Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/232 E. 2019/128 K. 13.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/232 Esas
KARAR NO : 2019/128
DAVA : Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 26/02/2015
KARAR TARİHİ: 13/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkiline ait, davalı sigorta şirketi tarafından … poliçe numarası ile sigortalanmış … plakalı aracın, 10/10/2014 tarihinde … plakalı aracın da dahil olduğu kazaya karıştığını, 60.000,00 TL civarı ağır hasar gördüğünü, kaza sonrasında davalı sigorta şirketine başvurulduğunu, … no’lu hasar dosyası oluşturulduğunu, davalı tarafça tazminat taleplerinin haksız şekilde reddedildiğini, davalı sigorta şirketince müvekkili aracının hasarının karşılanması gerektiğini, hasarın muaccel olduğu tarihten itibaren avans faizi ile ödenmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle; şimdilik 10.000,00 TL’nin muaccel olduğu tarihten itibaren işlemiş avans faizi ile davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: … plakalı aracın müvekkili şirkete 25/07/2014 – 25/07/2015 tarihleri arasında …numaralı … Poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacı tarafın maliki olarak bulunduğu sigortalı aracın dava dışı … plakalı araç ile karıştığı trafik kazasında hasarlandığından bahisle müvekkili şirkete başvurulduğunu, bu kapsamda … numaralı hasar dosyası açılarak inceleme yapıldığını, söz konusu kazanın belirtilen şekilde meydana gelmediğinin tespit edildiğini, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, Sigortacılık kanunu 22. Maddesi uyarınca sigorta eksperi tayin edildiğini, ekspertiz incelemesi sonucunda sigortalı araçta meydana gelen hasarın mevzuat gereği müvekkili şirket tarafından tazmin edilemeyecek bir hasar olduğunu, olayın tutanakta belirtildiği şekilde meydana gelmediğini, olay ile araç üzerindeki hasarın birbiri ile uyumsuz olduğunu, detaylı araştırma ve olay yeri incelemesinde sigortalı aracın alt kısımlarına hasar verecek taş veya sert bir cisim bulunmadığını, aracın altını vurduğu yerin yumuşak zemin olduğunu, dolayısı ile aracın alt hasarı ile zemin uyum sağlamadığını, aracın içinde patlayan airbaglerin patlama anında yayacağı tozların araç içinde bulunmadığını, ön kısımda kullanılan vidaların orjinal olmadığını, aracın geçmiş dönemlerde çıkma parçalar ile onarıldığını, farklı zamanlarda farklı sigorta şirketlerinden birçok hasar dosyasından ödeme aldıklarının tespit edildiğini, bu kriterler göz önüne alındığında söz konusu kazanın senaryo kaza olduğunu, ayrıca bağımsız eksper tarafından yapılan tramer ve ağır hasar sorgulamalarında sigortalı aracın motor numarasının 06/04/2010 tarihinde … plaka ile … Sigorta’nın “…” nolu hasar dosyasından 81.150 TL hasar bedelinin olduğu ve bu hasar bedeli nedeni ile poliçesinin iptal olduğunu, anlaşmalı kaza yapmış olabilecekleri kanaati oluştuğundan eksper raporu doğrultusunda ödeme yapılmadığını, 27/02/2010 tarihinde “…” nolu hasar dosyasından yine … plaka ile 898 TL hasarının olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek üzere müvekkili şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini, davacının ancak yasal faiz talep edebileceğini, açıklanan nedenlerle; dava konusu zarar ile mesnedi olduğu iddia edilen kazanın uyumsuz olduğundan davanın reddine, herhangi bir kabul beyanı anlamına gelmemek şartıyla, müvekkil, şirketin sorumluluğunun, poliçe teminatı ile sınırlı olduğunu, kusur oranı bakımından ve maddi tazminat miktarının tespiti yönünden mahkemece bilirkişi tetkikatı yaptırılmasına davanın reddi ile müvekkili şirketinin dava açılmasına sebep olmadığından, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava, davacı aracının kazada hasarlanması nedeni ile aracın kasko sigortasına karşı açtığı Alacak davasıdır.
Mahkememizce tarafların iddia ve itirazları, hasar dosyası, poliçe hükümleri, hasarın oluş şekli, kadri maruf değeri, uygunluk ve itirazlar denetlenerek tazmine konu var ise alacağın belirlenmesi yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.Bilirkişi heyeti tarafından dosyaya sunulan 01/06/2016 tarihli raporda özetle; dosya içerisinde yer alan araçların konumlarını gösteren fotoğraflar, sürücülerin anlatımları, hasara ait fotoğraflar, krokinin incelenmesi neticesinde, …sevk ve idaresindeki … plakalı aracın önündeki araçla takip mesafesini korumaması nedeniyle önünde seyir halinde olan … plakalı arkadan çarptığı, … plakalı araç sürücüsünün kurallara aykırı biçimde aracının hızını yol ve trafik şartlarına uydurmadığı, takip mesafesini korumaması nedeniyle asli ve tam kusurlu olduğu yönünde kusur yönünden tespit bulunduğu, maddi hasara ilişkin olarak ise dosyadaki belgeler çerçevesinde kazanın oluşumu değerlendirildiğinde, fotoğraflarda her iki hava yastığının patlamış olduğu, ancak araç ön cephe görünümde hava yastıklarını tetikleyecek kapsamlı hasar bulunmadığı, kaza anına ilişkin fotoğraflarda tutarsızlık bulunduğu, araç konumunun, motor kaput deformasyonunun farklı göründüğü, aracın alt kısmında şanzıman traversi ve komple şanzıman değişimini gerektirecek hasarı meydana getirebilecek yol zeminin görülmediği, aracın ön kısmında engebeye vurması sonucu oluşması gereken içe katlanma deformasyonun bulunmadığı, araçtaki hasarla olay yeri fotoğraflarında görülen durumun örtüşmediği, riziko ile zarar arasında illiyet bağı bulunmadığı, kaza rizikosu ve hasarın poliçe teminatı kapsamı dışında olduğu tespitlerine yer verilmiştir.
Bilirkişi heyeti raporuna karşı itirazlar ve davacının Adli Tıp Kurumundan rapor alınması talebi doğrultusunda dosya, bu kezde araç hasarının kaza ile uyumlu olup olmadığının yeniden değerlendirilmesi için ve rapor alınmak üzere Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiş, 30/11/2018 tarihli raporda özetle; aracın yumuşak bir zemine çıktığı, ön kısımlardaki hasarın görünümünde, böyle bir engebeye çarpmayı destekler nitelikte olmadığı, 01/06/2016 tarihli bilirkişi heyet raporunun isabetli bulunduğu tespitinde bulunulmuştur.
Dosyaya sunulan deliller, alınan bilirkişi raporları tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde, … plakalı aracın kazada asli ve tam kusurlu olduğu, davacının aracında kaza nedeniyle meydana gelen hasar ile kazanın oluş biçiminin örtüşmediği, riziko ile zarar arasında uygun illiyet bağının mevcut olmadığı kanaatine varılmış, davacının hasarın oluş biçimine ilişkin raporların aksini ispatlar nitelikte delil sunamadığı, TTK 1409/2 maddesi uyarınca davalı sigortacının ise rizikonun sigorta teminatı kapsamı dışında kaldığını ispatladığı anlaşıldığından, davacının davasının reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıda ki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının reddine,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 44,40 TL ilam harcının peşin alınan 170,78 TL’den düşümü ile geri kalan 126,38 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üstünde bırakılmasına
4-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Asgari Ücret Tarifesi gereği 2.725,00 TL ücret takdirine, bunun davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Katip
Hakim