Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/245 E. 2018/546 K. 05.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/245 Esas
KARAR NO : 2018/546
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/03/2015
KARAR TARİHİ : 05/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin üzerine kayıtlı bir aracın galeri tarafından alıkonulduğunu, davalı tarafça müvekkiline bulunulan teklifte kendisine bir senet hazırlanması halinde aracın haciz işlemleri nedeniyle bulunarak kendisine teslim edileceğinin beyan edildiğini, müvekkili ile galeri arasındaki sorunun ortadan kalktığını fakat senedin davalı tarafça müvekkiline iade edilmediğini, taraflar arasında hiçbir alacak/borç ilişkisi olmamasına rağmen davalı tarafça senedin takibe konulduğunu belirterek davanın kabulü ile müvekkilinin davaya konu senede ve bu senede ilişkin olarak başlatılan İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyası yönünden borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davacının ve diğer arkadaşları …’nin … isimli galeriden 80.000,00-TL alacaklı olduğu dönemde üçüncü bir kişiye parasını kendi ödeyerek aldığı yaklaşık 100.000,00-TL’lik … marka aracı, üçünün alacağına karşılık davacı – borçlu …’ın üstüne yaptığını, bu şekilde müvekkilinin, … ve …’in aralarındaki anlaşmaya göre …’in, …’in borcu üstlendiğini, …’in bu borç nedeniyle müvekkiline 50.000,00-TL bedelli bonoyu verdiğini, müvekkiline olan borcun ödenmediğini ve hep onaylandığını, bu nedenle alacağın tahsili için …’a icra takibi başlatıldığını, davacı tarafça senedin varlığının kabul edildiğini, borçlu olunmadığının ispastının ancak yazılı delil ile mümkün olduğunu, bu nedenle açılan davanın reddinin gerektiğini belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava, İstanbul …İcra Dairesinin… Esas sayılı icra dosyasına konu senet nedeniyle menfi tespit istemine ilişkin olup, davacı vekili senet borcunun yargılama aşamasında ödenmiş olması sebebiyle 09/02/2016 tarihli dilekçesinde, davaya İİK 72. Madde gereği istirdat davası olarak devam edilmesini, tahsil edilen 112.040,22 TL’nin davalıdan istirdatı ile tahsil tarihi olan 16/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep etmiş ise de talep edilen bedel üzerinden ıslah harcının yatırılmadığı tespit edilmiştir.
İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde; alacaklısının dosyamız davalısı, borçlusunun dosyamız davacısı olduğu, davalı tarafından takibin 25/11/2010 tanzim tarihli, 02/01/2011 vade tarihli 50.000,00 TL bono nedeniyle 50.000,00 TL asıl alacak, 21.031,17 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 71.031,17 TL üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, senedin keşidecisinin davacı, lehtarının ise davalı olduğu belirlenmiştir.
İstanbul … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; davacının şikayeti sonucu davalı hakkında dava konusu senedin icraya konulması nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan kamu davası açıldığı, yargılama sırasında tanıkların dinlendiği ve bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, Mahkemece yapılan yargılama neticesinde “…kayıtsız şartsız borç ikrarı içeren nitelikteki senedin ne için verildiği, yazılı delille ispatlanamadığından dolayı sanığın veya müdahil tarafın her ikisinin de iddialarının doğru olma ihtimali olasıdır. Diğer yandan, bir olgu da, sanığın alacağının karşılanamamış olması ihtimalidir. Bu gerçekler göz önüne alındığında, bir an için sanığın savunmalarının doğru olabilme ihtimali göz önüne alındığında, taraflar arasındaki ilişki, hukuki ihtilaf niteliğinde olduğu gibi sanığın zarar verme saiki ile hareket ettiğini gösterir net delil de bulunmamaktadır…” gerekçesi ile beraat kararı verildiği anlaşılmıştır.
Davacı, dava dilekçesinde davalı ile arasında herhangi bir borç alacak ilişkisinin olmadığını, davacının üzerine kayıtlı aracın bir galeri tarafından alıkonulması üzerine, davalının kendisine senet imzalayarak borçlanması halinde senetle araç üzerinde haciz işlemi yaparak aracı davacıya teslim edebileceğini tavsiye ve telkin etmesi üzerine senedi imzalayarak davalıya verdiğini, galerici ile arasındaki sorunu çözmüş olması sebebiyle senetle ilgili işlem yapmaya gerek kalmadığını ancak davalının senedi iade edilmeyerek takibe koyduğunu iddia etmiş, davalı ise davacının, davalının ve dava dışı …’nin, … isimli galeriden 80.000,00 TL alacaklı olduklarını, … isimli galerinin üçünün alacağına karşılık olarak 100.000,00 TL değerinde … marka aracı davacıya vererek tescil ettiğini, bu nedenle davalının alacağı yönünden davacının 50.000,00 TL bedelli senedi imzalayarak davalıya verdiğini, borcu ödemediğinden senedin takibe koyulduğunu belirtmiştir. Tarafların her ikisinin de galeriye araç temin ederek sattıkları dosya kapsamında temin edilen kayıtlar ve ceza dosyası kapsamı ile sabit olup, davacı tarafından senet üzerinde yer alan imzaya ve senet içeriğine yönelik bir itirazın olmadığı, senedin davalıya rızaen verildiği, senedin verilme nedeni yönünde taraflar arasında ihtilaf bulunduğu ancak davacının yeni tanıdığı davalıya sırf aracını bağlatmak için 50.000,00 TL değerinde senedi imzalayarak verdiği yönündeki iddiasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, dosya kapsamına sunulan ses kayıtlarının yasak delil mahiyetinde olması sebebiyle esas alınamayacağı değerlendirmiştir. Davaya konu kambiyo senedinin 6102 sayılı TTK’nun aradığı şartları taşıdığı, usulüne uygun düzenlenmiş olduğu, kambiyo senetlerinin illetten mücerret olması nedeniyle bu senetlerdeki alacağın aksinin aynı kuvvet ve mahiyetteki delillerle kanıtlanması gerektiği, davacının senede karşı senetle ispat kuralı gereğince belge ibraz edemediği kanaatine varıldığından ispatlanamayan davanın reddine, davalının tazminat isteminin ise koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiş, dava istirdat davası olarak ıslah edilmiş ise de harcın yatırılmadığı anlaşılmakla, davalı lehine dava açılırken bildirilen değer üzerinden vekalet ücretine hükmedilerek, açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M :
1-Davanın reddine,
2-Davalının tazminat isteminin koşullar oluşmadığından reddine,
3-Alınması gerekli 35,90-TL karar ve ilam harcının peşin yatırılan 853,88-TL peşin harçtan mahsubu ile geriye kalan 817,98-TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
7-Davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve taktir olunan 5.850,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip …
(e-imza)
Hakim …
(e-imza)
BU EVRAK 5070 SAYILI KANUN GEREĞİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR