Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1102 E. 2021/461 K. 07.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2015/1102 Esas
KARAR NO:2021/461

DAVA:Menfi Tespit (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ:04/11/2015
KARAR TARİHİ:07/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafça müvekkili aleyhine ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve 30.10.2015 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiğini, müvekkilinin takibe konu olan çeki boş ve imzasız olarak kaybettiğini veya çaldırdığını, bu konuda Emniyet Müdürlüğüne şikayet dilekçesi verdiğini ve çeklerin kaybolduğunun yada çalındığı bilgisininde ilgili bankaya bildirildiğini. İhtiyati hacze konu çeklerdeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, çeki elinde bulunduran … A.Ş … Şubesinin müvekkilinin çekleri aldığı … … Şubesinden provizyon aldığını, çeklerin çalıntı olduğundan ve keşideci imzasının sahte olduğundan bahisle ” Hiçbir işlem yapılmamıştır ” ibaresini çek arkasına derç ederek iade ettiğini, çekin karşılıksızdır işlemi görülmeksizin iade edilmesine rağmen alacaklı tarafça kambiyo senetlerine özgü takip yapılarak müvekkiline ödeme emri gönderildiğini, çekin kambiyo vasfı taşımadığından bahisle takibin iptaline, alacaklı tarafın çeki meşru olmayan bir şekilde elinde bulundurduğundan, çekin üzerindeki imza ile yazıların müvekkiline ait olmaması ve borcun bulunmadığından bahisle imzaya ve borca itiraz ettiklerini, davalı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili vermiş olduğu 01.12.2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu ilgili çekin müvekkil bankanın kredi borçlusu … A.Ş tarafından kredi borcuna mahsup edilmek üzere müvekkiline cirolanarak teslim edildiğini, davacının çekin çalındığı veya kaybolduğu iddiası ile haksız ve kötü niyetli olarak açılan takibe itiraz ettiğini, davacı tarafın iddia ve taleplerinin mesnetsiz olduğunu, dava konusu çek ile ilgili bir çek iptal davası açmadığını, açılan davanın haksız ve hukuka aykırı olarak açıldığından reddine, davada %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davanın dava dışı … … Tekstil San.Tic.Ltd.Şirketine ihbar edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, menfi tespit ve çekin iptali davasıdır.
Davalı … Anonim Şirketinin 12 Aralık 2016 tarih, … yevmiye nolu temlikname ile …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında bulunan alacağın devri sözleşmesi düzenlediği, temlik alanının … A.Ş olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin dava dilekçesi ile ihtiyati tedbir talep ettiği, Mahkememizin 09/11/2015 tarihli ara kararı ile İİK 72/3.maddesi uyarınca …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasına yatacak paranın %20 teminat (7.968,00 TL) karşılığında alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmiştir.
Dosyamız içine celp edilen, ….İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas, … karar sayılı kararının incelenmesinde; davacının …, davalının … A:Ş. olduğu, dava konusunun ….İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından kambiyo senetlerine mahsus yolla yapılan icra takibine ilişkin olduğu, Mahkemece yapılan açık yargılamalar neticesinde; takibe dayanak çekin incelenmesinde “çekin keşidecisinin imzası uyuşmadığından hiç bir işlem yapılmamıştır.”ibaresinin yazıldığı, karşılıksız kaşesinin vurulmadığı, dolayısıyla kambiyo senetlerine özgü takibe konu edilemeyeceği kanaatine varılarak, İtirazın kabulü ile İİK’nun 170/a maddesi gereğince …. İcra dairesinin … E. sayılı dosyada davacı borçlu yönünden yapılan takibin iptaline karar verildiği, kararın alacakı vekili tarafından temyiz edildiği, Yargıtay 12. Hukuk dairesinin 2016/16653 esas, 2017/8610 karar sayılı kararı ile Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca bozulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce, dava konusu çekte yer alan imzaya itiraz nedeniyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. 30/05/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Tetkik konusu 35.000,00-TL bedelli çekin ön yüzünde bulunan keşideci …’e atfen atılmış imzanın, mevcut mukayese imzalara kıyasla …’in eli ürünü olmadığı görüş ve kanaatini bildirmiş olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş. Taraflarca rapora karşı beyan ve itirazları sunulmuştur.
Mahkememizce, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında inceleme yapılarak çek üzerinde lehtar olarak görünen şirket ile davacının ticari ilişkisinin, borç-alacak ilişkisinin mevcut olup olmadığı hususlarında rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın ticari defter ve belgelerini ibraz etmediğinden davacı ile Lehtar … … Şti arasında ticari ilişkinin bulunup bulunmadığı yada davaya konu çekin davacı ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığının tespit edilemediğini, davacı tarafın dava konusu çekin ön yüzünde imza davacı tarafa ait olmadığından ve arka yüzünde herhangi bir imzası kaşesi veya cirosu bulunmadığını, davalının dava konusu çeki haksız yere elinde bulundurduğunu ispat edilmesi gerektiğini, davalının 6102 sayılı TTK m 792 uyarınca çekin iktisabında kötü niyetli veya ağır kusurlu olmadığını, raporda yapılan tespitler neticesinde davaya konu çeklerin İstirdatı’nın gerekip gerekmediği konusunda nihai takdir ve değerlendirmenin hukuki nitelikte olup Mahkemeye ait olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Mahkememizce … … … Şubesi’ne müzekkere yazıldığı, davacının bankacılık işlemlerini yapmaya yetkili kıldığı kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığının sorulduğu, gelen cevap yazısında, kayıt olmadığının bildirildiği görüldü.
6102 Sayılı TTK’nın 790. maddesinde “Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı taktirde yetkili hamil sayılır.” denilmiştir. Bu madde hükmüne göre dava konusu çekteki görünürdeki şekli ciro silsilesine göre birleşen dosya davalısı, yetkili hamil konumunda gözükmektedir.
Yine, 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesinde “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” şeklinde bir düzenlemeye yer verilmiştir.
Çeklerin davacının elinden rızası hilafına çıktığı benimsense bile, TTK’nın 792. maddesi gereğince davalının çekleri kötüniyetli olarak ele geçirdiğini veya ağır kusurunun bulunduğunu, davacının ispat etmesi gerekmektedir. Dosya kapsamında, davalının çekleri kötüniyetli olarak ele geçirdiği veya ağır kusurunun bulunduğuna dair delil sunulamadığından davalının iyiniyetli olduğunun kabulü gerekir. Yargıtay içtihatları da aynı doğrultudadır. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin Esas No:2014/10768- Karar No:2014/20288 Karar Tarihi. 23.12.2014)
Bu durum karşısında davada ispat yükü çekin istirdatına karar verilmesini talep eden davacıya ait olup aksinin kabulü kıymetli evrakın mücerretlik ilkesini ortadan kaldıracaktır.
Somut olayda davacı taraf, çekin iradesi ile elinden çıktığını belirtmiş, mahkememizce yapılan imza incelemesinde de çekte yer alan imzanın davacının eli ürünü olduğu belirlenmiş ise de, davacının ticari defter ve kayıtlarını incelemeye sunmadığı, çekte lehdar ve ilk ciranta olan dava dışı şirket ile ticari ilişkisinin mevcut olup olmadığı, rıza dışı elden çıkan çekin kayıtlarında yer alıp almadığı, çekin davacı tarafından benimsenip benimsenmediği, davacı lehine keşide edilip edilmediği hususlarının incelemediği, davalının da ağır kusuru yada kötü niyetle çeki iktisap ettiğine dosyaya herhangi bir delil sunulmamıştır. Dosya kapsamı itibariyle davalının kötüniyetli ve iktisabında ağır kusurlu olduğu davacı tarafça ispatlanamadığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Davalının kötü niyeti tazminatı talebinin şartlar oluşmadığından reddine,
3-Mahkememizin 09/11/2015 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 59,30 TL ilam harcının peşin alınan 680,43 TL’den düşümü ile geri kalan 621,13 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üstünde bırakılmasına
5-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Asgari Ücret Tarifesi gereği 5.976,51 TL ücret takdirine, bunun davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı tarafın yokluğunda, davalı temlik alan … Yönetim A.Ş vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 07/07/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır