Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1286 E. 2018/1302 K. 27.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/1286 Esas
KARAR NO : 2018/1302
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 25/12/2015
KARAR TARİHİ: 27/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında bayilik sözleşmesi imzalandığını, sözleşme kapsamında müvekkili tarafından davalıya siparişi verilen malların bayilik sıfatı ile alınıp üçüncü şahıslara satılmaya başlandığını, davalı tarafça sipariş edilen ürünler haricinde bir takım malların da müvekkiline gönderildiğini, müvekkili tarafından bu malların bulundukları bölgede satış işleminin zor olduğunu, bu nedenle bundan sonra gönderilmemesinin istendiğini fakat davalı tarafça satılmayan malların geri alınacağını ve herhangi bir zararın doğmayacağını beyan ettiğini, müvekkili tarafından bu beyana güvenilerek malların iade edilmediğini, sipariş dışı ve sipariş gereği gönderilen malların büyük bir bölümünün müşteriler tarafından müvekkiline iade edildiğini ve müvekkilinin deposunda muhafaza altına alındığını, bu durumun noter kanalıyla ihtarname gönderilerek davalıya bildirildiğini, sonrasında davalı firma yetkilisi … tarafından mail atıldığını ve malların iade alınacağının söylenildiğini, buna rağmen iade işlemlerinin yapılmadığını, bu malların bedelinin de ödenmediğini, bunun üzerine alacağın tahsili için İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, yapılan itirazın hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın kabulü ile takibe yapılan itirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından müvekkili firmaya gönderilen 01/01/2014 tarihli, -11.268,14-TL bedelli mesnetsiz faturanın kabul edilmediğini ve …Noterliğinin …numaralı 14 Şubat 2014 tarihli ihtarnamesiyle alacaklıya iade edildiğini, satış bölgesinde yapılan iadelere ilişkin müvekkili firmaya evrak sunulmasının ihtarnameyle talep edildiği halde, davacı tarafça herhangi bir belgenin müvekkili firmaya sunulmadığını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, davacı tarafın ürünleri alt bayilerine hiçbir şekilde satmadığını, satmak için çaba göstermediğini, iadesizlik pirimi aldığı halde, hiçbir uğraşısı olmadan, aylarca beklediğini, aylar sonrasında ise 6.ayın dolmasına 11 gün kala kötü niyetli olarak dürüstlük kurallarına aykırı olarak, ürünleri iade etmek istediğini ileri sürerek davanın reddine, takibin iptaline, davacı aleyhine reddolunan alacak miktarının %40’dan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini ve yargılama giderleriyle ücreti vekaletin davacı taraf aleyhine yüklenmesine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dosyamıza getirtilen İstanbul …İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 43.455,17-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizde açılan dava; İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Dava konusu ihtilaf; taraflar arasında imzalanan bayilik sözleşmesinden kaynaklı ticari ilişki kapsamında davacı tarafça düzenlenen faturalar nedeniyle davalının borçlu olup olmadığı ve alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
İddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemlerine ait taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Davacı şirket kayıtlarında yapılan inceleme neticesinde düzenlenen bilirkişi raporunda; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 2/j maddesinde “anlaşma çerçevesinde Bayi ile iadesizlik primi verilmesi konusunda anlaşma sağlandıysa Bayi iadesizlik primi alacağından iade vermeyecektir. Yalnız ilk 6 ay için iadesizlik priminin verilmesi ile birlikte istinai olarak satış bölgesinde oluşacak iadeler hiçbir neden sorulmaksızın … Danışmanlık tarafından Bayi’den alınacaktır” ibaresinin bulunduğu, sözleşmeye istinaden davacı şirket tarafından düzenlenmiş olan 31/01/2014 tarih ve 807062 numaralı ve 11.268,14 TL bedelli faturanın tarih açısından kabulünün Mahkemeye ait olduğu, davacı şirket kayıtlarına göre 2013 yılı sonu itibari ile iade faturalarına konu olan 86.748,67 TL ürün bulunduğu ve takip konusu iade faturalarının içeriğinin de bu mamullerden oluştuğu, alt bayilerden olan toplam 350 adet olan iade faturalarının incelenmesi ile hangi ürünün ne zaman iade edilmiş olduğunun ve ne kadarının davalıya iade edilmiş ne kadarının davacının stoklarında kalmış olduğu, takip konusu malları teslim edip etmediğinin tespit edilemediği, davacı şirketin 2013 yılında davalıdan 199.856,14 TL alışının bulunduğu buna karşılık 152.108,82 TL ödeme yaptığı, 72.963,78 TL malı iade etmiş olduğunun tespit edildiği, 2013 yılından davacının 25.216,46 TL alacağının devrettiği 18/04/2014 takip tarihine kadar ise davacı şirketin davalıdan mal alışının bulunmadığı toplam 16.929,03 TL malı iade etmiş olduğunun tespit edildiği, takip tarihi itibari ile davacı şirketin davalıdan 42.145,49 TL alacaklı olduğu, davacı şirketin takip tarihi itibari ile 921,63 TL faiz talep edebileceği belirtilmiştir. Mahkememizce davalı kayıtları yönünden inceleme yaptırılarak alınan birleştirici raporda ise; takip tarihi itibari ile davacı şirketin davalı şirketten 42.145,49 TL alacaklı olduğu, talep edilen tutarın davalı şirket kayıtları ile uyumlu olduğu, takibe konu 28 faturadan 25 adedinin davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, icra takip tarihi itibariyle davalı şirketin davacı şirkete 28.709,05 TL borçlu olduğu, taraflar arasındaki bakiye farkının 3 adet faturadan kaynaklı toplam 13.436,45 TL tutarında olan davacı tarafından davalıya düzenlenen ancak davalı tarafından kabul edilmeyen faturalardan kaynaklandığı, taraflar arasındaki sözleşmenin 06/07/2013 tarihinde yapıldığı, malların iadesinin en geç 07/01/2014 tarihine kadar yapılması gerektiği, oysa davaya konu ihtilaflı faturaların tarihleri dikkate alındığında iadelerin bu tarihten sonra gerçekleştiği bir başka deyişle faturaların tarihlerinin 07/01/2014 tarihinden sonra olduğu, yine faturaya konu malların davacı tarafından “mal satmış olduğu kişilerin yapmış oldukları iadelerden kaynaklandığı” hususuna ilişkin olarak da somut bir delil sunulmadığı, ihtilaflı olan 3 fatura hariç takip tarihi itibari ile davalı şirketin davacı şirkete 28.709,05 TL borçlu olduğu yönünde görüş ve kanaat sunmuştur. Dosya kapsamı değerlendirildiğinde; taraflar arasında 06/07/2013 tarihinde bayilik sözleşmesi imzalandığı, davacının sözleşmede bayi olarak yer aldığı, 1.maddenin Sözleşmenin Konusu başlıklı olduğu ve ” İşbu sözleşmenin konusu 06/07/2013 tarihinden itibaren … Danışmanlık tarafından ithal edilen ya da satış temsilciliği yapılan ürünler ile ilgili olarak işbu sözleşme çerçevesinde Bayi’ye bayilik yapma hak ve yetkisinin verilmesidir. Bayi ürünlerini kendi adına satın alıp kendi faturası ile müşterilerine satmaktadır.”, şeklinde düzenlendiği, 2.maddenin Tarafların Hak ve Yükümlülükleri başlıklı olduğu ve 2/j maddesinde; “İadeler iade prosedürüne uygun olarak yapılır. Eğer anlaşma çerçevesinde Bayi ile iadesizlik primi verilmesi konusunda anlaşma sağlandıysa Bayi iadesizlik primi alacağından iade vermeyecektir. Yalnız ilk 6 ay için iadesizlik priminin verilmesi ile birlikte istinai olarak satış bölgesinde oluşacak iadeler hiçbir neden sorulmaksızın … Danışmanlık tarafından Bayi’den alınacaktır.”, 2/k maddesinde; “Ödeme süresi yol dahil 45 gündür. Mezkur ödeme bu süre içerisinde yapılmadığı veya ödeme yerine kaim olarak tevdii edilen çek karşılıksız çıktığında, … Danışmanlık bütün zarar ziyan hakları mahfuz kalmak kaydı ile bu akdi tazminatsız tek taraflı olarak fesih edebilir. … Danışmanlık karşılıksız çekin tahsil süresine kadar geçen süreler ve geç ödemeler için o tarihte geçerli olan Merkez Bankası kredi faiz oranını dikkate alarak gecikme faizi ile birlikte tahsil edecektir. Bayi, vade farkı ödemeyi peşinen kabul etmiştir. Peşin alışlarda fatura tarihinden itibaren azami 15 güne kadar yapılan ödemelerde fatura tutarından % 5 peşin iskontosu uygulanacaktır.” 2/h maddesinde; “Bayi, … Danışmanlık mamullerini temiz ve gerektiği şekilde muahafaza ve nakliyesi ile ilgili tedbirler alacaktır. Bayi, tek satıcılığını yapmış olduğu ürünleri Bölgesinde satabilmek için … Danışmanlık mamullerini soğuk muhafaza gerektiren ürünleri soğuk hava depolarında muhafaza etmek zorundadır.” 2/ı maddesinde; “… Danışmanlık, Bayi’nin işyerindeki Bayi’ye ait her türlü kanuni ve sıhhi mükellefiyetlerin ifasından sorumlu değildir.” hükümlerinin yer aldığı belirlenmiştir. Davacının ticari defterlerinde davalıdan 2013 yılından 25.216,46 TL alacağının devrettiği 18/04/2014 takip tarihine kadar ise davacı şirketin davalıdan mal alışının bulunmadığı toplam 16.929,03 TL malı iade etmiş olduğunun tespit edildiği, yine davalının kayıtlarında yapılan incelemede davalının ihtilaflı olan 3 fatura hariç takip tarihi itibari ile davacı şirkete 28.709,05 TL borçlu olduğunun tespit edildiği, taraflar arasındaki ihtilafın 3 adet iade faturasından kaynaklandığı, ancak sözleşmenin 2/j maddesi gereğince davacı tarafından malların iadesinin en geç 07/01/2014 tarihine kadar yapılması gerektiği, ancak ihtilafa konu iadelerin bu tarihten sonra yapıldığı süresinde olmadığı, yine davacının mal satmış olduğu kişilerin yapmış oldukları iadelerden kaynaklandığı iddiasını delillendiremediği, bu durumda davacının takip tarihi itibariyle 28.709,05 TL alacaklı olduğu ve Mahkememizce yapılan hesaplama neticesinde işlemiş faizin ise 11/02/2014 tarihinden takip tarihine kadar 684,03 TL olduğu belirlenmiş olmakla davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
İİK 67/2 maddesinde “…borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmü yer almakta olup, davalının itirazında haksız olduğu ve alacağın likit olduğu dikkate alınarak asıl alacak miktarının %20’sine tekabül den icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, davacının ise takipte kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından davalının reddedilen miktara ilişkin tazminat isteminin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M :
1-Davanın kısmen kabulü ile, davalının İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmsen iptaline, takibin 28.709,05 TL asıl alacak, 684,03 TL faiz olmak üzere 29.383,08 TL üzerinde devamına,
2-Asıl alacağı 28,709,05 TL’ye takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,.
3-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Kabul edilen alacak miktarı 29.383,08 TL’nin %20 oranında tazminatın davalıdan tahsiline,
5-Reddedilen miktara ilişkin kötüniyet tazminat talebinin reddine,
6-Alınması gerekli 2.007,15-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 217,20-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 1.789,95-TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 29,00-TL gider ile yargılama aşamasında yapılan 1.972,00-TL olmak üzere toplam 2.001,00-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.353,01-TL yargılama gideri ve peşin yatan harç gideri 217,20-TL’nin toplamı olan 1.570,21-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 3.525,97-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
9-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
10-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
(e-imza)
Hakim …
(e-imza)
BU EVRAK 5070 SAYILI KANUN GEREĞİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR