Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1074 E. 2022/836 K. 03.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2015/1074 Esas
KARAR NO :2022/836

DAVA:Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:26/10/2015
KARAR TARİHİ:03/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA YÖNÜNDEN
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında daire içi elektrik tesisat işleri konusunda 06/12/2014 tarihinde sözleşme yapıldığını, sözleşmeye göre davalı şirket tarafından sözleşme konu işlerin sabit birim fiyatları esasına göre toplam 800.000,00 TL+KDV bedel ile yapılacağının belirlendiği, müvekkili şirket tarafından sözleşme çerçevesinde işin yapım bedeli olmak üzere bizzat müvekkili şirket tarafından keşide edilmiş toplam 500.000,00 TL’lik 3 adet çekin davalı şirkete verildiğini, müvekkili şirket tarafında davalıya sözleşmede kararlaştırılan işin bedeli olarak hali hazırda 500.000,00 TL çek bedeli ve 115.000,00 TL bono bedeli olmak üzere 615.000,00 TL ödeme yapıldığını, müvekkili tarafından işin yapım bedelinin tamamının ödenmiş olmasına karşın davalı tarafından sözleşmede kararlaştırılan işin yapılmadığını ve yarım bırakıldığını, yarım bırakılan iş nedeniyle davalıya ödenmiş tam bedelin iyiniyet kuralları çerçevesinde en azından bakiyesinin iadesi gerekirken/beklenirken, davalı tarafından elinde bulundurulan bonoların icrai işleme konu edileceği tehdidi karşısında müvekkili şirketin mağdur olduğunu belirterek davanın kabulüne, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü.
BİRLEŞEN …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2015/… ESAS SAYILI DAVA DOSYASI YÖNÜNDEN
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı … Müh. İnş. ve Elektrik San. Tic. Ltd. Şti. arasında … … Daire İçi Elektrik Tesisat İşleri konusunda 06.12.2014 tarihinde bir sözleşme yapıldığını, bu sözleşme ile ortaya çıkan ticari ilişkiye daha sonra davalının elinde bulunan ve müvekkili şirket keşideli iki adet bononun davalı … … San. Tic. Ltd. Şti.’ne devredilmesi ile dahil olduğunu, müvekkili ile … … Şti.’nin elektrik işi konusunda sözleşme yaptığını, 800.000-TL lik bedel müvekkili tarafından … … Şti.’ne ödendiğini, … … Şti.’nin yükümlendiği işin çok az bir kısmını yaptığını, çoğunluğunu yapmadığını, işin bedelini peşin alıp yapmayan … … Şti.’nin müvekkili şirkete borçlu vaziyette iken müvekkili keşideli bonolardan elinde bulundurduğu 27.06.2015 tarihli 100.000-TL bedelli ve 30.06.2015 tarihli 250.000-TL bedelli iki adet bonoyu bankaya verdiğini, vade tarihinden sonra 19.10.2015 tarihinde banka şubesinden geri alındığını, vadesi geçmiş bonoların … … Şti. tarafından … … Şti.’ne devredildiğini, …’nin de alacağın temlik edildiğine dair herhangi bir evrak sunmaksızın …. İcra Müdürlüğünün … dosyası ile 100.000-TL lik bonoyu …. İcra Müdürlüğünün …Takip numaralı dosyası ile 250.000-TL lik bonoyu takibe koyduğu … … Şti.’nin bonoyu … Firmasına vermesinin alacağın temliki hükmünde olduğunu, …. Sulh Hukuk mahkemesinde … D.iş numaralı dosya ile Delil Tespiti olmak üzere … … Şti. tarafından yapılan iş yönünden bilirkişi incelemesi yaptırıldığını, bilirkişinin raporunda … Mühendislik’in yükümlendiği işin %21 ini tamamladığını fakat %79 unu yapmadığını, işim bitim süresinin 28.02.2015 olduğunu şeklinde rapor sunulduğu, dava konusu haksız durum sebebiyle müvekkilinin telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağını, …. İcra Müdürlüğünün … Takip numaralı ve … …. İcra Müdürlüğünün …Takip numaralı icra takiplerinin yargılama neticeleninceye kadar tedbiren durdurulmasına karar verilmesini, 27.06.2015 vade tarihli 100.000-TL bedelli, 30.06.2015 tarihli 250.000-TL bedelli bonoların iptalini, davalı … …Ltd.Şti’ne müvekkili şirketi tarafından fazladan yapılmış ve ödemenin fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla ile şimdilik 30.000-TL’sinin davalıdan taraftan faizi ile birlikte istirdatına, davalı … …Ltd.Şti’ne …. İcra Dairesinin …takip numaralı dosyasında, müvekkili şirket tarafından yapılan ödemenin fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 30.000-TLsinin davalı taraftan faizi ile birlikte istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı … …. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özelte; Müvekkilinin dava konusu bonoları, diğer davalıdan devir aldığını, diğer davalıya karşı ileri sürülen yükümlendiği işleri eksik yaptı ve benzeri savunma ve defileri müvekkiline karşı ileri sürme hakkı olmadığı, senetlerin devri işleminin vadeden sonra olduğu, TTK 690 madde gereği alacağın temliki hükümlerinin uygulanması gerektiğini, müvekkili şirketin defter kayıtlarına göre senetlerin devralınması 19.10.2015 tarihinde olduğu, alacağın temliki hükmünde bir devirden bahsedilebileceği, diğer davalı ile müvekkili şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, müvekkili takiplere konu bonolara TTK 687-690 maddeleri yoluyla devir aldığını, devralma işleminin vade ve protesto çekme süresinden sonra olmasının müvekkilinin kötü niyetli hareket ettiği sonucu doğurmadığını, davacı düzenleyip verdiği bonoları inkar etmediğini, sadece bonoların verilmesi gerekçesi olan işin yapılmadığını iddia ettiğini, davacı ile işi yüklenen diğer davalı arasındaki sözleşme henüz feshedilmediğini, ticari ilişkinin halen devam ettiğini, bu aşamada borç olmadığını dair iddia ve senetlerin iptali talebi yasal dayanaktan yoksun olduğunu, icra takiplerinin açısında müvekkilinin kötü niyetli olmadığını, davacının işini yaptırdığı ancak işin bedeli olarak, imzaladığı sözleşme gereği verdiği bonaları ise ödemekten kaçınmak için tamamen kötü niyetli davayı açtığını, bu nedenlerle kötü niyet tazminatının talebinin reddi ile davanın reddini, davacının %20 den az olmamak üzere kötü niyetli tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Davalı … ……. Ltd. Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile müvekkil şirket arasında …Tesisatı İşleri konusunda 06.12.2014 tarihli sözleşme yapıldığını, sözleşmenin 4.mad. göre davacı tarafından müvekkile 20.02.2015 tarihli 150.000-TL bedelli, 20.03.2015 tarihli 250.000-TL, 10.04.2015 tarihli 100.000-TL, 22.04.2015 tarihli 100.000-TL, 10.05.2015 tarihli 100.000-TL ve 10.06.2015 tarihli 164.000-TL bedelli toplam 864.000-TL bedelli, 6 adet çek verilmesi kararlaştırıldığını, ancak davacının çeklerden ilk üç adedini teslim ettiğini, diğerlerini teslim etmediğini, çeklerin karşılıksız çıkması sebebi ile davacıya başvurulduğu çeklerin iadesi karşılığında, senetler ile 35.000-TL nakit paranın verildiği, davacının 500.000-TL ‘lik çekleri karşılığını ödeyerek teslim aldık iddiasının yalan olduğunu, çekler karşılıksız çıktığı için için senetler karşılığı iade edildiğini, davacı üç çekin bedeli olarak müvekkiline 500.000-TL ödemediğini, üç çek karşılığı 3 adet bono ile 35.000-TL nakit ödeme yaptığını, müvekkili teslim edilen bonolardan 115.000-TL için ödeme yapıldığı iddiasının doğru olmadığını, böyle bir ödeme yapılmadığı, sadece 21.05.2015 tarihinde 60.000-TL ‘lik bir ödeme yapıldığı, başkaca bir ödeme olmadığını, davacının 615.000-TL ödeme yaptıkları iddiasının da doğru olmadığını, 95.000-TL ödeme yaptıklarını, davacının 95.000-TL dışındaki ödeme iddialarını kabul etmediklerini, davacı taraf…. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası ile delil tespiti yaptırdığını, dosyada alınan rapora göre işin %21 ‘nin yapıldığı %79 ‘unun ise eksik bırakıldığını iddia ettiğini, delil tespiti müvekkilinin yokluğunda ve herhangi bir cevap veya görüşü-beyan alınmadan gıyapta yapılmış bir tespit olduğunu, davacının dayandığı rapora göre müvekkilin yaptığı işi bedelli 800.000 x%21 =168.000-TL +%8 KDV=181.440-TL’ye baliğ olmuş görünse de, hakediş ve faturadan görüleceği üzeri müvekkili davacı için KDV dahil 361.271,35-Tl bedelli iş yaptığını, müvekkilinin cari hesabına göre kendisi halen davacıdan 258.000,76-TL alacaklı bulunduğunu, ancak davacı ile müvekkili arasındaki sözleşme sonlanmış veya feshedilmediğini, davacının sözleşmede kararlaştırılmış ödemelerini yapması halinde müvekkili işi tamamlamaya hazır olduğunu, müvekkilin sözleşmenin ifasının engellenmesinden kaynaklı mahrum kaldığı kazanç dolayısıyla davacıdan alacağı bulunduğunu, taraflar arasındaki ilişki sonlanmamış olduğu için, bu alacak henüz faturalandırılmamış ve defterlere işlenmediğini, dava konusu bonolordaki fazla bedelin de bu alacağı mahsubu gerektiğini, müvekkili şirket ile diğer davalı arasında mevcut ilişki nedeniyle müvekkili davacıdan ödeme alamayınca zor durumda kaldığı, ve hamili bulunduğu iki adet bonoyu diğer davalıya devir ve teslim etmek zorunda kaldığını, devir işlemine hukuki hiçbir engel bulunmadığını, bu nedenlerle davanın reddini, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı mahkum edilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Asıl ve birleşen davalar menfi tespit davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilaf; taraflar arasında düzenlendiği ifade olunan daire içi elektrik işi sözleşmesi gereğince davacı tarafından davalıya verildiği ifade olunan bonoların karşılığı işin, davalı tarafından yerine getirilmediğinden bahisle davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile ödendiği ifade olunan şimdilik 30.000 TL lik istirdadına ilişkin olduğu görülmüştür.
…. İcra Müdürlüğü …Esas sayılı dosyasında … … Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti. tarafından … Mühendislik İnşaat ve Elektrik Sanayi Ticaret Ltd.Şti. ve … ……Ltd.Şti. aleyhlerine 21.10.2015 harçlandırma tarihinde Kambiyo Senetlerine (Çek, Poliçe, Emre Muharrer Senet) Özgü Haciz Yolu İle Yapılacak Takipte Ödeme Emri – yolu ile takip başlatıldığı, takip talebinde 30.06.2015 tarih ve 250.000,00 TL bedelli bononun tahsilinin talep edildiği görülmüştür.
…. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasında … … Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti. tarafından … … Ltd.Şti. ve … …Ticaret Ltd.Şti. aleyhlerine 23.10.2015 harçlandırma tarihinde Kambiyo Senetlerine (Çek, Poliçe, Emre Muharrer Senet) Özgü Haciz Yolu İle Yapılacak Takipte Ödeme Emri yolu ile takip başlatıldığı, takip talebinde 27.06.2015 tarihli 100.000,00 TL bedelli bononun tahsilinin talep edildiği, takip dosyasında … tarafından söz edilen takip borcunun tamamının ödendiği, takip dosyasının kapatıldığı belirlenmiştir.

Mahkememiz ara kararı doğrultusunda, dosyanın bilirkişiye tevdi olunmuştur.
Bilirkişi tarafından sunulan ilk raporda özetle;
Mali Açıdan,
– Davacı … …Ticaret Ltd.Şti. Yerinde inceleme kapsamında ticari defter ve kayıtlarını incelemeye ibraz etmediğinden davasını ispat edemediği,
– Bonoların … tarafından …’e verildiği 19.10.2015 tarihindeki işlemden önce 320.34.0034 no.lu hesap kodunda … Şirketi’nin …’den 961.42943 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. 350.000,00 TL senedin verilmesi ile alacak tutarının 1.311.429,43 TL tutara ulaştığı,
– Bonoların … tarafından …’e verildiği 19.10.2015 tarihindeki işlemden önce 120.34.0030 no.lu hesap kodunda … Şirketi’nin … …’e 961.429,43 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir. 350.000,00 TL senedin verilmesi ile borç tutarının 1.311.429,43 TL tutara ulaştığı,
– Ticari anlamdan aslında bonoların verilme tarihi anı itibariyle … tarafından …’e ödeme yapılmasını gerektirir bir durum olmadığı, ancak bu tespit ticari defterler ile sınırlı olup, iki taraf arasındaki sözleşme vs. başka geleceğe yönelik olası ticari işlemlerin bitinmezliğinde yapıldığı,
– T.C. …. Sulh Hukuk Mahkemesi … D.İş sayılı dosyasında düzenlenen Bilirkişi Tespit Raporunda dava konusu sözleşme kapsamındaki işler ile ilgili olarak toplam “Parsel 2’de 10 blok binadan oluşan dairelerde yapılan elektrik iç tesisat işlerinin tutarının KDV hariç 164.258,00 TL ve iş tamamlanma oranının % 21, eksik kalan işlerin oranının %79 olduğu” yönünde görüş bildirildiği, bu durumda Yüklenici … tarafından İşveren …’ye 164.258,00 TL + %18 KDV= 29.566,44 TL = 193.824,44 TL tutarında hizmet verildiği,
-… tarafından davalı … Şirketine ise toplam olarak 100.000,00 TL vadeli karşılıksız çeke istinaden 35.000,00 TL + 60.000,00 TL nakit ödemesi ve 8.262,59 TL SGK prim ödemesi ile toplam 98.262,59 TL ödeme ile (… kayıtlarına göre) icra takibi sonucu ödenmiş olan 100.000,00 TL bono ile toplam 198.262,59 TL ödeme yapmış olduğu, bu durumda … şirketinin tespit raporunun kabulü halinde 198.262,59 TL – 193 824,44 TL … Şirketine 4.438,15 TL fazla ödeme yapmış olduğu tespit edilmiştir.
Teknik açıdan,
– Dosya kapsamında bulunan 23.11.2015 tarihli Bilirkişi Raporu’nda; dava konusu mahalde sözleşmede öngörülen işlerin %21 oranında tamamlandığı, tamamlanan elektrik iç tesisat işlerinin tutarının KDV hariç 164.258 TL olarak belirlendiği, elektrik tesisatında kullanılan tüm malzemelerin Elektrik İç Tesisat Yönetmeliği ve TSE’ye uygun olduğu, elektrik iç tesisat projelerinin bulunduğu, elektrik iç tesisat montajlarının Elektrik İç Tesisleri Yönetmeliği’nin 58. Maddesine uygun olarak yapıldığı tespitleri yapılmıştır. Raporda yapılan detaylı tespitler ve tamamlanan iç tesisat işlerinin tutarı hesaplanırken kullanılan birim fiyatlar heyetimizce uygun bulunmuştur.
Genel Değerlendirme,
– Somut olayda hukuki sorunun yüklenicinin dosya kapsamında bulunan eser sözleşmesinden doğan edimini gereği gibi ifa edip etmediğinin ve kendisine fazla ödeme yapılmış olup olmadığının ve bir kambiyo senedi olan bononun bedelsizlik iddiasının eş deyişle bedelsizlik iddiasının içeriğini oluşturan kişisel definin senedi devralan üçüncü kişiye karşı ileri sürülüp sürülemeyeceğinin belirlenmesinden ibaret olduğu,
– Bonoların dayandığı temel ilişkinin varlığı ve türü konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, her ne kadar takip konusu bonolarda nakden ifadesi yer almış olsa da bonoların temelinde taraflar arasındaki 16.12.2014 tarihli eser sözeşmesinin yer aldığı sonucuna ulaşıldığı, bonoların yüklenicinin eseri tamamlama ve teslim etme borcunun karşılığı olarak verilmiş olduğu,
– Somut olaydaki bedelsizliğe dayanan menfi tespit davasının temelinde, davacı borçlunun … ile aralarındaki eser sözleşmesinden doğan bedel ödeme borcunu ödemekten kaçınma hakkı olduğu iddiasına dayandığı, tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde taraflardan birinin yasadan, sözleşmeden veya işin niteliğinden dolayı borcunu önce ifa etme zorunluluğu var ise diğer tarafın borç ifa edilmedikçe kendi edimini ifadan kaçınabileceği, dolayısıyla bu hususta taraflar arasındaki eser sözleşmesi hükümlerinin değerlendirilmesi gerektiği, dosya kapsamındaki sözleşmenin m. 4 ve 6 hükümleri uyarınca, edimini önce ifa etmesi gereken (eserin tamamlanması ve teslimi) tarafın yüklenici olduğu, iş sahibi davacının ise ediminin bir kısmını işin tesliminden önce (20.2.2015-150.000 TL) kalanını ise işin teslimi ve geçici kabulden itibaren bir ay içinde ifa edeceği, teknik incelemede belirtildiği üzere iş tamamlanma oranının % 21, eksik kalan işlerin oranının % 79 olduğu, iş sahibi davacı borçlunun, davacı borçlu iş sahibinin % 79’luk kısım tamamlanmadığı sürece edimini ifa etmekten, ödeme yapmaktan kaçınabileceği,
– Mali incelemede, 27.06.2015 vade tarihli 100.000,00 TL bedelli bononun ve 30.06.2015 vade tarihli 250.000,00 TL bedelli bononun, davalı yüklenici … tarafından vade tarihlerinden sonra 19.10.2015 tarihinde diğer davalı … … Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti.’ne verilmiş olduğunun belirlendiği, 6102 Sayılı TTK m. 793/1 uyarınca, vadeden sonra yapılan cironun, alacağın temliki hükümlerine tabii olduğu, şu halde ciro ile bonoyu devralan üçüncü kişi …’nin, alacağı temlik alanın haklarına sahip olacağı (TBK m. 188/1), buna göre alacakla ilgili savunmaların da alacağı devralana …’ye karşı da ileri sürülebileceği, somut olayda borçlu davacı, kambiyo senedinin bedelsiz olduğunu eş deyişle temeldeki hukuki ilişki olan eser sözleşmesinden doğan bedel ödeme borcunu yerine getirmekten kaçınabileceğini, yüklenicinin (temlik eden) borcunu ifa etmediğini beyan ettiği, bu hususun teknik incelemede de sabit olduğu, edimin yalnızca % 21’inin ifa edildiği ve sözleşmeye göre (m. 4) bedelin tamamının ödenmesinin ancak geçici kabulden sonra mümkün olduğu, mali incelemede tamamlanan % 21’lik kısım için … tarafından … Şirketine 198.262,59 TL – 193.824,40 = 4.438,15 TL fazla ödeme yapmış olduğunun tespit edildiği, bu bedelin iadesinin gerektiği, dolayısıyla işin bedelinin ödenmesi amacıyla verilen bonoların tamamen bedelsiz kaldığı, yukarıdaki tesptilerin Sayın Mahkeme tarafından kabulü halinde, bu savunmanın, temlik alan …’ye karşı da ileri sürülebileceği, şeklinde görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillerince rapora karşı ayrı ayrı beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmuştur.

Mahkememin ara kararı gereğince, taraf vekillerinin rapora itiraz hususlarının ayrı ayrı başlıklar halinde denetime elverişli olacak şekilde değerlendirmek suretiyle, ek rapor düzenlenmek üzere dosyanın bilirkişiye tevdiine karar verilmiştir.

Bilirkişi heyetince ek rapor düzenlenmiş olup, raporda özetle;
“Mali Açıdan,
– Davacı … …Ticaret Ltd.Şti. Yerinde inceleme kapsamında ticari defter ve kayıtlarını incelemeye ibraz etmediğinden davasını ispat edemediği,
– Bonoların … tarafından …’e verili 19.10.2015 tarihindeki işlemden önce 320.34.0034 no.lu hesap kodunda … Şirketi’nin …’den 961.429,43 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. 350.000,00 TL senedin verilmesi ile alacak tutarının 1.311.429,43 TL tutara ulaştığı,
– Bonoların … tarafından …’e verildiği 19.10.2015 tarihindeki işlemden önce 120.34.0030 no.lu hesap kodunda … Şirketi’nin … …’e 961.429,43 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir. 350.000,00 TL senedin verilmesi ile borç tutarının 1.311.429,43 TL tutara ulaştığı,
– Ticari anlamdan aslında bonoların verilme tarihi anı itibariyle … …’e ödeme yapılmasını gerektirir bir durum olmadığı, ancak bu tespit ticari defterler ile sınırlı olup, iki taraf arasındaki sözleşme vs. başka geleceğe yönelik olası ticari işlemlerin bilinmezliğinde yapıldığı,
– … Sulh Hukuk Mahkemesi … D.İş sayılı dosyasında düzenlenen Bilirkişi Tespit Raporunda dava konusu sözleşme kapsamındaki işler ile ilgili olarak toplam “Parsel 2’de 10 blok binadan oluşan dairelerde yapılan elektrik iç tesisat işlerinin tutarının kdv hariç 164.258,00 TL ve iş tamamlanma oranının % 21, eksik kalan işlerin oranının % 79 olduğu” yönünde görüş bildirildiği, bu durumda Yüklenici … tarafından İşveren …’ye 164.258,00 TL + %18 kdv = 29.566,44 TL = 193.824,44 TL tutarında hizmet verildiği,
– Davacı … Şirketi’nin; … … Şubesi … çek no.lu, 20.02.2015 tarih ve 150.000,00 TL bedelli, … … Şubesi … çek no.lu, 20.03.2015 tarih ve 250.000,00 TL bedelli, … … Şubesi … çek no.lu, 10.04.2015 tarih ve 100.000,00 TL bedelli, olmak üzere toplam 500.000,00 TL’lik çeki 09.12.2014 tarihinde davalı … Şirketine verdiğini, Söz konusu çeklerin farklı tarihlerde bedelinin ödenmiş olması sebebi ile davacı … Şirketi tarafından bankasına iade olunduğunu, … tarafından sözleşmede kararlaştırılan işin bedeli olarak halihazırda 500.000,00 TL çek bedeli ve 25.06.2015 tarihli 115.000,00 TL bono bedeli olmak üzere 615.000,00 TL ödeme yapıldığını, iddia ettiği,
– Sayın Mahkeme tarafından yazılan müzekkere cevabında ise … … Bankası A.Ş. … .. … Ltd.Şti.’nin … Şubeleri nezdinde … numaralı hesabının olduğu, … seri numaralı çekin 20.02.2015 tarihinde elektronik takas sistemi aracılığıyla … A.Ş.’ne ibraz edildiği ve karşılıksız olarak işlem gördüğü çekin 13.05.2015 tarihinde iade (iptal) edildiği, … seri numaralı çekin 30.03.2015 tarihinde elektronik takas sistemi aracılığıyla … A.Ş.’ne ibraz edildiği ve karşılıksız olarak işlem gördüğü çekin 06.04.2015 tarihinde iade (iptal) edildiği, … seri numaralı çekin 10.04.2015 tarihinde elektronik takas sistemi aracılığıyla … … A.Ş’ne ibraz edildiği ve karşılıksız olarak işlem gördüğü çekin 27.05.2015 tarihinde iade (iptal) edildiği, belirtilerek çeklere ait görüntüler yazı ekinde sunulmuştur. Her üç çek sureti incelendiğinde davacı … Şirketinin … no.lu mevduat hesabından davalı … Şirketi adına düzenlendiği ve çeklerin arka yüzünde davalı … Şirketinin cirosunun yer aldığının görüldüğü,
– Tespitlerinden hareketle davacı … tarafından davalı …’ne verilen 500.000,00 TL çeklerin davalı … tarafından karşılıklarının olmaması nedeni ile tahsil edilemediğinin sonucuna varıldığı,
– Kök raporun 19-20-21-22 no.lu sayfalarında yer aldığı üzere davalı … Şirketinin incelenen ticari defterlerinde toplam 500.000,00 TL bedelli çeklerin öncelikle … Şirketinden alındığına ilişkin kayıt yapıldığı ancak Nisan-Mayıs 2015 aylarında ise bu üç çekin karşılıksız çıkma nedeni ile … Şirketine iade kaydının yapıldığı, diğer bir deyişle 500.000,00 TL tutarın … tarafından …’den tahsil edilmemiş olduğu, ancak … Şirketinin ticari defterlerinde karşılıksız çıkan 10.04.2015 tarihli ve … no.lu çek karşılığı olarak 11.05.2015 tarihinde 35.000,00 TL ve 21.05.2015 tarihinde ise 60.000,00 TL olmak üzere toplam 95.000,00 TL tutarı tahsil ettiği, davacı … tarafından toplam bedeli (115.000,00 TL + 100.000,00 TL + 250.000,00 TL =) 465.000,00 TL olan üç adet bononun davalı … ticari defterlerinde 12.05.2015 tarihinde …’den alındığına ilişkin kaydın olduğu, 115.000,00 TL tutarlı bononun … kayıtlarında 26.06.2015 tarihinde …’ye iade edildiği, … Şirketi’nin 21.05.2015 tarihli kayıtlara göre … Şirketinin 2015 yılı Ocak-Şubat-Mart aylarına ait 8.262,59 TL SGK prim borçlarının … tarafından ödendiği şeklinde (… Lehine) kayıt yapıldığı, ayrıca … tarafından …’ye düzenlenen ancak … tarafından kabul edilmediği belirtilen 23.10.2015 tarih ve … no.lu ve 361.271,35 TL bedelli faturanın kayıt altına alındığı, cari hesap ekstresinde (kök raporda tablo halinde de sunulan) en son işlem tarihi olan 23.10.2015 tarih itibari ile … Şirketi’nin davacı … Şirketine 91.991,24 TL borçlu olduğu, tespit edilmiştir.
Teknik açıdan,
– Kök raporda “Dosya kapsamında bulunan 23.11.2015 tarihli Bilirkişi Raporu’nda; dava konusu mahalde sözleşmede öngörülen işlerin %21 oranında tamamlandığı, tamamlanan elektrik iç tesisat işlerinin tutarının KDV hariç 164.258 TL olarak belirlendiği, elektrik tesisatında kullanılan tüm malzemelerin Elektrik İç Tesisat Yönetmeliği ve TSE’ye uygun olduğu, elektrik iç tesisat projelerinin bulunduğu, elektrik iç tesisat montajlarının Elektrik İç Tesisleri Yönetmeliği’nin 58. Maddesine uygun olarak yapıldığı tespitleri yapılmıştır. Raporda yapılan detaylı tespitler ve tamamlanan iç tesisat işlerinin tutarı hesaplanırken kullanılan birim fiyatlar heyetimizce uygun bulunmuştur.” Şeklinde ki tespite karşılık davalı … vekilinin heyetin keşif yapmadan sonuca vardığı yönündeki eleştirinin yerinde olmadığı, zira bu hususun Sayın Mahkemenin takdirlerinde olacağı, kaldı ki keşif yapmanın da fiili durumu yansıtmayacağı anlaşılmakla dosya kapsamındaki Değişik İş Raporu denetlenerek sonuca varılmıştır.
Genel Değerlendirme,
Davalı … Ltd.’nin 23.12.2019 tarihli itiraz dilekçesinde; “kambiyo senetlerinin sebebe bağlı olmayan borç belgeleri olduğu, koşulsuz şartsız ödeme niteliği taşıdığının açık olduğunu, 6102 Sayılı Kanun’un 778/1-a maddesine göre bonolara uygulanacak olan 687/1. maddesinin açıkça “Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez.” düzenlemesini taşıdığını, bu sebeple davacının, diğer davalıya karşı ileri sürdüğü, yükümlendiği işleri eksik yaptı ve benzeri savunma ve def’ileri davalıya karşı ileri sürme hakkı olmadığını, Aksinin bir an için bile kabulünün davacı ile diğer davalı arasındaki muhtemel muvazaa neticesinde davalı şirketin ticari yönünden mahvına sebep olacağını, Her ne kadar bilirkişi raporunda senetlerin devri işleminin vadeden sonra olduğu yönünde görüş bildirilmişse de davalı şirketin defter kayıtlarına göre senetlerin devralınmasının 19.10.2015 tarihinde olduğunun görüldüğünü, 6098 Sayılı Yasanın 194. maddesindeki “Bazı hakların devrine özgü olarak kanunla kurulmuş bulunan hükümler saklıdır.” düzenlemesi uyarınca özel hüküm niteliğindeki TTK 687/1. maddenin uygulanması gerektiğini, Davacı ile diğer davalı arasındaki süre gelen ticari ilişkinin, tarafların ticari defterlerinin incelenmesiyle görüldüğünü, bu ilişki çerçevesinde takipler konu bonoların TTK 687-690 maddeleri yoluyla devralındığını beyan etmiştir.
Konuya ilişkin olarak kök raporda mali inceleme doğrultusunda, “27.06.2015 vade tarihli 100.000,00 TL bedelli bononun ve 30.06.2015 vade tarihli 250.000,00 TL bedelli bononun, davalı yüklenici … tarafından vade tarihlerinden sonra 19.10.2015 tarihinde diğer davalı … … Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti.’ne verilmiş olduğunun belirlendiği” dolayısıyla nihai takdir Sayın Mahkemede olmak üzere somut olayda gecikmiş cironun olduğu belirlenmiştir. Mali incelemede tarihler konusunda yapılan değerlendirmeler ek raporda da muhafaza edilmiştir. Kök rapordaki tespitlerin yerinde bulunup bulunmaması hususu Sayın Mahkemenin takdirindedir. Sayın Mahkeme anılan ciroyu gecikmiş olarak değerlendirmez ise bu halde kök raporda yapılan değerlendirmelerimiz uygulama alanı bulmayacaktır.
– Davalı … … Ltd’nin 23.12.2019 tarihli itiraz dilekçesinde, Bilirkişi heyetinin, ödemezlik def’i ile ilgili durumu değerlendirirken davacının sadece 20.02.2015 tarihli 150.000,00 TL’lik ödemeyi ifa etme, onun dışındaki ödemeleri, iş tesliminden sonraya kaldıkları için ödemezlik def’i nedeniyle ödememeleri gerektiğini beyan ettiklerini, bilirkişilerin bu konuda taraflar arasındaki sözleşmeyi yanlış yorumladıklarını,
Taraflar arasındaki sözleşmenin 4. maddesine göre “İşveren Yükleniciye;
20.02.2015 150.000,00 TL, 20.03.2015 250.000,00 TL, 10.04.2015 100.000,00 TL, 22.04.2015 100.000,00 TL, 10.05.2015 100.000,00 TL, 10.06.2015 164.000,00 TL bedelli çeklerle ödeme yapacaktır.” Yani davacının 864.000,00 TL bedelli 5 adet çek ile ödeme yapacağının davalının da işi ifa edeceğini, ancak işverenin başlangıçta 5 adet çek yerine üç adet çek verdiğini,
Sözleşmeye göre ifa sırasının;
1-İşveren 150.000,00 TL ödeme yapacak
2-Yüklenici işi ifa edecek
3-İşveren kalan ödemeleri yapacak şeklinde olduğunu, yüklenicinin başta 5 adet çek verme borcunu yerine getirmediği için davalı …’ne karşı ödemezlik def’ini ileri sürme veya bu def’inden yararlanma hakkı bulunmadığını beyan ederek itiraz etmiştir.
Kök raporda, ödemezlik defi bakımından değerlendirme yapılmamıştır. Şöyle ki ödemezlik defi TBK m. 97 uyarınca aynı anda ifa yükümlülüğü bakımından geçerli olan bir savunma imkânı olup somut olayda tarafların aynı anda ifa yükümlüsü olmadıkları anlaşılmaktadır. Bu nedenle kök raporda önce ifa yükümlüsünün edimini ifa etmeden karşı taraftan ifayı talep edemeyeceği genel kuralı üzerinden değerlendirme yapılmıştır. Bununla birlikte yukarıda yer alan itiraz şu şekilde yeniden ele alınarak aşağıdaki sonuca ulaşılmıştır. Kök rapordaki değerlendirme, “Somut olayda temel ilişkiyi oluşturan sözleşmenin “Ödeme Şekli” başlıklı m. 4 hükmünde, işverenin, yüklenici’ye 20.02.2015 – 150.000,00 TL, 20.03.2015 – 250.000,00 TL, 10.04.2015 – 100.000,00 TL, 22.04.2015 – 100.000,00 TL, 10.05.2015 – 100.000,00 TL, 10.06.2015 – 164.000,00 TL bedelli çeklerle ödeme yapacağı, kalan bakiyenin geçici kabul yapılan tarihten itibaren 1 ay sonra 30 gün vadeli çekle ödeneceği; “İş Programı” başlıklı m. 6 hükmünde ise işin süresinin, 06.12.2014 için sözleşme imzalandığı tarihten itibaren maksimum 30 iş günü olduğu, yüklenicinin işlerini en geç 28.02.2015 tarihinde bitireceği düzenlenmiştir” şeklinde olup buna göre edimini önce ifa etmesi gereken (eserin tamamlanması ve teslimi) tarafın yüklenici olduğu, iş sahibi davacının ise ediminin bir kısmını işin tesliminden önce (20.2.2015-150.000 TL) kalanını ise işin teslimi ve geçici kabulden itibaren ifa edeceği kararlaştırıldığı düşünülmektedir. Bu sonuca sözleşmedeki “İşveren; Yüklenici’ye 20.02.2015 – 150.000,00 TL, 20.03.2015 250.000,00 TL, 10.04.2015 100.000,00 TL, 22.04.2015 – 100.000,00 TL, 10.05.2015 100.000,00 TL, 10.06.2015 164.000,00 TL bedelli çeklerle ödeme yapacaktır. Kalan bakiye, geçici kabul yapılan tarihten itibaren 1 ay sonra 30 gün vadeli çekle ödenecektir” ifadelerinden varılmaktadır, şöyle ki sözleşmede ödeme ifadesinin yer alması nedeniyle iş sahibinin edimini ifa zamanı bakımından çeklerde belirlenen vade tarihleri esas alınmıştır. Ancak Sayın Mahkemenin bu kanaatte olmaması, çeklerin tamamının yüklenicinin işin tesliminden önce vermesi ve ödemenin de çeklerin vadesinde gerçekleşeceği kanaatinde olması halinde önce ifa yükümlüsü iş sahibi olacaktır. Nihai takdir Sayın Mahkemenindir.
Kök rapordan sonra dosyaya sunulan belgeler doğrultusunda ek raporda yapılan mali incelemede, işin tesliminden önce yükleniciye verildiği tespit edilen 3 adet çekin karşılıksız çıktığı tespit edilmiştir. Buna göre yüklenicinin işe başlamasından önce tahsil edilmesi gerektiğini belirlediğimiz ilk çek olan 20.2.2019 tarihli çekin de karşılıksız çıktığı tespiti karşısında Sayın Mahkemenin takdirine bağlı olarak iş sahibinin teslimden önceki ilk çeki verme borcuna (önce ifa yükümlüsü olduğu) aykırı davrandığı sonucuna ulaşılabilmektedir.” şeklinde değerlendirmeler yapılmıştır.
Netice olarak mahkememizce yapılan değerlendirmeye göre;
Davacının iddiasının davalı … … Şti. ile arasındaki elektrik işine dair sözleşme için, 800.000-TL lik bedelin kendisi tarafından … … Şti.’ne ödendiği, … … Şti.’nin yükümlendiği işin çok az bir kısmını yaptığı, çoğunluğunu yapmadığı, işin bedelini peşin alıp yapmayan … … Şti.’nin kendisine borçlu vaziyette iken kendisinin keşide ettiği bonolardan elinde bulundurduğu 27.06.2015 tarihli 100.000-TL bedelli ve 30.06.2015 tarihli 250.000-TL bedelli iki adet bonoyu bankaya verdiği, vade tarihinden sonra 19.10.2015 tarihinde banka şubesinden geri alındığı, vadesi geçmiş bonoların … … Şti. tarafından … … Şti.’ne devredildiği, …’nin de alacağın temlik edildiğine dair herhangi bir evrak sunmaksızın …. İcra Müdürlüğünün … dosyası ile 100.000-TL lik bonoyu …. İcra Müdürlüğünün …Takip numaralı dosyası ile 250.000-TL lik bonoyu takibe koyduğu yönünde olduğu görülmüştür.
Bonoların dayandığı temel ilişkinin varlığı ve türü konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, her ne kadar takip konusu bonolarda nakden ifadesi yer almış olsa da bonoların temelinde taraflar arasındaki 16.12.2014 tarihli eser sözeşmesinin yer aldığı sonucuna ulaşıldığı, bonoların yüklenicinin eseri tamamlama ve teslim etme borcunun karşılığı olarak verilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki 06.12.2014 tarihli sözleşmenin 4.mad. göre davacı tarafından davalı … .. Şti’ne 20.02.2015 tarihli 150.000-TL bedelli, 20.03.2015 tarihli 250.000-TL, 10.04.2015 tarihli 100.000-TL, 22.04.2015 tarihli 100.000-TL, 10.05.2015 tarihli 100.000-TL ve 10.06.2015 tarihli 164.000-TL bedelli toplam 864.000-TL bedelli, 6 adet çek verilmesi kararlaştırıldığı, ancak davacının çeklerden ilk üç adedini teslim ettiği, diğerlerini teslim etmediği, … Bankasına yazılan müzekkereye verilen cevaba göre çeklerin karşılıksız çıktığı, bu bağlamda davacının 500.000,00 TL ‘lik çeklerin karşılığını ödeyerek teslim aldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığı da dikkate alınarak, çekler karşılıksız çıktığı için yerine bonoların verildiği kanaatine varılmıştır.
Bunun yanında sözleşmenin 4 a (ödeme şekli) maddesine göre toplam ödemenin 864.00,00 TL olmasına rağmen davacı taraf … Bankasına ait 150.000TL bedelli, 250.000TL bedelli ve 100.000TL bedelli olmak üzere toplam 500.000TL lik çek keşide edilerek sözleşme konusu işin bedeli olarak davalı Yeryüzüne verildiğini, ayrıca çeklerle beraber, yine işin bedeli olmak üzere kendisi tarafından, Keşidecisi …, Lehdarı … olan; 25.06.2015 vade tarihli 115.000TL bedelli, 27.06.2015 vade tarihli 100.000TL bedelli, 30.06.2015 vade tarihli 250.000TL bedelli olan üç adet toplamda 465.000TL bedel içeren üç adet bononun sözleşme konusu işin bedeli olarak davalı …’ne verildiğini beyan etmiş olmakla, davacı iddiası dikkate alındığında davacının sözleşmeye göre ödemesi gereken 864.000,00 TL bedelden fazla olarak 1.065.000,00 TL ödeme yaptığı sonucuna varılacak olup, sözleşme bedelinden fazla ödeme yapılmasının gereği anlaşılamadığından da davacının bu yöndeki beyanlarının gerçeği yansıtmadığı değerlendirilmiştir.

Sözleşmeye göre ifa sırasının, ilk olarak işveren davacının 150.000,00 TL ödeme yapması, sonrasında yüklenici … .. Şti’nin işi ifa etmesi ve işveren davacının kalan ödemeleri yapması şeklinde olduğu, banka müzekkere cevabına göre işin tesliminden önce yüklenici davlıya verildiği tespit edilen 3 adet çekin karşılıksız çıktığı, buna göre yüklenicinin işe başlamasından önce tahsil edilmesi gerektiği anlaşılan ilk çek olan 20.2.2019 tarihli çekin de karşılıksız çıktığı tespiti karşısında iş sahibi davacının teslimden önceki ilk çeki verme borcuna, önce ifa yükümlüsü olarak aykırı davrandığı kanaatine varılmış olup, dolayısıyla davacının davalı yükleniciden işin bitirilmesini beklemesinin doğru olmayacağından ve bilirkişi raporunun teknik değerlendirme kısmında dava konusu mahalde sözleşmede öngörülen işlerin %21 oranında tamamlandığı, tamamlanan elektrik iç tesisat işlerinin tutarının KDV hariç 164.258 TL olarak belirlendiği, elektrik tesisatında kullanılan tüm malzemelerin Elektrik İç Tesisat Yönetmeliği ve TSE’ye uygun olduğu, elektrik iç tesisat projelerinin bulunduğu, elektrik iç tesisat montajlarının Elektrik İç Tesisleri Yönetmeliği’nin 58. Maddesine uygun olarak yapıldığı da belirlendiğinden, yapılan iş miktarı, yapılan ödemeler ve açıklanan diğer gerekçeler ile, davacı tarafın menfi tespit ve istirdata yönelik iddialarının yerinde olmadığı anlaşılmakla asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı REDDİNE,
2-Koşulları oluşmadığından davalı tarafların kötü niyet tazminatı taleplerinin REDDİNE,
3-Asıl dava yönünden
a-Alınması gerekli harç 80,70 TL olup, peşin alınan 6.489,45 TL’den mahsubu ile fazla alınmış olan 6.408,75 TL harcın karar kesinleştikten sonra istek halinde davacıya iadesine,
b-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
c-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 56.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Birleşen dava yönünden
a-Alınması gerekli harç 80,70 TL olup, peşin alınan 6.489,45 TL ve tamamlama harcı 512,32 TL’den mahsubu ile fazla alınmış olan 6.921,07 TL harcın karar kesinleştikten sonra istek halinde davacıya iadesine,
b-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
c-Davalılar tarafından yatırılan ve kullanılan 50,00 şer TL olmak üzere toplam 100,00 TL yargılama giderinin davacı tarafından davalılara 50,00’şer TL olarak ödenmesine
d-Davalı taraflar vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 60.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 03/10/2022

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza