Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1060 E. 2018/840 K. 18.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/1060 Esas
KARAR NO : 2018/840
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 21/10/2015
KARAR TARİHİ: 18/09/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 07/05/2015 tarihinde yolda yürürken arkadan bir aracın çarpması neticesinde yaralandığını müvekkilinin trafiği tehlikeye düşürmeyecek şekilde yürürken arkasından çarpan sürücü asli ve tamamen kusurlu olarak çarptığını, sürücünün kaza sonrası olay yerini terk ettiğini, müvekkilinin bu kaza nedeniyle iş göremez duruma geldiğini, davalının zarara uğrayan 3. Kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı yasaca yapmayı zorunlu olan sorumluluk sigortası olduğundan müvekkilinin uğradığı zararın hesaplanarak kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu kazaya sebebiyet veren aracın plakasının tespit edilmesi halinde müvekkilinin sorumluluğunun olmayacağını, bu sebeple aracın palasının tespitini talep ettiklerini, ayrıca kazanın davacının iddia ettiği gibi meydana geldiğinin davacı tarafça ispat edilmesinin gerektiğini, kusur durumunun ise bilirkişi incelemesi yapılarak tespit edilmesinin gerektiğini, davacının maluliyetinin Adli Tıp Kurumundan alınacak rapor ile belirlenmesinin gerektiğini, müvekkilinin sorumluluğunun bedensel zararlarla sınırlı olduğunu, geçici iş göremezliğin ise bedensel zarar olmadığını, tazminat hesabı yapılırken Suriye’deki asgari ücretin esas alınmasının gerektiğini, müvekkilinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini bu sebeple de faiz işletilemeyeceğini bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME:
Dava trafik kazası nedeniyle sürekli işgöremezlik-maluliyet tazminatı davası olup, davacının tedavi olduğu hastanenin tedavi kayıtları, soruşturma/ceza dosyası, sigorta şirketindeki hasar dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Dosya ATK’ya gönderilerek maluliyet raporu alınmış, davacının maluliyet oranın%16 olduğu, 6 aya kadar iyileşme dönemi olduğu belirlenmiştir.
Mahkememizce resen seçilen bilirkişi heyetine dosya tevdii edilmiş bilirkişiler raporunda “Zorunlu mali sorumluluk sigortası, motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişiye karşı olan sorumluluğunun belli limitler dahilinde karşılanmasını amaçlayan ve kanun gereği yapılması zorunlu kılınan sigorta türüdür. Zorunlu mali sorumluluk sigortasına (bundan sonra kısaca ZMSS olarak anılacaktır) ilişkin olarak 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu (bundan sonra kısaca KTK olarak anılacaktır) hükümleri ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçe Genel Şartları (bundan sonra kısaca ZMSSPGŞ olarak anılacaktır) uygulanır. ZMSS ile işletenin veya sürücünün kusurlu davranışı teminat altına alınmaktadır. ZMSS’de rizikonun gerçekleşmesi halinde sigortacının ödeyeceği tazminat KTK.m.91 hükmünün atfıyla 85/1 hükmü uyarınca sigorta ettiren işleten tarafından motorlu aracın işletilmesi sonucunda ortaya çıkan maddi zararlar ile kişinin yaralanması veya ölmesi gibi bedeni zararlara ilişkindir. ZMSS ile işletenin veya araç sürücüsünün kusurlu davranışı teminat altına alınmaktadır. ZMSS ile işletenin veya araç sürücüsünün kusurlu davranışı teminat altına alındığından, sigortalısına ZMSS teminatı sunan davacı sigorta şirketi poliçede gösterilen limitler dahilinde kalmak kaydıyla meydana gelen hasardan sorumlu olacaktır. ZMSS’de motorlu aracın neden olduğu riziko sebebiyle 3. kişilere ait şeylere veya bedenlerine verilen zarardan ötürü sigortacı poliçede gösterilen limit meblağının tamamını değil, 3. kişinin maruz kaldığı gerçek ve somut zarar miktarı tazmin etmelidir. ZMSS’ye ilişkin tarife ve poliçelerde gösterilen ve sigortacının sorumlu olduğu azami limiti gösteren meblağların, zarar görene ancak uğradığı gerçek zarar miktarı kadar ödenmesi gerekir. Motorlu aracın neden olduğu riziko sebebiyle üçüncü kişilere ait şeylere veya bedenlerine verilen zarardan ötürü sigortacı poliçede gösterilen limit meblağının tamamını değil, üçüncü kişinin maruz kaldığı gerçek zarar miktarını araştırıp saptayarak karşılaması gerekir. Zorunlu mali mesuliyet sigortasının yapılmamış olması veya kazaya karışan aracın tespit edilememesi halinde, üçüncü kişilere verilen zararlar açısından … devreye girmektedir. …, 5684 no’lu Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca, 2918 sayılı KTK ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile ihdas edilen zorunlu sorumluluk sigortalarına ilişkin olarak koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla Türkiye Sigorta Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği nezdinde oluşturulmuştur. …na başvurulabilecek haller Sigortacılık Kanunu’nun 14. Maddesi ile … Yönetmeliği’nin 9. maddesinde sayılmaktadır. Sigortacılık Kanunu 14. Maddesi uyarınca hesaba, Sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için, Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için, başvurulabilir. somut olayda; ZMSS ile işletenin veya sürücünün kusurlu davranışı teminat altına alınmış olup, kaza tarihi olan 07.05.2015 tarihli kazaya karışan aracın plakasının tespit edilememiş olması dikkate alındığında, davanın davalı … Hesabına yönlendirilmesinin doğru olduğu anlaşılmıştır. Adli Tıp Kurumunun 14.12.2017 tarih ve 23805 sayılı raporuna göre; kazalı …’nin 07.05.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasından dolayı % 16 (yüzde onaltı) oranından meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin (geçici iş göremezlik) kaza tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir. Geçici iş göremez olunan dönem, 07.05.2015-07.11.2015 tarihleri arasıdır. Geçici iş göremez olunan dönem hesabında, kazalının maluliyet oranı dikkate alınmaksızın kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığı dikkate alınarak hesaplama yapılacaktır. Adli Tıp Kurumunun 14.12.2017 tarih ve 23805 sayılı raporuna göre; kazalı …’nin 07.05.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasından dolayı % 16 (yüzde onaltı) oranından meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin (geçici iş göremezlik) kaza tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir. Kazalının sürekli iş göremezliğinin başladığı 08.11.2015 tarihinden asgari ücretin resmi olarak bilinebildiği 31.12.2018 tarihine kadarki süre, sürekli iş göremez olunan bilinen aktif dönem hesabı olarak adlandırılacaktır. Hesaplamada maluliyet ve kusur oranında iskonto yapılacaktır. Asgari ücretin resmi olarak bilinemediği 2019 yılından, kazalının aktif yaşam dönemini ifade eden 60 yaşına kadarki (2045 yılma kadar) dönemidir. 2019 yılı ve sonrası dönem geliri, 2018 yılı geliri olan (1.603,12*12) 19.237,44 TL’nin 1/kn formülü ve %10 ıskonto çarpanları ile güncellenmiş değerleri üzerinden hesaplanacak, maluliyet oranında iskonto yapılacaktır. Sürekli iş göremez olunan pasif dönem hesabı, aktif yaşam devresinin sona erdiği 2046 yılından davacının muhtemel ömür sonu olan 2059 yılına kadarki dönemini ifade etmektedir. Yargıtay kararlan gereğince pasif dönem geliri, 2018 yılı AĞİ hariç (152,21 TL) asgari ücretinin (1.450,91*12= 17.402,52 TL) yıllık gelirinin 1/kn formülü ve %10 iskonto çarpanları ile güncellenmiş değerleri üzerinden hesaplanacaktır. Kusur Yönüyle: Davacı yaya …’nin hatalı davranışının olayın meydana gelişinde Birinci Derecede (takdiren %75-yüzde yetmiş beş oranında) etkili olduğu, Plakası tespit edilemeyen taşıtın kimliği belirsiz sürücüsünün hatalı sevk ve idare biçiminin olayın meydana gelişinde İkinci Derecede (takdiren %25 yüzde yirmi beş oranında) etkili bulunduğu, Tazminat Hesabı Yönüyle: Davacının maluliyet ve kusur oranlarına göre hesaplanan maddi tazminatın 34.208,80 TL olduğu, bu tutarın poliçe teminat üst limiti olan 290.000,00 TL’yi aşmadığı, söz konusu maddi tazminata temerrüde düşülen 21.10.2015 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği” şeklinde raporunu sunmuştur.
Netice olarak, bilirkişi raporundaki açıklamalar mahkememizce de yerinde görülmüş, dosya içerisinde bulunan kaza tespit tutanağındaki olayın oluş şekli ve kusur durumuna ilişkin açıklamalar mahkememizce de uygun bulunmuş, mevzuat ve uygulamaya uygun hükme esas alınmaya elverişli rapor sunan bilirkişinin yaptığı hesaplamalar ve poliçe limitleri, davacı vekilinin talep artırım ve ıslah dilekçesi de dikkate alınarak maddi tazminat talepleri yönünden belirsiz alacak davası olarak açılan davada dava dilekçesindeki ve talep arıtırım dilekçesindeki miktarlar yönünden aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile 32.689,89 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 1.518,91 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 34.208,80 TL tazminatın 21/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 2.336,80 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 27,70 TL ve tamamlama talebi sonrası alınan 113,50 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 2.195,60 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 59,50 TL toplam harç, tamamlama talebi sonrası alınan 113,50 TL ıslah harcı ile yargılama aşamasında yapılan tebligat, posta ücreti 293,50 TL ve bilirkişi ücreti 950,00 TL olmak üzere toplam 1.416,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.105,05 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip …
Hakim …
¸