Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1311 E. 2021/302 K. 28.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2013/219
KARAR NO:2021/269

DAVA :Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:11/07/2013
KARAR TARİHİ:14/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;27/10/2012 günü … plakalı araç sürücüsü … ‘in aşırı süratli bir şekilde seyir halindeyken müvekkiline çarpıp ağır bir şekilde yaralanmasına,çok yüksek oranla sakat kalmasına,çalışamaz duruma gelmesine neden olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.000 TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar … ve … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacının davaya mesnet gösterdiği 27.10.2012 tarihli kazada sürücü …’ in hiçbir kusuru olmadığını, asli kusurlu davacının kendisi olup, davanın kusur yönünden reddine karar verilmesini,Kazadan sonra davacıyı Hastane’ ye davalı şoför …’in götürmüş olup, davacıyla kazadan sonra ilgilenmiş, tedavi konusunda elinden geleni yaptığını Nitekim tedavi sonucunda davacının her hangi bir maluliyeti ve iş gücü kaybı olmadığını Bu nedenlede davanın reddine karar verilmesini talep etmiş olduğu görülmüştür.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; “Davacı tarafın kendilerine başvurmadan dava açtığını, daha sonra … sayılı ile açılmış bir basar dosyasının olduğunu, hasar dosyasının içinde herhangi bir evrak ve belge bulunmadığını” belirtmiş olduğu anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dosya, ….Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.12.2012 tarih … sayılı görevsizlik kararı ile davalı sigorta yönünden ihtilafın sigorta hukukundan kaynaklandığı bu davaya Asliye Ticaret Mahkemelerinin bakmakla görevli olduğu ifade edilerek TTK 4-5 maddesi uyarınca ticari dava olarak nitelendirilip görevsizlik kararı verildiği ve kararın kesinleşerek yasal süresinde Mahkememize tevzi olunduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin … esasına kaydı yapılan dosyada, Mahkememizin 13/03/2013 tarih, … Esas, … karar sayılı karşı görevsizlik kararı ile HMK 21/1-c maddesi gereğince aynı konuda Asliye Hukuk Mahkemesince de görevsizlik kararı verildiği ve kanun yoluna başvurmaksızın kesinleştiği anlaşılmakla mahkememiz kararının kanun yoluna başvurmaksızın kesinleşmesi halinde dava dosyasının “Yargı Yeri’nin” belirlenmesi için ”Yargıtay 17.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, karar verildiği anlaşılmıştır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 31/05/2013 tarih, 2013/6064 esas 2013/8132 karar sayılı ilamı ile Uyuşmazlığın zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesindeki miktar ile sınırlı olarak ödeme yapılmasına ve kalan miktarın diğer davalılardan tahsili istemine ilişkin olup zorunlu sigortanın 6102 Sayılı TTK’da düzenlenmesine ve aynı yasanın 4. maddesi uyarınca bu kanunda düzenlenen işlerden kaynaklanan hukuk davalarının ticari dava niteliğinde olduğunun kabul edilmesine göre, ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığın Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmekte olup, bu nedenle 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yargı yeri olarak belirlenmesine, karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 2013/219 esasına kaydı yapılan dosyada, yargılamaya bu esastan devam edildiği görülmüştür.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle sürekli iş görmezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Dava konusu kazaya ilişkin tanzim olunan tutanağının yapılan incelemesinde; kazanın 27/10/2012 tarihinde … ili … ilçesi … Mahallesi, … Caddesini takiben … Caddesi istikametine doğru davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … seyri sırasında, seyir yönüne göre, yolun sağında park halinde bulunan araçların önünden karşı tarafa geçmek üzere kaplamaya giren davacı yaya … çarpması neticesinde davacının yaralandığı anlaşılmıştır.
Kazaya konu … plakalı araca ait trafik tescil kayıtlarının yapılan incelemesinde aracın kaza tarihinde davalı … adına kayıtlı olduğu, poliçe ve hasar dosyasının yapılan incelemesinde ise davalı … AŞ nezdinde 02/08/2012-02/08/2013 tarihleri arasında geçerli zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu ve teminat limitinin kişi başı ölüm/sakatlık için 1.125.000,00 TL olduğu, belirlenmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2013/18924 Esas, 2015/4895 Karar sayılı ilamına göre “Haksız fiil sonucu çalışma gücünün kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite hastanelerinin Adli Tıp Ana Bilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Mahkemelerce, kazada yaralanan, tazminata konu kişinin tüm tıbbi evrak ve belgeleri temin edilerek yukarıdaki yönteme göre belirlenmesi” gerekmektedir. Yine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 2017/1941 Esas 2019/29 Karar sayılı ilamına göre “Maluliyete ilişkin alınacak raporların kaza tarihlerine göre; 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 ila 31/08/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 ile 31/05/2015 tarihleri arasında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihinden sonra ise, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi” gerekmektedir. Dosyamız kapsamında alınan Adli Tıp Kurumu’ nun 04/05/2015 tarihli ve … karar nolu maluliyet raporunda sürekli iş görmezlik oranının % 5 olduğu, geçici iş görmezlik süresinin ise kaza tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği belirtilmiş ve bu rapor hükme esas alınmıştır.
Hesap bilirkişisinin sunmuş olduğu bilirkişi raporunda; kaza olayının meydana gelmesinde kazaya karışan taraflarının kusurlarının olmadığı görüldüğünden araç sürücüsünün % 100 kusurlu olduğu duruma göre hesaplama yapıldığını, araç sürücüsünün % 100 kusurlu olduğu duruma göre kazalı …’m % 5 (yüzdebeş) maluliyet oranına göre hak kazandığı maddi zarar tutarının 26.347,22 TL olduğu, …. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimliğine hitaben verilen 01.05.2015 tarihli Bilirkişi raporunda kusur oranı 1. Derece ve 2. Derece olarak belirtilmiş olup, oranın belirtilmediği; Kusur oranına ilişkin bilirkişi raporunun olmadığının görüldüğü, Mahkemenin takdirinde olmak üzere, bir kusur bilirkişisi marifeti ile kaza olayının meydana gelmesinde tarafların kusur oranlarının tespit ettirilmesi ve bulunan maddi zarar tutarının belirlenecek kusur oranına uyarlanmasının gerekeceği görüşü bildirilmiştir.
Mahkememizce kusur yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 05/03/2019 tarihli kusura ilişkin raporunda; kazanın meydana gelmesinde davalı şirket tarafından ZMMS ile sigortalanmış olan … plakalı otomobilin sürücüsü davalı …’ in, yola gereken dikkatini vermesi, mahallin meskun ve kavşak olduğunu dikkate alarak her an bir yayanın kavşak başından kaplamaya girebileceğini ön görerek, yayayı zamanında farkedip etkili önlem alabilmesi adına, hızını asgari hadde düşürmekle birlikte klakson ikazı ile yoldaki varlığını belirtmesi gerekmekte iken bu hususlara riayet etmediği, mevcut hızı ile kavşak mahalline yaklaştığı, seyir yönüne göre sağ tarafta park halindeki vasıtanın arkasında sürücünün görüşüne kapalı yerden kontrolsüz yola intikal eden yayayı geç farkederek ve son anda aldığı tedbirde etkisiz kalması nedeniyle %50 oranında kusurlu olduğu, davacı yaya …’ın, iki yönlü taşıt trafiğine açık yola, her ne kadar kavşak başını takiben girmiş ise de, sol taraftan gelen davalı sürücü yönetimindeki otomobile, rağmen kısa mesafede ve sürücünün görüşünü kısıtlayan park halindeki vasıtanın önünden kontrolsüzce girerek güvenliğini tehlikeye düşürmüş olmakla %50 oranında kusurlu olduğu görüş ve kanaatini sunmuştur.
Hesap bilirkişisinin sunmuş olduğu 23/12/2019 tarihli bilirkişi raporunda; 27/10/2012 tarihinde meydana gelen kazada yaralanan davacının taleplerine ilişkin olarak; Hesaplanan toplam maddi tazminatın 18.934,80 TL olduğu, söz konusu tutardan SGK hesaplanan geçici iş göremezlik ödeneği olan 2.410,00 TL’nin mahsubu ile bulunan maddi tazminatın 16.524,80 TL olduğu, söz konusu tutara davanın açıldığı 11/03/2013 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği, hesaplanan maddi tazminat tutarının poliçe teminat üst limiti olan 225.000,00 TL’yi aşmadığı, Manevi tazminata ilişkin taleplerin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu görüş bildirilmiştir.
Davacı vekili bu rapor doğrultusunda 19/02/2019 tarihli dilekçesi ile dava açılışında 2.000,00 TL olan tazminat istemini 16.524,80 TL olarak artırmıştır.
Rapor taraflara tebliğ edilmiş, rapora itirazlar nedeniyle ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişinin 21/01/2021 tarihli ek raporunda özetle; Davaya konu 27/10/2012 tarihinde meydana gelen kazada yaralanan davacının taleplerine ilişkin olarak; hesaplanan toplam maddi tazminatın 23.790,56 TL olduğu, söz konusu tutardan SGK. hesaplanan geçici iş göremezlik ödeneği olan 2.410,00 TL’nin mahsubu ile bulunan maddi tazminatın 21.380,56 TL olduğu, söz konusu tutara davanın açıldığı 11/03/2013 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği, hesaplanan maddi tazminat tutarının poliçe teminat üst limiti olan 225.000,00 TL’yi aşmadığı, Manevi tazminata ilişkin taleplerin Mahkemenin takdirinde olduğu görüşü bildirilmiştir.
….Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının bir sureti celp edilmiştir. Mahkeme tarafından 19/02/2016 tarih, … E., … K. Sayılı karar verildiği, kararında “….diğer sanık …’ in kazayı kendisinin yaptığını beyan etmek suretiyle kardeşi sanık … lehine suç üstlenme suçunu işlediği iddia olunarak cezalandırılması talep edilmiş ve yukarıda belirtilen gerekçeye göre sanığın üzerine atılı suçunu işlediği anlaşılmış ise de, sanığın bu suçu diğer sanık kardeşi adına üstlendiği anlaşıldığından, TCK’ nun 270/1 maddesi gereğince takdiren bu sanığa ceza verilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur…” şeklinde gerekçeli karar verildiği, kararın davalı … yönünden kesinleştiği anlaşılmıştır.
Dava 6098 sayılı TBK 54. gereğince bedensel zarara uğranılması nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlâl etmesi hali TBK 54.maddesinde özel olarak hükme bağlanmıştır ve haksız fiil nedeniyle bedelsel zararlar tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olarak belirtilmiştir. İddia, itiraz, celp edilen kayıt ve belgeler, temin edilen ve hükme esas alınan raporlar incelenip değerlendirilmiş olup; dava konusu kazanın 27/10/2012 tarihinde … ili … ilçesi … Mahallesi, … Caddesini takiben … Caddesi istikametine doğru … plakalı aracın seyri sırasında, seyir yönüne göre, yolun sağında park halinde bulunan araçların önünden karşı tarafa geçmek üzere kaplamaya giren davacı yaya … çarpması neticesinde davacının yaralandığı, … plakalı otomobilin sürücüsünün, yola gereken dikkatini vermesi, mahallin meskun ve kavşak olduğunu dikkate alarak her an bir yayanın kavşak başından kaplamaya girebileceğini ön görerek, yayayı zamanında farkedip etkili önlem alabilmesi adına, hızını asgari hadde düşürmekle birlikte klakson ikazı ile yoldaki varlığını belirtmesi gerekmekte iken bu hususlara riayet etmediği, mevcut hızı ile kavşak mahalline yaklaştığı, seyir yönüne göre sağ tarafta park halindeki vasıtanın arkasında sürücünün görüşüne kapalı yerden kontrolsüz yola intikal eden yayayı geç farkederek ve son anda aldığı tedbirde etkisiz kalması nedeniyle %50 oranında kusurlu olduğu, davacı yaya …’ın, iki yönlü taşıt trafiğine açık yola, her ne kadar kavşak başını takiben girmiş ise de, sol taraftan gelen davalı sürücü yönetimindeki otomobile, rağmen kısa mesafede ve sürücünün görüşünü kısıtlayan park halindeki vasıtanın önünden kontrolsüzce girerek güvenliğini tehlikeye düşürmüş olmakla %50 oranında kusurlu olduğu, Adli Tıp Kurumu’ nun 04/05/2015 tarihli ve … karar nolu maluliyet raporunda sürekli iş görmezlik oranının % 5 olduğu, davacının sürekli iş görmezlik zararının, kusur ve maluliyet oranı dikkate alındığında hesaplanan toplam maddi tazminatın 23.790,56 TL olduğu, söz konusu tutardan SGK. hesaplanan geçici iş göremezlik ödeneği olan 2.410,00 TL’nin mahsubu ile bulunan maddi tazminatın 21.380,56 TL olduğu, davacının talep artırım dilekçesi de dikkate alınarak davanın davalı … A.Ş. Ve davalı … yönünden kabulüne, diğer davalı… yönünden ise her ne kadar TBK 74.madde uyarınca ceza mahkemesi tarafından verilen kararlar hukuk hakimini bağlamayacağı düzenlenmiş ise de, tespit edilen hukuki olguların bağlayacağı, somut durumda ceza mahkemesinde yapılan yargılama neticesinde kazaya konu … plakalı aracın sürücüsünün davalı … olmadığının anlaşılması nedeniyle, tazminat talebinde bulunulamayacağı anlaşıldığından bu davalı yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Davacının tazminat istemiyle sigorta şirketine dava tarihinden önce başvuruda bulunmadığı, sigorta şirketinin dava tarihi itibariyle temerrüde düştüğü tespit edilmekle, kazaya konu araç hususi olduğundan, bu tarihten itibaren yasal faiz uygularak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile, 16.524,80 TL’nin davalı … A.Ş yönünden dava tarihinden itibaren, davalı … yönünden 27/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davalı … yönünden davanın reddine,
3-Mahkememizin 17/07/2013 tarihli tedbir kararının karar kesinleşinceye kadar devamına,
4-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 1.128,81 TL karar harcından peşin alınan 269,20 TL’nin mahsubu ile geri kalan 859,61 TL bakiye harcın davalılar … ve … A.Ş.den tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Davacı tarafça yapılmış olan 45,60 TL İlk masraf, toplam posta ve tebligat ücreti 655,80 TL, bilirkişi ücreti 1.200,00 TL olmak üzere toplam 1.901,40 TL yargılama giderinin davalılar … ve … A.Ş.den tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve … A.Ş.den tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davacıya ödenmesine,
7-Davalı …’in yaptığı 50,00 TL tebligat-posta giderinin davacıdan tahsili ile bu davalıya ödenmesine,
8-Davalı … kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre red edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
9- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı diğer davalıların yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 14/04/2021

Katip…
E-imza

Hakim …
E-imza