Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/111 E. 2018/1084 K. 20.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/111 Esas
KARAR NO : 2018/1084
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/01/2015
KARAR TARİHİ: 20/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile müvekkili şirket arasında 09/04/2003 tarihli protokol ile başlayan ticari ilişki kapsamında davalının faaliyet gösterdiği akaryakıt istasyonunun bulunduğu taşınmaz üzerinde müvekkili şirket lehine 15 yıl süre ile intifa hakkı tesis edildiğini, müvekkili şirket lehine tesis edilmiş olan intifa hakkı nedeniyle istasyonun 15 yıllık intifa süresi boyunca kendi uhdesinde kalacağına güvenerek davalının faaliyet gösterdiği akaryakıt istasyonunun gerek altyapısal gerekse işlevsel anlamda daha iyi bir seviyeye ulaşması için her türlü masrafını kendisi karşılayarak bir kısım sabit yatırım yaptığını, müvekkili şirketin Rekabet Kurulu’nun bir takım kararları gereği geçersiz hale gelen intifa hakkını 27/09/2010’da terkin etmek zorunda kaldığını, müvekkili şirket davalının faaliyet gösterdiği istasyona belirtilen yatırımları yaparken istasyonun …bayii olarak faaliyet göstereceği süreyi yani intifa süresini dikkate aldığını, öte yandan intifa süresinin sonundan bu yatırımların iade alınmayacağını öngördüğünü, ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiğini, ancak davalı tarafından ödeme yapılmadığı gibi borca ve yetkiyi itiraz edildiğini belirterek davanın kabulüne, itirazın iptaline takibin devamına, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, tüm yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin adresinin ticari faaliyet gösterdiği yerin Diyarbakır ile olduğundan davaya bakmaya yetkili yerin Diyarbakır Mahkemelerinin olduğu, davacı şirket ile müvekkili şirket arasında bayilik sözleşmesi yapıldığını, sözleşme davacı tarafından müvekkili şirketin hiç bir kusuru olmadan tek taraflı olarak feshedildiğini, davacı şirket müvekkili şirket ile yapmış olduğu bayilik sözleşmesi gereğince yapmış olduğu sabit yatırımların iadesini talep ettiğini, dava dilekçesinde ne gibi sabit yatırımların iadesinin istendiğinin anlaşılamadığını, bu hususun açıklğıa kavuşturulması gerektiğini, müvekkili şirketin bir kusuru olmadan sözleşmenin feshedilmesi müvekkili şirketi zor durumda bıraktığını ve tarifi olmayan derecede zarara uğradığını, ancak müvekkili şirket basiretli bir tacir gibi davranıp davacı ile yaptığı sabit yatırımları iade ettiğini belirterek davanın reddi ile %20 oranında tazminat ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Dava konusu ihtilaf; taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin sona ermesi sebebiyle davalıya verilen ariyetlerin iade edilmediğinden bahisle bedellerinin tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkindir.
Dosyamıza getirtilen İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 63.356,42 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
İddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemlerine ait davacı taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup; 27/04/2016 tarihli kök raporda; ariyet malzemelerin davacı şirkete maliyet bedelinin ticari defterlere göre 87.336,94 TL olduğu, amortisman kayıtlarına göre ilgili maddi duran varlıklar için toplam 61.133,81 TL amortisman ayrıldığı, yatırımların net defter değerinin toplam 26.203,13 TL olduğu, davacının söz konusu teçhizatlar için KDV hariç 37.358,09 TL fatura etmiş olduğu, davacının malın bütünleyici parçası haline gelen teçhizat ve malzemeleri malı eski haline getirmek kaydıyla söküp alma hakkı olduğu, sözleşmenin geçersiz kalmasında davalının bir kusurunun olmadığından davalı tarafından sözleşmeye göre iade borcunun olduğu düşünüldüğünde bunların öncelikle ayın olarak iade edilmesi gerektiği, ariyet malzemelerden 5 (beş) adet pompanın davacının yetkili servisi… firmasınca teslim alındığı ve bu teçhizatlar için davalının iade borcunu yerine getirdiği ancak 29/10/2010 tarihinde sözleşmenin feshedilmesinden, 28/06/2012 tarihinde… A.Ş. tarafından iade alınana kadar aradan geçen 1,5 sene boyunca davalının kullanımında olup olmadığının tespit edilemediği yönünde rapor sunulmuştur. Mahkememizce iade edilmeyen ariyetlerin mevcut olup olmadığının tespit için Diyarbakır Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmış ve 14/03/2017 tarihli talimat bilirkişi raporunda özetle; söz konusu ariyet malzemelerinin 5 (beş) tanesinin… A.Ş. tarafından 28/06/2012 tarihinde sökülüp teslim alındığı, ariyet listesinin 6, 7, 8 ve 9.sırasında yer alan teçhizatların akaryakıt istasyonunda mevcut olduğu ancak söz konusu ariyetlerin sökülüp taşınmasının avantajlı olmayacağı, davacıya iade edilemeyen 4 (dört) adet ariyet konusu demirbaş ve teçhizatların 2.el değerinin KDV dâhil 12.655,00 TL olduğu belirtilmiştir. 05/01/2018 tarihli seçenekli olarak düzenlene bilirkişi heyet raporunda; davacı … Ofısi’nin davalının halen kullanımında olan, iade edilmemiş 4 adet ariyetlerin 18/09/2010 tarihindeki değerleri ile ilgili olarak yapılan hesaplamalarda taraflar arasındaki sözleşme uyarınca, net defter değerinin % 20 artırılmasına göre KDV dâhil 17.530,94 TL veya ariyet niteliğinde olan dava konusu teçhizat malzemeler için Yargıtay’ın sabit yatırımlara uyguladığı hesaplamanın baz alınamayacağı değerlendirilmekle birlikte Yargıtay kararları uyarınca yapılan hesaplamaya göre KDV dâhil 30.090,30 TL’nin davalı bayi tarafından ödenmesi gerektiği, davacı … Ofısi’nin davalının kullanımında olmayan, 5 adet geç iade edilmiş ariyetlerin 18/09/2010 tarihindeki değerleri ile ilgili olarak yapılan hesaplamalarda sözleşme uyarınca fiilen teslim edilmesi gereken 03/10/2010 tarihinden 28/06/2012 tarihine kadar taraflar arasındaki sözleşme uyarınca, net defter değerlerine göre yapılan hesaplamaya göre KDV dâhil 29.631,00 TL veya ariyet niteliğinde olan dava konusu teçhizat malzemeler için Yargıtay’ın sabit yatırımlara uyguladığı hesaplamanın baz alınamayacağı değerlendirilmekle birlikte Yargıtay kararları uyarınca yapılan hesaplamaya göre KDV dâhil 73.864,40 TL’ye sadece işleyecek faiz tutarının, davalı bayi tarafından ödenmesi gerektiği belirtilmiştir. 29/08/2018 tarihli ek raporda ise iade edilmemiş 4 adet ariyetlerin 18/09/2010 tarihindeki değerleri ile ilgili olarak yapılan hesaplamalarda taraflar arasındaki sözleşme uyarınca, net defter değerinin % 20 artırılmasına göre KDV dâhil 17.530,94 TL, faiz tutarının ise KDV dahil 8.470,93 TL veya ariyet niteliğinde olan dava konusu teçhizat malzemeler için Yargıtay’ın sabit yatırımlara uyguladığı hesaplamanın baz alınamayacağı değerlendirilmekle birlikte Yargıtay kararları uyarınca yapılan hesaplamaya göre KDV dâhil 30.090,30 TL, faiz tutarının ise 14.539,59 TL olduğu, davacı … Ofısi’nin davalının kullanımında olmayan, 5 adet geç iade edilmiş ariyetlerin 18/09/2010 tarihindeki değerleri ile ilgili olarak yapılan hesaplamalarda sözleşme uyarınca fiilen teslim edilmesi gereken 03/10/2010 tarihinden 28/06/2012 tarihine kadar taraflar arasındaki sözleşme uyarınca, net defter değerlerine göre yapılan hesaplamaya göre KDV dâhil 29.631,00 TL, faiz tutarının ise 6.047,57 TL veya ariyet niteliğinde olan dava konusu teçhizat malzemeler için Yargıtay’ın sabit yatırımlara uyguladığı hesaplamanın baz alınamayacağı değerlendirilmekle birlikte Yargıtay kararları uyarınca yapılan hesaplamaya göre KDV dâhil 73.864,40 TL, faiz tutarının ise 15.075,42 TL olduğu belirtilmiştir.
Davalı şirketin ortaklarının maliki bulunduğu gayrimenkul üzerinde davacı şirket lehine 10/12/2003 tarihinden geçerli olmak üzere 15 yıl süreli olmak üzere intifa hakkı tesis edildiği anlaşılmıştır. Davacı işbu intifa hakkına sahip olduğu söz konusu gayrimenkul üzerindeki akaryakıt istasyonun işleticiliğini (bayiliğini) en son olarak 01/10/2006 tarihli bayilik sözleşmesi ile davalı yana verdiği ve işbu sözleşmenin 3. maddesi ile müddetin 5 yıl olduğu görülmektedir. Rekabet Kurulunun intifa/kira sözleşmelerinin akaryakıt istasyonu bayilik sözleşmesiyle birlikte değerlendirilmesi yaklaşımını benimsemiş olması sebebiyle 18/09/2010’a kadar geçiş süresi öngörülerek bu süreden itibaren ilk beş yıllık süreyi aşan akaryakıt istasyonu bayilik sözleşmesi ile bağlantılı diğer sözleşmelerin süresi azami hadde indirilmezse, muafiyetten yararlanamayacağı belirtilmiştir. Dava konusu Akaryakıt İstasyonu Bayilik Sözleşmesi de 18/09/2010 itibariyle muafiyet dışında kalacağından, Rekabet Kurulu kararları gereğince sona erdirilmiştir. Taraflar arasında imzalanan Ariyet Sözleşmesinin 20.maddesinde “Ariyet alan, iade ve/veya fesih ihbarının kendisine tebliğinden itibaren 15 gün içinde söz konusu malzeme ve teçhizatı sağlam ve kullanıma salih bir şekilde …’ya veya …’nun göstereceği şahıs ve şirkete geri verecektir. Geri verilen malzeme teçhizatı yerlerinden sökme giderleri ariyet alana, taşıma giderleri ..’ya aittir. Ariyet alan yukarıda belirtilen süre içinde malzeme ve teçhizatı geri vermeyecek olursa, …’nun yukarıda (3.) maddede adresi belirtilen istasyona girerek bu malzeme ve teçhizatı söküp almasına şimdiden muvafakat eder.” hükmü yer almaktadır. Bu itibarla dava konusu olayda fesih ihbarı bulunmamakta ise de sözleşmenin Rekabet Kurulu’nun ilanı ile sona erdiği ve Rekabet Kurulu’nun karar ilanı tüm ilgililer için geçerli olduğundan, akaryakıt istasyonu bayilik sözleşmesinin 18/09/2010 tarihinde sona erdiği ve bu kapsamda davalı bayinin verilen ariyetleri iade yükümlülüğünün ise 03/10/2010 tarihinde doğduğu belirlenmiştir. Dava konusu ariyetlerden 1, 2, 3, 4 ve 5.sırasında yer alanların… firmasına 28/06/2012 tarihinde iade edildiği, diğer 4 ariyetin (listenin 6, 7, 8 ve 9.sırasında yer alan) ise iade edilmediği ve yazılan talimat gereği yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda akaryakıt istasyonunda mevcut olduğu tespit edilmiştir. Davalının iade yükümlülüğü 03/10/2010 tarihinde doğmasına rağmen teslim edilen 5 adet ariyeti bu tarihten 1 yıl 8 ay 25 gün sonra teslim ettiği tespit edilmiştir.
Akaryakıt İstasyonu Bayilik Sözleşmesinin 10.maddesinde; “…: … tarafından Bayiye ödünç olarak verilmiş ve verilebilecek her türlü akaryakıt pompası, tank, kompresör. makine, teçhizat, alat, edavat v.s. mallar münhasıran satış yerinde ve …’nun mallarının satılmasında kullanılacaktır… “, Protokolün 13/a/cc maddesinde; “Satış yerinde … tarafından kendisine ariyet olarak verilen malzeme ve teçhizatı ve montajı yapılan tüm sökülebilecek malzeme ve teçhizatı aynen iade etmeyi, iade edemiyorsa … tarafından yapılan sabit yatırımların (bina, kanopi, saha betonu gibi) ödeme tarihindeki değerlerle belirlenecek bedellerini ödemeyi.. “, Ariyet Sözleşmesinin 4.maddesinde; “Ariyet alan, söz konusu malzeme ve teçhizatın, istasyonun kurulu bulunduğu taşınmazın ayrılmaz parçası olmayıp, taşınır mal olduğunu şimdiden beyan ve kabul eder.”, Akaryakıt İstasyonu Bayilik Sözleşmesi 32/b maddesinde; “Fesih halinde…. b) BAYİ, varsa … tarafından kendisine ariyet, kira vs. surette teslim edilmiş bulunan tüm malzeme ve teçhizatı derhal ve ayrıca ihtarata gerek olmaksızın aldığı şekilde sağlam vaziyette… ‘ya iade etmeyi, aksi halde bunların fesih tarihindeki rayiç değerlerinin yüzde yirmi fazlasını … ‘ya derhal ödemeyi kabul ve taahhüt eder. “hükümlerinin yer almaktadır. Bilirkişi heyetince davacının talebi doğrultusunda sabit yatırımlara ilişkin hesaplama ile ariyetler için sözleşmede belirtilen hükümler dikkate alınarak seçenekli olarak hesaplama yapılmış olup, Mahkememizce yapılan değerlendirme sonucunda da bilirkişilerin Akaryakıt İstasyonu Bayilik Sözleşmesi 32/b maddesi uyarınca yaptıkları hesaplamanın malzeme listesi ve sözleşme hükümleri bir arada değerlendirildiğinde yerinde olduğu kanaatine varılmıştır. Bu kapsamda davacının iade edilmemiş 4 adet ariyet yönünden 18/09/2010 tarihindeki değerleri ile ilgili olarak yapılan hesaplamalarda taraflar arasındaki sözleşme uyarınca, net defter değerinin % 20 artırılmasına göre KDV dâhil 17.530,94 TL alacaklı olduğu faiz tutarının ise 8.470,93 TL olmak üzere toplam 26.001,87 TL olduğu, 5 adet geç iade edilmiş ariyet yönünden ise teslim edilmesi gereken tarih olan 03/10/2010 tarihinden teslim tarihi 28/06/2012 tarihine kadar sadece faiz tutarının 6.047,57 TL olduğu, faiz toplamı olan 14.518,50 TL (8.470,93 TL + 6.047,57 TL)’nin %18 KDV’si olan 2.613,33 TL ile davacı toplam alacağının 34.662,77 TL olduğu hesap edilmiş olmakla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M :
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davalının İstanbul …İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazının KISMEN İPTALİ ile takibin 34.662,77-TL üzerinden devamına, asıl alacak 17.537,94-TL’ye takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Kabul edilen alacak miktarı olan 34.662,77-TL’nini %20’si oranında tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 2.367,81 TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 1.081,97 TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 1.285,84 TL nispi harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 27,70 TL gider ile yargılama aşamasında yapılan 4.129,00 TL olmak üzere toplam 4.156,70 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 2.286,18 TL yargılama gideri, peşin yatan harç gideri 1.081,97 TL ki toplam 3.368,15 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.159,53 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 3.443,24 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
7-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
e-imza
Hakim …
e-imza
BU EVRAK 5070 SAYILI KANUN GEREĞİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR