Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1094 E. 2018/181 K. 15.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/1094 Esas
KARAR NO : 2018/181
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03/11/2015
KARAR TARİHİ : 15/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin çocuğu olan …’un 07/07/2015 tarihinde …’in sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı araçta yolcu konumunda iken aracın … plaka sayılı araç ile çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybettiğini, …’in kazada asli kusurlu olduğunu fakat müvekkillerinin mirasçısının yolcu konumunda bulunması nedeniyle bir kusurunun olmadığını, müteveffanın vefatı nedeniyle müvekkillerinin büyük bir acı ve üzüntü duyduklarını, adı geçenin müvekkillerinin desteği olduğunu, müvekkillerinin cenaze ve defin giderleri yönünden de zor durumda kaldıklarını belirterek davanın kabulü ile cenaze ve defin giderleri ile tazminat toplamı olarak ilk aşamada 5.000,00-TL’nin davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Esas sayılı icra dosyasından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, yapılan itirazın hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın kabulü ile takibe yapılan itirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu … plaka sayılı aracın müvekkiline … nolu poliçe ile sigortalı olduğunu, poliçeye göre teminatın kişi başı sakatlanma durumunda 290.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, müvekkili tarafından yapılan hesaplama sonucu davacılara 40.367,36-TL ödeme yapıldığını, böylece sorumluluğun yerine getirildiğini, davacı tarafça müvekkilinin ibra edildiğini ve tüm hak ve alacaklardan feragat edildiğini, sigortalısına isnat edilen kusuru kabul etmediklerini, davacıların destekten yoksun kalmadıklarını, bunun ispat edilmesi gerektiğini, müvekkili tarafından ödeme yapıldığını ve bu ödemeye itiraz edilmeden dava açıldığını, bu nedenle müvekkilinin temerrüte düşürülmediğini belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava; trafik kazası nedeniyle sigorta şirketinden talep edilen destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Dosya kapsamında yer alan poliçe incelendiğinde, poliçe limitinin ölüm ve sakatlık durumunda kişi başı 290.000,00 TL olduğu, davalı tarafça 40.367,00 TL ödeme yapıldığı belirlenmiştir.
Dosya kusur ve aktüer hesabı yönünden bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup, kusur raporunda, kazanın arka arkaya gitmekte olan iki araçtan arkadan seyreden davalı şirkete ZMSS poliçesi ile sigortalı … plakalı otomobilin önünde gitmekte olan … plakalı kamyona arka solundan çarpması şeklinde meydana geldiği, yolda tespit edilen 25,0 m lik fren izi, ayrıca otomobilin önce soldaki orta refüje çarpıp sonra sağına savrularak kamyonun arka soluna şiddetli şekilde çarpması nedeniyle hızının en az 75-80 km/sa dolayında olduğu, bu seviyedeki hızın olay yerindeki 50 km/sa’lık azami sınırlamanın çok üzerinde olup otomobil sürücüsü …’in bu şekilde seyri ile Trafik Kanununun 51 maddesini ihlal ettiği, ayrıca önünde seyretmekte olan kamyonu dikkatsiz ve tedbirsiz şekilde sollarken solundaki orta refüj bordürüne çarpıp sağına savrulan otomobil sürücüsü …’in beyanına göre Trafik Kanununun 54/b.4 maddesine göre yasak olduğu halde, önünde nizami şekilde gitmekte olan kamyonu dikkatsiz, tedbirsiz ve kontrolsuz şekilde sollamak isterken arkasından çarptığı için Trafik Kanununun 84/d maddesi uyarınca (arkadan çarpma) kazada asli ve tam kusurlu olduğu, olaya karışan … plakalı kamyonun sürücüsü…’nın arkasından gelen davalı şirkete sigortalı otomobile karşı alabileceği bir önlem olmadığından kazada kusursuz olduğu, bu sürücünün beton parke yüklü kamyonun üzerini branda bezi ile örtmemiş olmasının kaza ile illiyet bağının olmadığı, kazada vefat eden davacıların oğlu …’un otomobilin arka koltuğunda yolcu olup kazada etkili her hangi bir davranışının olmadığı ve kusursuz olduğu belirtilmiştir. Hesap bilirkişisi tarafından sunulan raporda ise davacılara yapılan ödemeler, poliçe limiti ve yapılan hesaplamalar neticesinde davacı …’un talep edebileceği tazminat miktarının 79.409,45 TL, davacı …’un talep edebileceği tazminat miktarının ise 53.567,70 TL olduğu hesap edilmiş, cenaze ve defin gideri olarak 1.000,00 TL olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili sunmuş olduğu 05/01/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile yapılan hesaplama doğrultusunda destekten yoksun kalma tazminatı yönünden talebini 132.977,15 TL’ye yüksetmiştir.
Dosya kapsamı değerlendirildiğinde; davacıların oğlu olan…’un 07/07/2015 tarihinde meydana gelen kaza sonucu vefat ettiği, meydana gelen kazada müteveffanın kusursuz olduğunun, davalı sigorta şirketine sigortalı olan …plakalı araç sürücüsü …’in ise tam kusurlu olduğunun tespit edildiği, kaza sonrasında dava öncesinde, davalı sigorta şirketi tarafından davacılara toplam 40.367,00 TL ödeme yapıldığı, bu bedelin güncellenmiş değerinin hesap edilen tazminat miktarının çok altında olduğu belirlenmiştir. KTK’nun 111.maddesi uyarınca tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasa’nın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir. Ödemenin 07/10/2015 tarihinde yapıldığı ve davanın 03/11/2015 tarihinde açıldığı dikkate alındığında davanın süresi içerisinde açıldığı, hesap edilen ve ödenen bedellerdeki orantısızlık dikkate alındığında davalının ibra nedeniyle davanın reddi gerektiği yönündeki savunmasının yerinde olmadığı kanaatine varılmış olup ıslah dilekçesi kapsamında destekten yoksun kalma tazminatı talebi yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından her bir davacı için ayrı ayrı 500.00 TL olarak talep edilen cenaze ve defin masrafı talebi yönünden ise davacılar tarafından bu yönde masraf yapıldığına ilişkin belge ibraz edilmediği ve belediyeden gelen cevabi yazıda ücret alınmadığı berlirtildiğinden bu talep yönünden red kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M :
1-Davanın kısmen kabulü ile davacı …için 53.567,70 TL, davacı … için 79.409,45 TL tazminat 07/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gerekli 9.083,66-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 27,70-TL harç ile 426,48-TL ıslah harcının mahsubu ile 8.629,48-TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 27,70-TL gider ile yargılama aşamasında yapılan 1.136,60-TL olmak üzere toplam 1164,30-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.155,60-TL yargılama gideri, peşin yatan harç gideri 27,70-TL ve 426,48-TL ıslah harcı toplamı 1.609,78-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 13.388,17-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip
Hakim