında değerlendirilmesi Sayın Mahkemenin takdirlerindedir.
Bu iki konuya ait vakıaların tespiti mümkün olmamakla, heyetimizce diğer vakıaların münferiden tespiti ve topluca değerlendirilmesi aşağıda arz edilmektedir.
Ticaret sicil kayıtlarında yapılan incelemede, … şirketinin kurucusu … daha önce hiçbir şirkete ortak olmadığı ve lüks saat sektöründe faaliyet gösterdiğine dair bir delilin bulunmamış olmasının, organik bağın tespiti bakımından, anayasal bir hak olarak teşebbüs hürriyeti karşısında tek başına değer ifade edemeyeceği düşünülmekledir. Takdir Sayın Mahkemenindir.
Ünvanlarm mukayesesi yönünden: Dış dünyada logoların ve fonetiğin benzerliğinin müşterilerin devamlılığını sağlaması etkisi sözkonusudur. (Olayda …-… ünvanları)
Müşteri çevresinin mukayesesi bakımından davalı …’ın 2272 müşterisi ile dava dışı Tasfiye Halinde …’nın 59 müşterinin karşılaştırılmasında ayniyet ve benzerlik gösterenlerden 17 adedinin aynı unvanlı, 8 adedinin da benzer unvanlı firma olmakla organik bağ kriterini karşılaması bakımından nisbeten az olduğu, Müşteri portföyünün kısmen aynı olması organik bağın varlığı açıkça göstermeye yeterli görülmemektedir,
Davalı …’ın 239 adet satıcısı ile davadışı T.H. …’nın 95 adet satıcısının karşılaştırılmasında 9 nun aynı, 3 nün benzer unvanlı firma olduğu, bu tablonun organik bağ kriterini karşılaması bakımından nisbeten zayıf olduğu, şirketlere ait sunulan SGK Bordrolarında, davalı … şirketinin 75 adet çalışanına ait isimler ile davadışı … (eski …) şirketin 147 adet çalışanına ait isimlerin karşılaştırılmasında 14 kişinin yukarıdaki bölümde arz edilen tablodaki dönemlerde her iki firmada da çalıştığı, …’ın SGK’h eski çalışanlarının bir kısmının …’ta çalışmaya devam etmesi olgusunun organik bağ kriterini karşılaması bakımından nisbeten zayıf olduğu düşünülmektedir.
… 05.12.2006 tarihinde … Cad. … Apt. No:5 … …/ … adresindeki şubesini kapatması, …’m …’ın kapattığı … Cad. … Apt. No:5 … …/ …. adresindeki şubeyi kullanmaya başlaması, …, 01.03.2007 tarihinde … Cad. … Apt. No: …/… adresindeki merkezini taşıması, 26.03.2007 tarihinde … Cad. … Apt. No: …/… adresinde … şirketinin kurulması, hususları değerlendirildiğinde; aynı binanın farklı katlarının ticaret merkezi olarak kullanılması ve aynı şubelerde ticari hayata devam edilmesi ise organik bağ için bir unsur vakıadır.
Dosyadaki veriler nazara alındığında; Unvanlarının benzerliği ve merkez adreslerin aynı binada lakin farklı bağımsız bölüm adreslerinde olması ve şube olarak kullanılan … adresindeki şubenin aynı olması hususlarının tespitinden olayımızda … ile … ( eski …) şirketi arasında bir organik bağ bulunduğu yönünde bir emare çıkarılabilir. Bu emare yanında kısmen nicel olarak aynı işçilerin istihdamı ve müşteri portföyünün kısmen ayniyeti olgusu da dikkati çekmektedir.
Şirket yöneticilerinin ayniyeti, tüzel kişi ile ortakların alanlarının, organizasyon vc malvarlıklarının birbirine karışması sermaye yapısının ve İki şirketin faaliyet alanlarının ve müşteri çevrelerinin ayniyeti, çalışanlarının önemli ölçüde ayniyeti, aralarındaki iktisadi bütünlük unsurları tespit edilememektedir. Ceza davasındaki ifadeler münhasıran Sayın Mahkemenin takdirlerindedir. Buna mukabil haksız rekabet davasındaki konuya ilişkin vakıa tespitleri de veri yetersizliğinden ötürü heyetimizce yapılamamıştır.
İncelenen tüm bilgi, belge ve evraklardan; yukarıda yapılan Değerlendirmeler Sonucunda;_şirketler arasında organik bağın varolduğu iddiasının ispatı zımnında şüpheden ari bir vakıa tespiti yapılamamıştır. Görüş ve kanaatimizi Sayın Mahkemenizin takdirlerine, saygı ile arz ederiz. ” şeklinde görüş bildirildiği anlaşılmıştır. TTK’nın 11/3. maddesinde “Ticari işletme, içerdiği malvarlığı unsurlarının devri için zorunlu tasarruf işlemlerinin ayrı ayrı yapılmasına gerek olmaksızın bir bütün hâlinde devredilebilir ve diğer hukuki işlemlere konu olabilir. Aksi öngörülmemişse, devir sözleşmesinin duran malvarlığını, işletme değerini, kiracılık hakkını, ticaret unvanı ile diğer fikrî mülkiyet haklarını ve sürekli olarak işletmeye özgülenen malvarlığı unsurlarını içerdiği kabul olunur. Bu devir sözleşmesiyle ticari işletmeyi bir bütün hâlinde konu alan diğer sözleşmeler yazılı olarak yapılır, ticaret siciline tescil ve ilan edilir.” hükmü düzenlenmiştir.
TBK 202. maddesinde “Bir malvarlığını veya bir işletmeyi aktif ve pasifleri ile birlikte devralan, bunu alacaklılara bildirdiği veya ticari işletmeler için Ticaret Sicili Gazetesinde, diğerleri için Türkiye genelinde dağıtımı yapılan gazetelerden birinde yayımlanacak ilanla duyurduğu tarihten başlayarak, onlara karşı malvarlığındaki veya işletmedeki borçlardan sorumlu olur. Bununla birlikte, iki yıl süreyle önceki borçlu da devralanla birlikte müteselsil borçlu olarak sorumlu kalır. Bu süre, muaccel borçlar için, bildirme veya duyuru tarihinden; daha sonra muaccel olacak borçlar için ise, muacceliyet tarihinden işlemeye başlar.” hükmüne yer verilmiştir.
TBK m. 202 hükmü anlamında bir ticari işletme devrinden söz edebilmek için ticari işletmenin malvarlığına dahil olan tüm unsurların devri zorunlu olmayıp, ticari işletmenin bir işletme olarak devamını mümkün kılacak kapsam ve miktarda malvarlığı unsurlarının devredilmiş olması gerekli ve yeterlidir. Diğer taraftan, ticari işletmeye ait aktiflerin devri ile pasiflerin de devralana geçmesi, TBK m . 202 hükmü ile alacaklıların korunması amacıyla getirilmiş emredici bir kuraldır. Bu nedenle, ticari işletme devrinde, işletmeye ait pasiflerin yani borçların devrin kapsamı dışında tutulması mümkün değildir.( Sabih Arkan, Ticari İşletme Hukuku, Ankara 2013, s.42)
Somut olayda; davacı vekili tüzel kişilik perdesinin kaldırılmasına dayalı alacak istemiyle açılan davada borçlu şirketle organik bağ içerisinde olduğunu iddia ettiği davalı şirketin borçtan TBK m.202 gereği sorumlu olduğu gerekçesiyle alacağın tahsilini talep etmiştir.
Kural olarak tüzel kişiler kendilerini oluşturan kişilerden bağımsız ayrı kişiler olup “sınırlı sorumluluk” ilkesi çerçevesinde hukuki işlemlerde taraf olurlar. Kimi zaman sözleşme ve kanundan doğan borç ve yükümlülüklerden kurtulabilmek için tüzel kişiliğin araç olarak kötüye kullanıldığı bilinen bir gerçektir. Bunun engellenebilmesi amacıyla doktrinde “perdenin aralanması “teorisi geliştirilmiş, zaman içerisinde Yargıtay uygulamalarında da bu teori benimsenmiştir (Emsal Yargıtay 19. HD 07.06.2011 T 2010/11147 E 2011/7567K, 19. HD 12.05.2006 T. 2005/8774 E 2006/5232 K, 9. HD 27.06.2011 T. 2011/30349 E 2011/19150 K, 23. HD 19.06.2012 T.2012/3083 E 2012/4296 K.). Perdenin aralanması ile şirket kurucusu gerçek kişilerin sorumluluğuna gidilebildiği gibi, aynı şirketler içerisinde yer alan kardeş şirketler arasında da sorumluluğun gerçekleştiğinin kabulü sağlanabilir.
Bu kapsamda dosyanın iddia ve savunmalar dikkate alınarak incelenmesi neticesinde; davacı tarafından dava dışı … … San. Ve Tic. A.Ş. ( Şu anki ünvanı: Tasfiye Halinde… Tic. Ve San. A.Ş. ( müflis) ) ve borçlu şirket yetkilisi… aleyhine …. İcra Müdürlüğünün …sayılı dosyası ile 60.000,00 YTL bedelli iki adet senetten kaynaklı toplam 120.000,00 YTL senet bedeli asıl alacak için icra takibi yapıldığı, borçlu …. A.Ş.’nin 02/05/2007 tarihinde ünvan değişikliği ile … … A.Ş. olduğu, hissedarlarının …, … …, …, … olduğu, şirket yönetim kurulu başkanının…, başkan yardımcısının …, üyesinin … olduğu, şirketin 1.000.000,00 TL olan sermayesinin 3.000.000,00 TL’ye yükseltildiği, artırım sonrası şirket sermayesinin %72’sinin…’e ait olduğu, şirketi münferiden temsile…’in yetkili olduğu, … ve … isimli kişilerin yeni ortak olarak alındıkları, …’in yönetim kurulu başkanlığından alındığı, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 04/03/2008 tarih, …/… esas, …/… karar sayılı ilamı ile …. A.Ş.’nin iflasına karar verildiği, …. Ağır Ceza Mahkemesinin …esas sayılı dosyası kapsamında … A.Ş. ( Eski ünvanı: … … A.Ş.) bakımından hileli iflas suçu sebebiyle yapılan yargılamada katılanın iş bu dosya davacısı … olduğu sanıkların müflis … … A.Ş. Yönetim kurulu üyeleri olan …, … ve … olduğu, mahkemenin 21/09/2011 tarih, …/… karar sayılı ilamı ile sanıklar … ve … hakkında hilele iflas suçunu işlediklerinin sabit olmadığından bahisle beraat kararı verildiği, Sanık … … hakkında ise hileli iflas suçunu işlediği sabit olduğundan bahisle mahkumiyet hükmü verildiği, … …, …, … VE … … hakkında hileli iflas suçundan … CBS’ye suç duyurusunda bulunulmasına dair karar verildiği, beraat hükmünün kesinleştiği anlaşılmıştır. Sanıklar … ve …’nın …. Ağır Ceza Mahkemesince alınan savunma ve beyanlarında özetle; şirket kuracak paraları ve güçleri olmadığını, …’un kendilerini çaycı ve bekçi olarak işe almak istediğini, iş için ikametgah nüfus kayıt örneği istendiğini bu belgeleri temin edip verdiklerini kendileri adına şirket kurulduğundan haberdar olmadıklarını, … şirketinin piyasa borçları olduğunu öğrendiklerini, şirketi iflas ettirdikleri isminin başına R koyarak … şirketini kurdukları bu şirketi kuranların … arka plandakilerin… ve karısı … olduğunu beyan ettikleri anlaşılmıştır.
Yukarıda ayrıntılarına yer verilen bilirkişi raporunda organik bağın bulunup bulunmadığına yönelik ünvan, şirket ortak ve yöneticileri, mal varlığı, şirket ortak çalışanları, müşteri çevresi, aynı binanın şirket merkezi, olarak kullanıldığı, kira sözleşmesi, … .. A.Ş. Eski ortaklarından aynı zamanda SGK’lı …’in davalı … .. A.Ş. Sgk’lı çalışanı olduğu borçlu şirket ortağı ve yönetim kurulu başkanı… ile aynı soyadını taşıdıkları, dava dışı borçlu müflis şirket ile davalı şirketin aynı ticari alanda faaliyet gösterdikleri yönünden yapılan tespitler dosya kapsamında toplanan deliller ışığında denetime elverişli bulunmuş olup, söz konusu bilirkişi raporundaki somut vakıa tespitleri ve dosya kapsamında bulunan …. Ağır Ceza Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyası kapsamında … A.Ş. ( Eski ünvanı: … … A.Ş.) bakımından hileli iflas suçu sebebiyle katılanın iş bu dosya davacısı … olduğu sanıkların müflis … … A.Ş. Yönetim kurulu üyeleri olan …, … ve … olduğu yargılama kapsamında alınan bilirkişi raporu, savunma ve beyanlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde davalı … … A.Ş’ ile dava dışı müflis … A.Ş ( Eski ünvan: … … A.Ş) arasında organik bağ bulunduğu ve bu sebeple de davalı … A.Ş.’nin dava dışı Tasfiye Halinde …. A.Ş. ( Eski ünvan: … … A.Ş)’nin borçlarından TBK m 202 gereğince sorumlu olduğu kanaatine varılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
-Davalı … Tic. A.Ş ile dava dışı Tasfiye Halinde… Tic. Ve San. A.Ş(Eski Unvanı: … … San. Ve Tic. A.Ş) arasında organik bağ bulunduğunun tespitine,
-120.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 8.197,20 TL karar ve ilam harcından 2.049,30 TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 6.147,90 TL eksik harcın davalıdan alınmasına,
3-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 2.081,10 TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 2.500,00 TL masraf olmak üzere toplam 4.581,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 15.350,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/04/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza